SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Asr Suresi
1.Ayet |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالْعَصْرِ -1 |
(1-2) Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. |
Kasem olsun ki Asr´a |
Asra yemin olsun, |
Asr´a andolsun ki, |
Asr´a kasem olsun ki, |
30 / 601 |
Asr Suresi
2.Ayet |
إِنَّ الْإِنْسَانَ لَفِي خُسْرٍ -2 |
(1-2) Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. |
İnsan mutlak bir husranda |
insan gerçekten zarardadır. |
İnsan ziyandadır. |
Şüphe yok insan, elbette bir ziyandadır. |
30 / 601 |
Asr Suresi
3.Ayet |
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ -3 |
Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir). |
Ancak o kimseler başka ki iyman edip salih ameller işlediler ve hep hakka vasıyyetleştiler ve sabra vasıyyetleştiler |
Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar, birbirine Hakk´ı tavsiye edenler, birbirine sabrı tavsiye edenler müstesna.. |
Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler ziyânda değillerdir. |
Ancak o kimseler ki imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular ve birbirlerine hakkı tavsiyede ve sabrı tavsiyede bulundular, onlar müstesna. |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
1.Ayet |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍ -1 |
(1-2) Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline! |
Veyl bütün «hümeze lümeze» güruhuna |
Vay hâline arkadan çekiştirip çamur atana, yüzüne karşı kaş-göz işaretiyle alay edene ! |
(İnsanları) Diliyle çekiştiren, kaş ve gözüyle işâretler yapıp alay eden her fesâd kişinin vay haline! |
Arkadan çekiştiren, gözü ile kaşı ile eğlenen her bir kimsenin vay haline! |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
2.Ayet |
الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ -2 |
(1-2) Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline! |
Ona ki bir mal toplamış ve onu saymaktadır |
O ki, mal toplayıp durmadan sayar, |
O ki mal yığdı, onu saydı durdu. |
(2-3) Öyle kimse ki, bir malı toplamış ve onu tekrar tekrar saymakta bulunmuştur. Sanır ki onu, malı daima yaşatacaktır. |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
3.Ayet |
يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ -3 |
O, malının, kendisini ebedîleştirdiğini sanır. |
Malı kendisini muhalled kılmış sanır |
Malının kendisini (Dünya´da) ebedî yaşatacağını sanır. |
Malının, kendisini ebedi yaşatacağını sanıyor. |
(2-3) Öyle kimse ki, bir malı toplamış ve onu tekrar tekrar saymakta bulunmuştur. Sanır ki onu, malı daima yaşatacaktır. |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
4.Ayet |
كَلَّا ۖ لَيُنْبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ -4 |
Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır. |
Hayır celâlim hakkı için atılacaktır o (tamuya) hutameye |
Hayır, hayır; and olsun ki o, Hutame´ye atılacaktır. |
Hayır, andolsun ki o, Hutame´ye atılacaktır. |
Yok yok öyle değil, elbette ki o Hutame´ye atılacaktır. |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
5.Ayet |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ -5 |
Hutame’nin ne olduğunu sen ne bileceksin? |
Ve bildin mi hutame ne? |
Hutame´nin ne olduğunu bilir misin ? |
Hutame´nin ne olduğunu sen nereden bileceksin? |
Hutame´nin ne olduğunu sana ne şey bildirdi? |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
6.Ayet |
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ -6 |
(6-7) O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir. |
Allahın tutuşturulmuş ateşi |
(6-7) Allah´ın, yürekler üstüne yükselip çıkan tutuşturulmuş ateşidir. |
Allâh´ın tutuşturulmuş ateşidir. |
(6-7) Allah´ın tutuşturulmuş bir ateşidir. Öyle ki, yüreklerin üzerine yüklenecektir. |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
7.Ayet |
الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ -7 |
(6-7) O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir. |
Ki çıkar gönüller üstüne |
(6-7) Allah´ın, yürekler üstüne yükselip çıkan tutuşturulmuş ateşidir. |
(Bir ateş) Ki gönüllere işler. |
(6-7) Allah´ın tutuşturulmuş bir ateşidir. Öyle ki, yüreklerin üzerine yüklenecektir. |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
8.Ayet |
إِنَّهَا عَلَيْهِمْ مُؤْصَدَةٌ -8 |
(8-9) Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları hâlde) ateş onların üzerine kapatılacaktır. |
O kapatılacaktır onlar üstüne |
(8-9) Şüphesiz ki, o ateş onları uzun uzun sütunlara (bağlı oldukları halde) her taraftan kuşatacaktır. |
O, onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir. |
(8-9) Şüphe yok ki, bu, onların üzerlerine kapatılmıştır. Uzatılmış sütunlarda (bağlı bulunacaklardır). |
30 / 601 |
Hümeze Suresi
9.Ayet |
فِي عَمَدٍ مُمَدَّدَةٍ -9 |
(8-9) Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları hâlde) ateş onların üzerine kapatılacaktır. |
Uzatılmış sütunlarda |
(8-9) Şüphesiz ki, o ateş onları uzun uzun sütunlara (bağlı oldukları halde) her taraftan kuşatacaktır. |
(Kendileri,) Uzatılmış direkler arasında (bağlı) olarak (kalacaklardır). |
(8-9) Şüphe yok ki, bu, onların üzerlerine kapatılmıştır. Uzatılmış sütunlarda (bağlı bulunacaklardır). |
30 / 601 |
Fil Suresi
1.Ayet |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ -1 |
Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi? |
Görmedin mi? Nasıl etti Rabbın ashabi fîle? |
Fil sahiplerine Rabbı´nın neler ettiğini görmedin mi ? |
Rabbinin, Fil sâhiplerine ne yaptığını görmedin m? |
Görmedin mi, Rabbin fil sahiplerine nasıl etti? |
30 / 601 |
Fil Suresi
2.Ayet |
أَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِي تَضْلِيلٍ -2 |
Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? |
Kılmadı mı tedbirlerini müstağrak tadlîle |
Onların hile ve düzenlerini boşa çıkarmadı mı ? |
Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? |
Onların kurdukları tuzağı bozgunluk içinde kılmadı mı? |
30 / 601 |
Fil Suresi
3.Ayet |
وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا أَبَابِيلَ -3 |
(3-5) Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları hâline getirdi. |
Saldı da üzerlerine sürü sürü kuşlar (Ebâbil) |
Üzerlerine balçıktan yapılan sert taşlar atan Ebabil kuşlarını gönderdi de, |
Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi, |
Ve onların üzerlerine bölük bölük kuşlar gönderdi. |
30 / 601 |
Fil Suresi
4.Ayet |
تَرْمِيهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجِّيلٍ -4 |
(3-5) Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları hâline getirdi. |
Atıyorlardı onlara «siccil» den taşlar |
Üzerlerine balçıktan yapılan sert taşlar atan Ebabil kuşlarını gönderdi de, |
Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atan (kuşlar). |
Onlara (o kuşlar) siccîlden (katı, sert çamurlardan) taşlar atıyorlardı. |
30 / 601 |
Fil Suresi
5.Ayet |
فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَأْكُولٍ -5 |
(3-5) Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları hâline getirdi. |
Derken kılıverdi onları bir yenik hasıl gibi |
Onları yenik ekin çöpüne benzetti. |
Nihâyet onları, kurt yeniği ekin yaprağı gibi yaptı. |
Artık onları yenilmiş ekin yaprağı gibi kıldı. |
30 / 601 |