KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİMİN 451. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
MEAL SAYFALARI
1 2 3
4 5 6
7 8 9
10 11 12
13 14 15
16 17 18
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33
34 35 36
37 38 39
40 41 42
43 44 45
46 47 48
49 50 51
52 53 54
55 56 57
58 59 60
61 62 63
64 65 66
67 68 69
70 71 72
73 74 75
76 77 78
79 80 81
82 83 84
85 86 87
88 89 90
91 92 93
94 95 96
97 98 99
100 101 102
103 104 105
106 107 108
109 110 111
112 113 114
115 116 117
118 119 120
121 122 123
124 125 126
127 128 129
130 131 132
133 134 135
136 137 138
139 140 141
142 143 144
145 146 147
148 149 150
151 152 153
154 155 156
157 158 159
160 161 162
163 164 165
166 167 168
169 170 171
172 173 174
175 176 177
178 179 180
181 182 183
184 185 186
187 188 189
190 191 192
193 194 195
196 197 198
199 200 201
202 203 204
205 206 207
208 209 210
211 212 213
214 215 216
217 218 219
220 221 222
223 224 225
226 227 228
229 230 231
232 233 234
235 236 237
238 239 240
241 242 243
244 245 246
247 248 249
250 251 252
253 254 255
256 257 258
259 260 261
262 263 264
265 266 267
268 269 270
271 272 273
274 275 276
277 278 279
280 281 282
283 284 285
286 287 288
289 290 291
292 293 294
295 296 297
298 299 300
301 302 303
304 305 306
307 308 309
310 311 312
313 314 315
316 317 318
319 320 321
322 323 324
325 326 327
328 329 330
331 332 333
334 335 336
337 338 339
340 341 342
343 344 345
346 347 348
349 350 351
352 353 354
355 356 357
358 359 360
361 362 363
364 365 366
367 368 369
370 371 372
373 374 375
376 377 378
379 380 381
382 383 384
385 386 387
388 389 390
391 392 393
394 395 396
397 398 399
400 401 402
403 404 405
406 407 408
409 410 411
412 413 414
415 416 417
418 419 420
421 422 423
424 425 426
427 428 429
430 431 432
433 434 435
436 437 438
439 440 441
442 443 444
445 446 447
448 449 450
451 452 453
454 455 456
457 458 459
460 461 462
463 464 465
466 467 468
469 470 471
472 473 474
475 476 477
478 479 480
481 482 483
484 485 486
487 488 489
490 491 492
493 494 495
496 497 498
499 500 501
502 503 504
505 506 507
508 509 510
511 512 513
514 515 516
517 518 519
520 521 522
523 524 525
526 527 528
529 530 531
532 533 534
535 536 537
538 539 540
541 542 543
544 545 546
547 548 549
550 551 552
553 554 555
556 557 558
559 560 561
562 563 564
565 566 567
568 569 570
571 572 573
574 575 576
577 578 579
580 581 582
583 584 585
586 587 588
589 590 591
592 593 594
595 596 597
598 599 600
601 602 603
604
SURE
AYET NO
ARAPÇA DİYANET VAKFI ELMALILI HAMDI CELAL YILDIRIM  SULEYMAN ATES O NASUHI BILMEN CÜZ
SAYFA
Saffat Suresi

154.Ayet
مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ -154 Neyiniz var? Nasıl hüküm veriyorsunuz! Nah sizlere! nasıl hukmediyorsunuz? Size ne oluyor, nasıl hükmediyorsunuz ?! Size ne oldu, nasıl hüküm veriyorsunuz? «Size ne oluyor? Nasıl hükmediyorsunuz?» 23 / 451
Saffat Suresi

155.Ayet
أَفَلَا تَذَكَّرُونَ -155 Hiç düşünmüyor musunuz? Hiç de mi düşünmezsiniz? İyice düşünmez misiniz? Hiç mi düşünmüyorsunuz? «Hiç düşünüvermez misiniz?» 23 / 451
Saffat Suresi

156.Ayet
أَمْ لَكُمْ سُلْطَانٌ مُبِينٌ -156 Yoksa sizin apaçık bir deliliniz mi var? Yoksa sizin için açık bir ferman mı var? Yoksa sizin açık bir belge ve deliliniz mi var ? Yoksa sizin, (meleklerin, Allâh´ın kızları oldukları hakkında) açık bir deliliniz mi var? «Yoksa sizin için apaçık bir hüccet mi var?» 23 / 451
Saffat Suresi

157.Ayet
فَأْتُوا بِكِتَابِكُمْ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ -157 Eğer doğru söyleyen kimseler iseniz getirin (bu delili içeren) kitabınızı! O halde getirin kitabınızı sadıksanız Doğru kişilerden iseniz haydi kitabınızı getirin (de göreyim). Eğer doğru iseniz Kitabınızı getirin. «Haydi, eğer siz sâdıklar iseniz kitabınızı getiriveriniz.» 23 / 451
Saffat Suresi

158.Ayet
وَجَعَلُوا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجِنَّةِ نَسَبًا ۚ وَلَقَدْ عَلِمَتِ الْجِنَّةُ إِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ -158 Allah ile cinler arasında da nesep bağı kurdular. Oysa cinler de kendilerinin Allah’ın huzuruna getirileceklerini bilirler. Bir de onunla Cinler beyninde bir neseb uydururlar. Celâlim hakkı için Cinler bilirler ki onlar ihzar olunacaklardır Bunlar, Allah ile cinler arasında bir de hısımlık uydurdular. Halbuki cinler de onların mutlaka azaba hazır duruma getirileceklerini bilmektedirler. Allâh ile cinler arasında bir nesep, (bir soy bağlantısı) uydurdular. Oysa cinler de kendilerinin (yüce divâna) getirileceklerini bilmişlerdir. Ve bir de O´nunla cinler arasında bir neseb (iddiasında) bulundular. Andolsun ki, cinler bilmişlerdir ki, elbette onlar (cehenneme) ihzar edilmiş kimselerdir. 23 / 451
Saffat Suresi

159.Ayet
سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ -159 Allah, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir. Münezzeh sübhan o Allah onların isnad ettikleri vasıflardan Allah, onların iddia ve isnad ettikleri sıfatlardan yücedir, münezzehtir. Hâşâ Allâh, onların taktıkları sıfatlardan (münezzehtir), yücedir. Allah Teâlâ, onların tavsif ettiklerinden münezzehtir. 23 / 451
Saffat Suresi

160.Ayet
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ -160 Ancak Allah’ın ihlâslı kulları bunlar gibi değildir. Lâkin Allahın ıhlâs ile seçilen kulları başka Ancak Allah´ın iyi niyetli, samimi, gösterişten uzak (mü´min) kulları müstesna. Fakat Allâh´ın temiz kulları hâriç (onlar azâba sokulmayacaklardır). Allah´ın ihlâsa nâil buyurmuş olduğu kulları müstesna. (onlar böyle bir tavsifte bulunmazlar). 23 / 451
Saffat Suresi

161.Ayet
فَإِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ -161 (161-163) (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz. Çünkü siz ve taptıklarınız (161-162-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, Cehennem´e girecek olanlar dışında, Allah´a karşı kimseyi azdıracak, baştan çıkartacak değilsiniz. (Ey inkârcılar) Ne siz, ne de taptıklarınız, (161-162) Artık şüphe yok ki, siz ve ibadet ettiğiniz şeyler O´na karşı (kimseyi) fitneye düşürücüler değilsinizdir. 23 / 451
Saffat Suresi

162.Ayet
مَا أَنْتُمْ عَلَيْهِ بِفَاتِنِينَ -162 (161-163) (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz. Ona karşı kimseyi meftun edemezsiniz (161-162-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, Cehennem´e girecek olanlar dışında, Allah´a karşı kimseyi azdıracak, baştan çıkartacak değilsiniz. Kandırıp Allâh´ın yolundan çıkaramazsınız; (161-162) Artık şüphe yok ki, siz ve ibadet ettiğiniz şeyler O´na karşı (kimseyi) fitneye düşürücüler değilsinizdir. 23 / 451
Saffat Suresi

163.Ayet
إِلَّا مَنْ هُوَ صَالِ الْجَحِيمِ -163 (161-163) (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz. Meğer ki Cahîme saldıran olsun (161-162-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, Cehennem´e girecek olanlar dışında, Allah´a karşı kimseyi azdıracak, baştan çıkartacak değilsiniz. Cehenneme girecek olandan başkasını. Ancak (kendisini) cehenneme saldıran kimse müstesna. 23 / 451
Saffat Suresi

164.Ayet
وَمَا مِنَّا إِلَّا لَهُ مَقَامٌ مَعْلُومٌ -164 (Melekler derler ki:) “Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır.” Bizden ise her birimiz için bir makamı ma´lûm vardır (Melekler), «bizden her birimiz için belli-belirli bir makam vardır. "Bizden herkesin belli bir makâmı vardır." Ve bizden ise bir kimse yoktur ki, illâ onun için bir malum makam vardır. 23 / 451
Saffat Suresi

165.Ayet
وَإِنَّا لَنَحْنُ الصَّافُّونَ -165 “Şüphesiz biz (orada) saf duranlarız.” Ve biz elbette biz o saf dizenleriz Ve bizler mutlaka saf saf dururuz, "Biziz, o saf saf dizilenler, biz." (165-166) Ve şüphe yok ki, bizleriz, elbette bizleriz, o saf beste olanlar. Ve muhakkak ki, bizleriz, o tesbih ediciler. 23 / 451
Saffat Suresi

166.Ayet
وَإِنَّا لَنَحْنُ الْمُسَبِّحُونَ -166 “Şüphesiz biz (Allah’ı) tespih edip yüceltenleriz.” Ve biz elbette biz o tesbih edenleriz Ve şüphesiz bizler durmadan tesbîh ederiz,» (derler). "Biziz, o tesbih edenler, biz." (165-166) Ve şüphe yok ki, bizleriz, elbette bizleriz, o saf beste olanlar. Ve muhakkak ki, bizleriz, o tesbih ediciler. 23 / 451
Saffat Suresi

167.Ayet
وَإِنْ كَانُوا لَيَقُولُونَ -167 (167-169) Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.” Ve gerçek, evvel şöyle diyorlardır: (167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah´ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da, Gerçi o(ortak koşa)nlar şöyle diyorlardı: (167-169) Ve elbette ki, (kâfirler, evvelce) diyorlardı ki: «Eğer bizim yanımızda evvelkilerden bir kitap bulunmuş olsa idi. Elbette ki, biz Allah´ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik.» 23 / 451
Saffat Suresi

168.Ayet
لَوْ أَنَّ عِنْدَنَا ذِكْرًا مِنَ الْأَوَّلِينَ -168 (167-169) Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.” eğer yanımızda evvelkilerinkinden bir zikr olsa idi (167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah´ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da, "Eğer yanımızda öncekiler(e gelen Kitap´lar)dan bir uyarı olsaydı." (167-169) Ve elbette ki, (kâfirler, evvelce) diyorlardı ki: «Eğer bizim yanımızda evvelkilerden bir kitap bulunmuş olsa idi. Elbette ki, biz Allah´ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik.» 23 / 451
Saffat Suresi

169.Ayet
لَكُنَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ -169 (167-169) Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.” Her halde Allahın ıhlâs ile seçilmiş kullarından olurduk (167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah´ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da, "Elbette biz, Allâh´ın hâlis kulları olurduk!" (167-169) Ve elbette ki, (kâfirler, evvelce) diyorlardı ki: «Eğer bizim yanımızda evvelkilerden bir kitap bulunmuş olsa idi. Elbette ki, biz Allah´ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik.» 23 / 451
Saffat Suresi

170.Ayet
فَكَفَرُوا بِهِ ۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ -170 Fakat (kitap gelince) onu inkâr ettiler. Yakında (sonlarının ne olacağını) bilecekler. Fakat şimdi ona küfrettiler, artık ileride bilecekler (Kitap indirilince) onu red ve inkâr ettiler. İleride (bu dönekliğin sonunun nereye varacağını) bileceklerdir. Ama o uyarıyı inkâr ettiler, yakında (inkâr etmelerinin sonunun nasıl olacağını) bileceklerdir. (170-171) Fakat şimdi O´nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir. Celâlim hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir sözümüz geçmiştir. 23 / 451
Saffat Suresi

171.Ayet
وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَلِينَ -171 Andolsun, peygamber olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti: Celâlim hakkı için risaletle gönderilen kullarımız hakkında şu kelimemiz sebkat etmiştir: (171-172) And olsun ki, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında şu sözümüz sübut bulup gerçekleşmiştir: «Elbette onlar (peygamberler) yardım göreceklerdir.» Gönderilen elçi kullarımıza şu sözümüz geçmişti: (170-171) Fakat şimdi O´nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir. Celâlim hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir sözümüz geçmiştir. 23 / 451
Saffat Suresi

172.Ayet
إِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنْصُورُونَ -172 “Onlara mutlaka yardım edilecektir.” «Onlar elbette onlar muhakkak muzaffer olacaklardır (171-172) And olsun ki, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında şu sözümüz sübut bulup gerçekleşmiştir: «Elbette onlar (peygamberler) yardım göreceklerdir.» "Mutlaka zafere ulaştırılanlar kendileri olacaktır." (172-173) Şüphe yok ki, onlar elbette nusrete nâil olanlar onlardır. Ve muhakkak ki, Bizim ordumuz, elbette galipler olanlar onlardır. 23 / 451
Saffat Suresi

173.Ayet
وَإِنَّ جُنْدَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ -173 “Şüphesiz ordularımız galip gelecektir.” Ve elbette bizim askerlerimiz mutlak onlar galib geleceklerdir» «Ve şüphesiz bizim ordumuz mutlaka galib geleceklerdir.» "Ve gâlip gelenler, mutlaka bizim ordumuz olacaktır!" (172-173) Şüphe yok ki, onlar elbette nusrete nâil olanlar onlardır. Ve muhakkak ki, Bizim ordumuz, elbette galipler olanlar onlardır. 23 / 451
Saffat Suresi

174.Ayet
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّىٰ حِينٍ -174 O hâlde, bir süreye kadar onlardan yüz çevir Onun için yüz çevir de onlardan bir zamana kadar Artık sen onlardan bir süreye kadar yüzçevir. Bir süreye kadar onlardan dön (onların sözlerine aldırış etme). (174-176) Artık sen, onlardan (O muhaliflerden) bir zamana kadar yüz çevir. Ve onlara bak! Elbette ki, yakında göreceklerdir. Ya Bizim azabımızı mı alelacele istiyorlar? 23 / 451
Saffat Suresi

175.Ayet
وَأَبْصِرْهُمْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ -175 Gözetle onları, yakında onlar da görecekler. Gör onları: yakında görecekler Onların sonunun ne olacağını gör, onlar da göreceklerdir. Onları gözetle. Yakında (başlarına neler geleceğini) göreceklerdir. (174-176) Artık sen, onlardan (O muhaliflerden) bir zamana kadar yüz çevir. Ve onlara bak! Elbette ki, yakında göreceklerdir. Ya Bizim azabımızı mı alelacele istiyorlar? 23 / 451
Saffat Suresi

176.Ayet
أَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ -176 Yoksa onlar azabımızı acele mi istiyorlar? Ya şimdi bizim azâbımızı mı iviyorlar? Azabımızın hemen gelmesini mi istiyorlar? Bizim azâbımızı mı acele istiyorlar? (174-176) Artık sen, onlardan (O muhaliflerden) bir zamana kadar yüz çevir. Ve onlara bak! Elbette ki, yakında göreceklerdir. Ya Bizim azabımızı mı alelacele istiyorlar? 23 / 451
Saffat Suresi

177.Ayet
فَإِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمْ فَسَاءَ صَبَاحُ الْمُنْذَرِينَ -177 Fakat azabımız onların yurtlarına indiğinde, o uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur! Amma onların sahasına indiği vakıt ne fenadır o acı haber verilenlerin sabahı!... Azâb onların sahasına indiği zaman, o uyarılan (nankör inkârcı)ların sabahı ne kötü olur! Fakat o azâb yurtlarına indiği zaman uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur! (177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir. 23 / 451
Saffat Suresi

178.Ayet
وَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّىٰ حِينٍ -178 Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir. Yine sen yüz çevir de onlardan bir zamana kadar Ve sen bir süre onlardan yüzçevir. Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak. (177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir. 23 / 451
Saffat Suresi

179.Ayet
وَأَبْصِرْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ -179 (Bekle ve) gör. Onlar da yakında görecekler. Gör, yakında görecekler (Sonlarının ne olacağını) gör, kendileri de yakında göreceklerdir. Ve (bekle de) gör, onlar da göreceklerdir. (177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir. 23 / 451
Saffat Suresi

180.Ayet
سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ -180 Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir. Tesbiyh o ızzetin sahibi rabbına onların vasıflarından Çok üstün, çok güçlü olan Rabbin, onların vasfedegeldiklerinden yücedir, münezzehtir. Kudret ve şeref sâhibi Rabbin, onların nitelendirmelerinden yücedir. (180-182) Rabbin, o izzet sahibi, onların tavsif ettiklerinden münezzehtir. Ve selâm peygamberlerin üzerinedir. Ve hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. 23 / 451
Saffat Suresi

181.Ayet
وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ -181 Peygamberlere selâm olsun. Ve selâm mürselîne Selâm, gönderilen peygamberlere olsun ! Selâm, gönderilen elçilere, (180-182) Rabbin, o izzet sahibi, onların tavsif ettiklerinden münezzehtir. Ve selâm peygamberlerin üzerinedir. Ve hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. 23 / 451
Saffat Suresi

182.Ayet
وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ -182 Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Ve hamd âlemlerin rabbı Allaha Hamd de âlemlerin Rabbi Allah´a mahsustur. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah´a! (180-182) Rabbin, o izzet sahibi, onların tavsif ettiklerinden münezzehtir. Ve selâm peygamberlerin üzerinedir. Ve hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. 23 / 451
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014