SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
A'raf Suresi
44.Ayet |
وَنَادَىٰ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ أَصْحَابَ النَّارِ أَنْ قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقًّا فَهَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقًّا ۖ قَالُوا نَعَمْ ۚ فَأَذَّنَ مُؤَذِّنٌ بَيْنَهُمْ أَنْ لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَى الظَّالِمِينَ -44 |
Cennetlikler cehennemliklere, “Rabbimizin bize va’dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va’dettiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. O zaman aralarında bir duyurucu, “Allah’ın lâneti zalimlere!” diye seslenir. |
Bir de o eshabı Cennet eshabı nâra şöyle nida etmektedir: hakıkat biz rabbımızın bize va´d buyurduğunu hak bulduk, siz de rabbınızın va´d buyurduğunu hak buldunuz mu? Onlar evet, demektedirler, derken bir müezzin aralarında şu mealde bir ezan vermeğe başlamıştır: Allahın la´neti o zalimler üstüne |
Cennet yaranları, Cehennem yaranına şöyle seslenirler: «Gerçekten biz Rabbimizin bize va´dettiğini hak olarak bulduk. Siz de Rabbinizin size va´dettiğini hak olarak buldunuz mu?» Onlar, «evet...» derler ve hemen sonra aralarında bir çağrıcı, «Allah´ın laneti zâlimler üzerine!» diye seslenir. |
Cennet halkı, ateş halkına seslendi: "Rabbimizin bize va´dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size va´dettiğini gerçek buldunuz mu?" (Onlar da): "Evet", dediler ve aralarından bir ünleyici: "Allâh´ın la´neti zâlimlerin üzerine olsun!" diye ünledi. |
Ve Cennet ashâbı, Cehennem ehline nidâ edip: «Rabbimizin bize vaad ettiğini biz şüphe yok ki hak bulduk, siz de Rabbinizin vaad ettiğini hak buldunuz mu?» diye soracaklar. Onlar da, «Evet» diyecekler. Derken aralarında bir münâdi: «Allah Teâlâ´nın lâneti zalimlerin üzerinedir» diye nidâ etmiş olacaktır. |
8 / 155 |
A'raf Suresi
45.Ayet |
الَّذِينَ يَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا وَهُمْ بِالْآخِرَةِ كَافِرُونَ -45 |
Onlar Allah yolundan alıkoyan ve onu, eğri ve çelişkili göstermek isteyenlerdir. Onlar ahireti de inkâr edenlerdir. |
Ki Allah yolundan menederler ve onu eğib büğmek isterler ve Âhıreti münkir kâfirler idi |
Âhiret hayatını inkâr eden (bu zâlim)ler, insanları Allah yolundan çevirir ve o (yolun) doğruluğunu bozmağa çalışırlar. |
Onlar ki Allâh´ın yolundan menedip, onu eğriltmek isterler, âhireti de inkâr ederlerdi. |
«Öyle zalimler ki, Allah´ın yolundan men ederlerdi. Ve o yolun eğri büğrü olmasını isterlerdi. Ve onlar ahireti münkir kimseler idi.» |
8 / 155 |
A'raf Suresi
46.Ayet |
وَبَيْنَهُمَا حِجَابٌ ۚ وَعَلَى الْأَعْرَافِ رِجَالٌ يَعْرِفُونَ كُلًّا بِسِيمَاهُمْ ۚ وَنَادَوْا أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَنْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ ۚ لَمْ يَدْخُلُوهَا وَهُمْ يَطْمَعُونَ -46 |
İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur , A’râf üzerinde de birtakım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, “Selâm olsun size!” diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar. |
Artık iki taraf arasında bir hıcâb ve A´raf üzerinde bir takım rical, her birini simalariyle tanırlar, eshabı Cennete «selâm olsun size» diye nidâ etmektedirler ki bunlar ümîd etmekle beraber henüz ona girmemişlerdir |
İki taraf arasında bir perde vardır ve A´raf üzerinde bunların hepsini tanıyan adamlar bulunuyordur ki Cennet yaranına: «Selâm size !» diye seslenirler. Bunlar Cennet´e girmemişlerdir, ama girmeyi umuyorlardır. |
İki taraf arasında bir perde ve A´raf üzerinde de hepsini (hem cennetlikleri hem de cehennemlikleri, yüzlerindeki) işâretleriyle tanıyan erkekler vardır. (Bunlar), henüz cennete girmemiş olan, fakat girmeyi bekleyen, cennet halkına: "selâm size!" diye seslendiler. |
Ve onların arasında bir perde vardır. Ve A´râf üzerinde de birtakım rical vardır ki hepsini de alâmetleriyle tanır. Ashâb-ı cennete, «Selâmün Aleyküm» diye nidâ ederler. Ve bunlar ümitvar oldukları halde henüz cennete girmemiş bulunurlar. |
8 / 155 |
A'raf Suresi
47.Ayet |
وَإِذَا صُرِفَتْ أَبْصَارُهُمْ تِلْقَاءَ أَصْحَابِ النَّارِ قَالُوا رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ -47 |
Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman, “Ey Rabbimiz! Bizi zalim toplumla beraber kılma” derler. |
Gözleri ashabı nâr tarafına çevrildiği vakıt da: «ya rabbenâ bizleri o zalimler güruhiyle beraber kılma» demektedirler |
Gözleri. Cehennem yaranına doğru çevrilince, «Ey Rabbimiz ! Bizi zâlim bir toplulukla beraber bulun durma» derler. |
Gözleri ateş halkı tarafına çevrildiği zaman da; "Rabbimiz, bizi şu zâlim toplulukla beraber bulundurma!" dediler. |
Ve onların gözleri ateş ehli tarafına çevrildiği zaman da, «Rabbimiz! Bizi zalimler gürûhu ile beraber kılma!» derler. |
8 / 155 |
A'raf Suresi
48.Ayet |
وَنَادَىٰ أَصْحَابُ الْأَعْرَافِ رِجَالًا يَعْرِفُونَهُمْ بِسِيمَاهُمْ قَالُوا مَا أَغْنَىٰ عَنْكُمْ جَمْعُكُمْ وَمَا كُنْتُمْ تَسْتَكْبِرُونَ -48 |
A’râftakiler, simalarından tanıdıkları birtakım adamlara da seslenir ve şöyle derler: “Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı!” |
O ashabı A´raf sîmalariyle tanıdıkları bir takım ricale de nidâ edib: gördünüz mü cem´iyyetinizin ve yaptığınız kibr-ü azametin size hiç faidesi olmadı |
A´ra f´dakiler simalarından tanıdıkları adamlara seslenerek, «Ne topluluğunuz ve topladığınız, ne de büyüklenip gururlandığınız şeyler sizi müstağni kılmıştır; size bir yarar da sağlamamıştır» (derler). |
A´raf halkı, yüzlerindeki işâretleriyle tanıdıkları birtakım adamlara da ünleyerek dediler ki: "Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiçbir yarar sağlamadı." |
Ve ashâb-ı A´râf simalarıyla tanıdıkları birtakım kişilere de nidâ ederek derler ki: «Size ne cemiyetiniz ve ne de yaptığınız tekebbür bir faide vermiş olmadı.» |
8 / 155 |
A'raf Suresi
49.Ayet |
أَهَٰؤُلَاءِ الَّذِينَ أَقْسَمْتُمْ لَا يَنَالُهُمُ اللَّهُ بِرَحْمَةٍ ۚ ادْخُلُوا الْجَنَّةَ لَا خَوْفٌ عَلَيْكُمْ وَلَا أَنْتُمْ تَحْزَنُونَ -49 |
“Sizin, ‘Allah bunları rahmete erdirmez’ diye yemin ettikleriniz şunlar mı?” (Sonra cennetliklere dönerek) “Haydi, girin cennete. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz” derler. |
Tâ şunlarmıydı o sizin Allah bunları kabil değil rahmetine irdirmez diye yemin ettikleriniz? dedikten sonra berikilere dönüb «girin Cennete size korku yok artık siz mahzun olacak değilsiniz» demektedirler |
Allah´ın rahmetine eriştirmiyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıdır ? derler. Derken onlara : «Girin Cennet´e, size hiçbir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz de !» (diye ilâhî buyruk tecelli eder). |
"Allâh onları hiçbir rahmete erdirmeyecek, diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?" (Cennetliklere dönerek): "Girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz!" dediler. |
Ya o kimseler mi idi ki, «Allah onları rahmetine nâil etmez,» diye yemin ediyordunuz! Cennete giriniz, size ne bir korku vardır ve ne de siz mahzun olacaksınız. |
8 / 155 |
A'raf Suresi
50.Ayet |
وَنَادَىٰ أَصْحَابُ النَّارِ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَنْ أَفِيضُوا عَلَيْنَا مِنَ الْمَاءِ أَوْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللَّهُ ۚ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَهُمَا عَلَى الْكَافِرِينَ -50 |
Cehennemlikler de cennetliklere, “Ne olur, sudan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın” diye çağrışırlar. Onlar, “Şüphesiz, Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır” derler. |
Eshabı Nâr da eshabı Cennete şöyle bağırışmaktadırlar: «Lûtfen suyunuzdan veya Allâhın size merzuk kıldığı ni´metlerden biraz da bizlere dökün» onlar da demektedirler ki: doğrusu Allâh, bunları kâfirlere harâm etti |
Cehennem yaranı Cennet yaranına, «o sudan veya Allah´ın size rızık olarak verdiklerinden biraz da bize döküp akıtın!» diye seslenirler. Cennet yaranı onlara: «Doğrusu Allah bu suyu ve bu rızıkları kâfirlere haram kılmıştır» diye cevap verirler. |
Ateş halkı, cennet halkına: "Suyunuzdan veya Allâh´ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın (ne olur)!" diye seslendiler. (Onlar da) dediler ki; "Allâh, bu ikisini kâfirlere harâm etmiştir." |
Ve nâr ehli, ashâb-ı cennete nidâ ederek: «Suyunuzdan veya Allah´ın sizi merzûk ettiği şeylerden bizim üzerimize döküveriniz» diye yalvaracaklar. Onlar da: «Şüphe yok ki, Allah Teâlâ bunları kâfirler üzerine haram kılmıştır,» diyecekler. |
8 / 155 |
A'raf Suresi
51.Ayet |
الَّذِينَ اتَّخَذُوا دِينَهُمْ لَهْوًا وَلَعِبًا وَغَرَّتْهُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا ۚ فَالْيَوْمَ نَنْسَاهُمْ كَمَا نَسُوا لِقَاءَ يَوْمِهِمْ هَٰذَا وَمَا كَانُوا بِآيَاتِنَا يَجْحَدُونَ -51 |
Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştı. İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkâr edip durdularsa, biz de onları bugün öyle unuturuz. |
O kâfirlere ki oyunu, eğlenceyi kendilerine din edindiler, ve o Dünya hayatı kendilerini aldattı, onlar bu günlerine mülâkı olacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi inkâr ettikleri gibi biz de bu gün onları unutacağız |
O kâfirler ki, dinlerini oyun ve eğlence edindiler ve dünya hayatı onları aldattı da aldattı. Onlar bu günle karşılaşacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi inatla inkâr ettikleri gibi, bugün de biz onları unuturuz (rahmetimize lâyık görmeyiz). |
Onlar ki dinlerini bir eğlence ve oyun yerine koydular ve dünyâ hayâtı, kendilerini aldattı. Onlar, bu günleriyle karşılaşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi bile bile nasıl inkâr ediyor idilerse, biz de bugün onları öyle unuturuz!. |
O kimseler ki, dinlerini bir eğlence ve bir oyun ittihaz ettiler ve onları dünya hayatı aldatmış oldu. Artık onlar bu günlere yetişeceklerini unuttukları gibi ve Bizim âyetlerimizi inkar eder oldukları gibi Biz de onları bugün unutacağız. |
8 / 155 |