SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Ahzab Suresi
63.Ayet |
يَسْأَلُكَ النَّاسُ عَنِ السَّاعَةِ ۖ قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِنْدَ اللَّهِ ۚ وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ السَّاعَةَ تَكُونُ قَرِيبًا -63 |
İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun ilmi ancak Allah katındadır.” Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir. |
O nâs sana saatten soruyor, de ki: onun ılmi Allahın nezdindedir ve ne bilirsin belki o saat yakında olur |
İnsanlar, sana Kıyâmet´in kopuş saatinden soruyorlar. De ki: Ona ait bilgi ancak Allah´ın yanındadır. Ne bilirsin, belki de onun kopuş saati yakın olabilir. |
İnsanlar sana O sâ´atten soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi Allâh´ın yanındadır." Ne bilirsin belki o sâ´at yakın olur? |
Nâs, sana Kıyametten sorarlar. De ki: «Ona ait bilgi, Allah indindedir.» Sana (onu) ne şey bildirir? Umulur ki, Kıyamet yakınlaşmış olacaktır. |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
64.Ayet |
إِنَّ اللَّهَ لَعَنَ الْكَافِرِينَ وَأَعَدَّ لَهُمْ سَعِيرًا -64 |
Şüphesiz Allah, kâfirlere lânet etmiş ve onlara alevli bir ateş hazırlamıştır. |
Şu muhakkak ki Allah kâfirleri lâ´netlemiş ve onlara bir çılgın ateş hazırlamıştır |
Şüphesiz ki Allah, kâfirleri lanetlemiş ve onlara çılgın alevli bir ateş hazırlamıştır. |
Allâh kâfirlere la´net etmiş ve onlar için çılgın bir ateş hazırlamıştır. |
Şüphe yok ki, Allah kâfirlere lânet etmiştir ve onlar için bir şiddetli ateş hazırlamıştır. |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
65.Ayet |
خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۖ لَا يَجِدُونَ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا -65 |
Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. Hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır. |
Onda muhalled kalırlar ve ne bir veliy bulabilirler ne de bir nasîr |
Orada ebedî kalıcılardır; ne bir dost ve sahip çıkan, ne de bir yardımcı bulabilirler. |
Orada ebedi olarak kalacaklar; (kendilerini koruyacak) bir dost ve yardımcı bulamayacaklardır. |
Orada ebedîyyen kalmaları mukadderdir, ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamayacaklardır. |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
66.Ayet |
يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا أَطَعْنَا اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولَا -66 |
Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, “Keşke Allah’a ve Resûl’e itaat edeydik” diyecekler. |
O gün yüzleri ateşte çevirilirken ah derler: ah ne olurdu bizler Allaha itaat edeydik, Peygambere itaat edeydik |
Bir günde ki, yüzleri ateşe çevrilir de, «Ah keşke Allah´a itaat etseydik, Peygambere uysaydık!» derler. |
Yüzleri ateşin içinde çevrildiği gün: "Eyvah bize! Keşke Allah´a itâ´at etseydik, Elçiye itâ´at etseydik!" derler. |
O günde yüzleri ateş içinde çevrilir durur. Derler ki: «Keşke biz Allah´a itaat etse idik ve Peygambere itaat etse idik.» |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
67.Ayet |
وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَا -67 |
Yine şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar.” |
Ya rabbena, demektedirler: doğrusu bizler beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlış yola götürdüler |
Ve dediler ki: «Ey Rabbimiz! Doğrusu biz efendilerimize ve büyüklerimize uyduk, onlar da bizi şaşırtıp yolumuzu saptırdılar. |
Ve dediler ki: "Rabbimiz, biz beylerimize ve büyüklerimize uyduk da bizi yoldan saptırdılar." |
Ve demiş olacaklardır ki: «Yarabbi! Muhakkak biz reislerimize ve büyüklerimize itaat ettik. Artık onlar da bizi doğru yoldan sapıttılar.» |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
68.Ayet |
رَبَّنَا آتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ الْعَذَابِ وَالْعَنْهُمْ لَعْنًا كَبِيرًا -68 |
“Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânete uğrat.” |
Ya rabbena onlara azâbın iki katlısını ver ve kendilerini büyük bir lâ´net ile lâ´netle |
Ey Rabbimiz! Onlara azâbdan iki kat ver de onları büyük bir lanet ile lanetle.» |
"Rabbimiz, onlara iki kat azâb ver ve onlara büyük bir la´net eyle!" |
«Ey Rabbimiz! Onlara azaptan iki katını ver ve onları pek büyük bir lânet ile lânete uğrat.» |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
69.Ayet |
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ آذَوْا مُوسَىٰ فَبَرَّأَهُ اللَّهُ مِمَّا قَالُوا ۚ وَكَانَ عِنْدَ اللَّهِ وَجِيهًا -69 |
Ey iman edenler! Siz Mûsâ’ya eziyet eden kimseler gibi olmayın. Nihayet Allah onu onların dediklerinden temize çıkarmıştı. Mûsâ, Allah katında itibarlı bir kimse idi. |
Ey o bütün iyman edenler! Sizler o, Musâya ezâ edenler gibi olmayın, ezâ ettiler de Allah, onu onların dediklerinden tebrie etti temize çıkardı, o, Allah yanında yüzlü idi |
Ey imân edenler! Musâ´ya eziyet edenler gibi olmayın; Allah, Musa´yı onların dediklerinden temiz tutup uzaklaştırdı. O, Allah katında değerli ve itibarlı idi. |
Ey inananlar, şu kimseler gibi olmayın ki, Mûsâ´ya eziyet ettiler de Allâh onu onların dediklerinden berâat ettirdi; o, Allâh yanında vecih (gözde, itibârlı bir kul) idi. |
Ey imân eden zâtlar! Siz Mûsa´ya ezâda bulunan kimseler gibi olmayınız. Allah O´nu onların dediklerinden tebri´e buyurdu ve Allah´ın nezdinde yüksek bir kadr sahibi oldu. |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
70.Ayet |
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَدِيدًا -70 |
(70-71) Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resûlüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır. |
Ey o bütün iyman edenler Allahdan korkun ve sağlam söz söyleyin |
Ey imân edenler! Allah´tan korkun (Peygamberi incitmekten) sakının ve hep doğru söz söyleyin ki, |
Ey inananlar, Allah´tan korkun ve doğru söz söyleyin. |
Ey mü´minler zümresi! Allah´tan korkun ve doğru söz söyleyin. |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
71.Ayet |
يُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ ۗ وَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا -71 |
(70-71) Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resûlüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır. |
Ki işinizi yoluna koysun ve günahlarınıza mağrifet buyursun, her kim de Allaha ve Resulüne itaat ederse o hakikaten büyük murada ermiştir |
Allah işlerinizi sizin için düzeltip yararlı duruma getirsin; günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah´a ve Peygamberine itaat ederse, gerçekten o, büyük bir kurtuluşa ermiştir. |
Ki (Allâh) işlerinizi düzeltsin ve günâhlarınızı bağışlasın. Kim Allah´a ve Resulüne itâ´at ederse, büyük bir başarıya ermiş olur. |
Tâ ki, sizin için amellerinizi ıslah etsin ve sizin için günahlarınızı yarlığasın ve her kim Allah´a ve resûlüne itaat ederse muhakkak ki, pek büyük bir zafere ermiş olur. |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
72.Ayet |
إِنَّا عَرَضْنَا الْأَمَانَةَ عَلَى السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالْجِبَالِ فَأَبَيْنَ أَنْ يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْإِنْسَانُ ۖ إِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا -72 |
Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir. |
Evet, biz o emaneti göklere, yere ve dağlara arzettik, onlar onu yüklenmeğe yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi, o cidden çok zalim, çok câhil bulunuyor |
Şüphesiz ki biz emâneti göklere, yere ve dağlara sunduk, onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korkup titrediler; insan onu yüklendi ; şüphesiz ki o, çok zâlim ve çok câhildir. |
Biz emâneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, on(un sorumluluğun)dan korktular; onu insan yüklendi; (fakat onun ağır sorumluluğunu tam kavrayamadı) doğrusu o, çok zâlim, çok câhildir. |
Biz emaneti göklere ve yere ve dağlara teklif ettik, onlar onu yüklenmeden hemen çekindiler ve ondan korkuya düştüler ve onu insan yüklendi. Şüphe yok ki o, çok zalim, çok bilgisiz oldu. |
21 / 426 |
Ahzab Suresi
73.Ayet |
لِيُعَذِّبَ اللَّهُ الْمُنَافِقِينَ وَالْمُنَافِقَاتِ وَالْمُشْرِكِينَ وَالْمُشْرِكَاتِ وَيَتُوبَ اللَّهُ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ۗ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا -73 |
Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah’a ortak koşan erkeklere ve Allah’a ortak koşan kadınlara azap etmek; mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların da tövbelerini kabul etmek için insana emaneti yüklemiştir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Çünkü Allah münafikîn ü münafikate ve müşrikîn ü müşrikâta azâb edecek, mü´minîn ü mü´minata da Allah tevbe ile nazar buyuracak ve Allah gafur rahîm bulunuyor |
Şunun için ki, Allah, ikiyüzlü dönek erkeklerle, ikiyüzlü dönek kadınlara; Allah´a ortak koşan erkeklere, Allah´a ortak koşan kadınlara azâb edecek ve imân eden erkeklerin, imân eden kadınların tevbesini kabul edecek. Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir. |
(Allâh bu emâneti insana vermiştir) Ki iki yüzlü erkeklere ve iki yüzlü kadınlara, ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azâb etsin; inanan erkekleri ve inanan kadınları da bağışlasın. Allâh çok bağışlayan, çok esirgeyendir. |
Allah, nifaka düşmüş erkekler ile nifaka düşmüş kadınları ve şirke düşmüş erkek ile şirke düşmüş kadınları muazzep kılmak için ve Allah, imân sahibi olan erkekler ile imân sahibesi olan kadınların da tevbelerini kabul buyursun için (öyle bir teklifte bulunmuştur) ve Allah Teâlâ çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir. |
21 / 426 |