SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
En'am Suresi
45.Ayet |
فَقُطِعَ دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُوا ۚ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ -45 |
Böylece zulmeden o toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. |
Artık o zulmedib duran kavmin kökü kesilmişti, hamdolsun Allaha o rabbülâlemîyne |
Böylece zulmedenlerin ardı arkası kesildi. Âlemlerin Rabbine hamd olsun. |
Böylece haksızlık eden milletin ardı kesildi. Âlemlerin Rabbi Allah´a hamdolsun! |
Artık o zulmeden kavmin kökü kesilmiş oldu. Hamdolsun âlemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ´ya. |
7 / 132 |
En'am Suresi
46.Ayet |
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَخَذَ اللَّهُ سَمْعَكُمْ وَأَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمْ مَنْ إِلَٰهٌ غَيْرُ اللَّهِ يَأْتِيكُمْ بِهِ ۗ انْظُرْ كَيْفَ نُصَرِّفُ الْآيَاتِ ثُمَّ هُمْ يَصْدِفُونَ -46 |
De ki: “Ne dersiniz, eğer Allah sizin kulağınızı ve gözlerinizi alır, kalplerinizi de mühürlerse, Allah’tan başka onu size (geri) getirecek ilâh kimmiş?” Bak, biz âyetleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz, sonra onlar nasıl yüz çeviriyorlar? |
De ki söyleyin bakayım: Eğer Allah sizin kulaklarınızı ve gözlerinizi alıverir ve kalblerinizi mühürleyiverirse kimdir Allahdan başka bir ilâh ki onu size getirib verecek? Bak biz âyetlerimizi nasıl evirib çevirib türlü suretlere sokuyoruz? Sonra da onlar nasıl geçiveriyorlar? |
De ki: Haber verin bana, eğer Allah işitmenizi ve gözlerinizi alır, kalbleriniz üzerini mühürlerse, Allah´tan başka hangi ilâh onu size getirir? Dikkat et, âyetlerimizi nasıl türlü türlü açıklayıp çeviriyoruz, sonra da onlar (inkarcı sapıklar) yüzçeviriyorlar! |
De ki: "Söyleyin bana, eğer Allâh işitme(duyu)nuzu ve gözlerinizi alsa, kalblerinizin üstüne de mühür vursa, Allah´tan başka bun(lar)ı size getir(ip ver)ecek tanrı kimdir?" Bak, nasıl âyetleri döndürüp türlü türlü açıklıyoruz, sonra yine onlar yüz çeviriyorlar? |
De ki: «Haber veriniz, Eğer Allah Teâlâ sizin kulaklarınızı ve gözlerinizi alıverse ve kalblerinizin üzerini mühürlese Allah Teâlâ´dan başka onu size getirecek hangi bir ilâh vardır?» Bak Biz âyetleri nasıl açıklıyoruz, sonra onlar yüz çeviriyorlar. |
7 / 132 |
En'am Suresi
47.Ayet |
قُلْ أَرَأَيْتَكُمْ إِنْ أَتَاكُمْ عَذَابُ اللَّهِ بَغْتَةً أَوْ جَهْرَةً هَلْ يُهْلَكُ إِلَّا الْقَوْمُ الظَّالِمُونَ -47 |
De ki: “Ne dersiniz, Allah’ın azabı size beklenmedik bir anda veya açıktan açığa gelse, zalimler toplumundan başkası mı helâk edilecek?” |
De ki: Gördün mü kendinizi: Şayed Allahın azâbı ansızın yahûd açıktan başınıza geliverirse zalimler gürûhundan başkası mı helâk olacak? |
De ki: Haber verin bana, eğer Allah´ın azabı ansızın veya açıktan size gelecek olursa, zâlimler topluluğundan başkası mı helak olur ? |
De ki: "Düşündünüz mü kendinizi hiç? Size Allâh´ın azâbı ansızın, ya da açıkça gelse, zâlim toplumdan başkası mı helâk edilir?" |
De ki: «Gördün mü kendinizi! Eğer Allah Teâlâ´nın azabı sizlere ansızın veya apaçık gelirse zalimler olan kavimden başkası mı helâk edilmiş olur?» |
7 / 132 |
En'am Suresi
48.Ayet |
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ ۖ فَمَنْ آمَنَ وَأَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ -48 |
Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir. |
Biz o gönderilen Peygamberleri ancak rahmetimizin müjdecileri, ve azâbımızın habercileri olmak üzere göndeririz, onun için kim iyman edib salâh yolunu tutarsa onlara korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir |
Biz, peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Artık kim imân edip kendini düzeltirse, onlar üzerinde´ hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de. |
Biz elçileri sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim inanır ve uslanırsa onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. |
Biz peygamberleri göndermeyiz, ancak mübeşşirler ve münzirler olmak üzere göndeririz. İmdi her kim imân eder ve (halini) ıslahta bulunursa artık onlar için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. |
7 / 132 |
En'am Suresi
49.Ayet |
وَالَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا يَمَسُّهُمُ الْعَذَابُ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ -49 |
Âyetlerimizi yalanlayanlara ise, yapmakta oldukları fasıklık sebebiyle azap dokunacaktır. |
Âyetlerimize yalan diyenlerdir ki fiskı âdet edindikleri için kendilerine azâb dokunacaktır |
Âyetlerimizi yalanlayanlara ise, doğru yoldan sapıp ilâhî sınırları aştıkları karşılığında azâb dokunacaktır. |
Âyetlerimizi yalanlayanlara da yaptıkları fenalık yüzünden azâb dokunacaktır. |
Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler, onlara yapmış oldukları fısk sebebiyle azap isabet edecektir. |
7 / 132 |
En'am Suresi
50.Ayet |
قُلْ لَا أَقُولُ لَكُمْ عِنْدِي خَزَائِنُ اللَّهِ وَلَا أَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَا أَقُولُ لَكُمْ إِنِّي مَلَكٌ ۖ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰ إِلَيَّ ۚ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْأَعْمَىٰ وَالْبَصِيرُ ۚ أَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ -50 |
De ki: “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum.” De ki: “Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?” |
De ki «ben size Allahın hazineleri benim yanımdadır demem gaybı da bilmem, size ben melekim de demem, ben ancak bana verilen vahye ittiba´ ederim»; de ki: «Kör, görenle bir olur mu? Artık bir düşünmez misiniz?» |
De ki: Ben size Allah´ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmem. Size, elbette ben bir meleğim de demiyorum. Ben ancak bana vahyedilene uyarım. De ki: Görmeyenle gören bir midir ? Artık düşünmez misiniz ? |
De ki: "Ben size, Allâh´ın hazineleri yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmem. Size ´Ben meleğim´ de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Körle, gören bir olur mu? Düşünmüyor musunuz?" |
De ki: «Ben size demiyorum ki, benim yanımda Allah Teâlâ´nın hazineleri vardır. Ve ben gaybı da bilmem ve size ´Ben hakikaten meleğim´ de demiyorum. Ben bana vahyolunandan başkasına tâbi olmam.» De ki: «Kör ile görür kimse müsavî olur mu? Hiç düşünmez misiniz?» |
7 / 132 |
En'am Suresi
51.Ayet |
وَأَنْذِرْ بِهِ الَّذِينَ يَخَافُونَ أَنْ يُحْشَرُوا إِلَىٰ رَبِّهِمْ ۙ لَيْسَ لَهُمْ مِنْ دُونِهِ وَلِيٌّ وَلَا شَفِيعٌ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ -51 |
Kendileri için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi bulunmaksızın, Rab’lerinin huzurunda toplanmaktan korkanları, Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar diye, onunla (Kur’an ile) uyar. |
Hem bununla şunları inzar eyle ki rablarının huzuruna haşrolunacaklarından korkarlar, öyle ki kendileri için onun huzurunda ne bir dost ne bir şefâatci yok, gerektir ki onlar korunurlar |
Ve bunun (Kur´ân) ile Rabbınıza haşr olunacaklarına (inanıp) korkanları uyar; onlara Rablarından gayri ne bir sahip çıkan dostları, ne de bir şefaatçileri vardır; ola ki, (Allah´tan) korkup kötülüklerden sakınırlar. |
Rablerin(in huzûru)na toplanacakların(a inanıp bu durum)dan korkanları onunla uyar ki; kendilerinin, O´ndan başka ne dostları, ne de destekçileri yoktur. (Onları uyar), belki korunurlar. |
Ve onunla o kimseleri korkut ki, onlar Rablerinin huzuruna haşrolunacaklarından korkarlar bir halde ki, onlar için ondan başka bir yar, bir şefaatci yoktur. Umulur ki, ittikada bulunurlar. |
7 / 132 |
En'am Suresi
52.Ayet |
وَلَا تَطْرُدِ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ ۖ مَا عَلَيْكَ مِنْ حِسَابِهِمْ مِنْ شَيْءٍ وَمَا مِنْ حِسَابِكَ عَلَيْهِمْ مِنْ شَيْءٍ فَتَطْرُدَهُمْ فَتَكُونَ مِنَ الظَّالِمِينَ -52 |
Rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam O’na dua edenleri yanından kovma. Onların hesabından sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden olursun. |
Ve öyle rablarının cemalini istiyerek sabah, akşam ona dua edenleri yanından koğayım deme, sana onların hisabından bir şey yok, senin hisabından da onlara bir şey yok ki biçareleri koğub da zalimlerden olacaksın |
Allah´ın hoşnutluğunu dileyerek sabah-akşam Rablarına duâ edip (kulluk görevlerini yerine getirmeye) çalışanları (huzurundan ya da meclisinde bulunmaktan) kovma ; onların hesabından sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovup haksızlıkta bulunanlardan olasın. |
Sabah akşam Rablerinin rızâsını isteyerek, O´na yalvaranları kovma. Onların hesabından sana bir sorumluluk, senin hesabından da onlara bir sorumluluk yok ki, onları kovup da zâlimlerden olasın! |
O zâtları yanından kovma ki, sabah ve akşam Rablerine O´nun cemalini dileyerek dua ederler. Senin aleyhine onların hesabından birşey yoktur, ve senin hesabından da onların üzerine birşey yoktur ki, onları kovup da zalimlerden olasın. |
7 / 132 |