KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİMİN 450. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
MEAL SAYFALARI
1 2 3
4 5 6
7 8 9
10 11 12
13 14 15
16 17 18
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33
34 35 36
37 38 39
40 41 42
43 44 45
46 47 48
49 50 51
52 53 54
55 56 57
58 59 60
61 62 63
64 65 66
67 68 69
70 71 72
73 74 75
76 77 78
79 80 81
82 83 84
85 86 87
88 89 90
91 92 93
94 95 96
97 98 99
100 101 102
103 104 105
106 107 108
109 110 111
112 113 114
115 116 117
118 119 120
121 122 123
124 125 126
127 128 129
130 131 132
133 134 135
136 137 138
139 140 141
142 143 144
145 146 147
148 149 150
151 152 153
154 155 156
157 158 159
160 161 162
163 164 165
166 167 168
169 170 171
172 173 174
175 176 177
178 179 180
181 182 183
184 185 186
187 188 189
190 191 192
193 194 195
196 197 198
199 200 201
202 203 204
205 206 207
208 209 210
211 212 213
214 215 216
217 218 219
220 221 222
223 224 225
226 227 228
229 230 231
232 233 234
235 236 237
238 239 240
241 242 243
244 245 246
247 248 249
250 251 252
253 254 255
256 257 258
259 260 261
262 263 264
265 266 267
268 269 270
271 272 273
274 275 276
277 278 279
280 281 282
283 284 285
286 287 288
289 290 291
292 293 294
295 296 297
298 299 300
301 302 303
304 305 306
307 308 309
310 311 312
313 314 315
316 317 318
319 320 321
322 323 324
325 326 327
328 329 330
331 332 333
334 335 336
337 338 339
340 341 342
343 344 345
346 347 348
349 350 351
352 353 354
355 356 357
358 359 360
361 362 363
364 365 366
367 368 369
370 371 372
373 374 375
376 377 378
379 380 381
382 383 384
385 386 387
388 389 390
391 392 393
394 395 396
397 398 399
400 401 402
403 404 405
406 407 408
409 410 411
412 413 414
415 416 417
418 419 420
421 422 423
424 425 426
427 428 429
430 431 432
433 434 435
436 437 438
439 440 441
442 443 444
445 446 447
448 449 450
451 452 453
454 455 456
457 458 459
460 461 462
463 464 465
466 467 468
469 470 471
472 473 474
475 476 477
478 479 480
481 482 483
484 485 486
487 488 489
490 491 492
493 494 495
496 497 498
499 500 501
502 503 504
505 506 507
508 509 510
511 512 513
514 515 516
517 518 519
520 521 522
523 524 525
526 527 528
529 530 531
532 533 534
535 536 537
538 539 540
541 542 543
544 545 546
547 548 549
550 551 552
553 554 555
556 557 558
559 560 561
562 563 564
565 566 567
568 569 570
571 572 573
574 575 576
577 578 579
580 581 582
583 584 585
586 587 588
589 590 591
592 593 594
595 596 597
598 599 600
601 602 603
604
SURE
AYET NO
ARAPÇA DİYANET VAKFI ELMALILI HAMDI CELAL YILDIRIM  SULEYMAN ATES O NASUHI BILMEN CÜZ
SAYFA
Saffat Suresi

127.Ayet
فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ -127 Onu yalanladılar. Bu sebeple onlar (cehenneme) götürüleceklerdir. O vakıt onu tekzib ettiler, şübhesiz ki onlar da ıhzâr edildiler Onu yalanladılar. Çünkü o inkarcılar da şüphesiz (Cehennem´e atılmak üzere) hazır duruma getirileceklerdir. Onu yalanladılar, bundan dolayı onlar (azâba) getirileceklerdir. O vakit O´nu tekzîp ettiler. Artık onlar da elbette, (azaba) ihzar edilmişlerdir. 23 / 450
Saffat Suresi

128.Ayet
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ -128 Ancak Allah’ın ihlâslı kulları başka. Müstesnâ Allahın ıhlâslı kulları Ancak Allah´ın iyi niyetli samimi, gösterişten uzak (inanan) kulları müstesna.. Yalnız Allâh´ın hâlis kulları azâb dışındadırlar. Allah´ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesna. 23 / 450
Saffat Suresi

129.Ayet
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ -129 Sonradan gelenler içerisinde ona güzel bir ad bıraktık. Ona da sonrakilerde şunu bıraktık Biz sonrakiler arasında İlyâs´ı (onun şerefli ismini) bıraktık. Biz, sonra gelenler arasında ona (İlyâs´a da iyi bir ün) bıraktık: Ve O´na sonrakiler arasında (bir zikr-i cemîl) terkettik. 23 / 450
Saffat Suresi

130.Ayet
سَلَامٌ عَلَىٰ إِلْ يَاسِينَ -130 İlyas’a selâm olsun. Selâm, ilyasîne Selâm Âl-i Yâsîn´e (Yâsîn ailesine, hem İlyâs´a, hem inanan kavmine) olsun ! "İlyâs´a selâm olsun." İlyas´ın üzerine selâm olsun. 23 / 450
Saffat Suresi

131.Ayet
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ -131 Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız. Biz böyle mükâfat ederiz işte muhsinîne Şüphesiz biz iyiliği, güzelliği, yararlı işlerde bulunmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız. İşte biz güzel davrananları böyle mükâfâtlandırırız. Muhakkak ki, Biz muhsin olanları mükâfaatlandırırız. 23 / 450
Saffat Suresi

132.Ayet
إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِنِينَ -132 Çünkü o bizim mü’min kullarımızdandı. Çünkü o bizim mü´min kullarımızdan Doğrusu o, bizim mü´min kullarımızdandır. Çünkü o bizim mü´min kullarımızdandı. Şüphe yok O, Bizim mü´minler olan kullarımızdandır. 23 / 450
Saffat Suresi

133.Ayet
وَإِنَّ لُوطًا لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ -133 Şüphesiz Lût da peygamberlerdendi. Şübhesiz Lût da mürselînden Şüphesiz Lût da gönderilen peygamberlerdendir. Lût da gönderilen elçilerdendi. (133-134) Ve muhakkak, Lût da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. O vakit O´nu ve ehlini necâta erdirdik. 23 / 450
Saffat Suresi

134.Ayet
إِذْ نَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ -134 (134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık. Zira kurtardık onu ve bütün ehlini Hani biz onu da, ailesini de tamamen kurtardık. Onu ve âilesini kurtardık. (133-134) Ve muhakkak, Lût da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. O vakit O´nu ve ehlini necâta erdirdik. 23 / 450
Saffat Suresi

135.Ayet
إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ -135 (134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık. kalan bir karıdan başka batanlar içinde Ancak geride kalanlardan bir yaşlı kadın müstesna.. Yalnız (azâbda) kalacaklar arasında bulunan acûze bir kadın hâriç. Azap içinde kalanlar arasındaki bir kocakarı müstesna. 23 / 450
Saffat Suresi

136.Ayet
ثُمَّ دَمَّرْنَا الْآخَرِينَ -136 Sonra da diğerlerini yok ettik. Sonra diğerlerini tedmir eyledik Sonra da geride kalan (ahlâksız inkarcıları) kökünden yıkıp yerle bir ettik. Sonra ötekileri kırdık (geçirdik). (136-137) Sonra diğerlerini de helâk ediverdik. Ve şüphe yok ki, siz elbette onların üzerlerine sabahleyin uğrarsınız. 23 / 450
Saffat Suresi

137.Ayet
وَإِنَّكُمْ لَتَمُرُّونَ عَلَيْهِمْ مُصْبِحِينَ -137 (137-138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz? Ve siz elbette onlara uğrar ve üzerinden geçerseniz, sabahleyin (137-138) Ve siz (ey yaşayanlar!) sabah akşam onların kalıntılarına uğrar geçersiniz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız? Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz; sabahleyin, (136-137) Sonra diğerlerini de helâk ediverdik. Ve şüphe yok ki, siz elbette onların üzerlerine sabahleyin uğrarsınız. 23 / 450
Saffat Suresi

138.Ayet
وَبِاللَّيْلِ ۗ أَفَلَا تَعْقِلُونَ -138 (137-138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz? Ve geceleyin, ya akıl edip de düşünmez misiniz (137-138) Ve siz (ey yaşayanlar!) sabah akşam onların kalıntılarına uğrar geçersiniz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız? Ve geceleyin. Düşünmüyor musunuz? Ve geceleyin de. Siz âkilâne düşünmeyecek misiniz? 23 / 450
Saffat Suresi

139.Ayet
وَإِنَّ يُونُسَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ -139 Şüphesiz Yûnus da peygamberlerdendi. Şübhesiz Yunüs de o mürselînden Şüphesiz Yûnus da gönderilen peygamberlerdendir. Yûnus da gönderilen elçilerdendi. (139-140) Ve şüphe yok ki, Yûnus da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. Vaktâ ki O, dolu bir gemiye kaçmıştı. 23 / 450
Saffat Suresi

140.Ayet
إِذْ أَبَقَ إِلَى الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ -140 Hani o kaçıp yüklü gemiye binmişti. Hani bir vakıt dolu gemiye kaçmıştı, Hani bir vakit dolu bir gemiye kaçmıştı da, Dolu gemiye kaçmıştı. (139-140) Ve şüphe yok ki, Yûnus da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. Vaktâ ki O, dolu bir gemiye kaçmıştı. 23 / 450
Saffat Suresi

141.Ayet
فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ الْمُدْحَضِينَ -141 Gemidekilerle kur’a çekmiş ve kaybedenlerden olmuştu. kur´a çekmişti de kaydırılanlardan olmuştu (Gemiciler) kur´a çekmişti, kur´a Ona düşmüştü, yenilgiye uğrayanlardan olmuştu (bu yüzden denize atılmıştı). (Yükü fazla oluğundan gemi taşıyamamış, yolculardan birini denize atmak gerekmişti. Birini atmak üzere gemidekilerle) Kur´a çekti. (Yûnus) Yenilenlerden oldu. (Kur´a kendisine isâbet etti). Derken kur´a çekmiş de, mağlup olanlardan olmuştu. 23 / 450
Saffat Suresi

142.Ayet
فَالْتَقَمَهُ الْحُوتُ وَهُوَ مُلِيمٌ -142 Böylece, Yûnus kendini kınayıp dururken balık onu yuttu. Derken kendisi balık yuttu melâmette idi Yûnus kendi kendini kınarken büyük bir balık onu yutuvermişti. (Yûnus, Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldığı için) Kendi kendisini kınarken (denize attılar) balık onu yuttu. Artık o melâmet eder (nefsini kınar) bir halde iken O´nu balık yutuverdi. 23 / 450
Saffat Suresi

143.Ayet
فَلَوْلَا أَنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُسَبِّحِينَ -143 (143-144) Eğer o, Allah’ı tespih edip yüceltenlerden olmasaydı, mutlaka insanların diriltileceği güne kadar balığın karnında kalırdı. Eğer çok tesbih edenlerden olmasa idi (143-144) Eğer O,Tanrı´yı çokça tesbîh edenlerden olmasaydı, (insanların) dirilip kalkacağı güne kadar balığın karnında kalırdı. Eğer tesbih edenlerden olmasaydı, (143-144) Eğer o çokça tesbih edenlerden olmasa idi, elbette ki, onun karnında, tekrar dirilecekleri güne kadar kalırdı. 23 / 450
Saffat Suresi

144.Ayet
لَلَبِثَ فِي بَطْنِهِ إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ -144 (143-144) Eğer o, Allah’ı tespih edip yüceltenlerden olmasaydı, mutlaka insanların diriltileceği güne kadar balığın karnında kalırdı. Her halde ba´solunacakları güne kadar onun karnında kalırdı (143-144) Eğer O,Tanrı´yı çokça tesbîh edenlerden olmasaydı, (insanların) dirilip kalkacağı güne kadar balığın karnında kalırdı. (İnsanların) Yeniden diriltilecekleri güne kadar balığın karnında kalırdı. (143-144) Eğer o çokça tesbih edenlerden olmasa idi, elbette ki, onun karnında, tekrar dirilecekleri güne kadar kalırdı. 19 / 450
Saffat Suresi

145.Ayet
فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَاءِ وَهُوَ سَقِيمٌ -145 Derken biz onu hasta bir hâlde sahile attık. Hemen biz onu alana attık hasta idi Onu çıplak bir sahile attık, hasta idi. (Ama balığın karnında bizi andı, tesbih etti, biz de) Onu hasta bir halde ağaçsız, çıplak bir yere attık. (145-146) Artık O´nu kendisi hasta olduğu halde bir açık yere atıverdik. Ve O´nun üzerine kabak nev´inden bir ağaç bitirdik. 23 / 450
Saffat Suresi

146.Ayet
وَأَنْبَتْنَا عَلَيْهِ شَجَرَةً مِنْ يَقْطِينٍ -146 Üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik. Ve üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik Üzerine (gölge yapsın diye) sık ve geniş yapraklı (kabak ya da sarmaşıkgillerden) bir bitki bitirdik. Ve üzerine (gölge yapması için) Bir asma kabak ağacı bitirdik. (145-146) Artık O´nu kendisi hasta olduğu halde bir açık yere atıverdik. Ve O´nun üzerine kabak nev´inden bir ağaç bitirdik. 23 / 450
Saffat Suresi

147.Ayet
وَأَرْسَلْنَاهُ إِلَىٰ مِائَةِ أَلْفٍ أَوْ يَزِيدُونَ -147 Biz onu yüz bin, yahut daha fazla insana peygamber olarak gönderdik. Ve onu yüz bine Resul gönderdik ve hattâ artıyorlardı Ve onu yüzbin veya daha fazla bir topluluğa peygamber olarak gönderdik. Ve onu yüz bin insana ya da daha fazla olanlara elçi gönderdik. (147-148) Ve O´nu yüz bin ve daha artar olana (böyle bir kavme peygamber) gönderdik. Nihâyet imân ettiler, artık onları bir müddete kadar geçindirdik (faidelendirdik). 23 / 450
Saffat Suresi

148.Ayet
فَآمَنُوا فَمَتَّعْنَاهُمْ إِلَىٰ حِينٍ -148 Nihayet onlar iman ettiler. Biz de onları bir süreye kadar geçindirdik. O vakıt ona iyman ettiler de onları bir zamana kadar istifade ettirdik Onlar da artık Ona imân ettiler. Bu sebeple biz de onları bir süreye kadar yararlandırıp geçindirdik. İnandılar, biz de onları bir süreye kadar geçindirdik. (147-148) Ve O´nu yüz bin ve daha artar olana (böyle bir kavme peygamber) gönderdik. Nihâyet imân ettiler, artık onları bir müddete kadar geçindirdik (faidelendirdik). 23 / 450
Saffat Suresi

149.Ayet
فَاسْتَفْتِهِمْ أَلِرَبِّكَ الْبَنَاتُ وَلَهُمُ الْبَنُونَ -149 Ey Muhammed! Onlara sor: Kız çocukları Rabbinin de, erkek çocukları onların mı? Şimdi sor o seninkilere: rabbına kızlar, onlara oğullar öyle mi? (Ey Peygamber!) Putperest müşriklere sor: Kızlar Rabbın´ın, oğlanlar onların mı ? Şimdi onlara sor: Rabbine kızlar, onlara da oğlanlar mı? (149-150) Şimdi onlara sor, «Rabbin için kızlar ve onlar içinse oğullar mı var? Yoksa melekleri dişiler olarak mı yarattık? Onlar da şahitler mi idiler?» 23 / 450
Saffat Suresi

150.Ayet
أَمْ خَلَقْنَا الْمَلَائِكَةَ إِنَاثًا وَهُمْ شَاهِدُونَ -150 Yoksa biz melekleri dişi olarak yaratmışız da onlar şahid mi bulunuyorlarmış? Yoksa biz Melâikeyi dişi yaratmışız da onlar şâhid mi bulunuyorlarmış? Yoksa biz melekleri dişiler olarak yaratmışız da onlar şâhidler mi bulunuyorlarmış ? Yoksa biz melekleri, onların gözleri önünde dişi mi yarattık (ki meleklerin dişi olduğunu söylüyorlar)? (149-150) Şimdi onlara sor, «Rabbin için kızlar ve onlar içinse oğullar mı var? Yoksa melekleri dişiler olarak mı yarattık? Onlar da şahitler mi idiler?» 23 / 450
Saffat Suresi

151.Ayet
أَلَا إِنَّهُمْ مِنْ إِفْكِهِمْ لَيَقُولُونَ -151 (151-152) İyi bilin ki onlar kendi uydurmaları olarak, “Allah çocuk sahibi oldu” diyorlar. Onlar elbette yalan söylüyorlar. Ha!.. onlar şübhesiz ki yalancıdırlar (151-152) Haberiniz olsun ki, onlar cidden yalan uydurmalarından, «Allah doğurdu» diyorlar ve gerçekten onlar yalancılardır. İyi bilin, onlar iftirâları yüzünden diyorlar ki: (151-152) Agâh ol, şüphe yok ki, onlar iftiralarından dolayı elbette derler ki; «Allah doğurdu!» Ve şüphe yok ki, onlar elbette yalancı kimselerdir. 23 / 450
Saffat Suresi

152.Ayet
وَلَدَ اللَّهُ وَإِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ -152 (151-152) İyi bilin ki onlar kendi uydurmaları olarak, “Allah çocuk sahibi oldu” diyorlar. Onlar elbette yalan söylüyorlar. «Allah doğurdu» derler ve elbette bunlar yalancıdırlar (151-152) Haberiniz olsun ki, onlar cidden yalan uydurmalarından, «Allah doğurdu» diyorlar ve gerçekten onlar yalancılardır. "Allâh doğurdu." Onlar elbette yalancıdırlar. (151-152) Agâh ol, şüphe yok ki, onlar iftiralarından dolayı elbette derler ki; «Allah doğurdu!» Ve şüphe yok ki, onlar elbette yalancı kimselerdir. 23 / 450
Saffat Suresi

153.Ayet
أَصْطَفَى الْبَنَاتِ عَلَى الْبَنِينَ -153 Yoksa Allah kızları erkeklere tercih mi etti? Kızları oğullara tercih mi etmiş? (Hâşâ Allah), kızları oğullara tercîh etmiş, öyle mi ? (Allâh) Kızları seçip oğlanlara tercih mi etmiş? Kızları oğullar üzerine tercih mi etmiş? 23 / 450
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014