SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
A'raf Suresi
58.Ayet |
وَالْبَلَدُ الطَّيِّبُ يَخْرُجُ نَبَاتُهُ بِإِذْنِ رَبِّهِ ۖ وَالَّذِي خَبُثَ لَا يَخْرُجُ إِلَّا نَكِدًا ۚ كَذَٰلِكَ نُصَرِّفُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَشْكُرُونَ -58 |
(Toprağı) iyi ve elverişli beldenin bitkisi, Rabbinin izniyle bol ve bereketli çıkar. (Toprağı) kötü ve elverişsiz olandan ise, faydasız bitkiden başkası çıkmaz. Şükredecek bir toplum için biz âyetleri işte böyle değişik biçimlerde açıklıyoruz. |
Hoş memleketin nebatı rabbının izniyle çıkar, fenasının ise çıkmaz, çıkan da bir şey´e yaramaz, şükredecek bir kavm için âyetleri böyle tasrif ederiz |
(Toprağı verimli) hoş memleketin bitkisi Rabbının izniyle (yeşerip) çıkar. Kötü yerin bitkisi ise işe yaramaz, çıksa da hayırsız çıkar. İşte şükreden bir millet için âyetlerimizi böylece açık seçik bildiririz. |
Güzel olan ülkenin bitkisi, Rabbinin izniyle çıkar; kötü olandan ise yararsız bitkiden başka bir şey çıkmaz. İşte biz, şükreden bir toplum için âyetleri böyle döndürüp (tekrar tekrar) açıklarız. |
Ve temiz bir beldenin ekinleri Rabbinin izniyle çıkar (meydana gelir). Kötüsünün ise çıkmaz. Meğer ki külfetle, (meşakkatle) olsun. İşte Biz âyetleri şükreder bir kavim için böylece tekrar tekrar beyan ederiz. |
8 / 157 |
A'raf Suresi
59.Ayet |
لَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِ فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُمْ مِنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ -59 |
Andolsun, Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Şüphesiz ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum” dedi. |
Celâlım hakkiçün Nuhu kavmine Resul gönderdik, vardı da ey kavmim! Dedi: Allaha kulluk edin, ondan başka bir ilâhiniz daha yoktur, cidden ben üzerinize büyük bir günün azâbı inmesinden korkuyorum |
And olsun ki Nuh´u, kavmine peygamber olarak gönderdik ; ey kavmim, dedi. Allah´a ibâdet edin. Sizin O´ndan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben üzerinize büyük bir günün azabının (inmesinden) endişe duyuyorum. |
Andolsun Nûh´u kavmine gönderdik: "Ey kavmim, dedi, Allah´a kulluk edin, sizin O´ndan başka tanrınız yoktur. Doğrusu ben, size büyük bir günün azâbın(ın inmesin)den korkuyorum." |
Andolsun ki, Nûh´u kavmine peygamber olarak gönderdik. Dedi ki: «Ey kavmim! Allah´a kulluk edin, sizin için O´ndan başka bir ilâh yoktur. Muhakkak ki, ben sizin üzerinize büyük bir günün azabından korkuyorum.» |
8 / 157 |
A'raf Suresi
60.Ayet |
قَالَ الْمَلَأُ مِنْ قَوْمِهِ إِنَّا لَنَرَاكَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ -60 |
Kavminin ileri gelenleri, “Biz seni açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler. |
Kavminden cumhur cemaat her halde biz, dediler: Seni açık bir dalâl içinde görüyoruz. |
Kavminden ileri gelenler Ona : Doğrusu biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz, dediler. |
Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz!" |
Kavminden ileri gelen bir cemaat dedi ki: «Şüphe yok biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.» |
8 / 157 |
A'raf Suresi
61.Ayet |
قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ بِي ضَلَالَةٌ وَلَٰكِنِّي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَمِينَ -61 |
(Nûh onlara) şöyle dedi: “Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yok. Aksine ben, âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.” |
Ey kavmim, dedi: bende hiç bir dalâlet yok ve lâkin ben rabbül´âlemîn tarafından bir Resulüm |
O, ey kavmim, dedi, bende hiçbir sapıklık yoktur; ama ben âlemlerin Rabbından (size) gönderilen bir peygamberim. |
Dedi ki: "Ey kavmim, bende bir sapıklık yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim." |
Dedi ki: «Ey kavmim! Bende hiç bir sapıklık yoktur. Fakat ben âlemlerin Rabbi tarafından bir peygamberim.» |
8 / 157 |
A'raf Suresi
62.Ayet |
أُبَلِّغُكُمْ رِسَالَاتِ رَبِّي وَأَنْصَحُ لَكُمْ وَأَعْلَمُ مِنَ اللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ -62 |
“Ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve size nasihat ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyleri de Allah tarafından gelen vahiy ile biliyorum.” |
size rabbimin risaletlerini tebliğ ediyorum ve size nasıhat ediyorum ve Allâhdan sizin bilemiyeceklerinizi biliyorum |
Rabbimin vahyettiği buyrukları size teblîğ ediyor, size öğüt veriyorum ve ben sizin bilmediğinizi Allah´tan (vahiy yoluyla alıp) biliyorum. |
"Size Rabbimin mesajlarını duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve Allâh tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum." |
«Size Rabbimin risâletlerini (dinine ait hükümleri) tebliğ ediyorum ve sizin için hayırhâh bulunuyorum ve ben Allah Teâlâ´dan sizin bilmediklerinizi biliyorum.» |
8 / 157 |
A'raf Suresi
63.Ayet |
أَوَعَجِبْتُمْ أَنْ جَاءَكُمْ ذِكْرٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَلَىٰ رَجُلٍ مِنْكُمْ لِيُنْذِرَكُمْ وَلِتَتَّقُوا وَلَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ -63 |
Sizi uyarması ve sizin de Allah’a karşı gelmekten sakınıp rahmete ulaşmanız için, içinizden bir adam aracılığı ile Rabbinizden size bir zikir (vahiy ve öğüt) gelmesine şaştınız mı? |
size korkunç akıbeti haber vermek için ve korunmanız için ve belki rahmete mazhar edilirsiniz diye sizden bir adam vasıtasiyle rabbınızdan size bir ıhtar geldiğine inanmıyor da taaccüb mü ediyorsunuz? |
Allah´tan) korkup kötülüklerden sakınmanız ve merhamete erişmeniz için sizi uyaran sizden bir adam aracılığıyla Rabbınızdan bir haber gelmesine mi hayret edip şaşıyorsunuz ? |
"Korunup da merhamete uğramanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam aracılığı ile bir Zikir (sizi ikaz eden bir Kitap, size şan ve şeref verecek bir kanun) gelmesine şaştınız mı?" |
«Yoksa size Rabbiniz tarafından sizden olan bir zât vasıtasiyle (sizi korkutmak için ve sizin de sakınmanız ve rahmete erebilmeniz için) bir mev´izenin gelmesine mi teaccüb ediverdiniz?» |
8 / 157 |
A'raf Suresi
64.Ayet |
فَكَذَّبُوهُ فَأَنْجَيْنَاهُ وَالَّذِينَ مَعَهُ فِي الْفُلْكِ وَأَغْرَقْنَا الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا ۚ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا عَمِينَ -64 |
Derken kavmi onu yalanladı. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar (vicdanları hakka kapalı) kör bir kavim idiler. |
Bunun üzerine onu tekzib ettiler, biz de kendisini ve ma´iyyetinde iyman edenleri gemide necâta erdirdik de âyetlerimizi tekzib edenleri garkeyledik, çünkü bunlar basıyretleri körelmiş bir kavm idiler |
Buna rağmen Onu yalanladılar. Biz de Onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık ve bizim âyetlerimizi yalanlayanları (tufanda) boğduk. Çünkü onlar kör bir topluluktu. |
O´nu yalanladılar, biz de O´nunla berebar gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler. |
Bunun üzerine O´nu tekzîp ettiler. Biz de O´nu ve O´nunla beraber gemide olanları kurtardık. Âyetlerimizi tekzîp edenleri de garkettik. Çünkü onlar bir kör kavim olmuşlardı. |
8 / 157 |
A'raf Suresi
65.Ayet |
وَإِلَىٰ عَادٍ أَخَاهُمْ هُودًا ۗ قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُمْ مِنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُ ۚ أَفَلَا تَتَّقُونَ -65 |
Âd kavmine de kardeşleri Hûd’u peygamber olarak gönderdik. Onlara, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” dedi. |
Âd kavmine de kardeşleri Hûd Peygamberi gönderdik, ey kavmim dedi Allaha kulluk edin, ondan başka bir ilâhınız daha yok, hâlâ siz onu azâbından sakınmıyacak mısınız? |
Âd Kavmi´ne de kardeşleri Hûd´u (peygamber olarak) gönderdik. «Ey kavmim !» dedi, «Allah´a ibâdet edin ; sizin O´ndan başka tanrınız yoktur. Artık (Allah´ın buyruklarına karşı gelip azgınlıkta bulunmaktan) sakınmaz mısınız?» |
Âd(kavmin)e de kardeşleri Hûd´u (gönderdik): "Ey kavmim, Allah´a kulluk edin, sizin O´dan başka tanrınız yoktur. (O´na karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?" dedi. |
Âd kavmine de kardeşleri Hûd´u (peygamber gönderdik) Dedi ki: «Ey kavmim! Allah´a kulluk edin, sizin için O´ndan başka bir ilâh yoktur. Hâlâ sakınmayacak mısınız?» |
8 / 157 |
A'raf Suresi
66.Ayet |
قَالَ الْمَلَأُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ قَوْمِهِ إِنَّا لَنَرَاكَ فِي سَفَاهَةٍ وَإِنَّا لَنَظُنُّكَ مِنَ الْكَاذِبِينَ -66 |
Kavminin ileri gelenlerinden inkâr edenler dediler ki: “Şüphesiz, biz seni akıl kıtlığı içinde görüyoruz. Biz senin mutlaka yalancılardan biri olduğuna inanıyoruz.” |
Kavminden o küfre dalmış cumhur cemaat dediler ki: Her halde biz seni bir çılgınlık içinde görüyoruz ve her halde seni biz yalancılardan biri zannediyoruz |
Kavminden inkarcı ileri gelenler, ona: «Doğrusu biz seni bir beyinsizlik ve çılgınlık içinde (bocalar) görüyor ve elbette seni yalancılardan biri sayıyoruz» dediler. |
Kavminden ileri gelen inkârcılar dediler ki: "Biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve biz seni yalancılardan sanıyoruz!" |
O´nun kavminden kâfir olan bir cemaat dedi ki: «Muhakkak biz seni sefahat içinde görüyoruz. Ve biz seni herhalde yalancılardan sanıyoruz.» |
8 / 157 |
A'raf Suresi
67.Ayet |
قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ بِي سَفَاهَةٌ وَلَٰكِنِّي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَمِينَ -67 |
Hûd, şöyle dedi: “Ey kavmim! Bende akıl kıtlığı yok. Aksine ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.” |
Ey kavmim, dedi: Bende hiç bir çılgınlık yok lâkin ben rabbül´âlemîn tarafından bir Resûlüm |
«Ey kavmim !» dedi, «bende beyinsizlik ve çılgınlık yoktur; ama ben gerçekten âlemlerin yegâne Rabbından (görevlendirilip gönderilen) bir peygamberim.» |
"Ey kavmim, bende beyinsizlik yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim." dedi. |
Dedi ki: «Ey kavmim! Bende hiçbir sefahat yoktur. Fakat ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.» |
8 / 157 |