KUR'AN-I KERİMİN 106. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
|
SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Maide Suresi
3.Ayet |
حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْزِيرِ وَمَا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّطِيحَةُ وَمَا أَكَلَ السَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَأَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْأَزْلَامِ ۚ ذَٰلِكُمْ فِسْقٌ ۗ الْيَوْمَ يَئِسَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِ ۚ الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الْإِسْلَامَ دِينًا ۚ فَمَنِ اضْطُرَّ فِي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِإِثْمٍ ۙ فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ -3 |
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. |
Size şunlar haram kılındı: ölü, kan, hınzir eti, Allahdan başkasının namına boğazlanan, bir de boğulmuş, yahud vurulmuş yahud yuvarlanmış, yahud süsülmüş, yahud canavar yırtmış olub da canı üzerinde iken kesmedikleriniz ve dikili taşlar üzerinde boğazlananlar ve zararla kısmet paylaşmanız, hep bunlar birer fısk (yoldan çıkıştır) bu gün kâfirler dininizi söndürebilmekten ümidlerini kestiler, onlardan korkmayın, yalnız benden korkun, işte bugün sizin için dininizi kemale yetirdim, üzerinizdeki ni´metimi tamâma irdirdim ve size din olarak islâma rıza verdim, şu kadar ki her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırda günaha meyl maksadı olmaksızın onlardan yemeğe muztarr olursa elbette Allah gafur, rahîmdir. |
Ölü (hayvan), kan, domuz eti, Allah´tan başkası adına boğazladığınız —yetişerek şartına uygun kesilen müstesna— boğulmuş, (bir cisimle) vurularak öldürülmüş, yüksekçe bir yerden yuvarlanıp ölmüş, süsülerek ölmüş, canavar tarafından parçalanarak ölmüş hayvan; dikili taşlar (putlar) üzerine kesilen ve bir de fal okları, kumar zarlarıyla kısmet aramanız size haram kılınmıştır. Bütün bunlar (Allah ve din) yolundan çıkıştır. Bugün kâfirler sizin dininizden (onun nurunu söndürmekten) ümidlerini kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi kemâle erdirdim, nimetimi üzerinize tamamladım. Sizin için din olarak İslâm´ı beğendim. Kim açlıktan bunalıp çaresiz hale^ gelir, —günaha istek gösterip eğilmeksizin— onlardan yemek zorunda kalırsa, şüphesiz ki Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. |
Leş, kan, domuz eti, Allah´tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (tahta veya taşla) vurul(arak öldürül)müş, yukarıdan düşmüş, boynuzlanmış ve canavar parçalayarak ölmüş olan havyanlar -henüz canları çıkmadan kestikleriniz hariç- dikili taşlar (putlar) adına boğazlanan hayvanlar ve fal oklariyle kısmet (şans) aramanız size harâm kılındı. Bunlar fısktır (insanı yoldan çıkaran kötü şeylerdir). Bugün artık inkâr edenler, sizin dininiz(i yok etmek)den umudu kesmişlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi olgunlaştırdım, size ni´metimi tamamladım ve size din olarak İslâm´a râzı oldum. Kim açlıktan daralır, günâha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa ona günâh yoktur. Doğrusu, Allâh bağışlayandır, esirgeyendir. |
Sizlere ölü, kan, domuz eti, Allah Teâlâ´dan başkasının namına boğazlanan hayvan, bozulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, veya canavar yemiş, daha ölmeden boğazladığınız müstesna ve dikili taşlar üzerine boğazlanan hayvanlar ve zarlar ile kısmet istemeniz haram kılınmıştır. Bunlar birer fısktır. Bugün kâfirler sizin dininizden yeise düşmüşlerdir. Artık onlardan korkmayınız, Benden korkunuz, bugün sizin üzerinize nîmetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmiyet´e razı oldum. İmdi her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa günaha mütemayil olmaksızın (o memnu´ etlerden hayatını kurtaracak miktar yiyebilir). Şüphe yok ki, Allah Teâlâ gafurdur, rahîmdir. |
6 / 106 |
Maide Suresi
4.Ayet |
يَسْأَلُونَكَ مَاذَا أُحِلَّ لَهُمْ ۖ قُلْ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ ۙ وَمَا عَلَّمْتُمْ مِنَ الْجَوَارِحِ مُكَلِّبِينَ تُعَلِّمُونَهُنَّ مِمَّا عَلَّمَكُمُ اللَّهُ ۖ فَكُلُوا مِمَّا أَمْسَكْنَ عَلَيْكُمْ وَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهِ ۖ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ -4 |
(Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: “Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah’ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı. Onların sizin için tuttuklarından yiyin. Onu (av için) salarken üzerine Allah’ın adını anın (besmele çekin). Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir. |
Sana soruyorlar: Kendileri için halâl kılınan ne? De ki sizin için bütün pâk ni´metler halâl kılındı, alıştırarak ve Allahın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların da size tutuverdiklerinden yeyin ve üzerine «besmele» çekin ve Allahdan korkun, çünkü Allahın muhasebesi çok sür´atlidir |
Senden kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar; de ki . Size temiz yararlı şeyler helâl kılınmıştır. Eğittiğiniz ve Allah´ın size öğrettiğini öğrettiğiniz avcı hayvanların sizden yana yakaladıklarını yeyiniz ve üzerine Allah´ın ismini anınız (Besmele çekiniz). Allah´tan korkup kötülüklerden (murdar ve zararlı şeylerden) sakının ; şüphesiz ki Allah hesabı çabuk görendir. |
Sana, kendilerine neyin helâl kılındığını soruyarlar. De ki: "Size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Allâh´ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların, sizin için tuttuklarını yeyin ve üzerine Allâh´ın adını anın, Allah´tan korkun. Çünkü Allâh, hesabı çabuk görendir. |
Senden sorarlar ki, kendileri için helâl kılınmış olan şey nedir? De ki: «Sizin için temiz nîmetler helâl kılınmıştır. Ve yırtıcı hayvanlardan olup Cenâbı Hakk´ın size bildirdiğinden kendilerine öğretmiş olduğunuz muallem av hayvanlarının (avladıkları da helâldir). İmdi sizin için onların tuttuklarından yeyiniz, ve onun üzerine ism-i ilâhiyi zikrediniz ve Allah Teâlâ´dan korkunuz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ Seriu´l hisabtır.» |
6 / 106 |
Maide Suresi
5.Ayet |
الْيَوْمَ أُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُ ۖ وَطَعَامُ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ حِلٌّ لَكُمْ وَطَعَامُكُمْ حِلٌّ لَهُمْ ۖ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ إِذَا آتَيْتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ وَلَا مُتَّخِذِي أَخْدَانٍ ۗ وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْإِيمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ وَهُوَ فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ -5 |
Bu gün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Mü’min kadınlardan iffetli olanlarla, daha önce kendilerine kitap verilenlerden olan iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla; evlenmek, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Her kim de inanılması gerekenleri inkâr ederse, bütün işlediği boşa gider. Ahirette de o, ziyana uğrayanlardandır. |
Bugün pâk ni´metler sizin için halâl kılındı, hem mü´mîn kadınların hurr olanlariyle sizden evvel kitâb verilen ümmetlerin hur kadınları da iffetlerinizi muhafaza ederek, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın kendilerine mehirlerini verib nikâhladığınız takdirde size halâldır, ve her kim şeriatin ahkâmını tanımazsa her halde bütün işlediği hederdir ve âhırette o, husranda kalanlardandır |
Bugün size temiz-yararlı şeyler helâl kılındı; kendilerine kitap verilen (Yahudî ve Hıristiyan)lerin yiyeceği size helâldir; sizin de yiyeceğiniz onlara helâldir. İnanan iffetli kadınlarla, sizden önce kendilerine kitap verilenlerin iffetli kadınları, —iffetli olduğunuz, zina etmediğiniz, gizli dost tutmadığınız halde— (nikâh akdi yaparak) mahirlerini verdiğinizde (size helâldırlar). Kim (Hakk´a) imânı inkâr ederse, gerçekten ameli boşa gider ve Âhirette de zarara uğrayanlardandır. |
Bugün size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yemeği, size helâl, sizin yemeğiniz de onlara helâldir. İnanan, namuslu, hür kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden namuslu hür kadınlar -zinâ etmeksizin, gizli dost tutmaksızın, namuslu bir biçimde (evlenmek üzere) mehirlerini verdiğiniz takdirde- size helâldir. Kim inanmayı kabul etmezse, onun ameli boşa çıkmıştır ve o, âhirette kaybedenlerdendir. |
Bugün sizin için temiz nîmetler helâl kılınmıştır. Ve kendilerine kitap verilmiş olanların taamı sizin için helâldir, sizin taamınız da onlar için helâldir. Ve mü´minelerden hürre, afife olanlar ve kendilerine kitap verilmiş olanlardan hürre, afife olanlar, onlara mihirlerini verdiğiniz afif, zinadan berî ve gizli dostlar edinmeden müçtenib bulunduğunuz takdirde (sizlere helâldir). Ve her kim ahkâm-ı diniyeyi inkâr ederse muhakkak işlediği mahvolur. Ve o kimse ahirette de hüsrâna uğramış olanlardandır. |
6 / 106 |
|
|
|
|
|
|
|
KUR'AN-I KERİM
MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI
İZHARI;
Copyright ©
kuranikerim.name.tr, 2014 |
|
|