KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİM 36-Yasin Suresi ne GÖRE AYETLERİ SΙRALAMAYâsîn Suresi

SURE
AYET NO
ARAPÇA OKUNUŞU DİYANET VAKFI ELMALILI CELAL YILDIRIM  CÜZÜ
SAYFA
36-Yasin Suresi

1.Ayet

Mekke
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يس -1 Yasın Yâ Sîn. Yâsîn. Yâ-Sîn. 22 / 439
36-Yasin Suresi

2.Ayet

Mekke
وَالْقُرْآنِ الْحَكِيمِ -2 Vel kur´anil hakiym (2-4) (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin. Hikmetli Kur´anın hakkı için Hikmet dolu Kur´ân´a and olsun ki, 22 / 439
36-Yasin Suresi

3.Ayet

Mekke
إِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ -3 İnneke le minel murseliyn (2-4) (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin. Emîn ol ki sen o risaletle gönderilen Peygamberlerdensin Sen elbette gönderilen peygamberlerdensin. 22 / 439
36-Yasin Suresi

4.Ayet

Mekke
عَلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ -4 Ala sıratım müstekıym (2-4) (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin. Bir sıratı müstakîm üzerindesin Doğru yol üzerindesin. 22 / 439
36-Yasin Suresi

5.Ayet

Mekke
تَنْزِيلَ الْعَزِيزِ الرَّحِيمِ -5 Tenziylel aziyzir rahıym (5-6) Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. Tenziliyle o azîz rahîmin (Kur´ân) cok üstün, cok güçlü, çok merhametli (Allah´ın) indirdiğidir. 22 / 439
36-Yasin Suresi

6.Ayet

Mekke
لِتُنْذِرَ قَوْمًا مَا أُنْذِرَ آبَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ -6 Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun (5-6) Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. İnzar edesin, vehameti haber veresin diye bir kavme. Babalar inzar edilmedi de haberleri de yok gafiller Babaları uyarılmayan bir milleti —ki onlar gaflet içindedirler— uyarman içindir. 22 / 439
36-Yasin Suresi

7.Ayet

Mekke
لَقَدْ حَقَّ الْقَوْلُ عَلَىٰ أَكْثَرِهِمْ فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ -7 Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü´minun Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler. Celâlim hakkı için daha çoklarına karşı söz hakkolmuştur da onlar iymana gelmezler And olsun ki, hüküm, çoğu hakkında gerçekleşip sübut bulmuştur, artık inanmazlar. 22 / 439
36-Yasin Suresi

8.Ayet

Mekke
إِنَّا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِهِمْ أَغْلَالًا فَهِيَ إِلَى الْأَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ -8 İnna cealna fı a´nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır. Çünkü biz onların boyunlarına kelepçekler geçirmişiz, onlar çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı gözleri aşağı somurtmaktadırlar Şüphesiz ki biz onların boyunlarına, çenelerine dayanacak şekilde demir halkalar geçirdik. Bu yüzden başları yukarıya kalkıktır. 22 / 439
36-Yasin Suresi

9.Ayet

Mekke
وَجَعَلْنَا مِنْ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لَا يُبْصِرُونَ -9 Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler. Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da baksalar da görmezler Önlerine de, arkalarına da bir sed koyduk, gözlerini de bir perdeyle örtüverdik, artık onlar görmezler. 22 / 439
36-Yasin Suresi

10.Ayet

Mekke
وَسَوَاءٌ عَلَيْهِمْ أَأَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ -10 Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü´minun Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. Ve onlarca müsavidir, ha inzar etmişin kendilerini ha etmemişin; inanmazlar (Ey Peygamber!) Onları (tuttukları yolun tehlikesine karşı) uyarsan da uyarmasan da birdir; imân etmezler. 22 / 439
36-Yasin Suresi

11.Ayet

Mekke
إِنَّمَا تُنْذِرُ مَنِ اتَّبَعَ الذِّكْرَ وَخَشِيَ الرَّحْمَٰنَ بِالْغَيْبِ ۖ فَبَشِّرْهُ بِمَغْفِرَةٍ وَأَجْرٍ كَرِيمٍ -11 İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele. Ancak zikri ta´kıyb eden ve gaybde rahmana haşyet besliyen kimseyi sakındırırsın, işte onu hem bir mağfiretle hem bir ecri kerîm ile müjdele Sen ancak Zikr´e (Kur´ân´a) uyup Rahmân´dan, gıyabında saygı ile korkanları uyarabiiirsin. Öylesini mağfiret ve göz-gönül dolduran güzel bir mükâfatla müjdele. 22 / 439
36-Yasin Suresi

12.Ayet

Mekke
إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَىٰ وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ ۚ وَكُلَّ شَيْءٍ أَحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ -12 İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey´in ahsaynahü fı imamim mübiyn Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir. Hakıkat biz. Biziz, ölüleri diriltiriz ve takdim ettikleri şeyleri ve bıraktıkları eserleri kitaba geçiririz ve zaten her şeyi açık bir kütükte bir «İmam-ı Mübîn» de ihsa etmişizdir Şüphesiz biz, evet biz, ölüleri diriltiriz; önden gönderdikleri şeyleri ve bıraktıkları eserleri (koydukları izleri) yazarız. Ve her şeyi açık ve açıklayıcı bir Ana Kitap´ta sayıp tesbit etmişizdir. 22 / 439
36-Yasin Suresi

13.Ayet

Mekke
وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلًا أَصْحَابَ الْقَرْيَةِ إِذْ جَاءَهَا الْمُرْسَلُونَ -13 Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti. Ve onlara, o karye sahiblerini temsil getir, o dem ki ona o gönderilen Resuller varmıştı Onlara, o kasaba halkından misal getir; hani onlara peygamberler gelmişti. 22 / 440
36-Yasin Suresi

14.Ayet

Mekke
إِذْ أَرْسَلْنَا إِلَيْهِمُ اثْنَيْنِ فَكَذَّبُوهُمَا فَعَزَّزْنَا بِثَالِثٍ فَقَالُوا إِنَّا إِلَيْكُمْ مُرْسَلُونَ -14 İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler. O sıra ki onlara o ikiyi göndermiştik, bunları tekzib ettiler, biz de bir üçüncü ile ızzet (ve kuvvet) verdik de varıp dediler: haberiniz olsun biz sizlere gönderilmiş Resulleriz Hani kendilerine iki elci göndermiştik de onları yalanlamışlardı. Bunun üzerine o ikisini bir üçüncü-süyle destekleyip güçlendirmiştik. «Şüphesiz biz size gönderilen elçileriz !» Demişlerdi. 22 / 440
36-Yasin Suresi

15.Ayet

Mekke
قَالُوا مَا أَنْتُمْ إِلَّا بَشَرٌ مِثْلُنَا وَمَا أَنْزَلَ الرَّحْمَٰنُ مِنْ شَيْءٍ إِنْ أَنْتُمْ إِلَّا تَكْذِبُونَ -15 Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey´in in entüm illa tekzibun Onlar şöyle dediler: “Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.” Siz, dediler: bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsiniz, hem Rahman hiç bir şey indirmedi, siz sırf yalan söylüyorsunuz Onlar ise, hayır, dediler, siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahman bir şey indirmemiştir. Siz ancak yalan söylüyorsunuz. 22 / 440
36-Yasin Suresi

16.Ayet

Mekke
قَالُوا رَبُّنَا يَعْلَمُ إِنَّا إِلَيْكُمْ لَمُرْسَلُونَ -16 Kalu rabbüna ya´lemü inna ileyküm le murselun (Elçiler ise) şöyle dediler: “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.” Dediler: rabbımız bilir, inanın biz gerçek size gönderilmiş, Resulleriz, Elçiler de, «Rabbimiz bilir ki biz gerçekten size gönderilen elçileriz. 22 / 440
36-Yasin Suresi

17.Ayet

Mekke
وَمَا عَلَيْنَا إِلَّا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ -17 Ve ma aleyna illel belağul mübın “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.” açık bir tebliğden ötesi ise bizim üstümüze değil Bize gereken, sadece açık tebliğdir,» dediler. 22 / 440
36-Yasin Suresi

18.Ayet

Mekke
قَالُوا إِنَّا تَطَيَّرْنَا بِكُمْ ۖ لَئِنْ لَمْ تَنْتَهُوا لَنَرْجُمَنَّكُمْ وَلَيَمَسَّنَّكُمْ مِنَّا عَذَابٌ أَلِيمٌ -18 Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym Dediler ki: “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.” Doğrusu dediler: biz sizinle teşe´üm ettik, yemin ederiz ki vazgeçmezseniz sizi hiç tınmadan recmederiz ve her halde size bizden pek acıklı bir azâb dokunur Kasaba halkı onlara: «Doğrusu sizin yüzünüzden başımıza uğursuzluk çöktü. Eğer (bu iddia ve uyarınızdan) vazgeçmezseniz elbette sizi taşlar ve elbette bizden size elem verici bir azâb dokunur,» dediler. 22 / 440
36-Yasin Suresi

19.Ayet

Mekke
قَالُوا طَائِرُكُمْ مَعَكُمْ ۚ أَئِنْ ذُكِّرْتُمْ ۚ بَلْ أَنْتُمْ قَوْمٌ مُسْرِفُونَ -19 Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler. Dediler: sizin şum kuşunuz beraberinizde, ya... nasıhat edilirseniz öyle mi? Doğrusu siz israfı âdet etmiş bir kavmsınız Elçiler dediler ki: «Sizin uğursuzluğunuz beraberinizdedir; size öğüt verilse de mi ? Hayır, siz (inkâr ve sapıklıkta, inat ve azgınlıkta) aşırı giden bir milletsiniz.» 22 / 440
36-Yasin Suresi

20.Ayet

Mekke
وَجَاءَ مِنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ رَجُلٌ يَسْعَىٰ قَالَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُوا الْمُرْسَلِينَ -20 Ve cae min aksal medıneti racülüy yes´a kale ya kavmittebiul murseliyn Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.” O esnada şehrin tâ ucundan bir er koşarak geldi, ey hemşerilerim! dedi; uyun o gönderilen Resullere Şehrin en uzak kesiminden bir adam koşarak geldi ve: «Ey kavmim ! Gönderilen bu elçilere uyun ; 22 / 440
36-Yasin Suresi

21.Ayet

Mekke
اتَّبِعُوا مَنْ لَا يَسْأَلُكُمْ أَجْرًا وَهُمْ مُهْتَدُونَ -21 İttebiu mel la yes´elüküm ecrav vehüm mühtedun “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.” Uyun sizden bir ecir istemiyen o zatlara ki onlar hidayete irmişlerdir Uyun sizden ücret istemiyen-lere. Bunlar doğru yol üzerinde bulunuyorlardır.» Dedi. 22 / 440
36-Yasin Suresi

22.Ayet

Mekke
وَمَا لِيَ لَا أَعْبُدُ الَّذِي فَطَرَنِي وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ -22 Ve ma liye la a´büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca O’na döndürüleceksiniz.” Hem neyime kulluk etmiyeyim ben, o beni yaradana? Hep de döndürülüp ona götürüleceksiniz Hem beni yoktan yaratıp varlık alanına getiren Allah´a ne diye tapmıyayım ? Hepiniz ancak O´na döndürüleceksiniz. 22 / 440
36-Yasin Suresi

23.Ayet

Mekke
أَأَتَّخِذُ مِنْ دُونِهِ آلِهَةً إِنْ يُرِدْنِ الرَّحْمَٰنُ بِضُرٍّ لَا تُغْنِ عَنِّي شَفَاعَتُهُمْ شَيْئًا وَلَا يُنْقِذُونِ -23 E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey´ev ve la yünkızun “O’nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.” Hiç, ben ondan başka ma´budlar mı tutarım? Eğer o Rahman bana bir keder irâde buyurursa onların şefaati benden yana hiç bir şeye yaramaz ve beni kurtaramazlar Artık ben, O´ndan başka tanrılar edinir miyim ? Eğer Rahman, bana bir zarar vermeyi dilese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar da. 22 / 440
36-Yasin Suresi

24.Ayet

Mekke
إِنِّي إِذًا لَفِي ضَلَالٍ مُبِينٍ -24 İnnı izel le fı dalalim mübın “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.” Şübhesiz ben o vakıt açık bir dalâl içindeyim O takdirde ben, mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum. 22 / 440
36-Yasin Suresi

25.Ayet

Mekke
إِنِّي آمَنْتُ بِرَبِّكُمْ فَاسْمَعُونِ -25 İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!” Haberiniz olsun ki ben rabbınıza iyman getirdim, gelin dinleyin beni (Ey elçiler!) Şüpheniz olmasın ki ben sizin Rabbınıza imân ettim, beni işittiniz.. 22 / 440
36-Yasin Suresi

26.Ayet

Mekke
قِيلَ ادْخُلِ الْجَنَّةَ ۖ قَالَ يَا لَيْتَ قَوْمِي يَعْلَمُونَ -26 Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya´lemun (26-27) (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi. Denildi ki: haydi gir Cennete! Ay! dedi, nolurdu kavmın bilselerdi? (26-27) Ona, «gir Cennet´e!» denildi. O da, «ah keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni, ikrama lâyık görülen kişilerden kıldığını bir bilselerdi.» 22 / 440
36-Yasin Suresi

27.Ayet

Mekke
بِمَا غَفَرَ لِي رَبِّي وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُكْرَمِينَ -27 Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn (26-27) (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi. Rabbım bana ne mağrifet buyurdu. Beni ikram olunan kullarından kıldı. (26-27) Ona, «gir Cennet´e!» denildi. O da, «ah keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni, ikrama lâyık görülen kişilerden kıldığını bir bilselerdi.» 22 / 440
36-Yasin Suresi

28.Ayet

Mekke
وَمَا أَنْزَلْنَا عَلَىٰ قَوْمِهِ مِنْ بَعْدِهِ مِنْ جُنْدٍ مِنَ السَّمَاءِ وَمَا كُنَّا مُنْزِلِينَ -28 Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba´dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik. Arkasından ise kavmının üzerine Semâdan bir ordu indirmedik indirecek de değildik Onun ardından, milleti üzerine gökten hiçbir (yok edici) asker indirmedik, indirecek de değildik. 22 / 441
36-Yasin Suresi

29.Ayet

Mekke
إِنْ كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ خَامِدُونَ -29 İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler. O yalnız bir sayha oldu derhal sönüverdiler. Sadece bir haykırış (yetti); hemen sönüverdiler. 22 / 441
36-Yasin Suresi

30.Ayet

Mekke
يَا حَسْرَةً عَلَى الْعِبَادِ ۚ مَا يَأْتِيهِمْ مِنْ رَسُولٍ إِلَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ -30 Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar. Ey!.. ne hasret o kullara ki kendilerine her gelen Resul ile mutlaka istihzâ ediyorlardı Yazık çok yazık o kullara ki, kendilerine ne kadar bir peygamber geldiyse, mutlaka onunla alay ederlerdi. 22 / 441
36-Yasin Suresi

31.Ayet

Mekke
أَلَمْ يَرَوْا كَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنَ الْقُرُونِ أَنَّهُمْ إِلَيْهِمْ لَا يَرْجِعُونَ -31 Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi? Baksalar a kendilerinden evvel ne kadar karnlar helâk etmişiz, onlar hiç onlara dönüp gelmiyorlar Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice nice nesilleri yok ettik ki onlar(dan hiç birlen) bunlara (bir daha) dönüp gelmiyorlardı. 22 / 441
36-Yasin Suresi

32.Ayet

Mekke
وَإِنْ كُلٌّ لَمَّا جَمِيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ -32 Ve in küllül lemma cemiy´ul ledeyna muhdarun Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır. Ancak hepsi toplanıp bizim katımıza ihzar edilmişlerdir Hepsi de istisnasız huzurumuzda biraraya getirileceklerdir. 22 / 441
36-Yasin Suresi

33.Ayet

Mekke
وَآيَةٌ لَهُمُ الْأَرْضُ الْمَيْتَةُ أَحْيَيْنَاهَا وَأَخْرَجْنَا مِنْهَا حَبًّا فَمِنْهُ يَأْكُلُونَ -33 Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye´külun Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler. Hem bir âyettir onlara ölü arz. Biz ona hayat verdik ve ondan habbeler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar Diriltip içinden daneler çıkardığımız ölü toprak onlar için (varlığımızın ve kudretimizin) açık belgelerinden biridir, ondan yeyip geçinirler. 22 / 441
36-Yasin Suresi

34.Ayet

Mekke
وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنَّاتٍ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ وَفَجَّرْنَا فِيهَا مِنَ الْعُيُونِ -34 Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a´nabiv ve feccerna fiyha minel uyun (34-35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Ve onda Cennetler yaptık, hurma bağçeleri, üzüm bağları, neler! içlerinde kaynaklar akıttık Onda hurmalık ve üzüm bahçeleri meydana getirdik ve içinden pınarlar fışkırttık, 22 / 441
36-Yasin Suresi

35.Ayet

Mekke
لِيَأْكُلُوا مِنْ ثَمَرِهِ وَمَا عَمِلَتْهُ أَيْدِيهِمْ ۖ أَفَلَا يَشْكُرُونَ -35 Li ye´külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun (34-35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Yesinler diye mahsulünden ve kendi ellerinin ma´mulâtından, halâ şükretmiyecekler mi? Ki onun meyvelerinden ve ellerinin işleyip ortaya çıkardığı ürünlerden yesinler. Artık şükretmezler mi?. 22 / 441
36-Yasin Suresi

36.Ayet

Mekke
سُبْحَانَ الَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنْبِتُ الْأَرْضُ وَمِنْ أَنْفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ -36 Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya´lemun Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir. Tenzih o yaradan sübhane bütün o çiftleri, hepsini, Arzın bitirdiklerinden ve kendi nefislerinden ve daha bilemiyecekleri neler, nelerden O´nu tesbîh ve tenzîh edin ki, yerin yetiştirdiğinden, kendi nefslerinden ve bilmedikleri daha nice şeylerden çift çift yaratmıştır. 22 / 441
36-Yasin Suresi

37.Ayet

Mekke
وَآيَةٌ لَهُمُ اللَّيْلُ نَسْلَخُ مِنْهُ النَّهَارَ فَإِذَا هُمْ مُظْلِمُونَ -37 Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. Bir âyet de onlara gece, ondan gündüzü soyarız bir de bakarlar ki karanlığa dalmışlar Gece de onlar için (ilâhî kudrete delâlet eden) açık bir belgedir. Gündüzü ondan çekip sıyırırız da hemen karanlıkta kalmış olurlar. 22 / 441
36-Yasin Suresi

38.Ayet

Mekke
وَالشَّمْسُ تَجْرِي لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ -38 Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir. Güneş de; kendisine mahsus bir müstekarr için cereyan ediyor, o işte o azîzi alîmin takdiridir Güneş de kendine has karargâhta (yörüngesinde) cereyan etmektedir. Bu o çok güçlü, çok üstün, her şeyi bilen (Allah´ın) takdîridir. 22 / 441
36-Yasin Suresi

39.Ayet

Mekke
وَالْقَمَرَ قَدَّرْنَاهُ مَنَازِلَ حَتَّىٰ عَادَ كَالْعُرْجُونِ الْقَدِيمِ -39 Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Aya da; menzil menzil ona miktarlar biçmişizdir, nihayet dönmüş eski urcun gibi olmuştur Ay için de konaklar belirledik ; sonunda kuru hurma çubuğu gibi (incelip eğik) döner. 22 / 441
36-Yasin Suresi

40.Ayet

Mekke
لَا الشَّمْسُ يَنْبَغِي لَهَا أَنْ تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا اللَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ ۚ وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ -40 Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Ne Güneş kendine aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçer, her biri birer felekte yüzerler Ne Güneş´in Ay´a yetişmesi uygun (bir kanun)dur, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Her biri ayrı bir yörüngede yüzerler (hareketlerini sürdürürler). 22 / 441
36-Yasin Suresi

41.Ayet

Mekke
وَآيَةٌ لَهُمْ أَنَّا حَمَلْنَا ذُرِّيَّتَهُمْ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ -41 Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir. Bir âyet de onlara o dolu gemide zürriyyetlerini taşımamız Onlar için ayrı bir açık belge de, soylarını o dolu gemiye yükleyip taşımamız, 22 / 442
36-Yasin Suresi

42.Ayet

Mekke
وَخَلَقْنَا لَهُمْ مِنْ مِثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ -42 Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık. ve kendilerine o misilliden binecekleri şeyler yaratmamızdır Ve bunun benzeri binecekleri şeyleri onlar için yaratmamızdır. 22 / 442
36-Yasin Suresi

43.Ayet

Mekke
وَإِنْ نَشَأْ نُغْرِقْهُمْ فَلَا صَرِيخَ لَهُمْ وَلَا هُمْ يُنْقَذُونَ -43 Ve in neşe´ nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. Dilersek onları gark da ederiz o vakıt ne onlara feryadcı vardır, ne de onlar kurtarılırlar Dilersek onları (suda) boğarız da artık ne çığlıklarına koşan bulunur, ne de kurtarılma şansları olur. 22 / 442
36-Yasin Suresi

44.Ayet

Mekke
إِلَّا رَحْمَةً مِنَّا وَمَتَاعًا إِلَىٰ حِينٍ -44 İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar. Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak için başka Ancak bizden bir rahmet ve bir süreye kadar geçinip yararlanmaları için irâdemiz onların kurtulmasını sağlamıştır.) 22 / 442
36-Yasin Suresi

45.Ayet

Mekke
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّقُوا مَا بَيْنَ أَيْدِيكُمْ وَمَا خَلْفَكُمْ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ -45 Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet edilsin” denildiğinde yüz çevirirler. Hal böyle iken onlara önünüzdekini ve arkanızdakini gözetip korunun ki rahmete şayan olasınız denildiği zaman Kendilerine, önünüzdekinden ve arkanızdakinden (Dünya ve Âhiret´te azabı ve rüsvaylığı gerektiren fenalıklardan) korkup sakının ki, merhamet olunasınız, denildiği zaman (aldırış bile etmezler). 22 / 442
36-Yasin Suresi

46.Ayet

Mekke
وَمَا تَأْتِيهِمْ مِنْ آيَةٍ مِنْ آيَاتِ رَبِّهِمْ إِلَّا كَانُوا عَنْهَا مُعْرِضِينَ -46 Ve ma te´tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu´ridıyn Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar. Kendilerine rablarının âyetlerinden her hangi bir âyet de gelse mutlaka ondan yüz çevire geldiler. Kendilerine ne kadar Rabbın âyetlerinden bir âyet geldiyse, mutlaka ondan yüzçevirdiler. ´ 22 / 442
36-Yasin Suresi

47.Ayet

Mekke
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ أَنْفِقُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللَّهُ قَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلَّذِينَ آمَنُوا أَنُطْعِمُ مَنْ لَوْ يَشَاءُ اللَّهُ أَطْعَمَهُ إِنْ أَنْتُمْ إِلَّا فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ -47 Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut´ımü mel lev yeşaüllahü at´amehu in entüm illa fı dalalim mübın Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere, “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz” derler. Allahın size merzuk kıldığı şeylerden hayra sarfedin denildiği zaman da onlara o küfredenler iyman edenler için şöyle dediler, biz hiç yedirir miyiz o kişiye ki Allah dilese ona yiyeceğini verirdi, siz apaçık bir dalâl içinde değil de nesiniz? Yine kendilerine, Allah´ın size rızık olarak verdiklerinden (Allah için) harcayın, denildiği zaman, o küfredenler, imân edenlere, «Allah´ın dilediği takdirde yedireceği kimseyi biz mi yedirelim ?! Şüphesiz ki siz açık bir sapıklık içinde bulunuyorsunuz,» derler. 22 / 442
36-Yasin Suresi

48.Ayet

Mekke
وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا الْوَعْدُ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ -48 Ve yekulune meta hazel va´dü in küntüm sadikıyn “Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?” diyorlar. Ve ne zaman bu va´d, doğru iseniz? diyorlar Ve derler ki: Eğer doğru kimselerdenseniz bu va´d ne zaman ? 22 / 442
36-Yasin Suresi

49.Ayet

Mekke
مَا يَنْظُرُونَ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ -49 Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te´huzühüm vehüm yehıssımun Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar. Başka değil, tek bir sayhaya bakıyorlar, bir sayha ki onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir Onlar çekişip tartışırken ansızın kendilerini yakalayıverecek bir haykırışı beklerler. 22 / 442
36-Yasin Suresi

50.Ayet

Mekke
فَلَا يَسْتَطِيعُونَ تَوْصِيَةً وَلَا إِلَىٰ أَهْلِهِمْ يَرْجِعُونَ -50 Fela yestetıy´une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler. O zaman bir tavsıyeye bile kadir olamazlar, ailelerine de dönecek değillerdir Artık (bu durumda) ne bir tavsiyede bulunmaya güç getirebilirler, ne de ailelerine dönebilirler. 22 / 442
36-Yasin Suresi

51.Ayet

Mekke
وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَإِذَا هُمْ مِنَ الْأَجْدَاثِ إِلَىٰ رَبِّهِمْ يَنْسِلُونَ -51 Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler. Bir de sur üfürülmüştür ne baksınlar kabirlerinden rablarına doğru akın ediyorlardır Sûr´a üfrülünce bir de bakarsın kabirlerinden çıkıp Rablarına doğru akın akın koşarlar. 22 / 442
36-Yasin Suresi

52.Ayet

Mekke
قَالُوا يَا وَيْلَنَا مَنْ بَعَثَنَا مِنْ مَرْقَدِنَا ۜ ۗ هَٰذَا مَا وَعَدَ الرَّحْمَٰنُ وَصَدَقَ الْمُرْسَلُونَ -52 Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.” Eyvah, başımıza gelenlere derler: kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden? Bu işte, o Rahmanın va´d buyurduğu, doğru imiş o gönderilen Resuller Eyvah bize ! Kim bizi uyuduğumuz yerden kaldırdı ? derler. (Onlara :) Bu, Rahman (olan Allah´ın) va´dettiği ve peygamberlerin doğru söylediği (gündür, denilir.) 22 / 442
36-Yasin Suresi

53.Ayet

Mekke
إِنْ كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ جَمِيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ -53 İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy´ul ledeyna muhdarun Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır. Başka değil, sâde bir tek sayha olmuş, derhal hepsi toplanmış huzurumuza ihzar edilmişlerdir Sadece bir haykırış. Bir de bakarsın hepsi huzurumuzda hazır bekliyorlar. 22 / 442
36-Yasin Suresi

54.Ayet

Mekke
فَالْيَوْمَ لَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا وَلَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ -54 Fel yevme la tuzlemü nefsün şey´ev vela tüczevne illa ma küntüm ta´melun O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. Artık bu gün hiç kimseye zerrece zulmedilmez, ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz Bugün hiç kimseye zulmedilmez ve ancak yapageldiğiniz şeylerin karşılığını görürsünüz. 22 / 442
36-Yasin Suresi

55.Ayet

Mekke
إِنَّ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِي شُغُلٍ فَاكِهُونَ -55 İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. Cidden eshabı Cennet bu gün bir şuğl içinde zevk etmektedirler Bugün cennetlikler tatlı bir eğlence içinde sevinip neşelenmektedirler. 22 / 443
36-Yasin Suresi

56.Ayet

Mekke
هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِلَالٍ عَلَى الْأَرَائِكِ مُتَّكِئُونَ -56 Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. Kendileri ve zevceleri erîkeler üzerine kurulmuşlardır Onlar da, eşleri de gölgede tahtlar, kanepeler üzerinde kurulmuşlardır. 22 / 443
36-Yasin Suresi

57.Ayet

Mekke
لَهُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ وَلَهُمْ مَا يَدَّعُونَ -57 Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır. Onlara orada bir meyve var, hem onlara orada ne iddia ederlerse var Onlara orada meyveler ve istedikleri her şey vardır. 22 / 443
36-Yasin Suresi

58.Ayet

Mekke
سَلَامٌ قَوْلًا مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ -58 Selamün kavlem mir rabbir rahıym Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine) “Selâm” (vardır). Bir selâm, rahîm bir rabdan kelâm Onlara O çok merhametli Rabb´dan sözlü selâm vardır. 22 / 443
36-Yasin Suresi

59.Ayet

Mekke
وَامْتَازُوا الْيَوْمَ أَيُّهَا الْمُجْرِمُونَ -59 Vemtazül yevme eyyühel mücrimun (Allah, şöyle der:) “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!” Ve haydin ayrılın bugün ey mücrimler! Ey suçlu günahkârlar! Bugün bir tarafa ayrılın. 22 / 443
36-Yasin Suresi

60.Ayet

Mekke
أَلَمْ أَعْهَدْ إِلَيْكُمْ يَا بَنِي آدَمَ أَنْ لَا تَعْبُدُوا الشَّيْطَانَ ۖ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبِينٌ -60 Elem a´hed ileyküm ya benı ademe el la ta´büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn (60-61) “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?” And vermedim mi size? «Ey adem oğulları! Şeytana kulluk etmeyin, o size açık bir düşmandır» diye Ey Âdem oğulları! Şeytana tapmayın, o gerçekten sizin açık düşmanınızdır. 22 / 443
36-Yasin Suresi

61.Ayet

Mekke
وَأَنِ اعْبُدُونِي ۚ هَٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَقِيمٌ -61 Ve enı´büduni haza sıratum müstekıym (60-61) “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?” «Ve bana kulluk edin doğru yol budur» diye Bana tapın. İşte en doğru yol budur, diye size buyurmadım mı ? 22 / 443
36-Yasin Suresi

62.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ أَضَلَّ مِنْكُمْ جِبِلًّا كَثِيرًا ۖ أَفَلَمْ تَكُونُوا تَعْقِلُونَ -62 Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta´kılun “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?” Böyle iken celâlıma karşı o içinizden birçok cibilletleri yoldan çıkardı, ya o vakıt sizin akıllarınız yokmıy dı? And olsun kî şeytan sizden nice nice nesilleri saptırmıştır. Akledecek durumda değil miydiniz ? 22 / 443
36-Yasin Suresi

63.Ayet

Mekke
هَٰذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ -63 Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.” Bu işte o Cehennem ki va´dolunur dururdunuz İşte bu, tehdîd edilegeldiğiniz Cehennem´dir. 22 / 443
36-Yasin Suresi

64.Ayet

Mekke
اصْلَوْهَا الْيَوْمَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ -64 Islevhel yevme bima küntüm tekfürun “İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!” Bu gün yaslanın ona bakalım küfrettiğiniz için İnkâr edegeldiğinize karşılık bugün girin oraya ! 22 / 443
36-Yasin Suresi

65.Ayet

Mekke
الْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلَىٰ أَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَا أَيْدِيهِمْ وَتَشْهَدُ أَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ -65 El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder. Bu gün ağızlarını mühürleriz de bize elleri söyler ve ayakları şehadet eyler: neler kesbediyorlardı Bugün onların (o inkarcı azgınların, sapık döneklerin) ağızlarını mühürleriz. Neler işleyip elde ettiklerini (ortaya dökmek için) bizimle (onların ağzı değil) elleri konuşur, ayakları da şâhidlikte bulunur. 22 / 443
36-Yasin Suresi

66.Ayet

Mekke
وَلَوْ نَشَاءُ لَطَمَسْنَا عَلَىٰ أَعْيُنِهِمْ فَاسْتَبَقُوا الصِّرَاطَ فَأَنَّىٰ يُبْصِرُونَ -66 Velev neşaü letamesna ala a´yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu hâlde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?! Hem dilersek gözlerini üzerinden silme kör ediverirdik de yola dökülürlerdi, fakat nereden görecekler? Dilemiş olsak, gözlerini silme kör ederdik de yolu bulabilmek için koşuşup dururlardı; ama nerede görebilirlerdi ? 22 / 443
36-Yasin Suresi

67.Ayet

Mekke
وَلَوْ نَشَاءُ لَمَسَخْنَاهُمْ عَلَىٰ مَكَانَتِهِمْ فَمَا اسْتَطَاعُوا مُضِيًّا وَلَا يَرْجِعُونَ -67 Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi. Daha dilesek kendilerini oldukları yerde meshediverdik de ne ileri gidebilirlerdi ne dönebilirlerdi Dilemiş olsak, onları oldukları yerde suretlerini değiştirirdik de artık ne ileri gidebilirler, ne de geri dönebilirlerdi. 22 / 443
36-Yasin Suresi

68.Ayet

Mekke
وَمَنْ نُعَمِّرْهُ نُنَكِّسْهُ فِي الْخَلْقِ ۖ أَفَلَا يَعْقِلُونَ -68 Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya´kılun Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi? Bununla beraber her kimin ömrünü uzatıyorsak hılkatte onu tersine çeviriyoruz, hâlâ da akıllanmıyacaklar mı? Kimi uzun ömürlü yaşatırsak, yaratılışını tersine çevirip değiştiririz. Hâlâ aklınızı kullanmaz mısınız? 22 / 443
36-Yasin Suresi

69.Ayet

Mekke
وَمَا عَلَّمْنَاهُ الشِّعْرَ وَمَا يَنْبَغِي لَهُ ۚ إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ وَقُرْآنٌ مُبِينٌ -69 Ve ma alemnahüş şı´ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur´anüm mübiyn Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. Biz ona şiir öğretmedik, ona yaraşmaz da, o sâde bir zikir ve parlak bir Kur´andır Biz O´na (Muhammed´e) şiir öğretmedik; aslında şiir ona yaraşmaz da. O ancak katıksız bir öğüt ve açık ortada bir Kur´ân´dır. 22 / 443
36-Yasin Suresi

70.Ayet

Mekke
لِيُنْذِرَ مَنْ كَانَ حَيًّا وَيَحِقَّ الْقَوْلُ عَلَى الْكَافِرِينَ -70 Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik. Hayatı olanı uyandırmak, nankörlere de o söz hakk olmak için Diriyi uyarmak ve kâfirler üzerine (azâbla ilgili) sözün hakk olması içindir (bu Kur´ân)!. 22 / 443
36-Yasin Suresi

71.Ayet

Mekke
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا خَلَقْنَا لَهُمْ مِمَّا عَمِلَتْ أَيْدِينَا أَنْعَامًا فَهُمْ لَهَا مَالِكُونَ -71 E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en´amen fehüm leha malikun Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar. Şunu da görmediler mi? Biz onlar için ellerimizin yaptıklarından bir takım (en´am) yumuşak hayvanlar yaratmışız da onlara malik bulunuyorlar Görmedin mi ki, biz (kudret) ellerimizin imalâtı olan davarları yarattık; böylece onlar buna sahip oluyorlardır. 22 / 444
36-Yasin Suresi

72.Ayet

Mekke
وَذَلَّلْنَاهَا لَهُمْ فَمِنْهَا رَكُوبُهُمْ وَمِنْهَا يَأْكُلُونَ -72 Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye´külun Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler. Ve onları kendilerine zebun etmişiz de hem onlardan binidleri var, hem de onlardan yiyorlar Onları kendilerine boyun eğer kıldık da bir kısmı binekleridir, bir kısmının da etini yemekteler. 22 / 444
36-Yasin Suresi

73.Ayet

Mekke
وَلَهُمْ فِيهَا مَنَافِعُ وَمَشَارِبُ ۖ أَفَلَا يَشْكُرُونَ -73 Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Onlardan daha birçok menfeatleri ve türlü içecekleri de var, hâlâ şükretmiyecekler mi? Kendileri için onlarda birtakım yararlar ve içecekler de vardır. Artık şükretmezler mi ? 22 / 444
36-Yasin Suresi

74.Ayet

Mekke
وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللَّهِ آلِهَةً لَعَلَّهُمْ يُنْصَرُونَ -74 Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilâhlar edindiler. Tuttular da Allahdan başka bir takım ilâhlar edindiler gûya yardım olunacaklar Yardım olunurlar (kendilerine imdad olunur) diye tutup Allah´tan başka tanrılar edindiler. 22 / 444
36-Yasin Suresi

75.Ayet

Mekke
لَا يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَهُمْ وَهُمْ لَهُمْ جُنْدٌ مُحْضَرُونَ -75 La yestetıy´une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun Onlar, ilâhlar için (hizmete) hazır asker oldukları hâlde, ilâhlar onlara yardım edemezler. Onların onlara yardıma güçleri yetmez, onlar ise onlar için hazırlanan askerler. Halbuki o tanrıların, onlara yardımda bulunmaya güçleri yetmez onlar ise, o tanrılar için hazır (koruyucu) askerlerdir. 22 / 444
36-Yasin Suresi

76.Ayet

Mekke
فَلَا يَحْزُنْكَ قَوْلُهُمْ ۘ إِنَّا نَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ -76 Fela yahzünke kavlühüm inna na´lemü ma yüsirrune ve ma yu´linun (Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz. O halde onların lâkırdıları seni mahzûn etmesin, biz onların içlerini de biliriz dışlarını da Sakın onların sözü seni üzmesin. Şüphesiz ki, biz onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da biliriz. 22 / 444
36-Yasin Suresi

77.Ayet

Mekke
أَوَلَمْ يَرَ الْإِنْسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ -77 Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın İnsan, bizim, kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. Görmedi mi o insan? biz onu bir nutfeden yarattık da şimdi o çeneli bir çekişgen kesildi İnsan, kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi ? Buna rağmen bir de bakarsın ki o, (bize karşı) açık bir hasım. 22 / 444
36-Yasin Suresi

78.Ayet

Mekke
وَضَرَبَ لَنَا مَثَلًا وَنَسِيَ خَلْقَهُ ۖ قَالَ مَنْ يُحْيِي الْعِظَامَ وَهِيَ رَمِيمٌ -78 Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?” Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: kim diriltir o kemikleri onlar çürümüşken? dedi Kendi yaratılışını unuttu da çürüdüğü halde bu kemikleri kim yaratabilir? diyerek bize misâl vermeye kalkıştı. 22 / 444
36-Yasin Suresi

79.Ayet

Mekke
قُلْ يُحْيِيهَا الَّذِي أَنْشَأَهَا أَوَّلَ مَرَّةٍ ۖ وَهُوَ بِكُلِّ خَلْقٍ عَلِيمٌ -79 Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım De ki: “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.” De ki onları ilk defa inşa eden diriltir ve o her halkı bilir De ki, onu ilk yaratıp meydana getiren diriltecektir. O, yaratışın, yaratılışın her özelliğini bilendir. 22 / 444
36-Yasin Suresi

80.Ayet

Mekke
الَّذِي جَعَلَ لَكُمْ مِنَ الشَّجَرِ الْأَخْضَرِ نَارًا فَإِذَا أَنْتُمْ مِنْهُ تُوقِدُونَ -80 Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz. O ki size yeşil ağaçtan bir ateş yaptı da şimdi siz ondan tutuşturup duruyorsunuz O ki, size yeşil ağaçtan ateş meydana getirdi. Siz de o ateşten yakıp duruyorsunuz. 22 / 444
36-Yasin Suresi

81.Ayet

Mekke
أَوَلَيْسَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِقَادِرٍ عَلَىٰ أَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ ۚ بَلَىٰ وَهُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ -81 Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir. Ya Gökleri ve Yeri yaratan onlar gibisini yaratmağa kadir değil midir? Elbette kadir, hallâk o, alîm o Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini (veya tıpkısını) yaratmaya kudreti yetmez mi ? Elbette yeter. O her şeyi yaratandır, bilendir. 22 / 444
36-Yasin Suresi

82.Ayet

Mekke
إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ -82 İnnema emruhu iza erade şey´en ey yekule lehu kün fe yekun Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir. Onun emri bir şeyi murad edince ona sâde ol demektir, o oluverir O, bir şeyi (var kılmayı) dileyince, O´nun emri sadece «ol!» demesidir, o şey hemen oluverir. 22 / 444
36-Yasin Suresi

83.Ayet

Mekke
فَسُبْحَانَ الَّذِي بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ -83 Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey´iv ve ileyhi türceun Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz. Artık tesbiyh edilmez mi öyle her şeyin melekûtu yedinde bulunan sübhane! Hep de dördürülüp ona götürüleceksiniz Her şeyin mülkü (mukadderat ve tasarrufu) elinde olan (Allah) çok yücedir, çok münezzehtir. 22 / 444
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014