SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Muhammed Suresi
1.Ayet |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ أَضَلَّ أَعْمَالَهُمْ -1 |
İnkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar var ya; işte, Allah onların bütün amellerini boşa çıkarmıştır. |
Onlar ki küfretmekte ve Allah yolundan yüz çevirmektedirler, Allah amellerini boşa gidermektedir |
Onlar ki inkâra saptılar ve Allah yolundan çevirip alıkoydular, Allah onların işlerini boşa çıkarır. |
Allâh, inkâr edip kendisinin yoluna engel olanların işlerini boşa çıkarmıştır. |
O kimseler ki, kâfir oldular ve Allah´ın yolundan men´e çalıştılar (Allah) onların amellerini iptâl etmiştir. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
2.Ayet |
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَآمَنُوا بِمَا نُزِّلَ عَلَىٰ مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْ ۙ كَفَّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْ -2 |
İnanıp salih ameller işleyenlerin ve Muhammed’e indirilene -ki o Rablerinden gelen haktır- inananların ise Allah günahlarını örtmüş ve hâllerini düzeltmiştir. |
Ve onlar ki iyman etmekte ve salih salih ameller işlemekte ve Muhammede indirilene iyman eylemektedirler -ki rablarından gelen hak da odur- taraflarından kabâhatlerini örtmekte ve hal-ü şanlarını düzeltmektedir |
İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara ve Muhammed´e indirilene —ki O Rabbından gelen bir gerçektir— inananlara gelince: Allah, onların kötülüklerini örtüp bağışlar ve durumlarını düzeltip iyileştirir. |
İnanıp iyi işler yapanların, Rableri tarafından Muhammed´e indirilen gerçeğe inananların da günâhlarını örtmüş ve hallerini düzeltmiştir. |
Ve o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular ve Muhammed´e indirilene de inandılar ki o, Rablerinden (gelen) bir mahz-ı hakikattır. Allah Teâlâ da onlardan kusurlarını örtmüştür ve hallerini ıslah etmiştir. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
3.Ayet |
ذَٰلِكَ بِأَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا اتَّبَعُوا الْبَاطِلَ وَأَنَّ الَّذِينَ آمَنُوا اتَّبَعُوا الْحَقَّ مِنْ رَبِّهِمْ ۚ كَذَٰلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ لِلنَّاسِ أَمْثَالَهُمْ -3 |
Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların örnek teşkil edecek durumlarını insanlara böyle anlatır. |
Bunun sebebi çünkü küfredenler kendilerini bâtıla uydurmakta, iyman edenler ise rablarından gelen hakka uymaktadırlar, işte Allah insanlara kılıklarını böyle tanıtır |
Bu böyledir. Çünkü inkâra sapanlar bâtıla uydular; imân edenler ise Rablarından gelen hakka uydular. İşte böylece Allah, insanlara kendileriyle ilgili misâllerini getirir. |
Bu, böyledir: Çünkü inkâr edenler bâtıla uymuşlar; inananlar ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allâh, onların durumlarını, insanlara böyle anlatır. |
Bunun sebebi şudur ki, şüphe yok, kâfir olanlar bâtıla tâbi olmuşlardır, imân edenler de Rablerinden gelen hakka tâbi bulunmuşlardır. İşte Allah, nâsa hallerini böylece beyan eder. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
4.Ayet |
فَإِذَا لَقِيتُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا فَضَرْبَ الرِّقَابِ حَتَّىٰ إِذَا أَثْخَنْتُمُوهُمْ فَشُدُّوا الْوَثَاقَ فَإِمَّا مَنًّا بَعْدُ وَإِمَّا فِدَاءً حَتَّىٰ تَضَعَ الْحَرْبُ أَوْزَارَهَا ۚ ذَٰلِكَ وَلَوْ يَشَاءُ اللَّهُ لَانْتَصَرَ مِنْهُمْ وَلَٰكِنْ لِيَبْلُوَ بَعْضَكُمْ بِبَعْضٍ ۗ وَالَّذِينَ قُتِلُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَلَنْ يُضِلَّ أَعْمَالَهُمْ -4 |
(Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onları çökertip etkisiz hâle getirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur. Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır. |
Onun için küfredenlerle muharebeye tutuştunuz mu hemen boyunlarını vurmaya bakın, tâ kuvvetlerini derinden kırıp tepeleyinceye kadar, o vakıt da bağı sıkı basın, ondan sonra da ya azâd ya fidye, ta harb ağırlıklarını atana kadar, bu böyle, gerçi Allah dilese elbette onlardan öç alıverir ve lâkin sizi yekdiğerinizle imtihan edecek; Allah yolunda katledilenlere gelince amellerini aslâ boşa gidermez. |
Savaşta kâfirlerle karşılaştığınızda boyunlarını vurun. Sonunda kuvvetlerini kırıp üstünlük sağlayınca, artık (aldığınız esirlerin) bağını sıkı tutun ; savaş ağırlıklarını bırakıp (nihayete erince) o esirleri ya iyilik edip salıverin, ya da fidye (kurtuluş akçesi) alarak serbest bırakın. Bu böyledir. Eğer Allah dileseydi onları yok edip öc alabilirdi. Ama (savaş ortamında) sizi birbirinizle imtihan etmek ister. Allah, kendi yolunda öldürülenlerin ise amellerini boşa çıkarmaz. |
(Savaşta) İnkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihâyet onları iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (onları esir alın). Ondan sonra artık ya lutfen bırakır veya karşılığında fidye alırsınız. Harb, ağırlıklarını bırakıncaya (savaş sona erinceye) kadar (böyle yaparsınız). Allâh dileseydi (kendisi) onlardan öç alırdı, fakat sizi birbirinizle denemek için (size savaşı emrediyor). Allâh, kendi yolunda öldürülenlerin yaptıkları işleri zayi etmeyecektir. |
İmdi kâfir olanlar ile (muharebede) karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurunuz, nihâyet onların kanlarını ziyâdesiyle döktüğünüz vakit artık bukağıyı sıkıca bağlayın, sonra da (onları) ya meccanen azad edersiniz veya bir bedel mukabilinde serbest bırakırsınız. Tâ ki, savaş ağırlıklarını atıversin. Emir böyledir. Ve eğer Allah dilese, elbette onlardan (muharebesiz de) intikam almış olurdu. Velakin bazınızı bazınız ile imtihan etmesi için, böyle savaş ile emretmiştir. Ve o kimseler ki, Allah yolunda öldürülmüşlerdir, elbette (Allah) onların amellerini zayi kılmayacaktır. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
5.Ayet |
سَيَهْدِيهِمْ وَيُصْلِحُ بَالَهُمْ -5 |
Onları doğruya ve güzele erdirecek ve durumlarını düzeltecektir. |
İleride onları muradlarına irdirir, ruhlarını şâd eder |
Onları (Cennet) yoluna eriştirir; işlerini ve durumlarını düzeltip´´ iyileştirir. |
Onları doğru yola iletecek ve durumlarını düzeltecektir. |
(5-7) (Allah Teâlâ, o mücahitleri) Hidâyete kavuşturacaktır ve onların hallerini ıslah buyuracaktır. Ve onları cennete girdirir. Onu kendilerine bildirmiştir. Ey imân etmiş olanlar! Eğer siz Allah için yardım ederseniz size nusret verir ve ayaklarınızı sabit kılar. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
6.Ayet |
وَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمْ -6 |
Onları, kendilerine tanıttığı cennete koyacaktır. |
Ve kendilerini Cennete koyar, onu onlar için güzel kokularla donatmaktadır |
Ve onları, kendilerine tanıttığı Cennet´e koyar. |
Onları, kendilerine tanımladığı cennete sokacaktır. |
(5-7) (Allah Teâlâ, o mücahitleri) Hidâyete kavuşturacaktır ve onların hallerini ıslah buyuracaktır. Ve onları cennete girdirir. Onu kendilerine bildirmiştir. Ey imân etmiş olanlar! Eğer siz Allah için yardım ederseniz size nusret verir ve ayaklarınızı sabit kılar. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
7.Ayet |
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ -7 |
Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır. |
Ey o bütün iyman edenler! Eğer siz Allaha yardım ederseniz o size nusrat verir ve ayaklarınızı kaydırmaz |
Ey imân edenler! Eğer siz, Allah´a (O´nun dinine, Peygamberine ve O´nun yolunda olanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder de ayaklarınızı sabit kılıp kaydırmaz. |
Ey inananlar, eğer siz Allâh(ın dinin)e yardım ederseniz (Allâh da) size yardım eder; ayaklarınızı (hakkı koruma yolunda) sağlam tutar. |
(5-7) (Allah Teâlâ, o mücahitleri) Hidâyete kavuşturacaktır ve onların hallerini ıslah buyuracaktır. Ve onları cennete girdirir. Onu kendilerine bildirmiştir. Ey imân etmiş olanlar! Eğer siz Allah için yardım ederseniz size nusret verir ve ayaklarınızı sabit kılar. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
8.Ayet |
وَالَّذِينَ كَفَرُوا فَتَعْسًا لَهُمْ وَأَضَلَّ أَعْمَالَهُمْ -8 |
İnkâr edenlere gelince, yıkım onlara! Allah, onların işlerini boşa çıkarmıştır. |
Küfredenler ise yıkım onlara ne yapacaklarını şaşırtmaktadır |
(8-9) İnkâr edenlere gelince: Onlara yıkım, yüzükoyun kapanmak olsun !. Allah, onların amellerini boşa çıkarmıştır. Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah´ın indirdiğinden tiksinip hoşlanmamışlardır. Bu yüzden Allah, amellerini değersiz kılıp faydasız duruma getirmiştir. |
İnkâr edenler(e gelince): Yıkım onlara! (Allâh) Onların işlerini boşa çıkarmıştır. |
Ve o kimseler ki, kâfir oldular. Artık helâk onlara! Ve onların amellerini iptâl etmiştir. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
9.Ayet |
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَرِهُوا مَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأَحْبَطَ أَعْمَالَهُمْ -9 |
Bu, Allah’ın indirdiğini beğenmemeleri, bu sebeple de Allah’ın onların amellerini boşa çıkarmasındandır. |
Öyle, çünkü onlar Allahın indirdiğini hoşlanmamışlardır, o da onların bütün amellerini heder etmektedir |
(8-9) İnkâr edenlere gelince: Onlara yıkım, yüzükoyun kapanmak olsun !. Allah, onların amellerini boşa çıkarmıştır. Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah´ın indirdiğinden tiksinip hoşlanmamışlardır. Bu yüzden Allah, amellerini değersiz kılıp faydasız duruma getirmiştir. |
Böyledir, çünkü onlar, Allâh´ın indirdiğinden hoşlanmamışlar, Allâh da onların amellerini heder etmiştir. |
(9-11) O öyledir, çünkü, şüphesiz onlar, Allah´ın indirdiğini kerih gördüler. Artık (Allah da) Onların amellerini iptâl etti. Yeryüzünde gezmediler mi ki, bakıversinler, kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuş! Allah onların üzerlerine kahretmiş ve kâfirler için de onların emsali vardır. Şunun için ki, muhakkak Allah, imân edenlerin mevlâsıdır ve şüphe yok ki, kâfirlere gelince onlar için mevlâ yoktur. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
10.Ayet |
أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ دَمَّرَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ ۖ وَلِلْكَافِرِينَ أَمْثَالُهَا -10 |
Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Allah, onları yerle bir etmiştir. İnkâr edenlere de bu akıbetin benzerleri vardır. |
Ya Yer yüzünde bir gezmediler mi? Baksalar a kendilerinden evvelkilerin akıbetleri ne olmuş? Allah üzerlerinden tedmir eylemiş, o kâfirlere de öylesi yaraşır |
Onlar, yeryüzünde gezip, kendilerinden öncekilerin sonlarının ne olduğuna bakmıyorlar mı ? Allah, onları yok edip (neleri varsa hepsini) yerle bir etti. Kâfirler için de bunun benzerleri vardır. |
(Onlar) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Allâh onları(n evlerini, barklarını) yıkıp başlarına geçirmiştir. Bu kâfirlere de, onun benzeri sonuçlar vardır. |
(9-11) O öyledir, çünkü, şüphesiz onlar, Allah´ın indirdiğini kerih gördüler. Artık (Allah da) Onların amellerini iptâl etti. Yeryüzünde gezmediler mi ki, bakıversinler, kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuş! Allah onların üzerlerine kahretmiş ve kâfirler için de onların emsali vardır. Şunun için ki, muhakkak Allah, imân edenlerin mevlâsıdır ve şüphe yok ki, kâfirlere gelince onlar için mevlâ yoktur. |
26 / 506 |
Muhammed Suresi
11.Ayet |
ذَٰلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ مَوْلَى الَّذِينَ آمَنُوا وَأَنَّ الْكَافِرِينَ لَا مَوْلَىٰ لَهُمْ -11 |
Bu, Allah’ın inananların yardımcısı olması, inkâr edenlerin ise, hiçbir yardımcısı bulunmamasından dolayıdır. |
Öyle, çünkü Allah iyman edenlerin mevlâsıdır, kâfirlere gelince onlar için mevlâ yoktur. |
Bu böyledir. Çünkü Allah, imân edenlerin dostu ve sahip çıkanıdır. Kâfirlerin ise hiçbir dost ve sahip çıkanı yoktur. |
Bu böyledir, çünkü Allâh inananların koruyucusudur. Kâfirlerin ise koruyucuları yoktur. |
(9-11) O öyledir, çünkü, şüphesiz onlar, Allah´ın indirdiğini kerih gördüler. Artık (Allah da) Onların amellerini iptâl etti. Yeryüzünde gezmediler mi ki, bakıversinler, kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuş! Allah onların üzerlerine kahretmiş ve kâfirler için de onların emsali vardır. Şunun için ki, muhakkak Allah, imân edenlerin mevlâsıdır ve şüphe yok ki, kâfirlere gelince onlar için mevlâ yoktur. |
26 / 506 |