SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Müzzemmil Suresi
1.Ayet |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ -1 |
Ey örtünüp bürünen (Peygamber)! |
Ey o örtünen (Müzzemmil)! |
Ey elbisesine bürünen ! |
Ey örtüsüne bürünen, |
Ey örtüsüne bürünüp örtünen (Resûl-i Zîşan)! |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
2.Ayet |
قُمِ اللَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا -2 |
(2-3) Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. |
Kalk gice, meğer biraz |
Gece kalk da az bir bölümü dışında (ibâdet et). |
Geceleyin kalk (namaz kıl); yalnız gecenin birazında (uyu). |
(2-3) Geceleyin kalk, birazı müstesna. Onun yarısı (kalk) veya ondan biraz eksilt (yarısından az kalk), |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
3.Ayet |
نِصْفَهُ أَوِ انْقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا -3 |
(2-3) Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. |
Yarısı, yâhud eksilt ondan biraz |
(3-4) Gecenin yarısı veya ondan biraz eksilt ya da üzerine biraz artır. Kur´ân´ı güzel ahenkli tane tane oku. |
Gecenin yarısında (kalk) yahut bundan biraz eksilt. |
(2-3) Geceleyin kalk, birazı müstesna. Onun yarısı (kalk) veya ondan biraz eksilt (yarısından az kalk), |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
4.Ayet |
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا -4 |
Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. |
Yâhud artır ve Kur´an oku, tertil ile yavaş yavaş güzel güzel |
(3-4) Gecenin yarısı veya ondan biraz eksilt ya da üzerine biraz artır. Kur´ân´ı güzel ahenkli tane tane oku. |
Veya bunu artır ve ağır ağır Kur´ân oku. |
Veya onun üzerine artır ve Kur´an´ı güzelce tertil ile açıkça oku. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
5.Ayet |
إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا -5 |
Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Çünkü biz senin üzerine ağır bir söz ilka edeceğiz |
Şüphesiz ki biz, sana (kaldırılması) ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız. |
Şüphe yok ki Biz sana ağır bir kelâm vahyedeceğiz. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
6.Ayet |
إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْئًا وَأَقْوَمُ قِيلًا -6 |
Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur’an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır. |
Çünkü gece neş´esi hem daha dokunaklı hem deyişce daha sağlamdır |
Hakikat (ibâdet için) gece kalkmak hem daha dokunaklı ve te´sirli, hem de okuma cihetiyle daha sağlam (bilgi ve huzur verici)dir. |
Gerçekten gece kalk(ıp ibâdet et)mek daha oturaklı ve (geceleyin) söz (du´â) daha etkilidir. |
Şüphe yok ki, geceleyin kalkış, o daha muvafıktır ve kıraatca da daha sağlamdır. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
7.Ayet |
إِنَّ لَكَ فِي النَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا -7 |
Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır. |
Çünkü sana gündüzün uzun bir yüzüş vardır |
Çünkü gerçekten senin için gündüz uğraşacağın uzun işler vardır. |
Çünkü gündüz, senin uzun süre uğraşacağın şeyler vardır. |
(7-8) Muhakkak ki, senin için gündüzde uzunca bir meşguliyet vardır. Ve Rabbin ismini zikret ve O´na yönel. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
8.Ayet |
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا -8 |
Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O’na yönel. |
Hem rabbının ismini an ve masivâdan kesilerek ona çekil |
Rabbının ismini an; her şeyden ilgini kesip yalnız O´na yönel. |
Rabbinin adını an ve bütün gönlünle O´na yönel. |
(7-8) Muhakkak ki, senin için gündüzde uzunca bir meşguliyet vardır. Ve Rabbin ismini zikret ve O´na yönel. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
9.Ayet |
رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا -9 |
O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin. |
O meşrik u mağribin rabbı, başka tanrı yok ancak o, o halde yalnız onu tut vekîl |
O, doğunun da Rabbıdır, batının da Rabbıdır. Başka tanrı yoktur, ancak O vardır. Artık sen, O´nu hep vekîl edin. |
(O) Doğunun ve batının Rabbidir. O´ndan başka tanrı yoktur. Yalnız O´nu vekil tut. |
(O) Maşrikin de, mağribin de Rabbidir, O´ndan başka ilâh yoktur. O halde O´nu vekil ittihaz et. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
10.Ayet |
وَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا -10 |
Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl. |
Ve ağyarın diyeceklerine sabret ve onları bir hecr-i cemîl ile terket, ayrıl! |
Onların (inkarcı müşriklerin) dediklerine katlan. Onları güzel bir tavırla terkedip ayrıl. |
Onların dediklerine sabret ve güzelce onlardan ayrıl. |
Ve diyecekleri şey üzerine sabret ve onları güzelce bir ayrılışla terk eyle! |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
11.Ayet |
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا -11 |
Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. |
Ve bırak da bana o tekzîb edici zevk-u refah sahiblerini, mühlet ver onlara biraz |
Nîmet sahipleri olup (Hakk´ı) yalanlayanları bana bırak da kendilerine az bir mühlet ver. |
Beni ve o ni´met sâhibi yalanlayıcıları yalnız bırak ve onlara biraz mühlet ver. |
Ve o nîmet sahipleri olan mükezzipleri bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
12.Ayet |
إِنَّ لَدَيْنَا أَنْكَالًا وَجَحِيمًا -12 |
(12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır. |
Çünkü bizim yanımızda bukağılar var ve bir cehîm var |
(12-13) Çünkü yanımızda bukağılar, Cehennem, boğazdan geçmeyen yiyecek ve elem verici bir azâb vardır. |
Doğrusu, bizim yanımızda bukağılar ve cehennem var. |
Şüphe yok ki Bizim yanımızda ağır bukağılar ve bir alevli ateş vardır. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
13.Ayet |
وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا -13 |
(12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır. |
Ve boğaza duran bir taam ve bir azâb-ı elîm var |
(12-13) Çünkü yanımızda bukağılar, Cehennem, boğazdan geçmeyen yiyecek ve elem verici bir azâb vardır. |
(Dikenli) Boğazı tırmalayan bir yiyecek ve acı veren bir azâb var. |
Ve boğaza tıkanıp duran bir taam ve pek acıklı bir azap vardır. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
14.Ayet |
يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَهِيلًا -14 |
Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla. |
O gün ki yer ve dağlar sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecektir |
Bir günde ki, yeryüzü ve dağlar sarsıldıkça sarsılır; dağlar çökmüş kum yığınına dönüşür. |
O gün yer ve dağlar sarsılır ve dağlar, dağılan kum yığınları olur. |
(14-15) O günde ki, yer ve dağlar sarsılır ve dağlar bir dağılmış kum yığını olmuş olur. Şüphe yok ki Biz size aleyhinize şahit olarak bir peygamber gönderdik. Nasıl ki Fir´avun´a da bir resûl göndermiştik. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
15.Ayet |
إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا -15 |
(Ey Mekkeliler!) Şüphesiz biz size üzerinize şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. Nitekim, Firavun’a da bir peygamber göndermiştik. |
Haberiniz olsun biz size bir Resul gönderdik, üzerinizde şâhid, netekim gönderdiğimiz gibi Fir´avne bir Resul |
Şüphesiz ki, biz, Fir´avn´a bir peygamber gönderdiğimiz gibi, size de üzerinize şahit olacak bir peygamber gönderdik. |
(Ey insanlar,) Doğrusu biz size, aleyhinize tanıklık edecek bir elçi gönderdik; nasıl ki Fir´avn´a da bir elçi göndermiştik. |
(14-15) O günde ki, yer ve dağlar sarsılır ve dağlar bir dağılmış kum yığını olmuş olur. Şüphe yok ki Biz size aleyhinize şahit olarak bir peygamber gönderdik. Nasıl ki Fir´avun´a da bir resûl göndermiştik. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
16.Ayet |
فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا -16 |
Ama Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde yakalayıverdik. |
Ki Fir´avn o Resule ısyan etti de biz onu vehîm bir tutuşla tuttuk alıverdik |
Ne var ki, Fir´avn, o peygambere karşı geldi; bu yüzden onu yakalayıp ağır şekilde cezalandırdık. |
Fir´avn, elçiye karşı geldi. Biz de onu ağır bir yakalayışla yakaladık. |
(16-17) Fir´avun ise o Resûle isyan etti, artık o Fir´avun´u bir şiddetli yakalamakla yakaladık. Artık siz küfrederseniz kendinizi nasıl koruyabilirsiniz? Bir günden ki, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çeviriverir. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
17.Ayet |
فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِنْ كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا -17 |
Hâl böyle iken inkâr ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan bir günden (kıyametten) nasıl korunursunuz? |
O halde siz nasıl korunursunuz küfredersiniz? O gün ki çocukları ak saçlı kocalara çevirir |
Eğer küfre saparsanız, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek günden nasıl korunursunuz?! |
Peki inkâr ederseniz, çocukları ihtiyarlatan o günden kendinizi nasıl kurtaracaksınız? |
(16-17) Fir´avun ise o Resûle isyan etti, artık o Fir´avun´u bir şiddetli yakalamakla yakaladık. Artık siz küfrederseniz kendinizi nasıl koruyabilirsiniz? Bir günden ki, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çeviriverir. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
18.Ayet |
السَّمَاءُ مُنْفَطِرٌ بِهِ ۚ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا -18 |
O günle gök (bile) yarılır, Allah’ın va’di gerçekleşir. |
Sema onunla çatlamıştır ve onun va´di fi´le çıkarılmıştır |
Gök, onunla (o günün dehşetiyle) çatlamıştır (çatlayacak). O´nun va´di mutlaka yerine gelir. |
Gök (bile) onun dehşetinden yarılır. Allâh´ın va´di mutlaka yapılmıştır. |
(18-19) Gök bile onunla çatlamıştır. Allah´ın vaadi, fiile çıkarılmıştır. Şüphe yok ki bu bir mev´izadır, artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar. |
29 / 573 |
Müzzemmil Suresi
19.Ayet |
إِنَّ هَٰذِهِ تَذْكِرَةٌ ۖ فَمَنْ شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ سَبِيلًا -19 |
Şüphesiz bunlar bir öğüttür. Kim dilerse Rabbine ulaştıran bir yol tutar. |
İşte bu bir tezkiredir, artık dileyen rabbına bir yol tutar |
Gerçekten bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbına giden bir yol edinir. |
Bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine varan bir yol tutar. |
(18-19) Gök bile onunla çatlamıştır. Allah´ın vaadi, fiile çıkarılmıştır. Şüphe yok ki bu bir mev´izadır, artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar. |
29 / 573 |