KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİMİN 535. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
MEAL SAYFALARI
1 2 3
4 5 6
7 8 9
10 11 12
13 14 15
16 17 18
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33
34 35 36
37 38 39
40 41 42
43 44 45
46 47 48
49 50 51
52 53 54
55 56 57
58 59 60
61 62 63
64 65 66
67 68 69
70 71 72
73 74 75
76 77 78
79 80 81
82 83 84
85 86 87
88 89 90
91 92 93
94 95 96
97 98 99
100 101 102
103 104 105
106 107 108
109 110 111
112 113 114
115 116 117
118 119 120
121 122 123
124 125 126
127 128 129
130 131 132
133 134 135
136 137 138
139 140 141
142 143 144
145 146 147
148 149 150
151 152 153
154 155 156
157 158 159
160 161 162
163 164 165
166 167 168
169 170 171
172 173 174
175 176 177
178 179 180
181 182 183
184 185 186
187 188 189
190 191 192
193 194 195
196 197 198
199 200 201
202 203 204
205 206 207
208 209 210
211 212 213
214 215 216
217 218 219
220 221 222
223 224 225
226 227 228
229 230 231
232 233 234
235 236 237
238 239 240
241 242 243
244 245 246
247 248 249
250 251 252
253 254 255
256 257 258
259 260 261
262 263 264
265 266 267
268 269 270
271 272 273
274 275 276
277 278 279
280 281 282
283 284 285
286 287 288
289 290 291
292 293 294
295 296 297
298 299 300
301 302 303
304 305 306
307 308 309
310 311 312
313 314 315
316 317 318
319 320 321
322 323 324
325 326 327
328 329 330
331 332 333
334 335 336
337 338 339
340 341 342
343 344 345
346 347 348
349 350 351
352 353 354
355 356 357
358 359 360
361 362 363
364 365 366
367 368 369
370 371 372
373 374 375
376 377 378
379 380 381
382 383 384
385 386 387
388 389 390
391 392 393
394 395 396
397 398 399
400 401 402
403 404 405
406 407 408
409 410 411
412 413 414
415 416 417
418 419 420
421 422 423
424 425 426
427 428 429
430 431 432
433 434 435
436 437 438
439 440 441
442 443 444
445 446 447
448 449 450
451 452 453
454 455 456
457 458 459
460 461 462
463 464 465
466 467 468
469 470 471
472 473 474
475 476 477
478 479 480
481 482 483
484 485 486
487 488 489
490 491 492
493 494 495
496 497 498
499 500 501
502 503 504
505 506 507
508 509 510
511 512 513
514 515 516
517 518 519
520 521 522
523 524 525
526 527 528
529 530 531
532 533 534
535 536 537
538 539 540
541 542 543
544 545 546
547 548 549
550 551 552
553 554 555
556 557 558
559 560 561
562 563 564
565 566 567
568 569 570
571 572 573
574 575 576
577 578 579
580 581 582
583 584 585
586 587 588
589 590 591
592 593 594
595 596 597
598 599 600
601 602 603
604
SURE
AYET NO
ARAPÇA DİYANET VAKFI ELMALILI HAMDI CELAL YILDIRIM  SULEYMAN ATES O NASUHI BILMEN CÜZ
SAYFA
Vakia Suresi

51.Ayet
ثُمَّ إِنَّكُمْ أَيُّهَا الضَّالُّونَ الْمُكَذِّبُونَ -51 (51-52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz. Sonra siz, ey sapgın münkirler! Sonra siz, ey şaşkın sapıklar, (hakkı) yalan sayanlar! Sonra siz de, ey sapık yalanlayıcılar (o zaman toplanacaksınız). Sonra şüphe yok ki, sizler ey sapıklar, tekzîp ediciler! 27 / 535
Vakia Suresi

52.Ayet
لَآكِلُونَ مِنْ شَجَرٍ مِنْ زَقُّومٍ -52 (51-52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz. Lâbüd yersiniz de bir ağaçtan, zakkumdan Şüpheniz olmasın ki, Zakkum ağacından yiyeceksiniz. (Suçlular) Mutlaka bir Zakkum ağacından yiyecekler, Elbette ki, zakkumdan olan bir ağaçtan yiyecek kimselersiniz. 27 / 535
Vakia Suresi

53.Ayet
فَمَالِئُونَ مِنْهَا الْبُطُونَ -53 Karınlarınızı ondan dolduracaksınız. Doldurursunuz da karınlarınızı ondan Karınlarınızı onunla dolduracaksınız. Onunla karınları(nı) dolduracaklar, Artık karınlarınızı ondan doldurucularsınız. 27 / 535
Vakia Suresi

54.Ayet
فَشَارِبُونَ عَلَيْهِ مِنَ الْحَمِيمِ -54 Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz. İçersiniz de üstüne o hamîmden Üzerine de kaynar su içeceksiniz. Üzerine de kaynar su içeceklerdir. (54-55) Sonra onun üzerine kaynar sudan içicilersiniz. Artık kendisine bir hastalık arız olmuş devenin içişi gibi içicilersiniz. 27 / 535
Vakia Suresi

55.Ayet
فَشَارِبُونَ شُرْبَ الْهِيمِ -55 Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. İçersiniz hüyam ılletine tutulmuş kanmak bilmez develer gibi Hem de susamış develer gibi içeceksiniz. Susuzluk hastalığına tutulmuş develerin içişi gibi içeceklerdir! (54-55) Sonra onun üzerine kaynar sudan içicilersiniz. Artık kendisine bir hastalık arız olmuş devenin içişi gibi içicilersiniz. 27 / 535
Vakia Suresi

56.Ayet
هَٰذَا نُزُلُهُمْ يَوْمَ الدِّينِ -56 İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir. İşte bu onların konuklukları o din günü (ceza günü) Hesap ve ceza gününde onların konacakları (sofra) işte budur! İşte cezâ gününde onların ağırlanışı böyledir. İşte bu, onların o ceza günündeki ziyafetleridir. 27 / 535
Vakia Suresi

57.Ayet
نَحْنُ خَلَقْنَاكُمْ فَلَوْلَا تُصَدِّقُونَ -57 Sizi biz yarattık. Hâlâ tasdik etmeyecek misiniz? Biz, yarattık sizi hâlâ tasdık etmiyecek misiniz? Biz, sizi yarattık; hâlâ (bu gerçeği) tasdîk etmiyecek misiniz ? Biz sizi yarattık; doğrulamanız gerekmez mi? Biz sizi yarattık. Artık tasdik eder olmalı değil mi idiniz! 27 / 535
Vakia Suresi

58.Ayet
أَفَرَأَيْتُمْ مَا تُمْنُونَ -58 Attığınız o meniye ne dersiniz?! Şimdi gördünüz mü o döktüğünüz menîyi? (58-59) Gördünüz mü o akıttığınız meniyi ? Siz mi onu yaratıyorsunuz, yoksa biz mi yaratıyoruz? Akıttığınız meniyi gördünüz mü? Rahimlere döktüğünüz nutfeyi gördünüz mü? (haber veriniz!) 27 / 535
Vakia Suresi

59.Ayet
أَأَنْتُمْ تَخْلُقُونَهُ أَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ -59 Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz? Siz mi yaratıyorsunuz onu yoksa biz miyiz yaratan? (58-59) Gördünüz mü o akıttığınız meniyi ? Siz mi onu yaratıyorsunuz, yoksa biz mi yaratıyoruz? Siz mi onu yaratıyorsunuz, yoksa yaratıcılar biz miyiz? Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratıcılar Biz miyiz? 27 / 535
Vakia Suresi

60.Ayet
نَحْنُ قَدَّرْنَا بَيْنَكُمُ الْمَوْتَ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ -60 (60-61) Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez. Biz takdir ettik aranızda o ölümü ve bizim önümüze geçilmez Sizi (yok edip yerinize) benzerlerinizi getirmemize ve sizi bilemiyeceğiniz (şekil ve vasıfta) yaratıp ortaya çıkarmamıza karşı önümüze geçilecek de değiliz. Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmiş değildir (kimse ölüme engel olamaz). Sizin aranızda ölümü Biz takdir ettik ve Biz önüne geçilmiş olanlar değiliz. 27 / 535
Vakia Suresi

61.Ayet
عَلَىٰ أَنْ نُبَدِّلَ أَمْثَالَكُمْ وَنُنْشِئَكُمْ فِي مَا لَا تَعْلَمُونَ -61 (60-61) Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez. Kılıklarınızı değiştirmek ve sizi bilemiyeceğiniz bir neş´ette inşa etmek üzereyiz Sizi (yok edip yerinize) benzerlerinizi getirmemize ve sizi bilemiyeceğiniz (şekil ve vasıfta) yaratıp ortaya çıkarmamıza karşı önümüze geçilecek de değiliz. (Size böyle ölümü takdir ettik) Ki sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi, bilmediğiniz bir biçimde yeniden inşâ´ edelim. (61-62) Sizin emsâlinizi değiştirmek ve sizi bilmediğiniz bir neş´ette yaratmak üzere (kâdiriz). Ve muhakkak ki, siz ilk yaradılışı bildiniz, o halde düşünmez misiniz? 27 / 535
Vakia Suresi

62.Ayet
وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ النَّشْأَةَ الْأُولَىٰ فَلَوْلَا تَذَكَّرُونَ -62 Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O hâlde düşünseniz ya! Her halde ilk neş´eti biliyorsunuz o halde düşünseniz a And olsun ki, siz, ilk yaratılıp ortaya çıkarılışınızı biliyorsunuzdur. Artık düşünüp ibret almaz mısınız ? Andolsun, ilk yaratmayı bildiniz, (bunu) düşünüp ibret almanız gerekmez mi? (61-62) Sizin emsâlinizi değiştirmek ve sizi bilmediğiniz bir neş´ette yaratmak üzere (kâdiriz). Ve muhakkak ki, siz ilk yaradılışı bildiniz, o halde düşünmez misiniz? 27 / 535
Vakia Suresi

63.Ayet
أَفَرَأَيْتُمْ مَا تَحْرُثُونَ -63 Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?! Şimdi gördünüz mü o ekdiğiniz tohumu? Söyleseniz ya, o ektiklerinizi, Ektiğinizi gördünüz mü? Şimdi ektiğiniz tohumu gördünüz mü? 27 / 535
Vakia Suresi

64.Ayet
أَأَنْتُمْ تَزْرَعُونَهُ أَمْ نَحْنُ الزَّارِعُونَ -64 Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? Siz mi bitiriyorsunuz onu? Yoksa biz miyiz bitiren? Siz mi onları bitiriyorsunuz, yoksa biz mi bitiriyoruz? Siz mi onu bitiyorsunuz, yoksa bitirenler biz miyiz? Haber veriniz onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa bitirenler Biz miyiz? 27 / 535
Vakia Suresi

65.Ayet
لَوْ نَشَاءُ لَجَعَلْنَاهُ حُطَامًا فَظَلْتُمْ تَفَكَّهُونَ -65 Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz: Onları elbet bir çöpe çeviriverdik de şöyle geveler dururdunuz: istesek onu çer-çöp yapardık da siz de şaşırıp kalırdınız.. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık, sızlanıp dururdunuz: Eğer dilese idik onu elbette bir ot kırıntısı yapardık. Artık siz, şaşırır dururdunuz. 27 / 535
Vakia Suresi

66.Ayet
إِنَّا لَمُغْرَمُونَ -66 “Muhakkak biz çok ziyandayız!” Her halde biz çok ziyandayız (66-67) Ve «doğrusu borç altına girdik, hattâ büsbütün mahrum kaldık» (dersiniz). "Biz borçlandık, (yaptığmız masraflar boşa gitti)!" (66-68) «Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz). Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).» Şimdi gördünüz mü, içer olduğunuz suyu? 27 / 535
Vakia Suresi

67.Ayet
بَلْ نَحْنُ مَحْرُومُونَ -67 “Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!” Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!.. (66-67) Ve «doğrusu borç altına girdik, hattâ büsbütün mahrum kaldık» (dersiniz). "Doğrusu, biz yoksun bırakıldık!" (derdiniz). (66-68) «Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz). Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).» Şimdi gördünüz mü, içer olduğunuz suyu? 27 / 535
Vakia Suresi

68.Ayet
أَفَرَأَيْتُمُ الْمَاءَ الَّذِي تَشْرَبُونَ -68 İçtiğiniz suya ne dersiniz?! Şimdi gördünüz mü o içdiğiniz suyu? İçtiğiniz suya ne dersiniz? İçtiğiniz suya baktınız mı? (66-68) «Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz). Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).» Şimdi gördünüz mü, içer olduğunuz suyu? 27 / 535
Vakia Suresi

69.Ayet
أَأَنْتُمْ أَنْزَلْتُمُوهُ مِنَ الْمُزْنِ أَمْ نَحْنُ الْمُنْزِلُونَ -69 Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Siz mi indiriyorsunuz onu buluttan yoksa biz miyiz indiren? Onu siz mi buluttan indirdiniz, yoksa biz mi indirenleriz ? Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indirenler biz miyiz? (69-71) Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiriciler Bizler miyiz? Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz? Sonra gördünüz mü o ateşi ki, çakıverirsiniz? 27 / 535
Vakia Suresi

70.Ayet
لَوْ نَشَاءُ جَعَلْنَاهُ أُجَاجًا فَلَوْلَا تَشْكُرُونَ -70 Dileseydik onu acı bir su yapardık. O hâlde şükretseydiniz ya!. Dilesek onu acı bir çorak ediverirdik o halde şükretseniz a Dileseydik onu acı yapardık. Artık şükretmez misiniz ? Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şüketmeniz gerekmez mi? (69-71) Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiriciler Bizler miyiz? Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz? Sonra gördünüz mü o ateşi ki, çakıverirsiniz? 27 / 535
Vakia Suresi

71.Ayet
أَفَرَأَيْتُمُ النَّارَ الَّتِي تُورُونَ -71 Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?! bir de gördünüz mü o çakdığınız ateşi? Ya yaktığınız ateşe ne dersiniz ? (İki dalı birbirine sürterek) Çıkardığınız ateşi gördünüz mü? (69-71) Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiriciler Bizler miyiz? Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz? Sonra gördünüz mü o ateşi ki, çakıverirsiniz? 27 / 535
Vakia Suresi

72.Ayet
أَأَنْتُمْ أَنْشَأْتُمْ شَجَرَتَهَا أَمْ نَحْنُ الْمُنْشِئُونَ -72 Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz? Siz mi inşa ettiniz onun ağacını? Yoksa biz miyiz inşa eden? Onun ağacını siz mi yaratıp meydana getirdiniz, yoksa biz mi yaratıp meydana getirenleriz? Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratanlar biz miyiz? (72-74) Onun ağacını siz mi yarattınız yoksa yaratanlar Biz miyiz? Biz onu (o ateşi) bir muhtıra ve sahraya konup göçenler için bir menfaat kıldık. Artık azîm Rabbinin ismiyle tesbihte bulun. 27 / 535
Vakia Suresi

73.Ayet
نَحْنُ جَعَلْنَاهَا تَذْكِرَةً وَمَتَاعًا لِلْمُقْوِينَ -73 Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağı kıldık. Biz onu hem bir muhtıra kıldık hem de bir istifade; alandaki muhtaclar için. Biz, onu bir öğüt ve ibret ve hem de boş arazide yolculuk yapanlar (gezip dolaşanlar, rahat ve temiz hava almak isteyenler) için bir fayda kıldık. Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık. (72-74) Onun ağacını siz mi yarattınız yoksa yaratanlar Biz miyiz? Biz onu (o ateşi) bir muhtıra ve sahraya konup göçenler için bir menfaat kıldık. Artık azîm Rabbinin ismiyle tesbihte bulun. 27 / 535
Vakia Suresi

74.Ayet
فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظِيمِ -74 O hâlde, O yüce Rabbinin adını tesbih et (yücelt). O halde tesbih et rabbine azîm ismiyle O halde sen, O Büyük Rabbın´ın adını tesbîh ve tenzîh et. Öyleyse büyük Rabbinin adını yücelt. (72-74) Onun ağacını siz mi yarattınız yoksa yaratanlar Biz miyiz? Biz onu (o ateşi) bir muhtıra ve sahraya konup göçenler için bir menfaat kıldık. Artık azîm Rabbinin ismiyle tesbihte bulun. 27 / 535
Vakia Suresi

75.Ayet
فَلَا أُقْسِمُ بِمَوَاقِعِ النُّجُومِ -75 (75-76) Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir- Artık yok, o nücumun mevkı´lerine kasem ederim (75-76) Hayır, (bu nimetleri inkâr edemezsiniz ?) Parça parça inen Kur´ân´ın (iniş) mevki´lerine yemin ederim ki, eğer bilirseniz bu cidden büyük bir yemindir. Yoo, yıldızların yerlerine yemin ederim, (75-76) Artık Hayır. O yıldızların mevkilerine yemin ederim. Ve şüphe yok ki o, eğer bilseniz, bu elbette pek büyük bir yemindir. 27 / 535
Vakia Suresi

76.Ayet
وَإِنَّهُ لَقَسَمٌ لَوْ تَعْلَمُونَ عَظِيمٌ -76 (75-76) Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir- ve filhakika o, bilseniz çok büyük bir kasemdir (75-76) Hayır, (bu nimetleri inkâr edemezsiniz ?) Parça parça inen Kur´ân´ın (iniş) mevki´lerine yemin ederim ki, eğer bilirseniz bu cidden büyük bir yemindir. Bilirseniz, bu büyük bir yemindir. (75-76) Artık Hayır. O yıldızların mevkilerine yemin ederim. Ve şüphe yok ki o, eğer bilseniz, bu elbette pek büyük bir yemindir. 27 / 535
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014