KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİMİN 588. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
MEAL SAYFALARI
1 2 3
4 5 6
7 8 9
10 11 12
13 14 15
16 17 18
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33
34 35 36
37 38 39
40 41 42
43 44 45
46 47 48
49 50 51
52 53 54
55 56 57
58 59 60
61 62 63
64 65 66
67 68 69
70 71 72
73 74 75
76 77 78
79 80 81
82 83 84
85 86 87
88 89 90
91 92 93
94 95 96
97 98 99
100 101 102
103 104 105
106 107 108
109 110 111
112 113 114
115 116 117
118 119 120
121 122 123
124 125 126
127 128 129
130 131 132
133 134 135
136 137 138
139 140 141
142 143 144
145 146 147
148 149 150
151 152 153
154 155 156
157 158 159
160 161 162
163 164 165
166 167 168
169 170 171
172 173 174
175 176 177
178 179 180
181 182 183
184 185 186
187 188 189
190 191 192
193 194 195
196 197 198
199 200 201
202 203 204
205 206 207
208 209 210
211 212 213
214 215 216
217 218 219
220 221 222
223 224 225
226 227 228
229 230 231
232 233 234
235 236 237
238 239 240
241 242 243
244 245 246
247 248 249
250 251 252
253 254 255
256 257 258
259 260 261
262 263 264
265 266 267
268 269 270
271 272 273
274 275 276
277 278 279
280 281 282
283 284 285
286 287 288
289 290 291
292 293 294
295 296 297
298 299 300
301 302 303
304 305 306
307 308 309
310 311 312
313 314 315
316 317 318
319 320 321
322 323 324
325 326 327
328 329 330
331 332 333
334 335 336
337 338 339
340 341 342
343 344 345
346 347 348
349 350 351
352 353 354
355 356 357
358 359 360
361 362 363
364 365 366
367 368 369
370 371 372
373 374 375
376 377 378
379 380 381
382 383 384
385 386 387
388 389 390
391 392 393
394 395 396
397 398 399
400 401 402
403 404 405
406 407 408
409 410 411
412 413 414
415 416 417
418 419 420
421 422 423
424 425 426
427 428 429
430 431 432
433 434 435
436 437 438
439 440 441
442 443 444
445 446 447
448 449 450
451 452 453
454 455 456
457 458 459
460 461 462
463 464 465
466 467 468
469 470 471
472 473 474
475 476 477
478 479 480
481 482 483
484 485 486
487 488 489
490 491 492
493 494 495
496 497 498
499 500 501
502 503 504
505 506 507
508 509 510
511 512 513
514 515 516
517 518 519
520 521 522
523 524 525
526 527 528
529 530 531
532 533 534
535 536 537
538 539 540
541 542 543
544 545 546
547 548 549
550 551 552
553 554 555
556 557 558
559 560 561
562 563 564
565 566 567
568 569 570
571 572 573
574 575 576
577 578 579
580 581 582
583 584 585
586 587 588
589 590 591
592 593 594
595 596 597
598 599 600
601 602 603
604
SURE
AYET NO
ARAPÇA DİYANET VAKFI ELMALILI HAMDI CELAL YILDIRIM  SULEYMAN ATES O NASUHI BILMEN CÜZ
SAYFA
Mut'affifin Suresi

27.Ayet
وَمِزَاجُهُ مِنْ تَسْنِيمٍ -27 O içeceğin katkısı tesnimdir. Hem mizacı Tesnîmden Onun katkısı «tesnîm»dir. Karışımı tesnimdendir. (27-28) Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki ondan ancak mukarrep olanlar içerler. 30 / 588
Mut'affifin Suresi

28.Ayet
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ -28 Bir pınar ki, Allah’a yakın olanlar ondan içerler. Bir çeşme ki mukarrebîn onunla içerler Bir pınar ki, (Allah´a) yakın olma şerefine erişenler ondan içerler. Bir çeşme ki (Allah´a) yaklaştırılanlar ondan içerler. (27-28) Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki ondan ancak mukarrep olanlar içerler. 30 / 588
Mut'affifin Suresi

29.Ayet
إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ -29 Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı. Evet, o cürm işleyenler iyman edenlere gülüyorlardı Gerçekten suçlu günahkârlar (Dünya´da iken) imân edenlere gülerlerdi. Suç işleyenler, inananların üstüne gülerlerdi. Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi. 30 / 588
Mut'affifin Suresi

30.Ayet
وَإِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ -30 Mü’minler yanlarından geçtiğinde, birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı. Ve onlara uğradıkları zaman birbirlerine göz kırpıyorlardı Onlara uğradıkları zaman birbirlerine gözle kaşla işarette bulunurlardı. Onların yanından geçtikleri zaman birbirlerine kaş göz eder(ek onları küçümser)lerdi. Ve onların yanlarından geçer oldukları zaman, birbirlerine karşı göz işareti yaparlardı. 30 / 588
Mut'affifin Suresi

31.Ayet
وَإِذَا انْقَلَبُوا إِلَىٰ أَهْلِهِمُ انْقَلَبُوا فَكِهِينَ -31 Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı. Ve evlerine döndükleri zaman zevklanarak dönüyorlardı Yandaşlarına döndüklerinde neşeli bir eğlence içinde dönerlerdi. Âilelerine döndükleri zaman da (yaptıklarıyle övünüp) eğlenmeye başlarlardı. Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi. 30 / 588
Mut'affifin Suresi

32.Ayet
وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ -32 Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı. Ve onları gördükleri vakıt ha, işte bunlar sapıklar diyorlardı Ve imân edenleri gördükleri vakit, «bunlar hiç şüphesiz sapıtmışlardır» derlerdi. İnananları gördüklerinde: "Şunlar sapık insanlar" derlerdi. Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.» 30 / 588
Mut'affifin Suresi

33.Ayet
وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ -33 Hâlbuki onlar, mü’minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi. Halbuki üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi Halbuki kendileri onlar üzerine gözcü gönderilmemişlerdi. Oysa kendileri, onların üzerine bekçi gönderilmemişlerdi. Halbuki bunlar, onların üzerlerine gözeticiler olarak gönderilmemişlerdi. 30 / 588
Mut'affifin Suresi

34.Ayet
فَالْيَوْمَ الَّذِينَ آمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ -34 İşte bugün de mü’minler kâfirlere gülerler. İşte bugün de iyman edenler kâfirlere gülecekler Bugün ise imân edenler kâfirlere (onların perişan hâline) gülerler. İşte bugün de inananlar kâfirlerin üstüne gülerler. Artık o günde de o imân etmiş olanlar, o kâfirlere güleceklerdir. 30 / 588
Mut'affifin Suresi

35.Ayet
عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ -35 Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler. Erîkeler üzerinde nazar edecekler Kanepeler üzerinde (çevreyi) seyrederler. Divânlar üzerinde (oturup) bakarlar: Tâhtlar üzerinde seyredeceklerdir. 30 / 588
Mut'affifin Suresi

36.Ayet
هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ -36 Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı? Nasıl kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı? Nasıl, kâfirler yapageldiklerinin cezasını (lâyık olduğu şekilde) buldular mı ? "Kâfirler, yaptıklarıyle cezâlandılar mı?" diye. Nasıl o kâfirler, işler oldukları şey ile cezalanmış oldular mı? 30 / 588
İnşikak Suresi

1.Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِذَا السَّمَاءُ انْشَقَّتْ -1 (1-2) Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-, Semâ inşikak ettiği (1-2) Gök yarıldığı, Rabbinin buyruğuna kulak verip boyun eğdiği zaman —ki gök bunun haklılık ölçüsündedir—. Gök yarıldığı, Gök yarıldığı zaman. 30 / 588
İnşikak Suresi

2.Ayet
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ -2 (1-2) Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-, Ve rabbını dinleyip haklandığı vakıt (1-2) Gök yarıldığı, Rabbinin buyruğuna kulak verip boyun eğdiği zaman —ki gök bunun haklılık ölçüsündedir—. Kendisine yaraştığı üzere Rabbini(n buyruğunu) dinlediği zaman! (2-3) Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. Ve yer uzatılıp dümdüz olduğu zaman. 30 / 588
İnşikak Suresi

3.Ayet
وَإِذَا الْأَرْضُ مُدَّتْ -3 (3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, Ve Arz meddedildiği (3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak).. Yer uzatıl(ıp dümdüz yapıl)dığı, (2-3) Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. Ve yer uzatılıp dümdüz olduğu zaman. 30 / 588
İnşikak Suresi

4.Ayet
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ -4 (3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, ve içindekini atıp boşaldığı (3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak).. İçindekileri dışarı atıp boşaldığı, Ve içinde ne var ise atıp boşaldığı zaman. 30 / 588
İnşikak Suresi

5.Ayet
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ -5 Rabbini dinlediği zaman -ki ona yaraşan da budur- (insan yaptıklarını karşısında bulur!) Ve rabbını dinleyip haklandığı vakıt (3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak).. Ve kendisine yaraştığı üzere Rabbini(n buyruğunu) dinlediği zaman! Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. 30 / 588
İnşikak Suresi

6.Ayet
يَا أَيُّهَا الْإِنْسَانُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَاقِيهِ -6 Ey insan! Şüphesiz, sen Rabbine (kavuşuncaya kadar) didinip duracak ve sonunda didinmenin karşılığına kavuşacaksın. Ey o insan! Sen cidden rabbına doğru çabalar da çabalar nihâyet ona mülâkî olursun Ey insan! Sen cidden (ölüp) Rabbına gidinceye kadar durmadan didinip koşturursun ve sonunda O´na kavuşursun. Ey insan, sen, Rabbine varan yolda çabalayıp durmaktasın, nihâyet O´na varacaksın. Ey insan muhakkak ki sen Rabbine doğru bir çalışmakla çalışıcısın, artık O´na kavuşacaksındır. 30 / 588
İnşikak Suresi

7.Ayet
فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ -7 Kime kitabı sağından verilirse, O vakıt kitabı sağ eline verilen (7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür.. (O zaman) Kimin Kitabı sağından verilirse: (7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur. 30 / 588
İnşikak Suresi

8.Ayet
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا -8 Hesabı çok kolay bir şekilde görülecek, Kolay bir hisab ile muhasebe olunur (7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür.. O, kolay bir hesaba çekilecek, (7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur. 30 / 588
İnşikak Suresi

9.Ayet
وَيَنْقَلِبُ إِلَىٰ أَهْلِهِ مَسْرُورًا -9 Sevinçli olarak ailesine dönecektir. Ve mesrur olarak ehline gider Ve sevinerek arkadaşlarına dönüp gider. Ve sevinçli olarak âilesine dönecektir. (7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur. 30 / 588
İnşikak Suresi

10.Ayet
وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ وَرَاءَ ظَهْرِهِ -10 Fakat kime kitabı arkasından verilirse, Ve amma kitabı «arkasından» verilen (10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek. Kimin Kitabı arka tarafından verilirse. (10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır. 30 / 588
İnşikak Suresi

11.Ayet
فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًا -11 (11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir. helâk! diye çağırır (10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek. O, ölümü çağıracak, (10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır. 30 / 588
İnşikak Suresi

12.Ayet
وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا -12 (11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir. Ve Saıyre yaslanır (10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek. Ve alevli ateşe girecektir. (10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır. 30 / 588
İnşikak Suresi

13.Ayet
إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا -13 Çünkü o, (dünyada iken) ailesi içinde sevinçli idi. Çünkü o ehlinde mesrur idi Çünkü o, (Dünya´da iken) yandaşlarının yanında (işlediği kötülüklerden dolayı) pek sevinçliydi. Çünkü o, (dünyâda) âilesi arasında (şımarık ve) sevinçli idi. Şüphe yok ki o, ehli arasında sevinçli bir halde idi. 30 / 588
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014