SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Enbiya Suresi
25.Ayet |
وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ إِلَّا نُوحِي إِلَيْهِ أَنَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدُونِ -25 |
Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberlere, “Şüphesiz, benden başka hiçbir ilâh yoktur. Öyleyse bana ibadet edin” diye vahyetmişizdir. |
Senden evvel hiç bir Resul göndermedik ki ona şöyle vahyetmiş olmıyalım: hakikat bu: benden başka ilâh yoktur, onun için hep bana ıbadet edin |
Senden önce gönderdiğimiz, istisnasız her peygambere şöyle vahyettik : Şüphesiz ki benden başka ilâh yoktur, artık bana ibâdet edin., |
Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona: "Benden başka tanrı yoktur, bana kulluk edin!" diye vahyetmiş olmayalım. |
Ve senden evvel hiçbir peygamber göndermedik ki, illâ ona şöyle vahyetmiştik: «Muhakkak ki, Benden başka ilâh yoktur. Artık Bana ibadet ediniz.» |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
26.Ayet |
وَقَالُوا اتَّخَذَ الرَّحْمَٰنُ وَلَدًا ۗ سُبْحَانَهُ ۚ بَلْ عِبَادٌ مُكْرَمُونَ -26 |
(Böyle iken) “Rahmân, çocuk edindi” dediler. O, böyle şeylerden uzaktır, yücedir. Hayır, (evlat diye niteledikleri) o melekler ikrama erdirilmiş kullardır. |
Böyle iken dediler ki: Rahman veled ittihaz etti, tenzih o sübhana, doğrusu onlar ikram olunmuş kullardır |
Rahman (olan Allah) çocuk edindi, dediler. O, (çocuk edinmekten) çok yücedir, münezzehtir. Hayır onlar, (o melekler) ikrama ermiş şerefli kullardır. |
"Rahmân çocuk edindi." dediler. O, yücedir. Hayır (Rahmân´ın çocukları sanılan melekler, O´nun) değerli kullar(ı)dır. |
Ve dediler ki: «Rahmân evlat ittihaz etti. O bundan münezzehtir.» Hayır, (onlar) ikram olunmuş kullardır. |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
27.Ayet |
لَا يَسْبِقُونَهُ بِالْقَوْلِ وَهُمْ بِأَمْرِهِ يَعْمَلُونَ -27 |
Onlar Allah’tan önce söz söylemezler ve hep O’nun emriyle iş görürler. |
Onun sözünün önüne geçmezler hep onun emriyle hareket ederler |
Sözleriyle O´nun önüne geçmezler ve ancak O´nun buyruğuyla amel ederler. |
O´ndan önce söz söylemezler ve onlar, O´nun buyruğunu yaparlar. |
Onlar, söz ile O´na tekaddüm etmiş olmazlar ve onlar O´nun emriyle amelde bulunurlar. |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
28.Ayet |
يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يَشْفَعُونَ إِلَّا لِمَنِ ارْتَضَىٰ وَهُمْ مِنْ خَشْيَتِهِ مُشْفِقُونَ -28 |
Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar, O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O’nun korkusuyla titrerler. |
O onların önlerindekini arkalarındakini bilir ve onlar onun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi onun haşyetinden titrerler |
Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ancak Allah´ın razı olacağı kimse için şefaat ederler ve onlar Allah korkusundan saygıyla titrerler. |
(Allâh) Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. (Allâh´ın) râzı olduğundan başkasına şefâ´at edemezler ve onlar, O´nun korkusundan titrerler. |
Onların ilerilerindekini de gerilerindekini de bilir ve razı olduğundan başkasına şefaat de edemezler ve onlar O´nun mehabetinden kemal-i itina ile korkar kimselerdir. |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
29.Ayet |
وَمَنْ يَقُلْ مِنْهُمْ إِنِّي إِلَٰهٌ مِنْ دُونِهِ فَذَٰلِكَ نَجْزِيهِ جَهَنَّمَ ۚ كَذَٰلِكَ نَجْزِي الظَّالِمِينَ -29 |
İçlerinden her kim, “Allah’tan başka ben de şüphesiz bir ilâhım” derse, böylesini cehennemle cezalandırırız. İşte biz zalimleri böyle cezalandırırız. |
Ve içlerinden her kim ben ondan başka bir ilâhım derse biz ona Cehennemi ceza veririz, zalimleri biz böyle cezalandırırız |
Onlardan kim, «ben Allah´tan başka bir tanrıyım» derse, işte onu Cehennem ile cezalandırırız. Zulmedenleri de işte böylece cezalandırırız. |
Onlardan her kim: "Ben O´ndan başka bir tanrıyım!" derse onu cehennemle cezâlandırırız. Biz zâlimleri böyle cezâlandırırız. |
Ve onlardan her kimi, «Şüphe yok ki ben O´ndan başka bir ilâhım,» derse onu cehennem ile cezalandırırız. İşte zalimleri böylece cezalandıracağız. |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
30.Ayet |
أَوَلَمْ يَرَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَاهُمَا ۖ وَجَعَلْنَا مِنَ الْمَاءِ كُلَّ شَيْءٍ حَيٍّ ۖ أَفَلَا يُؤْمِنُونَ -30 |
İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı? |
Ya o küfredenler görmedilerde mi ki Semavât-ü Arz bitişik idiler de biz onları ayırdık, hayatı olan her şey´i sudan yaptık, hâlâ inanmıyorlar mı? |
İnkarcı sapıklar, göklerin ve yerin bitişik olduğunu, onları bizim ayırdığımızı ve her canlı olanı sudan yaratıp meydana getirdiğimizi görüp anlamıyorlar mı ? Hâlâ inanmıyorlar mı? |
O nankörler görmediler mi ki göklerle yer bitişik idi, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık? Hâlâ inanmıyorlar mı? |
O kâfir olanlar bilmediler mi ki, muhakkak gökler ve yer bitişik bir halde iken Biz onları birbirinden yarıp ayırdık ve her diri şeyi sudan yarattık, hâlâ imân etmezler mi? |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
31.Ayet |
وَجَعَلْنَا فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَنْ تَمِيدَ بِهِمْ وَجَعَلْنَا فِيهَا فِجَاجًا سُبُلًا لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ -31 |
Onları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik ve (varacakları yere) yol bulabilsinler diye ondan geçitler, yollar meydana getirdik. |
Arzda da onları çalkalar diye baskılar oturttuk, hem onda bol bol açıklıklar yaptık ki doğru gidebilsinler |
Yeryüzü, insanları sarsıp çalkalar diye onda sabit dağlar oluşturduk (da sarsıntıyı önledik); doğru hareket edebilsinler (şaşırmadan varacakları yere varsınlar) diye onda yollar geçitler meydana getirdik. |
Yer, onları sarsar diye, onun üstünde yüksek dağlar yarattık. Ve istedikleri yere gidebilmeleri için orada geniş yollar açtık. |
Ve yeryüzünde onları çalkalar diye sabit dağları yarattık ve onlara geniş yollar açtık, tâ ki maksatlarına erebilsinler. |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
32.Ayet |
وَجَعَلْنَا السَّمَاءَ سَقْفًا مَحْفُوظًا ۖ وَهُمْ عَنْ آيَاتِهَا مُعْرِضُونَ -32 |
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah’ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler. |
Semayı da mahfuz bir sakıf yaptık, onlar ise onun âyetlerinden yüz çeviriyorlar |
Göğü de (bozulup dengesizliğe düşmekten) korunmuş bir tavan (gibi) yaptık. Halbuki onlar, bundaki belge ve delillerden yüzçeviriyorlar. |
Göğü, korunmuş bir tavan yaptık; onlarsa hâlâ göğün, (Allâh´ın) âyetlerinden yüz çevirmektedirler. |
Ve gökyüzünü de bir mahfuz tavan yaptık. Halbuki, onlar onun âyetlerinden yüz çeviricilerdir. |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
33.Ayet |
وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ -33 |
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler. |
Halbuki o, o hâlık ki geceyi, gündüzü ve Şems-ü Kameri yaratmış, bütün o ecram her biri birer felekte yüzüyorlar |
Gece ve gündüzü; Güneş ve Ay´ı yaratan O´dur. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir. |
Geceyi, gündüzü, güneşi, ayı yaratan O´dur. (Bunların) her biri bir yörüngede yüzmektedir. |
Ve o (Hâlik-i Azîm) dir ki, geceyi ve gündüzü, güneşi ve ay´ı yaratmıştır. Herbiri bir felekte yüzmektedir. |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
34.Ayet |
وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَ ۖ أَفَإِنْ مِتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ -34 |
Biz, senden önce de hiçbir beşere ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebedî mi kalacaklar? |
Bir de biz senden evvel hiç biri beşer için huld nasîb etmedik, şimdi ser ölürsen onlar muhalled mi kalacaklar? |
Senden önce de hiçbir insana (Dünya´da) ebedîlik vermedik. Sen ölürsün de onlar ebedî mi kalırlar? |
Senden önce hiçbir insana ebedi yaşama vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar? |
Ve senden evvel hiçbir insana daimi bir hayat vermedik. Şimdi sen ölür isen onlar bâki kalıcılar mıdırlar? |
17 / 323 |
Enbiya Suresi
35.Ayet |
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ ۗ وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً ۖ وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ -35 |
Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz. |
Her nefis ölümü tadacak ve sizi bir imtihan olarak şer ve hayr ile mübtelâ kılacağız, hepiniz de nihayet bize irca´ olunacaksınız |
Her canlı ölümü tadıcıdır ve sizi imtihan olsun diye iyilik ve kötülükle mübtelâ kılarız, (yaratılışınız bu iki şeyi işlemeye müsatddir). Sonunda bize döndürüleceksiniz |
Her nefis, ölümü tadacaktır. Biz sizi sınamak için şerre de hayra da müptelâ kılıyoruz. Ve (sonunda) bize döndürüleceksiniz. |
Her nefs, ölümü tadacaktır ve sizi bir imtihan olmak üzere şer ile ve hayr ile deneriz ve Bize döndürüleceksiniz. |
17 / 323 |