SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Şuara Suresi
160.Ayet |
كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ الْمُرْسَلِينَ -160 |
Lût’un kavmi de peygamberleri yalanladı. |
Lût kavmı gönderilen Resulleri tekzib etti |
Lût kavmi de peygamberleri yalanladı. |
Lût (kavmi) de gönderilen elçileri yalanladı. |
Lût kavmi, gônderilen peygamberleri tekzîp ettiler. |
19 / 373 |
Şuara Suresi
161.Ayet |
إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ لُوطٌ أَلَا تَتَّقُونَ -161 |
Hani kardeşleri Lût, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” |
O vakıt ki kardeşleri Lût onlara demişti: siz Allahdan korkmaz mısınız? |
Hani kardeşleri Lût onlara dedi ki: «Artık (putlara tapmaktan, Hakk´ı inkârdan, hayasızca davranmaktan) sakınmaz mısınız ? |
Kardeşleri Lût, onlara "Korunmaz mısınız?" demişti. |
O vakit ki, onlara kardeşleri Lût dedi ki: «Korkmaz mısınız?» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
162.Ayet |
إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ -162 |
“Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.” |
Haberiniz olsun ben size gönderilmiş bir Resulüm, eminim |
Şüpheniz olmasın ki ben size (gönderilen güvenilir) bir peygamberim. |
"Ben sizin için güvenilir bir elçiyim." |
«Muhakkak ki, ben sizin için emin bir peygamberim.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
163.Ayet |
فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ -163 |
“Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” |
Gelin Allahdan korkun da bana itaat edin |
0 halde Allah´tan artık korkun ve bana uyun. |
"Allah´tan korkun ve bana itâ´at edin." |
«Artık Allah´tan korkun ve bana itaat edin.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
164.Ayet |
وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ ۖ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ الْعَالَمِينَ -164 |
“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.” |
Buna karşı ben sizden bir ecir de istemiyorum, benim ecrim ancak rabbül´âlemîne aiddir |
Bu (hizmete) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim hizmetimin karşılığı ancak âlemlerin Rabbına aittir. |
"Ben sizden buna karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine âittir. |
«Ve buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim mükâfaatım (başkasına değil) ancak âlemlerin Rabbine aittir.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
165.Ayet |
أَتَأْتُونَ الذُّكْرَانَ مِنَ الْعَالَمِينَ -165 |
(165-166) “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.” |
Âlemîn içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? |
(165-166) Rabbınızın sizin için yarattığı eşleri bırakıyorsunuz da âlemler içinden (kala kala) erkeklere mi (şehvetle) gidiyorsunuz ?! Hayır, siz haddi aşan bir milletsiniz.» |
"Âlemlerin içinde erkeklere mi gidiyorsunuz?" |
«Siz ademîlerden erkeklere mi gidiyorsunuz?» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
166.Ayet |
وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ ۚ بَلْ أَنْتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ -166 |
(165-166) “Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.” |
Bırakıyorsunuz da sizin için yarattığı çiftleri? Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz |
(165-166) Rabbınızın sizin için yarattığı eşleri bırakıyorsunuz da âlemler içinden (kala kala) erkeklere mi (şehvetle) gidiyorsunuz ?! Hayır, siz haddi aşan bir milletsiniz.» |
"Ve Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyorsunuz? Siz sınırı aşan bir kavimsiniz." |
«Ve Rabbinizin sizin için yarattığı zevcelerinizi bırakıyorsunuz da. Hayır, siz haddi tecavüz eden bir kavimsiniz.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
167.Ayet |
قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ يَا لُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمُخْرَجِينَ -167 |
Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!” |
And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın |
Onlar dediler ki; «Ey Lût! Eğer (bu tür uyarılardan) vazgeçmezsen elbette (yurdundan) çıkarılanlardan olursun.» |
Dediler: "Ey Lût, andolsun, eğer (bundan) vazgeçmezsen, mutlaka sürülenlerden olacaksın." |
Dediler ki: «Ey Lût! Andolsun ki, eğer sen nihâyet vermezsen elbette çıkarılmışlardan olacaksın.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
168.Ayet |
قَالَ إِنِّي لِعَمَلِكُمْ مِنَ الْقَالِينَ -168 |
Lût, şöyle dedi: “Şüphesiz ben sizin yaptığınız bu çirkin işe kızanlardanım.” |
Ben, dedi: doğrusu sizin amelinize buğz edenlerdenim |
Lût, «şüpheniz olmasın ki ben sizin yaptıklarınıza iyice içerlenenlerdenim» dedi. |
(Lût) dedi: "Ben sizin bu işinize, (kadınları bırakıp erkeklere gidişinize) kızanlardanım." |
Dedi ki: «Şüphe yok, ben sizin işlediğiniz şey için buğz edenlerdenim.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
169.Ayet |
رَبِّ نَجِّنِي وَأَهْلِي مِمَّا يَعْمَلُونَ -169 |
“Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar.” |
Yâ rabb! Beni ve ehlimi bunların amellerinin şumundan halâs et |
Rabbim! Beni ve ailemi bunların işleyegeldiği (iğrençliğin günah ve azâb)ından kurtar, (diyerek duâ etti). |
"Rabbim, beni ve âilemi bunların yaptıklarından kurtar!" |
«Ya Rabbi! Beni ve ehlimi onların yapar oldukları şeylerden necâta erdir.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
170.Ayet |
فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ -170 |
(170-171) Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık. |
Biz de onu ve ehlini temamen halâs ettik |
(170-171) Biz de geride kalanlar arasında yaşlı bir kadın (Lût´un eşi) dışında onu ve bütün ailesini kurtardık. |
Biz de onu ve âilesini tamamen kurtardık. |
Artık O´nu ve ehlini tamamen necâta erdirdik. |
19 / 373 |
Şuara Suresi
171.Ayet |
إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ -171 |
(170-171) Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık. |
ancak bir acüze kaldı |
(170-171) Biz de geride kalanlar arasında yaşlı bir kadın (Lût´un eşi) dışında onu ve bütün ailesini kurtardık. |
Yalnız geride kalanlar arasında bulunan bir kocakarıyı (kurtarmadık). |
Ancak bir kocakarı geri kalan içinde (kaldı). |
19 / 373 |
Şuara Suresi
172.Ayet |
ثُمَّ دَمَّرْنَا الْآخَرِينَ -172 |
Sonra diğerlerini helâk ettik. |
Sonra geridekileri hep tedmir eyledik |
Sonra da diğerlerini yerle bir edip yok ettik. |
Sonra ötekilerini hep yıktık, helâk ettik. |
Sonra geri kalanları helâk ettik. |
19 / 373 |
Şuara Suresi
173.Ayet |
وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ مَطَرًا ۖ فَسَاءَ مَطَرُ الْمُنْذَرِينَ -173 |
Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi! |
Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki ne fena idi o münzerin yağmuru |
Ve üzerlerine (taştan topraktan bir felâket) yağmuru yağdırdık. O uyarılanların yağmuru ne de kötü ! |
Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık, uyarıl(ıp da yola gelmey)enlerin yağmuru hakikaten çok kötü oldu! |
Ve onların üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Artık ne fena oldu o korkutulmuşların yağmuru! |
19 / 373 |
Şuara Suresi
174.Ayet |
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ -174 |
Şüphesiz bunda büyük bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir. |
Şübhesiz bunda mutlak bir âyet var, öyle iken ekserîsi mü´min olmadı |
Şüphesiz ki bunda bir ibret ve öğüt vardır; ama onların çoğu imân edenler olmadı. |
Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar. |
Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların çokları mü´minler olmadı. |
19 / 373 |
Şuara Suresi
175.Ayet |
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ -175 |
Şüphesiz senin Rabbin, mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır. |
Ve şübhesiz ki rabbın o, öyle azîz öyle rahîm |
Ve elbette Rabbın yegâne üstündür, güçlüdür ve çok merhametlidir. |
Şüphesiz Rabbin, işte üstün O´dur, merhamet eden O´dur. |
Ve muhakkak ki, senin Rabbin elbette O azîzdir, rahîmdir. |
19 / 373 |
Şuara Suresi
176.Ayet |
كَذَّبَ أَصْحَابُ الْأَيْكَةِ الْمُرْسَلِينَ -176 |
Eyke halkı da peygamberleri yalanladı. |
Eshabı Eyke gönderilen Resulleri tekzib etti |
Eykeli´ler (=Ormanda eyleşen Şuâyb Peygamber´in gönderildiği kavim) de peygamberleri yalanladılar. |
Eyke halkı da gönderilen elçileri yalanladı. |
Eyke yârânı da mürselleri tekzîp ettiler. |
19 / 373 |
Şuara Suresi
177.Ayet |
إِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ أَلَا تَتَّقُونَ -177 |
Hani Şu’ayb, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” |
O Vakit ki Şuayb onlara demişti: Siz Allahdan korkmaz mısınız? |
Hani Şuâyb onlara: «Artık (putlara tapmaktan, haksızlık etmekten, Hakk´a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız ? |
Şu´ayb, onlara demişti ki: "Korunmaz mısınız?" |
O vakit ki, onlara Şuayb dedi ki: «İttikada bulunmaz mısınız?» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
178.Ayet |
إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ -178 |
“Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.” |
Haberiniz olsun ben size gönderilmiş bir Resulüm, emînim |
Şüpheniz olmasın ki ben, size (gönderilen) güvenilir bir peygamberim. |
"Ben sizin için güvenilir bir elçiyim." |
«Şüphe yok ki, ben sizin için emin bir Resûlüm.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
179.Ayet |
فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ -179 |
Artık, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. |
Gelin Allahdan korkun ve bana itaat edin |
Artık Allah´tan korkun ve bana uyun. |
"Allah´tan korkun ve bana itâ´at edin." |
«Artık Allah´tan korkun ve bana itaat edin.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
180.Ayet |
وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ ۖ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ الْعَالَمِينَ -180 |
“Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.” |
Buna karşı sizden bir ecir istemiyorum, benim ecrim ancak rabbül´âlemîne aiddir |
Bu (hizmetime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim (hizmetimin) karşılığı ancak âlemlerin Rabbına aittir. |
"Ben sizden, buna karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine âittir." |
«Ve onun üzerine sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim, ancak alemlerin Rabbine aittir.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
181.Ayet |
أَوْفُوا الْكَيْلَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُخْسِرِينَ -181 |
“Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın.” |
Ölçeği tam ölçün de hak yiyenlerden olmayın |
Ölçeği tam tutun; (hak yiyip hakları) eksiltenlerden olmayın. |
"Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın." |
«Ölçeği tamamlayın ve noksan ölçenlerden olmayın.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
182.Ayet |
وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيمِ -182 |
“Doğru terazi ile tartın.” |
Ve doğru terazi ile tartın |
Dosdoğru terazi ile tartın. |
"Doğru terâzi ile tartın." |
«Ve dosdoğru terazi ile tartın.» |
19 / 373 |
Şuara Suresi
183.Ayet |
وَلَا تَبْخَسُوا النَّاسَ أَشْيَاءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْا فِي الْأَرْضِ مُفْسِدِينَ -183 |
“İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” |
Halkın eşyalarını değerinden düşürmeyin ve yeryüzünü ihtilâlcılıkla fesada vermeyin |
İnsanların (haklarından bir) şeyler eksiltmeyin ve bir de sakın yeryüzünde fesâd çıkararak düzensizlik ve bozgunculuk yapmayın. |
"İnsanların haklarını kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın." |
«Ve nâsa eşyalarını noksan yapmayın ve yerde müfsitler olarak fesat çıkarmayın.» |
19 / 373 |