SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
83-Mut'affifin Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَيْلٌ لِلْمُطَفِّفِينَ -1 |
Veylun lilmutaffifiyne. |
Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay hâline! |
Veyl o mutaffifîne |
Ölçü ve tartıda doğru davranmayanların vay hâline! |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
2.Ayet
Mekke |
الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُوا عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ -2 |
Elleziyne izektalu ´alennasi yestevfune. |
Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. |
Ki nâs üzerinden kendilerine ölçtükleri zaman tam basarlar |
Onlar ki, insanlardan ölçüp alırken noksansız alırlar. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
3.Ayet
Mekke |
وَإِذَا كَالُوهُمْ أَوْ وَزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ -3 |
Ve iza kaluhum ev vezenuhum yuhsirune. |
Fakat kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. |
Onlara ölçtükleri veya tarttıkları vakıt ise eksiltirler |
Kendileri onlara ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçüp tartarlar. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
4.Ayet
Mekke |
أَلَا يَظُنُّ أُولَٰئِكَ أَنَّهُمْ مَبْعُوثُونَ -4 |
Ela yezunnu ulaike ennehum meb´usune. |
(4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı? |
(4-5) Zannetmez mi bunlar ki büyük bir gün için ba´s olunacaklar? |
(4-5) Sahi bunlar büyük bir gün için dirilip kaldırılacaklarını zannetmiyorlar mı ? |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
5.Ayet
Mekke |
لِيَوْمٍ عَظِيمٍ -5 |
Liyevmin ´azıymin. |
(4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı? |
(4-5) Zannetmez mi bunlar ki büyük bir gün için ba´s olunacaklar? |
(4-5) Sahi bunlar büyük bir gün için dirilip kaldırılacaklarını zannetmiyorlar mı ? |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
6.Ayet
Mekke |
يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ -6 |
Yevme yekumunnasu lirabbil´alemiyne. |
(4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı? |
O gün ki nâs rabbül´âlemîn için kıyam edecekler |
O günde ki, insanlar kalkıp âlemlerin Rabbının huzurunda dururlar. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
7.Ayet
Mekke |
كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٍ -7 |
Kella inne kitabelfuccari lefiy sicciynin. |
Hayır, günahkârların yazısı, muhakkak “Siccîn”dedir. |
Hayır hayır. Çünkü fâcirlerin yazısı siccîndedir |
Hayır, bırakın ciddiyetsizliği! Açıktan günah işleyip haklara tecâvüz edenlerin defteri «Siccîn»dedir. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
8.Ayet
Mekke |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا سِجِّينٌ -8 |
Ve ma edrake ma sicciynun. |
“Siccîn”in ne olduğunu sen ne bileceksin. |
Bildin mi siccîn nedir? |
(8-9) «Siccîn» nedir bilir misin ? Yazılı bir kitaptır. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
9.Ayet
Mekke |
كِتَابٌ مَرْقُومٌ -9 |
Kitabun merkumun. |
O, yazılmış bir kitaptır. |
Terkıym olunmuş bir kitab |
(8-9) «Siccîn» nedir bilir misin ? Yazılı bir kitaptır. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
10.Ayet
Mekke |
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ -10 |
Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne. |
(10-11) O gün yalanlayanların; hesap ve ceza gününü yalanlayanların vay hâline! |
Veyl o gün o yalan diyenlere |
O gün (Hakk´ı) yalanlayanların vay hâline ! |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
11.Ayet
Mekke |
الَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ -11 |
Elleziyne yukezzibune biyevmiddiyni. |
(10-11) O gün yalanlayanların; hesap ve ceza gününü yalanlayanların vay hâline! |
O dîn gününü tekzîb edenlere |
Onlar ki dîn gününü (ceza ve hesap gününü) yalan sayarlar. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
12.Ayet
Mekke |
وَمَا يُكَذِّبُ بِهِ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ -12 |
Ve ma yukezzibu bihi illa kullu mu´tedin esiymin. |
Onu, ancak her azgın, günahkâr kimse inkâr eder. |
Ki onu ancak her bir haddini aşgın, günaha düşgün, tekzîb eder |
Oysa onu ancak haddini aşan her günahkâr yalanlar. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
13.Ayet
Mekke |
إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ -13 |
İza tutla aleyhi ayatuna kale esatıyrul´evveliyne. |
Ona âyetlerimiz okununca, “Eskilerin masalları” der. |
Karşısında âyetlerimiz okunurken evvelkilerin esatîri dedi |
Karşısında âyetlerimiz okunduğu zaman, «bu öncekilerin masallarıdır» der. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
14.Ayet
Mekke |
كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ -14 |
Kella bel rane ´ala kulubihim ma kanu yeksibune. |
Hayır, hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır. |
Hayır hayır! Fakat onların kazancları kalblerinin üzerine pas bağlamıştır |
Hayır, hayır; onların kazandıkları (günahlar, haklara tecâvüz) kalbleri üzerinde pas bağlamıştır. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
15.Ayet
Mekke |
كَلَّا إِنَّهُمْ عَنْ رَبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَمَحْجُوبُونَ -15 |
Kella innehum ´an rabbihim yevmeizin lemahcubune. |
Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır. |
Hayır hayır! Muhakkakki onlar o gün rablarından hicabda kalacaklar |
Hayır, (iş bu kadar do değil), onlar o gün elbette Rablarından (O´nu görmekten, rahmetine, yüce nimetlerine ermekten) perde arkasında (mahrum ve mahcûb) kalacaklardır. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
16.Ayet
Mekke |
ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُو الْجَحِيمِ -16 |
Summe innehum lesalulcahıymi. |
Sonra onlar muhakkak cehenneme gireceklerdir. |
Sonra onlar muhakkak Cahîme yaslanacaklar |
Sonra onlar mutlaka Cehennem´e varıp girecekler. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
17.Ayet
Mekke |
ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا الَّذِي كُنْتُمْ بِهِ تُكَذِّبُونَ -17 |
Summe yukalu hazelleziy kuntum bihi tukezzibune. |
Sonra da onlara, “Yalanlamakta olduğunuz işte budur” denecektir. |
Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz |
Sonra da, «İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!» denilecek. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
18.Ayet
Mekke |
كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ -18 |
Kella inne kitabel´ebrari lefiy ´ılliyyiyne. |
Hayır (sandıkları gibi değil!) iyilerin yazısı “İlliyyûn”dadır. |
Hayır hayır! Çünkü ebrarın yazısı ılliyyîndedir |
Hayır, hayır; (yalan saymak ne demek ?) İyilerin amel defteri «İl-liyyîn» dedir. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
19.Ayet
Mekke |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا عِلِّيُّونَ -19 |
Ve ma edrake ma ´ılliyyune. |
“İlliyyûn”un ne olduğunu sen ne bileceksin. |
Bildin mi ılliyyîn nedir? |
«İlliyyîn» nedir bilir misin? |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
20.Ayet
Mekke |
كِتَابٌ مَرْقُومٌ -20 |
Kitabun merkumun. |
O, yazılmış bir kitaptır. |
Terkıym olunmuş bir kitab |
Yazılı bir kitaptır. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
21.Ayet
Mekke |
يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ -21 |
Yeşheduhulmukarrebune. |
Ona, Allah’a yakın olanlar şâhit olur. |
Ki ona mukarrebîn şâhid olurlar |
Allah´a çok yakın melekler ona şâhid olurlar. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
22.Ayet
Mekke |
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ -22 |
İnnelebrare. Lefiy na´ıymin. |
Şüphesiz iyi kimseler, Naîm cennetindedirler. |
Haberiniz olsun ki ebrar muhakkak bir naîm içindedir |
Şüphesiz ki iyiler nîmet içindedirler. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
23.Ayet
Mekke |
عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ -23 |
´Alel´eraiki yenzurune. |
Koltuklar üzerinde, (etrafı) seyrederler. |
Erîkeler üzerinde nezaret ederler |
Tahtlar üzerinde (çevreyi) seyredeceklerdir. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
24.Ayet
Mekke |
تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ -24 |
Ta´rifu fiy vucuhihim nadretenna´ıymi. |
Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün. |
Yüzlerinde naîmîn revnakını tanırsın |
Yüzlerinde nimetin içinde bulunmanın pırıltısını tanırsın. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
25.Ayet
Mekke |
يُسْقَوْنَ مِنْ رَحِيقٍ مَخْتُومٍ -25 |
Yuskavne min rahıykın mahtumin. |
Onlara, mühürlü (el değmemiş) saf bir içecekten içirilir. |
Onlara öyle bir rahîktan sunulur ki mahtum |
Ağzı mühürlü saf şaraptan içirilirler, |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
26.Ayet
Mekke |
خِتَامُهُ مِسْكٌ ۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ -26 |
Hıtamuhu miskun ve fiy zalike felyetenafesilmutenasifune. |
Onun (içiminin) sonu bir misktir (ağızda misk gibi koku bırakır). İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar. |
Hıtamı misk, işte ona imrensin artık imrenenler |
Ki sonu misk (gibi)dir. Artık nefaset isteyenler bunun için yarışsınlar. |
30
/ 587
|
83-Mut'affifin Suresi
27.Ayet
Mekke |
وَمِزَاجُهُ مِنْ تَسْنِيمٍ -27 |
Ve mizacuhu min tesniymin. |
O içeceğin katkısı tesnimdir. |
Hem mizacı Tesnîmden |
Onun katkısı «tesnîm»dir. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
28.Ayet
Mekke |
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ -28 |
Aynen yeşrebu bihelmukarrebune. |
Bir pınar ki, Allah’a yakın olanlar ondan içerler. |
Bir çeşme ki mukarrebîn onunla içerler |
Bir pınar ki, (Allah´a) yakın olma şerefine erişenler ondan içerler. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
29.Ayet
Mekke |
إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ -29 |
İnnelleziyne ecremu kanu minelleziyne amenu yadhakune. |
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı. |
Evet, o cürm işleyenler iyman edenlere gülüyorlardı |
Gerçekten suçlu günahkârlar (Dünya´da iken) imân edenlere gülerlerdi. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
30.Ayet
Mekke |
وَإِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ -30 |
Ve iza merru bihim yeteğamezune. |
Mü’minler yanlarından geçtiğinde, birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı. |
Ve onlara uğradıkları zaman birbirlerine göz kırpıyorlardı |
Onlara uğradıkları zaman birbirlerine gözle kaşla işarette bulunurlardı. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
31.Ayet
Mekke |
وَإِذَا انْقَلَبُوا إِلَىٰ أَهْلِهِمُ انْقَلَبُوا فَكِهِينَ -31 |
Ve izenkalebu ila ehlihimunkalebu fekihiyne. |
Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı. |
Ve evlerine döndükleri zaman zevklanarak dönüyorlardı |
Yandaşlarına döndüklerinde neşeli bir eğlence içinde dönerlerdi. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
32.Ayet
Mekke |
وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ -32 |
Ve iza reevhum kalu inne haulai ledallune. |
Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı. |
Ve onları gördükleri vakıt ha, işte bunlar sapıklar diyorlardı |
Ve imân edenleri gördükleri vakit, «bunlar hiç şüphesiz sapıtmışlardır» derlerdi. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
33.Ayet
Mekke |
وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ -33 |
Ve ma ursilu ´aleyhim hafizıyne. |
Hâlbuki onlar, mü’minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi. |
Halbuki üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi |
Halbuki kendileri onlar üzerine gözcü gönderilmemişlerdi. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
34.Ayet
Mekke |
فَالْيَوْمَ الَّذِينَ آمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ -34 |
Felyevmelleziyne amenu minelkuffari yadhakune. |
İşte bugün de mü’minler kâfirlere gülerler. |
İşte bugün de iyman edenler kâfirlere gülecekler |
Bugün ise imân edenler kâfirlere (onların perişan hâline) gülerler. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
35.Ayet
Mekke |
عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ -35 |
´Alel´eraiki yenzurune. |
Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler. |
Erîkeler üzerinde nazar edecekler |
Kanepeler üzerinde (çevreyi) seyrederler. |
30
/ 588
|
83-Mut'affifin Suresi
36.Ayet
Mekke |
هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ -36 |
Hel suvvibelkuffaru ma kanu yef´alune. |
Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı? |
Nasıl kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı? |
Nasıl, kâfirler yapageldiklerinin cezasını (lâyık olduğu şekilde) buldular mı ? |
30
/ 588
|