SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Nahl Suresi
7.Ayet |
وَتَحْمِلُ أَثْقَالَكُمْ إِلَىٰ بَلَدٍ لَمْ تَكُونُوا بَالِغِيهِ إِلَّا بِشِقِّ الْأَنْفُسِ ۚ إِنَّ رَبَّكُمْ لَرَءُوفٌ رَحِيمٌ -7 |
Onlar ağırlıklarınızı, sizin ancak zorlukla varabileceğiniz beldelere taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir. |
Ağırlıklarınızı da yüklenir, canlarınızın yarısını tüketmeden varamıyacağınız beldelere kadar götürürler, her halde rabbınız size çok re´fetli, çok merhametli |
Ağırlıklarınızı da yüklenirler de sizin ancak zor zahmet varabileceğiniz şehirlere kadar götürürler. Şüphesiz ki Rabbiniz çok şefkatli, çok kayıran, çok merhamet edendir. |
Ağırlıklarınızı öyle (uzak) şehirlere taşırlar ki, (onlar olmasa) canlar(ınız), büyük zahmetler çekmeden oraya varamazdınız. Doğrusu Rabbiniz, çok şefkatli, çok acıyandır. |
Ve sizin ağırlıklarınızı yüklenirler, bir beldeye kadar ki, siz o beldeye bir meşakkat-i nefsiye olmaksızın kavuşacak olamazsınız, şüphe yok ki, Rabbiniz elbette çok esirgeyicidir, çok merhametlidir. |
14 / 267 |
Nahl Suresi
8.Ayet |
وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَمِيرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزِينَةً ۚ وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ -8 |
Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır. |
Hem binesiniz diye, hem de ziynet olarak atları, katırları, merkebleri de yarattı ve bilemiyeceğiniz daha neler yaratacak |
Binesiniz diye at, katır ve merkebi birer süs olarak yaratmıştır. Bilmediğiniz daha nice şeyleri yaratır. |
Binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkepleri (yarattı) ve daha sizin bilmediğiniz nice şeyler yaratmaktadır. |
Ve kendilerine binmeniz için ve bir ziynet olarak atları, katırları ve merkepleri de yaratmıştır. Ve sizin bilemiyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratacaktır. |
14 / 267 |
Nahl Suresi
9.Ayet |
وَعَلَى اللَّهِ قَصْدُ السَّبِيلِ وَمِنْهَا جَائِرٌ ۚ وَلَوْ شَاءَ لَهَدَاكُمْ أَجْمَعِينَ -9 |
Doğru yolu göstermek Allah’a aittir. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi. |
Yolu doğrultmak da Allaha aiddir, ondan sapan da var, maamafih Allah, dilerse hepinizi hidayette kılardı |
Doğru yolu bildirmek, gösterip yöneltmek Allah´a aittir. Yollardan bir kısmı eğridir, (amaca ulaştırıcı değildir). Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi. |
Kısa ve doğru yolu Allâh gösterir. Ama o yoldan sapan da var. Allâh dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi. |
Ve (maksut olan) doğru yolu beyan da Allah Teâlâ´ya aittir. Maahaza ondan sapan da vardır ve eğer Allah Teâlâ dilese idi, elbette sizi cümleten hidâyete erdirirdi. |
14 / 267 |
Nahl Suresi
10.Ayet |
هُوَ الَّذِي أَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً ۖ لَكُمْ مِنْهُ شَرَابٌ وَمِنْهُ شَجَرٌ فِيهِ تُسِيمُونَ -10 |
O, gökten sizin için su indirendir. İçilecek su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla meydana gelir. |
O odur ki Semâdan bir su indirdi. size ondan bir içecek var, yine ondan bir ağaç ki hayvan yayarsınız |
O ki gökten size su indirdi. Ondan hem içilecek su, hem (davarlarınızı) yaymak için ot sağlarsınız. |
O´dur ki, sizin için gökten bir su indirdi. İçeceğ(iniz) ondandır ve hayvanları otlattığınız ağaç(lar, bitkiler) ondan(sulanıp filizlenmekte)dir. |
O, o (Hâlik-ı Kerîm)dir ki: Sizin için gökten bir su indirdi. Ondan bir içilecek şey vardır ve ondan nebatat yetişir, onda (hayvanlarınızı) otlatırsınız. |
14 / 267 |
Nahl Suresi
11.Ayet |
يُنْبِتُ لَكُمْ بِهِ الزَّرْعَ وَالزَّيْتُونَ وَالنَّخِيلَ وَالْأَعْنَابَ وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ -11 |
Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette bunda düşünen bir kavim için bir ibret vardır. |
Onunla size ekin, zeytun, hurmalıklar, üzümler, türlüsünden meyveler bitirir, elbette bunda tefekkür edecek bir kavm için bir âyet var |
Hem o su ile sizin için ekin, zeytin, hurma, üzümler ve her çeşit meyveler bitirir. Şüphesiz ki bunda düşünen bir millet için âyet (öğüt, ibret ve delil) vardır. |
Onunla size ekin, zeytin, hurma, üzümler ve her çeşit meyvalardan bitirmektedir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibret vardır. |
(Allah Teâlâ) Onunla sizin için bir ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve meyvelerin hepsinden yetiştirir. Şüphe yok ki, bunda düşünecekler olan bir kavim için elbette bir âyet vardır. |
14 / 267 |
Nahl Suresi
12.Ayet |
وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ وَالنُّجُومُ مُسَخَّرَاتٌ بِأَمْرِهِ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ -12 |
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır. |
Hem sizin için geceyi ve gündüzü ve Şems-ü Kameri teshır buyurdu, bütün yıldızlar da onun emrine müsahhardırlar, elbette bunda aklı olan bir kavm için âyetler var |
Ve sizin için gece ile gündüzü, Güneş ile Ay´ı ve yıldızları belli kanunlarına bağlayıp, sizin hizmetinize verdi. Doğrusu bunda aklını kullanan bir millet için nice öğütler, ibretlerde belgeler vardır. |
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ay´ı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da O´nun emriyle (size) boyun eğdirilmiştir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır. |
Ve sizin için geceyi, gündüzü, güneşi, kameri musahhar kıldı. Yıldızlar da onun emriyle musahhardırlar. Muhakkak ki, bunda âkilâne düşünür bir kavim için elbette büyük alâmetler vardır. |
14 / 267 |
Nahl Suresi
13.Ayet |
وَمَا ذَرَأَ لَكُمْ فِي الْأَرْضِ مُخْتَلِفًا أَلْوَانُهُ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِقَوْمٍ يَذَّكَّرُونَ -13 |
Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verdi. Öğüt alan bir toplum için bunda ibretler vardır. |
Daha sizin için Arzdan muhtelif renklerle yarattıkları, neler var, elbette bunda tezekkür edecek bir kavm için bir âyet var |
Sizin için yeryüzünde, farklı ren.Jerde yarattıklarını da hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda iyice düşünüp öğüt alan bir millet için öğüt ve ibret vardır. |
Yeryüzünde yarattığı çeşitli renklerdeki (hayvanları, bitki)leri de (sizin hizmetinize verdi). Şüphesiz bunda öğüt alan bir toplum için ibret vardır. |
Ve sizin için yerde renkleri muhtelif olarak neler yaratmış ise şüphe yok onda da öğüt alacak bir kavim için elbette bir ibret vardır. |
14 / 267 |
Nahl Suresi
14.Ayet |
وَهُوَ الَّذِي سَخَّرَ الْبَحْرَ لِتَأْكُلُوا مِنْهُ لَحْمًا طَرِيًّا وَتَسْتَخْرِجُوا مِنْهُ حِلْيَةً تَلْبَسُونَهَا وَتَرَى الْفُلْكَ مَوَاخِرَ فِيهِ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ -14 |
O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O’nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir. |
Yine odur ki o, denizi teshır etmiştirki ondan taze bir et yiyesiniz ve içinden giyeceğiniz bir ziynet çıkarasınız, gemileri de görürsünüz ki onda yara yara akar giderler, hem fazlından nasıyb arayasınız diye hem de gerek ki şükredesiniz |
Pek taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyasını çıkarmanız için denizi de (belli ölçü ve kanunlarla) yararınıza sunan O´dur. Gemileri de suyu yara yara gittiğini görürsün ki, bu Allah´ın geniş lûtfunu ve ihsanını dilemeniz içindir. Ola ki şükredersiniz. |
O, denizi de (hizmetinize) verdi ki ondan taptaze et yiyesiniz ve ondan kuşanacağınız süsler çıkarasınız. Görüyorsun ki gemiler, denizi yara yara akıp gitmektedir. Allâh´ın lutfunu aramanız ve O´na şükretmeniz için. |
Ve O (Hâlik-ı Azîm)dir ki, denizi musahhar etmiştir. Tâ ki ondan taze bir et yiyesiniz ve ondan giyeceğiniz bir ziynet çıkarasınız. Gemileri de orada yara yara gider bir halde görürsün. Hem fazlından taleb edesiniz, hem de gerektir ki, şükredesiniz. |
14 / 267 |