SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Al-i İmran Suresi
53.Ayet |
رَبَّنَا آمَنَّا بِمَا أَنْزَلْتَ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ -53 |
“Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve Peygamber’e uyduk. Artık bizi (hakikate) şahitlik edenlerle beraber yaz.” |
Ya rabbena! indirdiğine iman ettik ve Resulün ardınca gittik, imdi bizi o şahidlerle beraber yaz |
Ey Rabbimiz! Senin indirdiğine inandık. (Gönderdiğin) Peygambere uyduk. Artık bizi (Senin varlığına birliğine, İsa´nın Peygamberliğine) şâhid olanlarla beraber yaz. |
"Rabbimiz, senin indirdiğine inandık, elçiye uyduk; bizi şâhidlerle beraber yaz!" |
«Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve peygambere tâbi olduk, artık bizleri şahitler ile beraber yaz.» |
3 / 56 |
Al-i İmran Suresi
54.Ayet |
وَمَكَرُوا وَمَكَرَ اللَّهُ ۖ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ -54 |
Onlar tuzak kurdular. Allah da tuzak kurdu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır. |
Bununla beraber mekrettiler Allah da mekirlerine mekretti, öyle ya, Allah hayrülmakirîndir |
(Onlardan bir kısım haham ve devlet adamları) hileye başvurdular, (İsa´yı öldürmeyi plânladılar). Allah da onların hilesini boşa çıkardı. Allah hileleri boşa çıkaranların en hayırlısıdır,. |
Tuzak kurdular, Allâh da onların tuzaklarına karşılık verdi; çünkü Allâh, en iyi tuzak kurandır. |
Ve hilekarlık yaptılar, Allah Teâlâ da hilelerine mukabelede bulundu ve Allah Teâlâ hile yapanların en hayırlısıdır. |
3 / 56 |
Al-i İmran Suresi
55.Ayet |
إِذْ قَالَ اللَّهُ يَا عِيسَىٰ إِنِّي مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ يَوْمِ الْقِيَامَةِ ۖ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنْتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ -55 |
Hani Allah şöyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” |
O vakit ki Allah buyurdu: ya İsa! emin ol ben seni eceline yetireceğim ve seni bana ref´ edeceğim ve seni o küfredenlerden pâkliyeceğim ve sana tabi´ olanları o küfredenlerin kıyamet gününe kadar fevkında kılacağım, sonrada hep dönümünüz banadır, ıhtılâf edib durduğunuz şeyler hakkında o vakit aranızda hükmü ben vereceğim |
O vakit Allah şöyle buyurdu : «Ey İsâ ! elbette seni eceline yetireceğim (vakti saati gelince ruhunu alacağım); seni kendime yükselteceğim ve seni inkarcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra da dönüşünüz banadır; ihtilâfa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim.» |
Allâh demişti ki: "Ey Îsâ, ben senin canını alacağım, seni bana yükselteceğim, seni inkâr edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyâmet gününe kadar inkâr edenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz bana olacaktır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim." |
O vakit ki, Allah Teâlâ buyurdu: «Ya İsâ! Muhakkak seni vefat ettirecek olan Ben´im ve seni Bana yükselteceğim ve seni küfredenlerden tertemiz kılacağım ve sana tâbi olanları kıyamete kadar seni inkâr edenlerin fevkinde bulunduracağım. Sonra dönüşünüz Bana olacaktır. İşte o zaman, kendisinde ihtilâf etmiş olduğunuz şeyler hakkında Ben hükmedeceğim.» |
3 / 56 |
Al-i İmran Suresi
56.Ayet |
فَأَمَّا الَّذِينَ كَفَرُوا فَأُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَمَا لَهُمْ مِنْ نَاصِرِينَ -56 |
“İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim. Onların hiç yardımcıları da olmayacaktır.” |
Hasılı: O küfredenleri dünyada ve ahırette şiddetli bir azab ile ta´zib edeceğim, hem onlara yardımcılardan eser yoktur |
İnkarcılara gelince, onları Dünya´da da, Âhiret´te de şiddetli bir azâb ile azâblandıracağım, onların hiç yardımcıları da olmayacaktır. |
"İnkâr edenlere gelince, onlara dünyâda da, âhirette de şiddetle azâbedeceğim, onların yardımcıları da olmayacaktır." |
«Artık o kimseler ki, kâfir olmuşlardır. Onları dünyada da ahirette de şiddetli bir azap ile muazzeb kılacağım, ve onlar için yardımcılardan bir kimse yoktur.» |
3 / 56 |
Al-i İmran Suresi
57.Ayet |
وَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُوَفِّيهِمْ أُجُورَهُمْ ۗ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِمِينَ -57 |
“İman edip salih ameller işleyenlere gelince, Allah onların mükâfatlarını tastamam verecektir. Allah, zalimleri sevmez.” |
Amma iman edib salih ameller işliyenlere gelince onlara ecirlerini tamamiyle öder de Allah zalimleri sevmez |
İmân edip güzel ve yararlı amellerde bulunanlara gelince, (Rableri) onların mükâfatlarını noksansız verecektir. Allah haksızlıkta bulunanları sevmez. |
İnanıp iyi şeyler yapanlara da (Allâh) mükâfâtlarını tam olarak verecektir. Allâh zâlimleri sevmez. |
Fakat o kimseler ki, imân etmişler ve sâlih amellerde bulunmuşlardır. Onlara da mükâfaatlarını tamamen ödeyecektir. Ve Allah Teâlâ zalimleri sevmez. |
3 / 56 |
Al-i İmran Suresi
58.Ayet |
ذَٰلِكَ نَتْلُوهُ عَلَيْكَ مِنَ الْآيَاتِ وَالذِّكْرِ الْحَكِيمِ -58 |
(Ey Muhammed!) Bunu (bildirdiklerimizi) biz sana âyetlerden ve hikmet dolu Kur’an’dan okuyoruz. |
İşte o hüküm, biz onu sana bu âyetlerden ve hikmetli zikirden peyderpey okuyoruz. |
İşte bu, sana okuduğumuz âyetlerden ve hikmet dolu Kur´ân´dan (indirdiklerimiz)dır. |
İşte bu sana okuduğumuz, o âyetlerden ve o hikmetli Zikir(Kitap)dandır. |
Bunu sana âyetlerden ve zikr-i hakîmden tilâvet ediyoruz. |
3 / 56 |
Al-i İmran Suresi
59.Ayet |
إِنَّ مَثَلَ عِيسَىٰ عِنْدَ اللَّهِ كَمَثَلِ آدَمَ ۖ خَلَقَهُ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ قَالَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ -59 |
Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa’nın durumu, Âdem’in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona “ol” dedi. O da hemen oluverdi. |
Doğrusu Allah ındinde İsa meseli Âdem meseli gibidir: Onu topraktan yarattı sonra da ona «ol!» dedi, o halde olur |
Doğrusu Allah yanında İsa´nın (yaratılıştaki) misâli, Âdem´in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona «Ol!» dedi, o da oluverdi. |
Allah´a göre Îsâ´nın durumu, Âdem´in durumu gibidir: Onu, topraktan yarattı, sonra ona "Ol!" dedi, artık olur... |
Şüphe yok ki, Allah Teâlâ´nın nezdinde İsâ´nın hali, Âdem´in hali gibidir ki, O´nu topraktan yarattı, sonra O´na «Ol!» dedi, O da oluverdi. |
3 / 56 |
Al-i İmran Suresi
60.Ayet |
الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَلَا تَكُنْ مِنَ الْمُمْتَرِينَ -60 |
Hak Rabbindendir. O hâlde, sakın şüphe edenlerden olma. |
Bu hak senin rabbından, binaenaleyh şüphe edenlerden olma |
Bu (konudaki) hak söz Rabbinden (geleni)dir. Artık şüphe edenlerden olma. |
(Bu,) Rabbinden gelen gerçektir. Öyle ise kuşkulananlardan olma. |
Hak Rabbindendir, artık şüphe edenlerden olma. |
3 / 56 |
Al-i İmran Suresi
61.Ayet |
فَمَنْ حَاجَّكَ فِيهِ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْا نَدْعُ أَبْنَاءَنَا وَأَبْنَاءَكُمْ وَنِسَاءَنَا وَنِسَاءَكُمْ وَأَنْفُسَنَا وَأَنْفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَلْ لَعْنَتَ اللَّهِ عَلَى الْكَاذِبِينَ -61 |
Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: “Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de, Allah’ın lânetini (aramızdan) yalan söyleyenlerin üstüne atalım.” |
Sana gelen ilimden sonra artık her kim seninle münakaşaya kalkarsa haydı de: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı kadınlarımız ve kadınlarınızı kendilerimizi ve kendilerinizi çağıralım sonra can-u gönülden ibtihal ile duâ edelim de Allahın lâ´netini yalancıların boynuna geçirelim |
Sana (gereken) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: Haydi gelin de oğullarımızı, oğullarınızı; kadınlarımızı, kadınlarınızı ve kendimizi, kendinizi çağıralım, sonra da lânetleşelim ; Allah´ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim. |
Kim sana gelen ilimden sonra seninle tartışmaya kalkarsa, de ki: "Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra gönülden la´netle du´â edelim de, Allâh´ın la´netini yalancıların üstüne atalım!" |
Artık sana ilim geldikten sonra her kim onun hakkında seninle münakaşada bulunursa, de ki: «Geliniz, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendi şahıslarımız ve şahıslarınızı davet edelim, sonra tazarru ve niyazda bulunalım, Allah Teâlâ´nın lânetini yalancılar üzerine kılalım.» |
3 / 56 |