KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİMİN 55. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
MEAL SAYFALARI
1 2 3
4 5 6
7 8 9
10 11 12
13 14 15
16 17 18
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33
34 35 36
37 38 39
40 41 42
43 44 45
46 47 48
49 50 51
52 53 54
55 56 57
58 59 60
61 62 63
64 65 66
67 68 69
70 71 72
73 74 75
76 77 78
79 80 81
82 83 84
85 86 87
88 89 90
91 92 93
94 95 96
97 98 99
100 101 102
103 104 105
106 107 108
109 110 111
112 113 114
115 116 117
118 119 120
121 122 123
124 125 126
127 128 129
130 131 132
133 134 135
136 137 138
139 140 141
142 143 144
145 146 147
148 149 150
151 152 153
154 155 156
157 158 159
160 161 162
163 164 165
166 167 168
169 170 171
172 173 174
175 176 177
178 179 180
181 182 183
184 185 186
187 188 189
190 191 192
193 194 195
196 197 198
199 200 201
202 203 204
205 206 207
208 209 210
211 212 213
214 215 216
217 218 219
220 221 222
223 224 225
226 227 228
229 230 231
232 233 234
235 236 237
238 239 240
241 242 243
244 245 246
247 248 249
250 251 252
253 254 255
256 257 258
259 260 261
262 263 264
265 266 267
268 269 270
271 272 273
274 275 276
277 278 279
280 281 282
283 284 285
286 287 288
289 290 291
292 293 294
295 296 297
298 299 300
301 302 303
304 305 306
307 308 309
310 311 312
313 314 315
316 317 318
319 320 321
322 323 324
325 326 327
328 329 330
331 332 333
334 335 336
337 338 339
340 341 342
343 344 345
346 347 348
349 350 351
352 353 354
355 356 357
358 359 360
361 362 363
364 365 366
367 368 369
370 371 372
373 374 375
376 377 378
379 380 381
382 383 384
385 386 387
388 389 390
391 392 393
394 395 396
397 398 399
400 401 402
403 404 405
406 407 408
409 410 411
412 413 414
415 416 417
418 419 420
421 422 423
424 425 426
427 428 429
430 431 432
433 434 435
436 437 438
439 440 441
442 443 444
445 446 447
448 449 450
451 452 453
454 455 456
457 458 459
460 461 462
463 464 465
466 467 468
469 470 471
472 473 474
475 476 477
478 479 480
481 482 483
484 485 486
487 488 489
490 491 492
493 494 495
496 497 498
499 500 501
502 503 504
505 506 507
508 509 510
511 512 513
514 515 516
517 518 519
520 521 522
523 524 525
526 527 528
529 530 531
532 533 534
535 536 537
538 539 540
541 542 543
544 545 546
547 548 549
550 551 552
553 554 555
556 557 558
559 560 561
562 563 564
565 566 567
568 569 570
571 572 573
574 575 576
577 578 579
580 581 582
583 584 585
586 587 588
589 590 591
592 593 594
595 596 597
598 599 600
601 602 603
604
SURE
AYET NO
ARAPÇA DİYANET VAKFI ELMALILI HAMDI CELAL YILDIRIM  SULEYMAN ATES O NASUHI BILMEN CÜZ
SAYFA
Al-i İmran Suresi

46.Ayet
وَيُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلًا وَمِنَ الصَّالِحِينَ -46 “O, beşikte de, yetişkin çağında da insanlarla konuşacak, salihlerden olacaktır.” Ve nasa kelâm söyleyecek: hem beşikte hem yetişkin iken, hem de salihînden. Beşikte de, yetişkin çağında da insanlara konuşacaktır ve O iyilerden, yararlılardandır. "Beşikte ve yetişkinlikte insanlara konuşacak ve iyilerden olacaktır." «Ve nâs ile beşikte iken de, yetişkin iken de konuşacaktır. Ve o sâlihlerdendir.» 3 / 55
Al-i İmran Suresi

47.Ayet
قَالَتْ رَبِّ أَنَّىٰ يَكُونُ لِي وَلَدٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ ۖ قَالَ كَذَٰلِكِ اللَّهُ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۚ إِذَا قَضَىٰ أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ -47 (Meryem), “Ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?” dedi. Allah, “Öyle ama, Allah dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir” dedi. Yarabbi! dedi: bir çocuk nerden olabilir benim için? Ki bana bir beşer dokunmadı, buyurdu ki: Öyle, Allah neyi dilerse yaratır, o bir emri murad edince sade ona ol der o oluverir. (Bunun üzerine) Meryem dedi ki: «Ey Rabbim ! bana bir insan dokunmamışken nasıl çocuğum olabilir ?!» Ona denildi ki: Öyle ama, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece «Ol!» der, o da oluverir. Dedi ki: "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?" "Allâh, böylece dilediğini yaratır, dedi, bir şey(in olmasını) istedi mi ona ´ol´ der, o da oluverir." Dedi ki: «Yarabbi! Bana çocuk nereden olabilir! Halbuki bana bir beşer dokunmamıştır.» Buyurdu ki, «Öyledir. Allah Teâlâ neyi dilerse yaratır. Bir şeyi murad edince ona sadece ´Ol!´ der, o da hemen oluverir.» 3 / 55
Al-i İmran Suresi

48.Ayet
وَيُعَلِّمُهُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرَاةَ وَالْإِنْجِيلَ -48 Ve Allah ona kitabı, hikmeti, Tevrat ve İncil’i öğretecek. Ve ona hem kitabet öğretecek hem hikmet hem Tevrat hem İncil Allah ona kitab (okuma yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil´i öğretir. "Ona Kitabı, Hikmeti, Tevrât´ı ve İncil´i öğretecek." Ve ona kitabeti ve hikmeti ve Tevrat ile İncil´i talim buyuracaktır. 3 / 55
Al-i İmran Suresi

49.Ayet
وَرَسُولًا إِلَىٰ بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنِّي قَدْ جِئْتُكُمْ بِآيَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ ۖ أَنِّي أَخْلُقُ لَكُمْ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ فَأَنْفُخُ فِيهِ فَيَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِ اللَّهِ ۖ وَأُبْرِئُ الْأَكْمَهَ وَالْأَبْرَصَ وَأُحْيِي الْمَوْتَىٰ بِإِذْنِ اللَّهِ ۖ وَأُنَبِّئُكُمْ بِمَا تَأْكُلُونَ وَمَا تَدَّخِرُونَ فِي بُيُوتِكُمْ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ -49 Allah, onu İsrailoğullarına bir Peygamber olarak gönderecek (ve o da onlara şöyle diyecek): “Şüphesiz ben size Rabbinizden bir mucize getirdim. Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona üflerim. O da Allah’ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer mü’minler iseniz bunda sizin için elbette bir ibret vardır.” Hem Beni İsraile bir Resul olarak, söyleyecek ki: ben size rabbınızdan bir âyetle geldim, ben size çamurdan kuş biçimi gibi bir mahlûk biçerim de içine üflerim, Allahın izniyle derhal bir kuş olur, yine Allahın izniyle gözsüzü ve abraşı iyi eder ve ölüleri diriltirim, ve evlerinize ne yiyor ve ne biriktiriyorsanız size haber veririm elbette bunda size şüphesiz bir âyet vardır eğer iman edecek iseniz (Allah onu) İsrail oğullarına bir peygamber olarak gönderiyor. (Görevi yerine getirme çağına gelince de İsâ onlara şöyle diyor): «Şüphesiz ki ben size Rabbinizden bir âyet (açık bir belge, belirgin bir mu´cize) getirdim: Size gerçekten kuş biçiminde çamurdan bir şey meydana getiririm de içine üflerim, Allah´ın izniyle o, kuş olur; anadan doğma körü, alatenliyi iyi ederim. Ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber verebilirim. Eğer inanan kimselerseniz bunda size elbette açık alâmet ve ibret alınacak belge vardır. "Onu İsrâil oğullarına (şöyle diyen) bir elçi yapacak: "Ben size Rabbinizden bir mu´cize getirdim: Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yaratır, ona üflerim, Allâh´ın izniyle hemen kuş oluverir; körü ve alacalıyı iyileştiririm; Allâh´ın izniyle ölüleri diriltirim; evlerinizde ne yeyip, ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer inanıcı iseniz elbette bunda sizin için bir ibret vardır." Ve İsrailoğullarına peygamber gönderecektir.(O da diyecektir ki) «Ben size muhakkak bir mûcize ile Rabbiniz tarafından geldim. Ben sizin için çamurdan kuş şekli gibi bir şey icat ederim, sonra ona üfürürüm. O da Allah Teâlâ´nın izniyle hemen kuş oluverir. Ve ben Allah´ın izniyle anadan doğma körü ve alacalık illetine tutulanı iyi ederim ve ölüyü diriltirim, ve size evlerinizde ne yediğinizi ve ne biriktirdiğinizi de haber veririm. Şüphe yok ki, bunda sizin için bir alâmet vardır. Eğer siz mü´minler iseniz.» 3 / 55
Al-i İmran Suresi

50.Ayet
وَمُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَلِأُحِلَّ لَكُمْ بَعْضَ الَّذِي حُرِّمَ عَلَيْكُمْ ۚ وَجِئْتُكُمْ بِآيَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ -50 “Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için gönderildim ve Rabbiniz tarafından size bir mucize de getirdim. Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” Hem Tevrattan önümde bulunanı bir tasdıkcı olarak ve hem size haram edilenin ba´zısını halâl kılayım diye ve Rabbınızdan bir âyet ile size geldim, artık, Allahdan korkun da bana itaat edin Önümdeki Tevrat´ı doğrulayan, size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için geldim ve Rabblniz tarafından size bir mu´cize getirdim. Artık Allah´tan korkun da bana uyun. "(Ben), Benden önce gelen Tevrât´ı doğrulayıcı olarak ve size harâm kılınan bazı şeyleri size helâl yapayım diye gönderildim. Size Rabbinizden bir mu´cize getirdim, Allah´tan korkun, bana itâ´at edin!" «Ve önümde bulunan Tevrat´ı musaddık olarak ve üzerinize haram kılınmış olan şeylerin bazısını helâl kılmak için (geldim) ve sizlere Rabbinizden bir mûcize getirdim. Artık Allah Teâlâ´dan korkunuz ve bana itaat ediniz.» 3 / 55
Al-i İmran Suresi

51.Ayet
إِنَّ اللَّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ ۗ هَٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَقِيمٌ -51 “Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na ibadet edin. İşte bu, doğru yoldur.” Şüphe yok ki Allah benim de Rabbım sizin de Rabbınızdır, onun için hep ona ibadet edin, bu işte doğru yoldur Şüphesiz ki Allah benim de, sizin de Rabbinizdir; artık O´na kulluk edin. Doğru yol da budur.» . "Allâh benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; O´na kulluk edin, doğru yol budur." «Şüphe yok ki, Allah Teâlâ benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. Artık O´na ibadet ediniz. Dosdoğru yol budur.» 3 / 55
Al-i İmran Suresi

52.Ayet
فَلَمَّا أَحَسَّ عِيسَىٰ مِنْهُمُ الْكُفْرَ قَالَ مَنْ أَنْصَارِي إِلَى اللَّهِ ۖ قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنْصَارُ اللَّهِ آمَنَّا بِاللَّهِ وَاشْهَدْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ -52 İsa, onların inkârlarını sezince, “Allah yolunda yardımcılarım kim?” dedi. Havariler, “Biziz Allah yolunun yardımcıları. Allah’a iman ettik. Şahit ol, biz müslümanlarız” dediler. Bunun üzerine vakta ki İsa onlardan küfrü hissetti «kim benim Allaha arkadaşlarım?» dedi, Havâriyyun «biziz, dediler: Allah arkadaşları, biz Allaha iman ettik, hem bizim imanı lekesiz Müslimler olduğumuza şahid ol İsâ onların (Yahudi haham ve devlet adamlarının) inkâr ve inatlarını hissedince, «Allah yolunda yardımcılarım kim ?» dedi. Havariler: «Allah yolunda yardımcılar biziz. Allah´a imân ettik; şâhid ol ki, biz herhalde müslümanlar (Hakk´a dosdoğru teslimiyet gösterenleriz» dediler. Îsâ onlardan inkârı sezince: "Allâh yolunda kimler bana yardımcı olacak?" dedi. Havariler: "Biz, Allâh(yolun)un yardımcılarıyız; Allah´a inandık, şâhid ol, biz müslümanlarız." dediler. Vaktâ ki, İsa onlardan dinsizlik hissetti, dedi ki: «Allah için benim yardımcılarım kimlerdir?» Havariler dedi ki: «Biz Allah´ın yardımcılarıyız, Allah´a imân ettik ve şahit ol ki, bizler şüphesiz müslümanlarız.» 3 / 55
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014