SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Meryem Suresi
12.Ayet |
يَا يَحْيَىٰ خُذِ الْكِتَابَ بِقُوَّةٍ ۖ وَآتَيْنَاهُ الْحُكْمَ صَبِيًّا -12 |
(12-14) (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi. |
Ey Yahya! kitabı kuvvetle tut (dedik) ve daha sabiy iken ona hikmet verdik |
(12-13-14) Ey Yahya ! Kitaba bütün gücünle sarıl, dedik. Biz ona henüz çocuk iken hikmet (ilim ve irfan) verdik. Ayrıca kendi katımızdan bir ince kalblilik, yufka yüreklilik ve paklık sunduk. O zaten (günah ve fenalıktan) sakınan, ana - babasına çok iyi davranan idi; o zorba ve isyankâr değildi. |
"Ey Yahyâ, Kitabı kuvvetle tut (Onun emirlerini uygula)." (dedik) ve ona çocuk iken hikmet verdik. |
Ey Yahya! Kitabı kuvetle tut. Ve O´na daha çocuk iken hikmet verdik. |
16 / 305 |
Meryem Suresi
13.Ayet |
وَحَنَانًا مِنْ لَدُنَّا وَزَكَاةً ۖ وَكَانَ تَقِيًّا -13 |
(12-14) (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi. |
Hem de ledünnümüzden bir rikkat ve bir pâklik, ki çok takvaşiar idi |
(12-13-14) Ey Yahya ! Kitaba bütün gücünle sarıl, dedik. Biz ona henüz çocuk iken hikmet (ilim ve irfan) verdik. Ayrıca kendi katımızdan bir ince kalblilik, yufka yüreklilik ve paklık sunduk. O zaten (günah ve fenalıktan) sakınan, ana - babasına çok iyi davranan idi; o zorba ve isyankâr değildi. |
Katımızdan bir rahmet (bir acıma duygusu) ve temizlik de (verdik; o günâhlardan) korunan oldu. |
Ve O´na tarafımızdan bir rahmet, bir nezahet (verdik) ve çok muttakî oldu. |
16 / 305 |
Meryem Suresi
14.Ayet |
وَبَرًّا بِوَالِدَيْهِ وَلَمْ يَكُنْ جَبَّارًا عَصِيًّا -14 |
(12-14) (Yahya, dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya, kitaba sımsıkı sarıl” dedik. Biz, ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi. |
Ve valideynine ihsankâr idi, cebbar, isyarkâr değil idi |
(12-13-14) Ey Yahya ! Kitaba bütün gücünle sarıl, dedik. Biz ona henüz çocuk iken hikmet (ilim ve irfan) verdik. Ayrıca kendi katımızdan bir ince kalblilik, yufka yüreklilik ve paklık sunduk. O zaten (günah ve fenalıktan) sakınan, ana - babasına çok iyi davranan idi; o zorba ve isyankâr değildi. |
Ana babasına iyilik ediciydi, baş kaldıran bir zorba değildi. |
Ve anasıyla babasına itaatkâr idi ve bir zorba, isyankâr değildi. |
16 / 305 |
Meryem Suresi
15.Ayet |
وَسَلَامٌ عَلَيْهِ يَوْمَ وُلِدَ وَيَوْمَ يَمُوتُ وَيَوْمَ يُبْعَثُ حَيًّا -15 |
Doğduğu gün, öleceği gün ve diriltileceği gün ona selâm olsun! |
Selâm ona hem doğduğu gün, hem öleceği gün hem de diri olarak ba´solunacağı gün |
Ona (Allah katından) hem doğduğu gün, hem öleceği gün, hem de dirilip kalkacağı gün selâm olsun !. |
Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün ona selâm olsun! |
Ve O´na selâm olsun, doğduğu günde ve öleceği günde ve diri olarak (kabrinden) kaldırılacağı günde. |
16 / 305 |
Meryem Suresi
16.Ayet |
وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ مَرْيَمَ إِذِ انْتَبَذَتْ مِنْ أَهْلِهَا مَكَانًا شَرْقِيًّا -16 |
(16-17) (Ey Muhammed!) Kitap’ta (Kur’an’da) Meryem’i de an. Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü. |
Kitabda Meryemi de an, o vakıt ki ailesinden çekildi de şark tarafından bir mekâna |
Kitapta Meryem´i de ân; hani o, ailesinden ayrılıp doğu tarafına çekilmişti. |
Kitapta Meryem´i de an. Bir zaman o âilesinden ayrılıp doğu yönünde bir yere çekilmişti. |
Kitapta Meryem´i de yâd et. O vakit ki, ailesinden ayrılarak şark tarafında bir yere çekilmişti. |
16 / 305 |
Meryem Suresi
17.Ayet |
فَاتَّخَذَتْ مِنْ دُونِهِمْ حِجَابًا فَأَرْسَلْنَا إِلَيْهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرًا سَوِيًّا -17 |
(16-17) (Ey Muhammed!) Kitap’ta (Kur’an’da) Meryem’i de an. Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü. |
Onlardan öte bir perde çekti derken kendisine ruhumuzu gönderdik de düzgün bir beşer halinde ona temessül ediverdi |
Sonra da onlardan taraf bir perde tutup germişti. Biz de ona ruhumuzu (Melek Cebrail´i) göndermiştik de O, ona endamlı, yakışıklı bir insan şeklinde temessül edip görünmüştü. |
Onlarla kendisi arasına bir perde çekmişti. Biz de ruhumuzu (Cebrâil´i) ona gönderdik. (O) ona düzgün bir insan şeklinde göründü. |
Onların öte yanlarında (kendisine) bir perde edinmişti. Artık Biz de ona ruhumuzu (Cibrîl-i Emîn) gönderdik de onun için tam bir beşer sûretinde görünüvermişti. |
16 / 305 |
Meryem Suresi
18.Ayet |
قَالَتْ إِنِّي أَعُوذُ بِالرَّحْمَٰنِ مِنْكَ إِنْ كُنْتَ تَقِيًّا -18 |
Meryem, “Senden, Rahmân’a sığınırım. Eğer Allah’tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)” dedi. |
(Meryem) ona ben, dedi: her halde senden rahmana sığınırım, sakınırsın eğer bir teki isen |
Meryem, «eğer (Allah´tan) korkup sakınan bir kimse isen, senden elbette Allah´a sığınırım» demişti. |
(Meryem) dedi ki: "Ben senden, çok esirgeyen(Allâh)´a sığınırım. Eğer (Allah´tan) korkuyorsan (bana dokunma)." |
(Meryem) Dedi ki: «Muhakkak ben senden Rahmân´a sığınırım. Eğer sen bihakkın muttakî isen (yanımdan çekil).» |
16 / 305 |
Meryem Suresi
19.Ayet |
قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَامًا زَكِيًّا -19 |
Cebrail, “Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk bağışlamak için gönderildim” dedi. |
(Ruh) dedi: haberin olsun ben sana gayet temiz bir oğlan vermek için sırf rabbının resulüyüm. |
Cibril ona : «Ben ancak sana tertemiz pâk bir oğlan bağışlamak için Rabbin elçisiyim,» demişti. |
(Ruh): "Ben, dedi, sadece Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir erkek çocuğu hediye edeyim diye (geldim)." |
(Cibril) Dedi ki: «Ben sana bir tertemiz oğul bağışlamak için Rabbinin ancak bir elçisiyim.» |
16 / 305 |
Meryem Suresi
20.Ayet |
قَالَتْ أَنَّىٰ يَكُونُ لِي غُلَامٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ وَلَمْ أَكُ بَغِيًّا -20 |
Meryem, “Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım hâlde, benim nasıl çocuğum olabilir?” dedi. |
Dedi: benim için bir oğlan nasıl olur? bana bir beşer dokunmadı, ben bir kahbe de değilim. |
Meryem de, «bana bir insan dokunmamışken bir oğlum nasıl olur ? Ben kötü ahlâklı bir kadın da değilim» demişti. |
"Benim nasıl oğlum olur, dedi, bana bir insan dokunmadı ve ben bir kahpe de değilim." |
(Meryem) Dedi ki: «Bana bir oğul nasıl olabilir ki, bana bir beşer (nikah ile) dokunmamıştır ve ben bir iffetsiz de değilim.» |
16 / 305 |
Meryem Suresi
21.Ayet |
قَالَ كَذَٰلِكِ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ ۖ وَلِنَجْعَلَهُ آيَةً لِلنَّاسِ وَرَحْمَةً مِنَّا ۚ وَكَانَ أَمْرًا مَقْضِيًّا -21 |
Cebrail, “Evet, öyle. Rabbin diyor ki: O benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu, zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir” dedi. |
Dedi öyle, fakat rabbın buyurdu ki o bana göre kolay hem onu nasa kudretimizin bir bürhanı ve tarafımızdan bir rahmet kılacağımız için, hem de o, bir kaza edilmiş emir bulunuyor |
Cibril ona : «Öyle de olsa, Rabbin buyurdu: Bu bana göre pek kolaydır; hem onu insanlara (kudretimizin yüceliğine delâlet eden müstesna) bir belge ve bizden bir rahmet olarak sunacağız. Ve artık bu hükmedilmiş bir iştir ki olup bitmiştir.» demişti. |
(Ruh): "Öyledir, dedi, Rabbin: ´O bana kolaydır. Onu insanlara bir mu´cize ve bizden bir rahmet kılmak için (bunu yapacağız)´ dedi" ve iş olup bitti. |
Cibril de dedi ki: «Öyledir. Rabbin buyurdu ki, o Bana göre pek kolaydır ve onu nâsa bir alâmet ve Bizden bir rahmet kılacağız. Ve (O) hükme mukterin bir emirden ibaret olmuştur.» |
16 / 305 |
Meryem Suresi
22.Ayet |
فَحَمَلَتْهُ فَانْتَبَذَتْ بِهِ مَكَانًا قَصِيًّا -22 |
Böylece Meryem, çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi. |
Bu suretle ona hamil oldu, ve bu hamlile uzak bir yere çekildi |
Meryem, oğluna gebe kaldı ve bu haliyle uzak bir yere çekildi. |
(Meryem), ona gebe kaldı. Onunla uzak bir yere çekildi. |
Artık (Meryem nefh-i rûh ile) O´na hamile kaldı. Onunla hemen uzakça bir mahalle çekilip gitti. |
16 / 305 |
Meryem Suresi
23.Ayet |
فَأَجَاءَهَا الْمَخَاضُ إِلَىٰ جِذْعِ النَّخْلَةِ قَالَتْ يَا لَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَٰذَا وَكُنْتُ نَسْيًا مَنْسِيًّا -23 |
Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!” dedi. |
Derken ağrı onu bir hurma dalına götürdü, ay dedi: nolaydım bundan evvel öleydim ve unutulmuş gitmiş olaydım |
Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına çekip götürdü. «Ah keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim, (bu iş başıma gelmeseydi) !» dedi. |
Doğum sancısı onu, bir hurma dalı(nın altı)na getirdi. "Keşke dedi, bundan önce ölseydim, unutulup gitseydim!" |
Derken ona doğum hareketi gelerek kendisini bir hurma ağacının altına gitmeğe muztar kıldı, dedi ki: «Ne olurdu bana, bundan evvel ölmüş olsaydım ve unutulup terkedilmiş bulunsa idim.» |
16 / 305 |
Meryem Suresi
24.Ayet |
فَنَادَاهَا مِنْ تَحْتِهَا أَلَّا تَحْزَنِي قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِيًّا -24 |
Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: “Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir dere akıttı.” |
Derken ona altından nida etti: sakın mahzun olma, rabbın senin altında bir su arkı vücûde getirdi |
(24-25) Altından bir ses şöyle dedi ona : «Üzülme, Rabbin senin altında bir su arkı meydana getirdi, hurma dalını kendine doğru çekip silkele, üzerine taze hurma dökülsün.» |
Altından (Ruh) ona şöyle seslendi: "Üzülme Rabbin alt tarafında bir su arkı var etti." |
Derken ona aşağısından nidâ etti ki: «Sakın mahzun olma. Muhakkak ki, Rabbin senin alt yanından bir su cetveli vücuda getirdi.» |
16 / 305 |
Meryem Suresi
25.Ayet |
وَهُزِّي إِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبًا جَنِيًّا -25 |
“Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.” |
Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine derilmiş tâze hurmalar dökülsün |
(24-25) Altından bir ses şöyle dedi ona : «Üzülme, Rabbin senin altında bir su arkı meydana getirdi, hurma dalını kendine doğru çekip silkele, üzerine taze hurma dökülsün.» |
"Hurma dalını sana doğru silkele, üzerine olmuş, taze hurma dökülsün." |
«Hurma ağacını kendine doğru silkele, üzerine taze hurma dökülüversin.» |
16 / 305 |