SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Fatiha Suresi
1.Ayet |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ -1 |
Bismillâhirrahmânirrahîm. |
Rahmân, Rahîm Allahın ismiyle |
BİSMİ´LLAHİ´R-RAHMÂNİ´R-RAHÎM |
Rahmân ve Rahim Allâh´ın adıyla |
Rahmân ve Rahîm olan Allah Teâlâ´nın ismiyle (tilâvete başlarım). |
1 / 1 |
Fatiha Suresi
2.Ayet |
الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ -2 |
(2-4) Hamd , Âlemlerin Rabbi , Rahmân , Rahîm , hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) mâliki Allah’a mahsustur. |
Hamd, o rabbiâlemîn, |
(2-3-4) Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahîm, ceza (hesap görülecek, karşılık verilecek) günün yegâne sahibi Allah´a mahsûstur. |
Âlemlerin Rabbi (sâhibi, yetiştiricisi) Allah´a hamdolsun. |
(2-4) Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahmân ve Rahîm olup, ceza gününün mâliki olan Allah Teâlâ´ya mahsustur. |
1 / 1 |
Fatiha Suresi
3.Ayet |
الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ -3 |
(2-4) Hamd , Âlemlerin Rabbi , Rahmân , Rahîm , hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) mâliki Allah’a mahsustur. |
o rahman, rahîm, |
(2-3-4) Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahîm, ceza (hesap görülecek, karşılık verilecek) günün yegâne sahibi Allah´a mahsûstur. |
(O) Rahmân´dır, Rahim´dir. |
(2-4) Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahmân ve Rahîm olup, ceza gününün mâliki olan Allah Teâlâ´ya mahsustur. |
1 / 1 |
Fatiha Suresi
4.Ayet |
مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ -4 |
(2-4) Hamd , Âlemlerin Rabbi , Rahmân , Rahîm , hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) mâliki Allah’a mahsustur. |
o din gününün maliki Allâh´ın. |
(2-3-4) Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahîm, ceza (hesap görülecek, karşılık verilecek) günün yegâne sahibi Allah´a mahsûstur. |
Din (cezâ ve mükâfât) gününün sâhibidir. |
(2-4) Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahmân ve Rahîm olup, ceza gününün mâliki olan Allah Teâlâ´ya mahsustur. |
1 / 1 |
Fatiha Suresi
5.Ayet |
إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ -5 |
(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. |
Sade sana ederiz kulluğu, ibadeti ve sade senden dileriz avni, inayeti yarab! |
(Allahım !) Yalnız Sana ibâdet eder ve ancak Senden yardım dileriz. |
(Ya Rabbi) Ancak sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz! |
Ya Rabbi! Yalnız Sana ibadet ederiz, ancak Sen´den yardım dileriz. |
1 / 1 |
Fatiha Suresi
6.Ayet |
اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ -6 |
(6-7) Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. |
Hidayet eyle bizi doğru yola |
Bizi doğru yola ilet. |
Bizi doğru yola ilet! |
(6-7) Bizleri doğru yola hidâyet et, o kendilerine in´am etmiş olduğun zâtların yoluna ilet, gazaba uğramışların ve sapık bulunmuşların yoluna değil. |
1 / 1 |
Fatiha Suresi
7.Ayet |
صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَ -7 |
(6-7) Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. |
O kendilerine in´am ettiğin mes´utların yoluna. Ne o gadap olunanların ne de sapgınların |
Nîmetine erdirdiğin kimselerin yoluna... Gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil. |
ni´met verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil. (ya Rabbi)! |
(6-7) Bizleri doğru yola hidâyet et, o kendilerine in´am etmiş olduğun zâtların yoluna ilet, gazaba uğramışların ve sapık bulunmuşların yoluna değil. |
1 / 1 |
Bakara Suresi
1.Ayet |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الم -1 |
Elif Lâm Mîm. |
Elif, Lâm, Mîm. |
Elif - Lâm - Mîm. |
Elif lâm mim. |
(1-2) Elif, lâm, mîm. İşte bu kitap ki, bunda bir şekk yoktur. Muttakîler için bir hidâyettir. |
1 / 1 |
Bakara Suresi
2.Ayet |
ذَٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَ ۛ فِيهِ ۛ هُدًى لِلْمُتَّقِينَ -2 |
Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. |
İşte o kitap, bunda şüphe yok, ayni hidayet, korunacaklar için |
İşte bu kitab ki onda (Allah tarafından indirildiğinde) hiç şüphe yoktur. Muttakî (İlâhî buyruklara uyup kötülüklerden ve yasaklardan kaçınıp korunanları doğru yola irşâd eder. |
İşte o Kitap; kendisinde hiç şüphe yoktur; müttakiler için yol göstericidir. |
(1-2) Elif, lâm, mîm. İşte bu kitap ki, bunda bir şekk yoktur. Muttakîler için bir hidâyettir. |
1 / 1 |
Bakara Suresi
3.Ayet |
الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ -3 |
Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. |
Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden infak ederler. |
O korunanlar ki gayb (fizik ötesinden verilen ilâhî haberler)e inanırlar ; namazı vakitlerinde kılmaya devam ederler; kendilerine rızık olarak verdiğimiz nimetlerden (Allah´ın hoşnutluğuna erişmek için) harcarlar. |
Onlar ki gaybde (gizlide, içtenlikle) inanıp namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allâh rızâsı için) harcarlar. |
O müttakîler ki, gaybe inanırlar, namazı da doğruca kılarlar ve kendilerini merzûk ettiğimiz şeylerden de infakta bulunurlar. |
1 / 1 |
Bakara Suresi
4.Ayet |
وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ -4 |
Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. |
Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler hem senden evvel indirilene, ahırete yakini de bunlar edinirler. |
Ve onlar ki, Sana indirilene de, Senden önce indirilene de imân ederler. Âhiret´e de ancak onlar kesin bir bilgiyle inanırlar. |
Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar; âhirete de kesinlikle iman ederler. |
Ve onlar o kimselerdir ki sana indirilmiş ve senden evvel indirilmiş kitaplara da imân ederler ve onlar ahirete de yakînen kani olurlar. |
1 / 1 |
Bakara Suresi
5.Ayet |
أُولَٰئِكَ عَلَىٰ هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ -5 |
İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır. |
Bunlar işte rablarından bir hidayet üzerindedir ve bunlar işte bunlar o murada eren müflihin |
İşte bunlar, Rabları tarafından doğru yol üzeredirler ve korktuklarından kurtulup umduklarına kavuşanlar da bunlardır. |
İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve umduklarına erenler, işte onlardır! |
İşte onlar Rabb-i Kerîm´leri tarafından bir hidâyet üzeredirler. Felâh bulanlar da ancak onlardır. |
1 / 1 |