SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Taha Suresi
53.Ayet |
الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ مَهْدًا وَسَلَكَ لَكُمْ فِيهَا سُبُلًا وَأَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِنْ نَبَاتٍ شَتَّىٰ -53 |
“Rabbim, yeryüzünü size beşik yapan, orada size yollar açan ve size gökten yağmur indirendir.” Böylece onunla sizin için yerden türlü türlü bitkileri çift çift çıkardık. |
O ki size arzı bir beşik yaptı ve onda size yollar açtı ve semadan bir su indirdi de bu sebeble muhtelif nebattan çiftler çıkarmaktayız |
O Rab ki yeryüzünü size bir beşik yapmış, onda size yollar açmış, üzerinize gökten su indirmiştir. Biz o su ile çeşit çeşit, çift çift bitkiler çıkarmışızdır. |
O ki, yeri size beşik yaptı ve onda sizin için yollar açtı, gökten bir su indirdi. Onunla her çeşit bitkiden çiftler çıkardık. |
O (Hâlık-i Azîm) ki sizin için arzı bir beşik kıldı ve orada sizin için yollar açtı ve gökten bir su indirdi. Artık onunla muhtelif nebattan çiftler çıkardık. |
16 / 314 |
Taha Suresi
54.Ayet |
كُلُوا وَارْعَوْا أَنْعَامَكُمْ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِأُولِي النُّهَىٰ -54 |
Yiyin, hayvanlarınızı yayın. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için (Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren) deliller vardır. |
Hem yiyiniz hem hayvanlarınızı güdünüz, her halde bunda üli´n-nühâ için çok âyetler var |
Hem onlardan yeyin, hem davarlarınızı otlatın. Şüphesiz ki bu düzende sağduyu sahipleri için nice belgeler vardır. |
Yeyin, hayvanlarınızı otlatın. Şüphesiz bunda, akıl sâhipleri için ibretler vardır. |
Yeyiniz ve hayvanlarınızı otlatınız, şüphe yok ki, bunda akıl sahipleri için ibretler vardır. |
16 / 314 |
Taha Suresi
55.Ayet |
مِنْهَا خَلَقْنَاكُمْ وَفِيهَا نُعِيدُكُمْ وَمِنْهَا نُخْرِجُكُمْ تَارَةً أُخْرَىٰ -55 |
(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız. |
Sizi o Arzdan yarattık, yine sizi ona iade edeceğiz hem de ondan sizi diğer bir def´a daha çıkaracağız |
Sizi topraktan yarattık; oraya döndüreceğiz ve oradan tekrar sizi çıkaracağız. |
Sizi topraktan yarattık, yine oraya döndürürüz ve sizi bir kez daha ondan çıkarırız. |
Sizi o yerden yarattık ve sizi ona döndüreceğiz ve sizi ondan diğer bir defa daha çıkaracağız. |
16 / 314 |
Taha Suresi
56.Ayet |
وَلَقَدْ أَرَيْنَاهُ آيَاتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَىٰ -56 |
Andolsun, biz ona (Firavun’a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti. |
Kasem olsun biz, ona âyetlerimizin hepsini gösterdik, öyle iken o yine yalan dedi dayattı |
And olsun ki Fir´avn´a (gereken) bütün belgelerimizi gösterdik, bununla beraber o yalanlayıp kabul etmekten kaçındı. |
Andolsun biz o(Fir´av)n´a âyetlerimizin hepsini gösterdik, yine de yalanladı ve dayattı. |
Kasem olsun ki, Biz âyetlerimizin hepsini ona gösterdik. Böyle iken o tekzîp etti ve kaçındı. |
16 / 314 |
Taha Suresi
57.Ayet |
قَالَ أَجِئْتَنَا لِتُخْرِجَنَا مِنْ أَرْضِنَا بِسِحْرِكَ يَا مُوسَىٰ -57 |
Şöyle dedi: “Ey Mûsâ! Sihrin ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin?” |
Sen, dedi: sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin bize ya Musâ! |
Ey Musâ, dedi, bizi kendi toprağımızdan sihir ve büyünle çıkarmak için mi geldin ? |
Ve: "Sen bizi büyünle yurdumuzdan çıkarasın diye mi geldin ey Mûsâ?" dedi. |
(Fir´avun) Dedi ki: «Ey Mûsa! Sen geldin mi ki, bizi sihrin ile yurdumuzdan çıkarıveresin?» |
16 / 314 |
Taha Suresi
58.Ayet |
فَلَنَأْتِيَنَّكَ بِسِحْرٍ مِثْلِهِ فَاجْعَلْ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ مَوْعِدًا لَا نُخْلِفُهُ نَحْنُ وَلَا أَنْتَ مَكَانًا سُوًى -58 |
“Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.” |
O halde bilmiş ol ki biz de onun gibi bir sihir sana yapacağız, şimdi sen, seninle aramızda bir mîad ta´yin et ki ne senin ne bizim hulf etmiyeceğimiz denk bir mahal olsun. |
Elbette biz de seninkinin benzeri bir sihir sana getireceğiz. Artık bizimle kendi aranda bir yer ve vakit belirle ki bizim de, senin de sözümüzden dönmeyeceğimiz (elverişli) düz bir yer olsun o.. |
"Biz de mutlaka sana o(se)nin (büyün) gibi bir büyü getireceğiz. Sen şimdi seninle bizim aramızda bir buluşma zamanı ve yeri tayin et; ne senin, ne de bizim caymayacağımız uygun bir yer olsun." |
«O halde biz de sana onun misli bir sihir elbette getireceğiz. Artık bizim aramızla senin aranda bir buluşacak vakit tayin et ki, o bizim de senin de caymayacağımız düz bir yer olsun.» |
16 / 314 |
Taha Suresi
59.Ayet |
قَالَ مَوْعِدُكُمْ يَوْمُ الزِّينَةِ وَأَنْ يُحْشَرَ النَّاسُ ضُحًى -59 |
Mûsâ, “Buluşma vaktimiz, bayram günü, insanların toplandığı kuşluk vaktidir” dedi. |
Size mîad, dedi: ziynet günü ve nâsın toplanacağı kuşluk vakti |
Musâ: Buluşma yerimiz ve zamanımız o şenlik günü ve insanların toplanacağı kuşluk vaktidir, dedi. |
(Mûsâ): "Buluşma zamanınız, Süs (bayram) günü ve insanların toplanacağı kuşluk vakti olsun" dedi. |
Hazreti Mûsa dedi ki: «Size vaadedilen vakit, ziynet günü ve nâsın toplanacağı kuşluk zamanıdır.» |
16 / 314 |
Taha Suresi
60.Ayet |
فَتَوَلَّىٰ فِرْعَوْنُ فَجَمَعَ كَيْدَهُ ثُمَّ أَتَىٰ -60 |
Bunun üzerine Firavun ayrılıp, hilesini kuracak sihirbazlarını topladı, sonra geldi. |
Bunun üzerine Fir´avn tedbire girişti, bütün hîlesini derdi topladı da sonra geldi |
Fir´avn ayrılıp gitti; hile ve düzenini toplayıp hazırlandıktan sonra geldi. |
Fir´avn, dönüp gitti, hilesini (büyücüleri ve onların âletlerini) topladı, sonra (belirtilen yere) geldi. |
Artık Fir´avun dönüp gitti, bütün hilesini topladı, sonra geliverdi. |
16 / 314 |
Taha Suresi
61.Ayet |
قَالَ لَهُمْ مُوسَىٰ وَيْلَكُمْ لَا تَفْتَرُوا عَلَى اللَّهِ كَذِبًا فَيُسْحِتَكُمْ بِعَذَابٍ ۖ وَقَدْ خَابَ مَنِ افْتَرَىٰ -61 |
Mûsâ, onlara şöyle dedi: “Yazıklar olsun size! Allah’a karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. Allah’a karşı yalan uyduran mutlaka hüsrana uğramıştır.” |
Musâ onlara veyl sizlere, dedi: Allaha yalanı iftira etmeyin sonra bir azâb ile kökünüzü keser, filhakıka iftira eden hâib oldu |
Musâ onlara dedi ki: Yazıklar olsun size! Allah´a karşı yalan uydurmayın, sonra bir azâb ile kökünüzü kesip kurutur. Allah´a iftira eden gerçekten hüsrana uğramıştır. |
Mûsâ onlara: "Yazık size, dedi, Allah´a yalan uydurmayın, sonra (O), bir azâb ile kökünüzü keser, doğrusu iftirâ eden perişan olmuştur!" |
Musa onlara (sihirbazlara) dedi ki: «Yazıklar olsun sizlere! Allah´a karşı yalan yere iftirada bulunmayın, sonra sizi azab ile helâk eder ve muhakkak ki, iftira eden hüsrâna uğramıştır.» |
16 / 314 |
Taha Suresi
62.Ayet |
فَتَنَازَعُوا أَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ وَأَسَرُّوا النَّجْوَىٰ -62 |
Sihirbazlar, işlerini kendi aralarında tartıştılar ve gizli gizli konuştular. |
Şöyle ki: aralarında işlerine kavraştılar ve gizli fısıldaştılar |
Sihirbazlar durumlarını (ne yapacaklarını) kendi aralarında tartıştılar ve konuştuklarını gizli tutmaya çalıştılar.. |
(Fir´avn´ın topladığı büyücüler), işlerini kendi aralarında tartıştılar ve gizli konuştular. |
Artık (sahirler) aralarında işlerine dair münakaşada bulundular ve gizlice konuştular. |
16 / 314 |
Taha Suresi
63.Ayet |
قَالُوا إِنْ هَٰذَانِ لَسَاحِرَانِ يُرِيدَانِ أَنْ يُخْرِجَاكُمْ مِنْ أَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ الْمُثْلَىٰ -63 |
Şöyle dediler: “Şüphesiz bu ikisi, sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve en üstün olan dininizi ortadan kaldırmak isteyen birer sihirbazdırlar.” |
Her halde dediler: bunlar iki sihirbaz, sizi yerinizden çıkarmak ve nümune-i imtisal olan tarikatınızı gidermek istiyorlar |
Dediler ki: Bu ikisi (Musâ ite Harun) iki sihirbazdır ki sizi sihirleriyle toprağınızdan çıkarmak ve örnek sayılan yolumuzu, mezhebimizi (temelinden yıkıp) gidermek istiyorlar. |
Dediler ki: "Bunlar iki büyücü, başka bir şey değil. Büyüleriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak ve sizin örnek yolunuzu, (üstün dininizi) gidermek istiyorlar." |
Dediler ki: «Bunlar herhalde iki sihirbaz istiyorlar ki, sizi sihirleriyle yurdunuzdan çıkarıversinler ve sizin en faziletli olan dininizi gidersinler.» |
16 / 314 |
Taha Suresi
64.Ayet |
فَأَجْمِعُوا كَيْدَكُمْ ثُمَّ ائْتُوا صَفًّا ۚ وَقَدْ أَفْلَحَ الْيَوْمَ مَنِ اسْتَعْلَىٰ -64 |
“Öyleyse, hilelerinizi toplayın (birbirinize destek olun) sonra sıra hâlinde gelin. Bu gün üstün gelen muhakkak başarıya ulaşmıştır.” |
siz de bütün hîlenize ittifak edin, sonra da saf halinde gelin, bu gün üstün gelen, muhakkak felâhı buldu |
Onun için hile ve düzen adına neyiniz varsa biraraya getirin, sonra birer dizi halinde gelin. Bugün üstün gelen elbette o kazanmış ve umduğuna ermiş (olacak). |
Onun için siz hilenizi toplayın, sonra sıra halinde gelin. Bugün üstün gelen başarmıştır. |
«Artık bütün çarelerinizi toplayınız, sonra saf halinde geliniz. Şüphesiz ki, bugün galebe eden, felâh bulmuş olacaktır.» |
16 / 314 |
Taha Suresi
65.Ayet |
قَالُوا يَا مُوسَىٰ إِمَّا أَنْ تُلْقِيَ وَإِمَّا أَنْ نَكُونَ أَوَّلَ مَنْ أَلْقَىٰ -65 |
Sihirbazlar: “Ey Mûsâ! Ya önce atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruz” dediler. |
Ya Musâ! Dediler: ya at, yâhud ilk atan biz olalım |
Sihirbazlar: «Ey Musâ!» dediler, «ya önce sen (asanı ve hünerini ortaya) koy, ya da biz koyalım ?» |
(Büyücüler önce Mûsâ´nın işe başlamasını istediler) Dediler ki: "Ey Mûsâ, ya sen at, yahut önce atan biz olalım." |
Dediler ki: «Ey Mûsa! Ya sen atıver, veyahut ilk atan biz olalım.» |
16 / 314 |