SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Hac Suresi
6.Ayet |
ذَٰلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّهُ يُحْيِي الْمَوْتَىٰ وَأَنَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ -6 |
Bu böyle. Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir. Şüphesiz O, ölüleri diriltir ve O, her şeye hakkıyla kadirdir. |
İşte bunlar hep Allahın şübhesiz hak ve o muhakkak ölüleri diriltiyor ve hakıkaten her şey´e kadir olmasındandır |
Bu böyledir; çünkü Allah Hakk´tır; şüphesiz ki O, ölüleri diriltir; O´nun gücü mutlaka her şeye yeter. |
Bu böyledir. Çünkü Allâh, tek gerçektir. (Her şey O´nunla varlık kazanır) ve O, ölüleri diriltir ve O, her şeyi yapabilir. |
O (yaratılış, şu sebeplerdendir ki) şüphesiz hak olan, O Allah´tır ve muhakkak ki O, ölüleri diriltir ve şüphe yok ki O, her şey üzerine ziyâdesiyle kâdirdir. |
17 / 332 |
Hac Suresi
7.Ayet |
وَأَنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ لَا رَيْبَ فِيهَا وَأَنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ -7 |
Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah, kabirlerdeki kimseleri diriltecektir. |
Ve hakıkat o saat gelecektir, onda hiç şübhe yoktur, ve hakıkat Allah kabirlerdeki kimseleri ba´sedecektir |
Kıyamet kesinlikle gelecektir ; onda hiç şüphe yoktur ve şüpheniz olmasın ki Allah kabirlerde olanları diriltip kaldıracaktır. |
Ve (çünkü) o (duruşma) sâ´at(i) mutlaka gelecektir, onda şüphe yoktur. Ve Allâh, kabirlerde olanları diriltecektir. |
Ve muhakkak ki Kıyamet gelicidir, onda şüphe yoktur ve muhakkak ki, Allah kabirlerde olanları diriltip kaldıracaktır. |
17 / 332 |
Hac Suresi
8.Ayet |
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُنِيرٍ -8 |
(8-9) İnsanlardan öylesi de vardır ki, bir ilmi, bir yol göstericisi, aydınlatıcı bir kitabı olmadığı hâlde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız. |
Nâstan kimi de vardır ki ne bir ılme, ne bir rehbere nede tenvir eder bir kitaba istinad etmeksizin Allah hakkında mücadele eder |
(8-9) İnsanlardan öylesi de var ki, hiçbir bilgisi, doğruyu gösterici belgesi ve (yolunu) aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah yolundan saptırmak için burun büküp büyüklük taslayarak Allah hakkında tartışıp durur. Dünya´da rüsvaylık onadır. Kıyamet gününde ise ona yakıcı azabı tattıracağız. |
İnsanlardan kimi bilmeden, ne bir yol göstereni, ne de aydınlatıcı bir Kitabı olmadan, Allâh hakkında tartışır. |
Ve insanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilme ve ne bir rehbere ve ne de aydınlatan bir kitaba sahip olmaksızın Allah hakkında mücadelede bulunur. |
17 / 332 |
Hac Suresi
9.Ayet |
ثَانِيَ عِطْفِهِ لِيُضِلَّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ۖ لَهُ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ ۖ وَنُذِيقُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَذَابَ الْحَرِيقِ -9 |
(8-9) İnsanlardan öylesi de vardır ki, bir ilmi, bir yol göstericisi, aydınlatıcı bir kitabı olmadığı hâlde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız. |
Allah yolundan şaşırtmak için yanını bükerek ki: Dünyada ona bir rüsvalık vardır, Kıyamet günü de kendisine o yangın azâbını tattıracağızdır |
(8-9) İnsanlardan öylesi de var ki, hiçbir bilgisi, doğruyu gösterici belgesi ve (yolunu) aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah yolundan saptırmak için burun büküp büyüklük taslayarak Allah hakkında tartışıp durur. Dünya´da rüsvaylık onadır. Kıyamet gününde ise ona yakıcı azabı tattıracağız. |
Allâh´ın yolundan şaşırtmak için boynunu öteye döndürerek (kabara kabara tartışmasını sürdürür), dünyâda onun için bir kepazelik vardır. Kıyâmet günü de ona yangın azâbını taddıracağız: |
Boynunu böbürlenip bükerek, Allah yolundan şaşırtmak için (öyle mücadelede bulunur). Onun için dünyada zillet vardır ve ona Kıyamet gününde yangın azabını tattırırız. |
17 / 332 |
Hac Suresi
10.Ayet |
ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ يَدَاكَ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِلْعَبِيدِ -10 |
(Ona), “İşte bu kendi ellerinin önceden işledikleri yüzündendir. Allah, kesinlikle kullara zulmedici değildir” (denir.) |
Bu, diye: senin iki elinin takdim ettiği ve Allahın kullarına zulümkâr olmadığı içindir |
Bu, senin iki elin kazanıp önden gönderdiği şeyin karşılığıdır ve Allah kullarına zulmedici değildir. |
(Ey insan), "İşte bu, senin ellerinin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Allâh kullara zulmedici değildir!" |
(Denilir ki) «Bu (azab) senin iki elinin evvelce yaptığından dolayıdır. Ve şüphe yok ki, Allah kulları için hiçbir zulmeden değildir.» |
17 / 332 |
Hac Suresi
11.Ayet |
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَعْبُدُ اللَّهَ عَلَىٰ حَرْفٍ ۖ فَإِنْ أَصَابَهُ خَيْرٌ اطْمَأَنَّ بِهِ ۖ وَإِنْ أَصَابَتْهُ فِتْنَةٌ انْقَلَبَ عَلَىٰ وَجْهِهِ خَسِرَ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةَ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبِينُ -11 |
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa, gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse, gerisingeri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir. |
Nâstan kimi de Allaha kıyıdan kıyıya ıbadet eder, eğer kendisine bir hayır isabet ederse ona yatışır ve eğer bir mihnet isabet ederse yüz üstü dönüverir «dünyayı da ahireti de kaybetmiş» olur, işte husranı mübîn odur |
İnsanlardan kimi de Allah´a kıyıdan (şüphe üzere) ibâdet eder; kendisine bir iyilik erişirse, onunla gönlü yatışır; bir sıkıntı, dert ve belâ dokunursa, yüzüstü döner de hem Dünya´da, hem Âhiret´te zarara uğramış olur. Bu da çok açık bir ziyandır. |
İnsanlardan kimi de Allah´a bir kenardan, ibâdet eder. Eğer kendisine bir hayır gelirse onunla huzûra kavuşur (sevinir) ve eğer başına bir kötülük gelirse yüz üstü döner (dini kötüleyerek ondan vazgeçer). O, dünyâyı da, âhireti de kaybetmiştir. İşte apaçık ziyan budur. |
Ve insanlardan öylesi de vardır ki, Allah´a bir tereddüt üzere ibadet eder. Eğer ona bir hayır dokunursa onunla yüreği rahat eder ve eğer bir mihnet dokunursa yüzü üzerine geri döner. Dünyada da ahirette de ziyana uğramıştır. İşte apaçık ziyan budur, bu. |
17 / 332 |
Hac Suresi
12.Ayet |
يَدْعُو مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَضُرُّهُ وَمَا لَا يَنْفَعُهُ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ الضَّلَالُ الْبَعِيدُ -12 |
O, Allah’ı bırakır da kendine ne zarar, ne de fayda veren şeylere tapar. Bu da derin sapıklığın ta kendisidir. |
Allahı bırakır da kendine ne zarar ne menfeat vermiyecek şeylere yalvarır, işte dalâli baîd odur |
Allah´tan başka kendisine ne zarar verecek, ne de yarar sağlayacak şeylere (taparcasına) yalvarıp yakarır ki bu da uzak bir sapıklığın kendisidir. |
Allah´tan ayrı olarak kendisine ne zarar, ne de yarar veremeyen şeylere yalvarır. İşte (doğru yoldan) uzak(lara) sapma budur! |
Allâh´tan başka kendisine ne zarar ve ne de menfaat veremiyecek olan şeye ibadet eder. İşte bu, en uzak sapıklıktır. |
17 / 332 |
Hac Suresi
13.Ayet |
يَدْعُو لَمَنْ ضَرُّهُ أَقْرَبُ مِنْ نَفْعِهِ ۚ لَبِئْسَ الْمَوْلَىٰ وَلَبِئْسَ الْعَشِيرُ -13 |
Zararı faydasından daha yakın olana tapar. O (taptığı) ne kötü yardımcı, ne fena yoldaştır! |
Her halde zararı nef´ınden daha yakın olan zat diye yalvarıyor, o ne fena efendi, o ne fena yardak |
Zararı yararından daha yakın olana tapar; taptığı şey ne kötü dost ve yardımcı ve ne fena yandaştır! |
Zararı, faydasından daha yakın olana yalvarır. (O), Ne kötü bir yardımcı ve ne kötü bir arkadaştır! |
Zararı faidesinden daha yakın olan kimseye ibadet eder. Ne fena yardımcı ve ne fena sahip. |
17 / 332 |
Hac Suresi
14.Ayet |
إِنَّ اللَّهَ يُدْخِلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ -14 |
Muhakkak ki Allah, iman edip salih ameller işleyenleri içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar. |
Şübhe yok ki Allah, iyman edib salih ameller işliyenleri altından ırmaklar akar Cennetlere koyacak, şübhe yok ki Allah ne isterse yapar |
Şüphesiz ki Allah, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları, altlarından ırmaklar akan Cennet´lere yerleştirir. Allah şüphesiz ki dilediğini yapar. |
Allâh, inanan ve iyi işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. Şüphesiz Allâh istediğini yapar. |
Muhakkak ki Allah, imân eden ve sâlih amellerde bulunanları altlarından ırmaklar akan cennetlere girdirir. Şüphesiz ki, Allah dilediği şeyi işler. |
17 / 332 |
Hac Suresi
15.Ayet |
مَنْ كَانَ يَظُنُّ أَنْ لَنْ يَنْصُرَهُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ فَلْيَمْدُدْ بِسَبَبٍ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ لْيَقْطَعْ فَلْيَنْظُرْ هَلْ يُذْهِبَنَّ كَيْدُهُ مَا يَغِيظُ -15 |
Her kim ona (Muhammed’e) Allah’ın dünyada ve ahirette asla yardım etmeyeceğini zannediyorsa hemen tavana bir ip çeksin, sonra kendini assın da bir baksın; başvurduğu (bu yöntem), öfkelendiği şeyi giderecek mi? |
Her kim, ona Allah Dünyada ve Âhırette aslâ yardım etmez zannediyorsa hemen Semâya bir ip uzatsın sonra nefesini kessin de baksın keydi gayzını giderecek mi? |
Kim Dünya´da da, Âhiret´te de Allah´ın o peygambere asla yardım etmiyeceğini sanıyorsa, hemen bir ip göğe (tavana) uzatsın, sonra da (nefesini) kessin de bir baksın, kin ve öfkesini giderebilecek mi ? |
Kim Allâh´ın, dünyâda ve âhirette kendisine yardım etmeyeceğini sanıyorsa öfkesini gidermek için göğe bir sebep(ip)le uzansın, sonra (ayaklarını yerden) kessin de baksın, bu çaresi, öfkelendiği şeyi giderebilecek mi? |
Her kim O´na (peygambere) Allah´ın ne dünyada ve ne de ahirette yardım etmeyeceğini zannediyor ise semaya bir ip uzatsın, sonra onunla intihar etsin, artık baksın ki, kendisinin bu hilesi onun nefret ettiği şeyi giderecek mi? |
17 / 332 |