SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
86-Tarık Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ -1 |
Vessemai vettarikı. |
Göğe ve târıka andolsun. |
Kasem olsun o Semâya ve Târıka |
Göğe ve târıka and olsun. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
2.Ayet
Mekke |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ -2 |
Ve ma edrake mettariku. |
Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin? |
Bildin mi Târık ne? |
Tarık´ın ne olduğunu bilir misin? |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
3.Ayet
Mekke |
النَّجْمُ الثَّاقِبُ -3 |
Ennecmüssakıbü. |
O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır. |
O necm-i sâkıb |
O ışıklar saçarak karanlığı delip geçen yıldızdır. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
4.Ayet
Mekke |
إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ -4 |
İn küllü nefsin lemma ´aleyha hafizun. |
Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın. |
Bir nefis yoktur ki illâ üzerinde bir hâfız olmasın |
Hiçbir canlı yoktur ki üzerinde koruyup gözeten bulunmasın. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
5.Ayet
Mekke |
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ -5 |
Felyenzuril´insanü mimme hulika. |
Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın. |
Onun için insan düşünsün neden yaratıldı? |
İnsan neden (hangi şeyden) yaratıldığına bir baksın ; |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
6.Ayet
Mekke |
خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ -6 |
Hulika min main dafikın. |
Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı. |
Bir atılgan sudan yaratıldı |
Fışkırıp akan bir sudan yaratıldı ki, |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
7.Ayet
Mekke |
يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ -7 |
Yahrücü min beynissulbi vetteraibi. |
Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar. |
Ki sulb ile sîneler arasından çıkar |
O, bel nahiyesi ile göğüsler nahiyesinden (oluşup) çıkar. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
8.Ayet
Mekke |
إِنَّهُ عَلَىٰ رَجْعِهِ لَقَادِرٌ -8 |
İnnehu ´ala rec´ıhı lekadirün. |
Şüphesiz Allah’ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter. |
Elbette o onu döndürmeğe kadirdir |
Elbette Allah´ın onu (öldürdükten sonra) döndürmeye kudreti yeter. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
9.Ayet
Mekke |
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ -9 |
Yevme tüblesserairü. |
Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla! |
Yoklanacağı gün bütün serâir |
O gün gizli şeyler ortaya çıkar. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
10.Ayet
Mekke |
فَمَا لَهُ مِنْ قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ -10 |
Fema lehu min kuvvetin ve la nasırin. |
(O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı. |
O vakıt ona ne bir kuvvet vardır ne de bir nâsır |
Artık onun için ne bir kuvvet, ne de bir yardımcı vardır. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
11.Ayet
Mekke |
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الرَّجْعِ -11 |
Vessemai zatirrec´ı. |
Yağmurlu göğe andolsun, |
Kasem olsun o Semai zati rec´a |
Dönüp dolaşan göğe (ondaki cisimlere) and olsun, |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
12.Ayet
Mekke |
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ -12 |
Vel´ardı zatissad´ı. |
Yarık yarık çatlamış yere andolsun. |
Ve o arzı zati sad´a |
Sürülüp yarılmaya elverişli yere and olsun, |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
13.Ayet
Mekke |
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ -13 |
İnnehu likavlün faslün. |
Şüphesiz o Kur’an, hak ile batılı ayırd eden bir sözdür. |
Ki o her halde bir keskin hukümdür |
Ki bu Kur´ân (Hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden) ayırd eden bir sözdür. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
14.Ayet
Mekke |
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ -14 |
Ve ma hüve bilhezli. |
O, boş bir söz değildir. |
Şaka değildir |
O, alay ve eğlence değildir. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
15.Ayet
Mekke |
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا -15 |
İnnehüm yekiydune keyden. |
Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar, |
Haberin olsun ki onlar hep hiyle kuruyorlar |
Onlar elbette bir tuzak kuruyorlar ; |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
16.Ayet
Mekke |
وَأَكِيدُ كَيْدًا -16 |
Ve ekiydü keyden. |
Ben de bir tuzak kurarım. |
Ben de kurarım hiylelerine hiyle |
Ben de bir tuzak kuruyorum. |
30
/ 590
|
86-Tarık Suresi
17.Ayet
Mekke |
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا -17 |
Femehhililkafiriyne emhilhüm rüveyden. |
Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı! |
Onun için kâfirleri imhal eyle! Mühlet ver onlara biraz. |
Onun için sen, inkarcılara mehil ver, onları bir süre (kendi hallerine) bırak.. |
30
/ 590
|