KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİMİN 97. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
MEAL SAYFALARI
1 2 3
4 5 6
7 8 9
10 11 12
13 14 15
16 17 18
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33
34 35 36
37 38 39
40 41 42
43 44 45
46 47 48
49 50 51
52 53 54
55 56 57
58 59 60
61 62 63
64 65 66
67 68 69
70 71 72
73 74 75
76 77 78
79 80 81
82 83 84
85 86 87
88 89 90
91 92 93
94 95 96
97 98 99
100 101 102
103 104 105
106 107 108
109 110 111
112 113 114
115 116 117
118 119 120
121 122 123
124 125 126
127 128 129
130 131 132
133 134 135
136 137 138
139 140 141
142 143 144
145 146 147
148 149 150
151 152 153
154 155 156
157 158 159
160 161 162
163 164 165
166 167 168
169 170 171
172 173 174
175 176 177
178 179 180
181 182 183
184 185 186
187 188 189
190 191 192
193 194 195
196 197 198
199 200 201
202 203 204
205 206 207
208 209 210
211 212 213
214 215 216
217 218 219
220 221 222
223 224 225
226 227 228
229 230 231
232 233 234
235 236 237
238 239 240
241 242 243
244 245 246
247 248 249
250 251 252
253 254 255
256 257 258
259 260 261
262 263 264
265 266 267
268 269 270
271 272 273
274 275 276
277 278 279
280 281 282
283 284 285
286 287 288
289 290 291
292 293 294
295 296 297
298 299 300
301 302 303
304 305 306
307 308 309
310 311 312
313 314 315
316 317 318
319 320 321
322 323 324
325 326 327
328 329 330
331 332 333
334 335 336
337 338 339
340 341 342
343 344 345
346 347 348
349 350 351
352 353 354
355 356 357
358 359 360
361 362 363
364 365 366
367 368 369
370 371 372
373 374 375
376 377 378
379 380 381
382 383 384
385 386 387
388 389 390
391 392 393
394 395 396
397 398 399
400 401 402
403 404 405
406 407 408
409 410 411
412 413 414
415 416 417
418 419 420
421 422 423
424 425 426
427 428 429
430 431 432
433 434 435
436 437 438
439 440 441
442 443 444
445 446 447
448 449 450
451 452 453
454 455 456
457 458 459
460 461 462
463 464 465
466 467 468
469 470 471
472 473 474
475 476 477
478 479 480
481 482 483
484 485 486
487 488 489
490 491 492
493 494 495
496 497 498
499 500 501
502 503 504
505 506 507
508 509 510
511 512 513
514 515 516
517 518 519
520 521 522
523 524 525
526 527 528
529 530 531
532 533 534
535 536 537
538 539 540
541 542 543
544 545 546
547 548 549
550 551 552
553 554 555
556 557 558
559 560 561
562 563 564
565 566 567
568 569 570
571 572 573
574 575 576
577 578 579
580 581 582
583 584 585
586 587 588
589 590 591
592 593 594
595 596 597
598 599 600
601 602 603
604
SURE
AYET NO
ARAPÇA DİYANET VAKFI ELMALILI HAMDI CELAL YILDIRIM  SULEYMAN ATES O NASUHI BILMEN CÜZ
SAYFA
Nisa Suresi

122.Ayet
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَنُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۖ وَعْدَ اللَّهِ حَقًّا ۚ وَمَنْ أَصْدَقُ مِنَ اللَّهِ قِيلًا -122 İman edip salih ameller işleyenleri de ebedî olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah, gerçek bir vaadde bulunmuştur. Kimdir sözü Allah’ınkinden daha doğru olan? İyman edib de iyi iyi işler yapan kimselere gelince yarın onları altından ırmaklar akar Cennetlere koyacağız, ebediyyen onlar da kalacaklar. Hakka Allah va´di, Allahdan daha doğru sözlü kim olabilir? İmân edip iyi-yararlı işlerde bulunanları, altlarından ırmaklar akan Cennet´lere koyacağız; orada devamlı kalıcılardır. Allah, hakkı va´detmiştir. Allah´tan daha doğru sözlü kim vardır? İnanıp iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız, orada ebedi kalacaklardır. Bu, Allâh´ın gerçek va´didir. Allah´tan daha doğru sözlü kim olabilir? Ve o kimseler ki imân ettiler, ve iyi işler yaptılar. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere orada ebedî olarak kalıp durmak üzere elbette girdireceğiz. Hakkâ ki Allah Teâlâ´nın vaadi. Allah Teâlâ´dan daha gerçek sözlü kim vardır? 5 / 97
Nisa Suresi

123.Ayet
لَيْسَ بِأَمَانِيِّكُمْ وَلَا أَمَانِيِّ أَهْلِ الْكِتَابِ ۗ مَنْ يَعْمَلْ سُوءًا يُجْزَ بِهِ وَلَا يَجِدْ لَهُ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا -123 İş, ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir. Kim kötü bir iş yaparsa, onunla cezalandırılır. O, kendisine Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilir. O, sizin kuruntularınızla da değil, ehli kitabın kuruntulariyle de değil, kim bir kötülük yaparsa onunla cezalanır ve Allahdan beride ne bir veliy bulabilir ne de bir nasîr Durum sizin kuruntunuza göre de değildir, Kitap ehli´nin kuruntusuna göre de değildir: Kim bir kötülük işlerse, onunla cezalanır ve artık o kendi lehine Allah´tan başka ne bir dost. ne de bir yardımcı bulabilir. (İş) Ne sizin kuruntularınızla, ne Kitap ehlinin kuruntularıyla olmaz. Kötülük yapan, onunla cezâlandırılır ve kendisine Allah´tan başka ne dost, ne de yardımcı bulamaz (Allâh´ın vereceği cezâyı hiç kimse ondan savamaz). Sizin kuruntularınızla değildir, ehl-i kitabın kuruntuları ile de değildir. Her kim bir kötülük yaparsa onunla cezalandırılır. Ve kendisi için Allah Teâlâ´dan başka ne bir yâr ve ne de bir yardımcı bulamaz. 5 / 97
Nisa Suresi

124.Ayet
وَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ مِنْ ذَكَرٍ أَوْ أُنْثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُولَٰئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ وَلَا يُظْلَمُونَ نَقِيرًا -124 Mü’min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar. Gerek erkeklerden gerek dişi her hangi bir gişi de mü´min olarak iyi işlerden bir iş tutarsa işte böyleler Cennete girerler ve zerrece hakları yenmez Erkek ve kadından kim mü´min olduğu halde iyi ve yararlı işlerde bulunursa, işte onlar Cennet´e girerler, hurma çekirdeğinin zarındaki küçücük oyuk kadar olsun haksızlığa uğramazlar. Erkek veya kadından her kim inanarak güzel işler yaparsa, işte öyle kimseler cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar. Ve erkekten ve kadından herhangi bir kimse, mü´min olduğu halde iyi işlerden bir şey işlerse işte onlar cennete gireceklerdir ve bir çekirdeğin arkasındaki bir çukurcuk kadar bile zulme uğramayacaklardır. 5 / 97
Nisa Suresi

125.Ayet
وَمَنْ أَحْسَنُ دِينًا مِمَّنْ أَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ وَاتَّبَعَ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا ۗ وَاتَّخَذَ اللَّهُ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلًا -125 Kimin dini, iyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hakka yönelen İbrahim’in dinine tabi olan kimsenin dininden daha güzeldir? Allah, İbrahim’i dost edindi. Hem kimdir o kimseden daha güzel dinli ki özü muhsin olarak yüzünü tertemiz islâm ile Allaha tutmuş ve hanîf (sâde hakka boyun eğer muvahhid müslim) olarak İbrahim milletine uymuştur, Allah ki İbrahimi halil edindi iyiliği kendine iş ve âdet edinerek Allah´a yönelip yüzünü O´na teslîm eden ve İbrahim´in Hanîf Milleti (dini)ne uyan kimseden daha güzel dinli kim vardır? Allah, ibrahim´i Halîl (yakın dost) edinmiştir. Hangi insan, din yönünden, iyilik edici olarak yüzünü Allah´a teslim edip dosdoğru İbrâhim dinine tâbi olandan daha güzel olabilir? Allâh, İbrâhim´i dost edinmişti. Ve din itibariyle daha güzel kimdir o kimseden ki, muhsin olduğu halde yüzünü Allah Teâlâ´ya teslim etmiş, ve Hanîf olarak İbrahim´in milletine tâbi olmuştur. Allah Teâlâ da İbrahim´i bir dost edinmiştir. 5 / 97
Nisa Suresi

126.Ayet
وَلِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُحِيطًا -126 Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Allah, her şeyi kuşatıcıdır. Halbukî göklerdeki ve yerdeki hep Allahındır ve Allah her şey´i muhît bulunuyor Göklerde olanlar da, yerdekiler de hep Allah´ındır. Allah her şeyi (ilmiyle, kudretiyle, kahır ve teshîriyle) kuşatmıştır. Göklerde ve yerde olanların hepsi Allâh´ındır. Allâh(ın bilgisi), herşeyi kuşatmıştır. Göklerde ne varsa, yeryüzünde de ne varsa hepside Allah Teâlâ´nındır. Ve Allah Teâlâ her şeyi kuşatmış bulunmaktadır. 5 / 97
Nisa Suresi

127.Ayet
وَيَسْتَفْتُونَكَ فِي النِّسَاءِ ۖ قُلِ اللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِيهِنَّ وَمَا يُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ فِي الْكِتَابِ فِي يَتَامَى النِّسَاءِ اللَّاتِي لَا تُؤْتُونَهُنَّ مَا كُتِبَ لَهُنَّ وَتَرْغَبُونَ أَنْ تَنْكِحُوهُنَّ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الْوِلْدَانِ وَأَنْ تَقُومُوا لِلْيَتَامَىٰ بِالْقِسْطِ ۚ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِهِ عَلِيمًا -127 Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. De ki: “Onlar hakkında size fetvayı Allah veriyor.” Kitapta, kendilerine (verilmesi) farz kılınan (miras)ı vermediğiniz ve evlenmek istediğiniz yetim kızlara, zavallı çocuklara ve yetimlere âdil davranmanıza dair, size okunmakta olan âyetler de bunu açıklıyor. Ne hayır yaparsanız, şüphesiz Allah onu bilir. Bir de senden kadınlar hakkında fetvâ isteyorlar, de ki onlar hakkındaki fetvâyı size Allah veriyor: Yazılmış hakları olan mirası kendilerine vermediğiniz ve nikâhlamayı istemediğiniz öksüz kızlar hakkında ve mağdur çocuklar hakkında ve yetimlere insaf ile bakmanız hakkında kitabda yüzünüze karşı okunub duran âyetler var, daha da hayra dâir ne yaparsanız şüphe yok ki Allah ona da alîm bulunuyor. Kadınlar hakkında senden fetva isterler. De ki: Onlar hakkında fetvayı Allah size verir; kendileri için farz kılınıp takdir edilen (mehir ve mirası) vermediğiniz ve nikâhlarına da istek göstermediğiniz öksüz kızlar ve zavallı çocuklara ve bir de yetimlere adaletle, insafla davranmanız hakkında Kitab´da size okunan hükümler vardır. Hayırdan ne işlerseniz, şüphesiz ki Allah onu bilir. Senden, kadınlar hakkında fetvâ istiyorlar. De ki: "Allâh, size onlar hakkında hükmünü açıklıyor: Kendilerine yazılmış olan(mirâs hakların)ı vermeyip kendileriyle evlenmek istediğiniz öksüz kadınlar, zavallı çocuklar ve öksüzlere karşı adâleti yerine getirmeniz hakkında Kitapta size okunan(âyet)ler (de Allâh´ın hükmünü açıklamaktadır)". Yapacağınız her hayrı muhakkak ki Allâh bilir. Ve senden kadınlar hakkında fetva isterler. De ki: «Onların hakkında size fetvayı Allah Teâlâ veriyor ve kendileri için yazılmış olanı kendilerine vermediğiniz ve kendilerini nikahlamaya rağbet eylediğiniz yetim kadınlar hakkındaki ve zayıf bir durumda bulunan çocuklar hakkındaki ve yetimlere karşı adâletle hareket etmeniz hakkındaki size tilâvet olunan âyetlerde (bu hususlarda size fetva vermektedir). Ve siz hayırdan her ne yaparsanız şüphe yok ki Allah Teâlâ onu bihakkın bilicidir.» 5 / 97
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014