SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Tegabün Suresi
10.Ayet |
وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ خَالِدِينَ فِيهَا ۖ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ -10 |
İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennemliklerdir. Ne kötü varılacak yerdir orası! |
Küfredip âyetlerimizi tekzib eyliyenler ise, onlar eshab-ı nar´dırlar, orada muhalled kalacaklardır, o ise ne fena varılacak yerdir |
Küfre sapıp âyetlerimizi yalanlayanlar (var ya), işte onlar içinde devamlı kalacakları ateşin arkadaşlarıdır. Varış yeri olarak ne kötü ! |
Nankörlük eden ve âyetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası! |
Ve o kimseler ki, kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler. İşte onlar, içinde ebedîyyen kalıcılar olmak üzere ateş yârânıdırlar ve ne fena bir gidiş yeri. |
28 / 556 |
Tegabün Suresi
11.Ayet |
مَا أَصَابَ مِنْ مُصِيبَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ ۗ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللَّهِ يَهْدِ قَلْبَهُ ۚ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ -11 |
Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya iletir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. |
Allahın izni olmayınca hiçbir musîbet isabet etmez, her kim de Allaha iyman ederse o onun kalbine hidayet verir ve Allah her şey´i bilir. |
Hiçbir musîbet, Allah´ın izni olmadan .başa gelip çatmaz. Kim, Allah´a imân ederse, Allah, onun kalbini doğruya çevirir. Allah herşeyi bilendir. |
Başa gelen her musibet Allâh´ın izniyledir. Kim Allah´a inanırsa (Allâh) onun kalbini doğru (düşünce)ye iletir. Allâh, herşeyi bilendir. |
Allah´ın izni olmadıkça musibetten bir şey isabet etmez ve her kim Allah´a imân ederse kalbini hidâyete erdirir ve Allah her şeyi bilendir. |
28 / 556 |
Tegabün Suresi
12.Ayet |
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ ۚ فَإِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَإِنَّمَا عَلَىٰ رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ -12 |
Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize düşen sadece apaçık bir tebliğdir. |
İyman edin de Allaha itaat eyleyin ve Resulüne itaat eyleyin eğer aksine giderseniz Resulümüze aid olan sade açık bir tebliğden ibarettir. |
Allah´a itaat edin, Peygambere itaat edin. Eğer yüzçevirirlerse. bizim Peygamberimize gereken sadece açık tebliğdir. |
Allah´a itâ´at edin, Elçiye itâ´at edin. Eğer dönerseniz (bilin ki) Elçimize düşen, açıkça duyurmaktır. |
Ve Allah´a itaat ediniz ve Peygambere itaat ediniz. Eğer yüz çevirir iseniz, artık biliniz ki bizim Peygamberimizin üzerine teveccüh eden, şüphe yok ki apaçık tebliğden ibarettir. |
28 / 556 |
Tegabün Suresi
13.Ayet |
اللَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۚ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ -13 |
Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. Mü’minler yalnız Allah’a tevekkül etsinler. |
Allahdan başka Tanrı yoktur, onun için mü´minler hep Allaha dayansınlar |
Allah (vardır ve birdir). Hiçbir tanrı yok ancak O var. Mü´minler ancak Allah´a güvenip dayansınlar. |
Allâh ki O´ndan başka tanrı yoktur. Mü´minler Allah´a dayansınlar. |
Allah O´dur ki, O´ndan başka tanrı yoktur. Artık mü´minler, Allah´a tevekkülde bulunsunlar. |
28 / 556 |
Tegabün Suresi
14.Ayet |
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ وَأَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَكُمْ فَاحْذَرُوهُمْ ۚ وَإِنْ تَعْفُوا وَتَصْفَحُوا وَتَغْفِرُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ -14 |
Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Ey o bütün iyman edenler! Haberiniz olsun ki çiftleriniz ve evlâdlarınızdan size düşman vardır, onun için onların mahzurlarından sakının, bununla beraber afveder, kusurlarına bakmaz, örterseniz şübhe yok ki Allah gafurdur rahîmdir |
Ey imân edenler! Şüphesiz ki, eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır. Onlardan sakının ve eğer affeder, kusurlarını görmezlikten gelir ve bağışlarsanız, şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. |
Ey inananlar, eşlerinizden ve çocuklarınızdan bazıları size düşmandır. Onlardan sakının. Ama affeder, hoşgörür, bağışlarsanız muhakkak ki Allâh da bağışlayandır, esirgeyendir (O da sizi bağışlar). |
Ey imân etmiş olanlar! Şüphe yok ki, zevcelerinizden ve evlâdınızdan sizin için düşman (olanlar) vardır, imdi onlardan sakınınız. Mamaafih, eğer affederseniz, kusurlarına bakmazsanız ve setrederseniz artık şüphe yok ki Allah çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir. |
28 / 556 |
Tegabün Suresi
15.Ayet |
إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ ۚ وَاللَّهُ عِنْدَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ -15 |
Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır; Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır. |
Her halde mallarınız ve evlâdlarınız bir fitnedir, Allah ise büyük ecir, onun yanındadır |
Mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitne (imtihan, uğraşı ve üzüntü)dir. Büyük mükâfat Allah kalındadır. |
Mallarınız ve evlâdlarınız bir fitne (sınav)dır, (Allâh, onlarla sizi imtihan etmektedir). Allâh ise, işte büyük ödül O´nun yanındadır. |
Muhakkak ki, mallarınız ve evlatlarınız bir imtihan vesilesidir, Allah ise O´nun nezdinde pek büyük bir mükâfaat vardır. |
28 / 556 |
Tegabün Suresi
16.Ayet |
فَاتَّقُوا اللَّهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَاسْمَعُوا وَأَطِيعُوا وَأَنْفِقُوا خَيْرًا لِأَنْفُسِكُمْ ۗ وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ -16 |
O hâlde, gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğiniz için harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. |
Onun için gücünüz yettiği kadar Allaha korunun, dinleyin, itaat edin, infak edin, kendileriniz için hayır yapın, her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar felâh bulanlardır |
Gücünüzün yettiği kadar Allah´tan korkun, (hakkı) dinleyip, itaat edin. Kendi lehinize (mallarınızdan) hayırlı yollara harcayın. Kim nefsinin aşırı cimrilik, kıskançlık ve ihtirasından korunursa, işte onlar muradlarına eren, umduklarına kavuşanlardır. |
Öyle ise gücünüz yettiği kadar Allâh´tan korkun, (O´nun öğütlerini) dinleyin, (O´na) itâ´at edin ve kendi iyiliğinize olarak (mallarınızı Allâh uğrunda) harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar, başarıya erenlerdir. |
Artık gücünüz yettiği kadar Allah´tan korkun ve dinleyin ve itaat edin ve nefisleriniz için bir hayr olmak üzere infakta bulunun ve her kim nefsini cimrilikten vikaye ederse işte onlardır muradlarına ermiş olanlar, onlardır. |
28 / 556 |
Tegabün Suresi
17.Ayet |
إِنْ تُقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا يُضَاعِفْهُ لَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ۚ وَاللَّهُ شَكُورٌ حَلِيمٌ -17 |
Eğer siz Allah’a güzel bir borç verirseniz, Allah onu size, kat kat öder ve sizi bağışlar. Allah, şükrün karşılığını verendir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir). |
Eğer Allaha bir karz-ı hasen arz ederseniz onu sizin için katlayıverir ve sizi de mağfiret buyurur. Allah şekûrdur halîmdir. |
Eğer Allah´a (faizsiz) güzel bir ödünç verirseniz, O, onu sizin lehinize kat kat artırır ve sizi bağışlar. Allah, şükredenlere artırandır ve azâb etmekte acele etmiyen, kullarına karşı sabır ve şefkatle muamele edendir. |
Eğer Allâh´a güzel borç verirseniz, Allâh onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allâh karşılık verendir, halimdir (hoşgörülüdür). |
Eğer Allah için bir güzel ödünç verirseniz, onu sizin için kat kat arttırır ve sizin için mağfiret buyurur ve Allah şekûrdur ve halîmdir. |
28 / 556 |
Tegabün Suresi
18.Ayet |
عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ -18 |
O, gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Gaybe de şehadete de âlim, azîz, hakîmdir |
Görüleni de, görülmeyeni de bilendir. Çok üstündür, çok güçlüdür, hikmet sahibidir. |
Görünmeyeni ve görüneni bilendir. (O´na hiçbir şey gizli kalmaz, O,) Azizdir, hakimdir (üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir). |
Gizliye de, âşikâr olana da alîmdir, azîzdir, hakîmdir. |
28 / 556 |