KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİMİN 596. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
MEAL SAYFALARI
1 2 3
4 5 6
7 8 9
10 11 12
13 14 15
16 17 18
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33
34 35 36
37 38 39
40 41 42
43 44 45
46 47 48
49 50 51
52 53 54
55 56 57
58 59 60
61 62 63
64 65 66
67 68 69
70 71 72
73 74 75
76 77 78
79 80 81
82 83 84
85 86 87
88 89 90
91 92 93
94 95 96
97 98 99
100 101 102
103 104 105
106 107 108
109 110 111
112 113 114
115 116 117
118 119 120
121 122 123
124 125 126
127 128 129
130 131 132
133 134 135
136 137 138
139 140 141
142 143 144
145 146 147
148 149 150
151 152 153
154 155 156
157 158 159
160 161 162
163 164 165
166 167 168
169 170 171
172 173 174
175 176 177
178 179 180
181 182 183
184 185 186
187 188 189
190 191 192
193 194 195
196 197 198
199 200 201
202 203 204
205 206 207
208 209 210
211 212 213
214 215 216
217 218 219
220 221 222
223 224 225
226 227 228
229 230 231
232 233 234
235 236 237
238 239 240
241 242 243
244 245 246
247 248 249
250 251 252
253 254 255
256 257 258
259 260 261
262 263 264
265 266 267
268 269 270
271 272 273
274 275 276
277 278 279
280 281 282
283 284 285
286 287 288
289 290 291
292 293 294
295 296 297
298 299 300
301 302 303
304 305 306
307 308 309
310 311 312
313 314 315
316 317 318
319 320 321
322 323 324
325 326 327
328 329 330
331 332 333
334 335 336
337 338 339
340 341 342
343 344 345
346 347 348
349 350 351
352 353 354
355 356 357
358 359 360
361 362 363
364 365 366
367 368 369
370 371 372
373 374 375
376 377 378
379 380 381
382 383 384
385 386 387
388 389 390
391 392 393
394 395 396
397 398 399
400 401 402
403 404 405
406 407 408
409 410 411
412 413 414
415 416 417
418 419 420
421 422 423
424 425 426
427 428 429
430 431 432
433 434 435
436 437 438
439 440 441
442 443 444
445 446 447
448 449 450
451 452 453
454 455 456
457 458 459
460 461 462
463 464 465
466 467 468
469 470 471
472 473 474
475 476 477
478 479 480
481 482 483
484 485 486
487 488 489
490 491 492
493 494 495
496 497 498
499 500 501
502 503 504
505 506 507
508 509 510
511 512 513
514 515 516
517 518 519
520 521 522
523 524 525
526 527 528
529 530 531
532 533 534
535 536 537
538 539 540
541 542 543
544 545 546
547 548 549
550 551 552
553 554 555
556 557 558
559 560 561
562 563 564
565 566 567
568 569 570
571 572 573
574 575 576
577 578 579
580 581 582
583 584 585
586 587 588
589 590 591
592 593 594
595 596 597
598 599 600
601 602 603
604
SURE
AYET NO
ARAPÇA DİYANET VAKFI ELMALILI HAMDI CELAL YILDIRIM  SULEYMAN ATES O NASUHI BILMEN CÜZ
SAYFA
Duha Suresi

4.Ayet
وَلَلْآخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الْأُولَىٰ -4 Muhakkak ki âhiret senin için dünyadan daha hayırlıdır. ve her halde sonu senin için önünden daha hayırlı Ve elbette Âhiret senin için Dünya´dan daha hayırlıdır. Senin sonun, ilkinden iyi olacaktır. Ve elbette ki, senin için ilerisi evvelinden daha hayırlıdır. 30 / 596
Duha Suresi

5.Ayet
وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَىٰ -5 Şüphesiz, Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın. ve ileride rabbın sana atâ edecek öyle atâ edecek ki rızaya ereceksin Elbette Rabbin sana öylesine verecek ki, (O´ndan da, verdiğinden de) razı olacaksın, (hoşnud olmaya devam edeceksin). Rabbin, sana verecek ve sen râzı olacaksın. Ve muhakkak ki, sana Rabbin ihsan buyuracak, sen de hoşnut olacaksın. 30 / 596
Duha Suresi

6.Ayet
أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًا فَآوَىٰ -6 Seni yetim bulup da barındırmadı mı? O seni bir yetîm iken barındırmadı mı? Seni öksüz bulup barındırmadı mı ? O, seni yetim bulup barındırmadı mı? Seni bir yetim bulup da barındırmadı mı? 30 / 596
Duha Suresi

7.Ayet
وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَىٰ -7 Seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da yola iletmedi mi? ve seni yol bilmez iken yola koymadı mı? Seni yol bilmez iken (en doğru) yola iletmedi mi ? Seni şaşırmış bulup yola iletmedi mi? Ve seni bir şaşırmış halde buldu da doğru yolu göstermedi mi? 30 / 596
Duha Suresi

8.Ayet
وَوَجَدَكَ عَائِلًا فَأَغْنَىٰ -8 Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi? ve seni bir yoksul iken zengin etmedi mi? eni fakir bulup zengin etmedi mi? Seni fakir bulup zengin etmedi mi? Ve seni bir yoksul buldu da zengin kılmadı mı? 30 / 596
Duha Suresi

9.Ayet
فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ -9 Öyleyse sakın yetimi ezme! Öyle ise amma yetîme kahretme O halde, sakın öksüzü hor görüp ona kötü davranma ! Öyleyse sakın öksüzü ezme, Artık yetime sakın kötü bir muamelede bulunma. 30 / 596
Duha Suresi

10.Ayet
وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ -10 Sakın isteyeni azarlama! ve amma sâili azarlama Ve bir şey isteyeni azarlama! Dilenciyi azarlama. (10-11) Ve bir şey dileneni de sakın kovma. Fakat Rabbin nîmetini de yâd et. 30 / 596
Duha Suresi

11.Ayet
وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ -11 Rabbinin nimetine gelince; işte onu anlat. Fakat rabbının ni´metini anlat da anlat. Ama Rabbin nîmetini elinden geldiğince anlat! Ve Rabbinin ni´metini anlat. (10-11) Ve bir şey dileneni de sakın kovma. Fakat Rabbin nîmetini de yâd et. 30 / 596
İnşirah Suresi

1.Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ -1 (Ey Muhammed!) Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Şerh etmedik mi senin içün bağrını? Senin göğsünü açıp genişletmedik mi ? Biz senin (bunalan) göğsünü açmadık mı (ondaki bunalımları, sıkıntıları giderip, onu ilim, hikmet ve huzur ile genişletmedik mi)? Senin için göğsünü açıp genişletmedik mi? 30 / 596
İnşirah Suresi

2.Ayet
وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَ -2 (2-3) Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? Ve indirmedik mi senden o bârını? (2-3) Belini (büküp) çatırdatan yükünü senden indirmedik mi ? Ve atmadık mı senin üzerinden yükünü? (2-3) Ve senden yükünü indirmedik mi? Öyle ki, senin sırtına pek ağırlık vermişti. 30 / 596
İnşirah Suresi

3.Ayet
الَّذِي أَنْقَضَ ظَهْرَكَ -3 (2-3) Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? Ki zâr etmişti bütün zahrını? (2-3) Belini (büküp) çatırdatan yükünü senden indirmedik mi ? Ki (o, ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı! (2-3) Ve senden yükünü indirmedik mi? Öyle ki, senin sırtına pek ağırlık vermişti. 30 / 596
İnşirah Suresi

4.Ayet
وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ -4 Senin şânını yükseltmedik mi? Ve yükseltmedik mi senin zikrini Namını yine senin için yükseltmedik mi ? Senin şânını yükseltmedik mi? (4-5) Ve senin için şanını yükselttik. Artık şüphe yok, çetinlikle beraber bir kolaylık vardır. 30 / 596
İnşirah Suresi

5.Ayet
فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا -5 Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık var Şüphesiz ki zorluk ve sıkıntıyla beraber kolaylık vardır. Muhakkak her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. (4-5) Ve senin için şanını yükselttik. Artık şüphe yok, çetinlikle beraber bir kolaylık vardır. 30 / 596
İnşirah Suresi

6.Ayet
إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا -6 Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var Evet, şüphesiz zorluk ve sıkıntı ile beraber kolaylık vardır! Evet, her güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Hakikaten her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. 30 / 596
İnşirah Suresi

7.Ayet
فَإِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْ -7 Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. O halde boşaldın mı yine kalk yorul O halde (bir iş ve ibâdetten) boşaldın mı (ikinci bir iş ve ibâdete) başlayıp yorul !. O halde (işlerinden) boşaldığın zaman (ibâdete) dur. (7-8) Artık boş kaldın mı hemen çalış. Ve ancak Rabbine teveccüh et. 30 / 596
İnşirah Suresi

8.Ayet
وَإِلَىٰ رَبِّكَ فَارْغَبْ -8 Ancak Rabbine yönel ve yalvar. Ve ancak rabbına rağbet et, hep ona doğrul Ve yalnız Rabbına rağbet et; hep O´na yönel. Rabb´ine niyaz et, yalvar. (7-8) Artık boş kaldın mı hemen çalış. Ve ancak Rabbine teveccüh et. 30 / 596
Tin Suresi

1.Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ -1 Tîn’e ve zeytûn’a andolsun. Kasem olsun o Tîne ve o Zeytune İncir ve zeytine, Tin´e ve Zeytûn´a andolsun. (1-2) Andolsun tin´e ve zeytûn´e. Ve Sina dağına. 30 / 596
Tin Suresi

2.Ayet
وَطُورِ سِينِينَ -2 Sinâ dağına andolsun, Ve o Tûr-i Sînîne Sina dağına, Sinâ Dağına andolsun. (1-2) Andolsun tin´e ve zeytûn´e. Ve Sina dağına. 30 / 596
Tin Suresi

3.Ayet
وَهَٰذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ -3 Bu güvenli şehre (Mekke’ye) andolsun ki, Ve Bu beled-i emîne Ve güven veren bu şehre (Mekke´ye) and olsun ki, Ve bu güvenli Şehre andolsun ki, Ve bu emin olan beldeye. 30 / 596
Tin Suresi

4.Ayet
لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ -4 Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. Ki biz insanı en güzel bir biçimde yarattık Biz elbette insanı en güzel biçimde yarattık. Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Muhakkak ki, Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. 30 / 596
Tin Suresi

5.Ayet
ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ -5 Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik. Sonra da çevirdik Esfel-i Sâfilîn´e kaktık Sonra da onu (kendi kıymetini bilmediği için) aşağıların aşağısına çevirdik. Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik. Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük. 30 / 596
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014