SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
70-Mearic Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَأَلَ سَائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍ -1 |
Seele sailun bi´azabin vakı´ın. |
(1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu. |
İstedi bir sâil bir azâbı ki olacak |
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
2.Ayet
Mekke |
لِلْكَافِرِينَ لَيْسَ لَهُ دَافِعٌ -2 |
Lilkafirne leyse lehu dafi´un. |
(1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu. |
Kâfirler için yok onu defi´ edecek |
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
3.Ayet
Mekke |
مِنَ اللَّهِ ذِي الْمَعَارِجِ -3 |
Minallahi ziylme´arici. |
(1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu. |
O, mi´racların sahibi Allahdan |
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
4.Ayet
Mekke |
تَعْرُجُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ إِلَيْهِ فِي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْسِينَ أَلْفَ سَنَةٍ -4 |
Ta´ruculmelaiketu verruhu ileyhi fiy yevmin kane mikdaruhu hamsiyne elfe senetin. |
Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. |
Ki ona Melâike ve Ruh uruc eder, bir günde ki mikdarı elli bin sene tutar |
Melekler ve Ruh (Melek Cebrail veya çok büyük bir melek olan Ruh), miktarı elli bin yıl olan bir günde ona (o derecelere) yükselirler. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
5.Ayet
Mekke |
فَاصْبِرْ صَبْرًا جَمِيلًا -5 |
Fasbir sabren cemiylen. |
(Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret. |
O halde sabret biraz bir sabri cemîl ile |
Artık sen, güzelce sabret (de neticeyi bekle). |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
6.Ayet
Mekke |
إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيدًا -6 |
İnnehum yerevnehu be´ıyden. |
Şüphesiz onlar o azabı uzak görüyorlar. |
Çünkü onlar onu uzak görürler |
Şüphesiz o kâfirler azabı uzak görürler. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
7.Ayet
Mekke |
وَنَرَاهُ قَرِيبًا -7 |
Ve nerahu kariyben. |
Biz ise onu yakın görüyoruz. |
Biz se onu yakın görürüz |
Biz ise, onu yakın görmekteyiz. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
8.Ayet
Mekke |
يَوْمَ تَكُونُ السَّمَاءُ كَالْمُهْلِ -8 |
Yevme tekunussema´u kelmuhli. |
(8-9) Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı günü hatırla. |
O gün ki olur sema´ erimiş bir maden gibi |
O gün ki gök erimiş maden gibi olur. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
9.Ayet
Mekke |
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ -9 |
Ve tekunulcibalu kel´ıhni. |
(8-9) Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı günü hatırla. |
Dağlar da atılmış elvan yun gibi |
Dağlar, atılmış renk renk yüne benzer. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
10.Ayet
Mekke |
وَلَا يَسْأَلُ حَمِيمٌ حَمِيمًا -10 |
Ve la yes´elu hamiymun hamiymen. |
(O gün) hiçbir samimi dost, dostunu sormaz. |
Ve bir hısım bir hısıma halini sormaz |
Candan hiçbir dost, candan bir dostunu sormaz. |
29
/ 567
|
70-Mearic Suresi
11.Ayet
Mekke |
يُبَصَّرُونَهُمْ ۚ يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَدِي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَنِيهِ -11 |
Yubassarunehum yeveddulmucrimu lev yeftediy min ´azabi yevmeizin bibeniyhi. |
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın. |
Birbirlerine gösterilirlerken, mücrim ister ki fidye verse o günün azâbından oğullarını |
(11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
12.Ayet
Mekke |
وَصَاحِبَتِهِ وَأَخِيهِ -12 |
Ve sahıbetihi ve ehıyhi. |
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın. |
Ve refikasını ve biraderini |
(11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
13.Ayet
Mekke |
وَفَصِيلَتِهِ الَّتِي تُؤْوِيهِ -13 |
Ve fasıyletihilletiy tu´viyhi. |
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın. |
Ve kendini barındıran fasîlesini |
(11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
14.Ayet
Mekke |
وَمَنْ فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ يُنْجِيهِ -14 |
Ve men fiyl´ardı cemiy´an summe yunciyhi. |
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın. |
Ve Arzda bulunanların hepsini de sonra kendini kurtarsa |
(11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
15.Ayet
Mekke |
كَلَّا ۖ إِنَّهَا لَظَىٰ -15 |
Kella inneha leza. |
(15-16) Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz cehennem, derileri kavurup çıkaran alevli ateştir. |
Hayır, çünkü o salgın bir lezâ, |
Hayır (bu mümkün değil), doğrusu Cehennem alev alev köpürüp duran yerdir.. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
16.Ayet
Mekke |
نَزَّاعَةً لِلشَّوَىٰ -16 |
Nezza´aten lişşeva. |
(15-16) Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz cehennem, derileri kavurup çıkaran alevli ateştir. |
etrafı soyan nari ceza´ |
Bedenin etrafını ve organlarını koparırcasına kavurur. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
17.Ayet
Mekke |
تَدْعُو مَنْ أَدْبَرَ وَتَوَلَّىٰ -17 |
Ted´u men edbere ve tevella. |
(17-18) O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır. |
Çağırır arkasını dönüp tersine gideni |
(17-18) Arkasını döneni, yüzçevirip gideni, mal toplayıp yığanı davet eder. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
18.Ayet
Mekke |
وَجَمَعَ فَأَوْعَىٰ -18 |
Ve cema´a feev´a. |
(17-18) O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır. |
Ve toplayıp toplayıp kasaya yığanı |
(17-18) Arkasını döneni, yüzçevirip gideni, mal toplayıp yığanı davet eder. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
19.Ayet
Mekke |
إِنَّ الْإِنْسَانَ خُلِقَ هَلُوعًا -19 |
İnnel´insane hulika helu´an. |
Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır. |
Hâkikat o insan helu´ yaradılmıştır |
Şüphesiz ki insan, hırslı açgözlü yaratılmıştır. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
20.Ayet
Mekke |
إِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ جَزُوعًا -20 |
İza messehuşşerru cezu´an. |
Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır. |
Şer dokundumu mızıkcı |
Kendisine bir kötülük dokununca basar feryadı. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
21.Ayet
Mekke |
وَإِذَا مَسَّهُ الْخَيْرُ مَنُوعًا -21 |
Ve iza messehulhayru menu´an. |
Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır. |
Hayır dokundumu kıskanç |
Bir iyilik erişince de (kıskanır da onu başkasından) men´eder. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
22.Ayet
Mekke |
إِلَّا الْمُصَلِّينَ -22 |
İllelmusalliyne. |
Ancak, namaz kılanlar başka. |
Müstesna ancak o musallîler |
(22-23) Ancak şunlar müstesna : Namaz kılanlar ve namazlarına devam edenler. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
23.Ayet
Mekke |
الَّذِينَ هُمْ عَلَىٰ صَلَاتِهِمْ دَائِمُونَ -23 |
Elleziynehum ´ala salatihim daimune. |
Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir. |
Onlar ki namazlarına müdavimdirler |
(22-23) Ancak şunlar müstesna : Namaz kılanlar ve namazlarına devam edenler. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
24.Ayet
Mekke |
وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَعْلُومٌ -24 |
Velleziyne fiy emvalihim hakkun ma´lumun. |
(24-25) Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir. |
Ve onlar ki mallarında vardır bir hakkı ma´lûm |
(24-25) Mallarında, muhtaç durumda olana, maldan yoksun bulunana belirli bir hak ayıranlar. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
25.Ayet
Mekke |
لِلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ -25 |
Lissaili velmahrumi. |
(24-25) Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir. |
Hem sâil için hem mahrum |
(24-25) Mallarında, muhtaç durumda olana, maldan yoksun bulunana belirli bir hak ayıranlar. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
26.Ayet
Mekke |
وَالَّذِينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ -26 |
Velleziyne yusaddikune biyevmiddiyni. |
Onlar, ceza gününü tasdik eden kimselerdir. |
Ve onlar ki dîn gününü (ceza gününü) tasdîk ederler |
Hesap ve ceza gününü doğrulayıp inananlar. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
27.Ayet
Mekke |
وَالَّذِينَ هُمْ مِنْ عَذَابِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَ -27 |
Velleziyne hum min ´azabi rabbihim muşrikune. |
Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir. |
Ve onlar ki Rablarının azâbından korkarlar |
(27-28) Rablarının azabından korkup içi titreyenler, —ki Rablarının azabından elbette güven içinde kalınmaz—. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
28.Ayet
Mekke |
إِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍ -28 |
İnne ´azabe rabbihim ğayru me´munin. |
Çünkü, Rablerinin azabından emin olunamaz. |
Çünkü rablarının azâbından emîn olunmaz |
(27-28) Rablarının azabından korkup içi titreyenler, —ki Rablarının azabından elbette güven içinde kalınmaz—. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
29.Ayet
Mekke |
وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ -29 |
Velleziyne hum lifurucihim hafizune. |
Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. |
Ve onlar ki apışlarını korurlar |
(29-30) Eşlerine ve ellerinin sahip bulunduğu cariyelere karşı müstesna —ki bunlara karşı kınanmazlar—, iffetlerini koruyanlar, |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
30.Ayet
Mekke |
إِلَّا عَلَىٰ أَزْوَاجِهِمْ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ -30 |
İlla ´ala ezvacihim ev ma meleket eymanuhum feinnehum ğayru melumiyne. |
Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar. |
Ancak zevcelerine veya milki yemînlerine başka. Çünkü bunda levm olunmazlar |
(29-30) Eşlerine ve ellerinin sahip bulunduğu cariyelere karşı müstesna —ki bunlara karşı kınanmazlar—, iffetlerini koruyanlar, |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
31.Ayet
Mekke |
فَمَنِ ابْتَغَىٰ وَرَاءَ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْعَادُونَ -31 |
Femenibteğa verae zalike feulaike humul´adune. |
Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir. |
Fakat ondan ötesini arayanlar, işte onlar haddi aşan haşarılardır |
Bunun ötesini arayıp arzu edenler (olursa), işte onlar (meşru´ sınırı) aşanlardır.. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
32.Ayet
Mekke |
وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ -32 |
Velleziyne hum liemanatihim ve ´ahdihim ra´une. |
Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir. |
Ve onlar ki emanetlerine ve ahdlerine riayet ederler |
Emanetlerini ve verdikleri sözü yerine getirirler. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
33.Ayet
Mekke |
وَالَّذِينَ هُمْ بِشَهَادَاتِهِمْ قَائِمُونَ -33 |
Velleziyne hum bişehadatihim kaimune. |
Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir. |
Ve onlar ki şâhidliklerinde dürüstürler |
Şahitliklerini dosdoğru yerine getirirler. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
34.Ayet
Mekke |
وَالَّذِينَ هُمْ عَلَىٰ صَلَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ -34 |
Velleziyne hum ´ala salatihim yuhafizune. |
Onlar, namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir. |
Ve onlar ki namazları üzerine muhafızlık ederler |
Namazlarını (vakitlerinde) kılarak korurlar. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
35.Ayet
Mekke |
أُولَٰئِكَ فِي جَنَّاتٍ مُكْرَمُونَ -35 |
Ulaike fiy cennatin mukremune. |
İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir. |
İşte onlar Cennetlerde ikrâm olunanlardır |
İşte bunlar Cennetlerde ağırlananlardır. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
36.Ayet
Mekke |
فَمَالِ الَّذِينَ كَفَرُوا قِبَلَكَ مُهْطِعِينَ -36 |
Femalilleziyne keferu kıbeleke muhtı´ıyne. |
(36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar? |
Şimdi ne var o küfredenlere ki sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar? |
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki, sağdan soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ? |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
37.Ayet
Mekke |
عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ عِزِينَ -37 |
Anilyemiyni ve ´anişşimali ´ıziyne. |
(36-37) Şimdi, inkâr edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar hâlinde sana doğru koşuyorlar? |
Sağdan ve soldan fırka fırka |
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki, sağdan soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ? |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
38.Ayet
Mekke |
أَيَطْمَعُ كُلُّ امْرِئٍ مِنْهُمْ أَنْ يُدْخَلَ جَنَّةَ نَعِيمٍ -38 |
Eyatme´u kullumriin minhum en yudhale cennete na´ıymin. |
Onlardan her biri Naîm cennetine sokulacağını mı umuyor? |
Onlardan her kişi na´îm Cennetine sokulacağını ümid mi ediyor? |
Onlardan her kişi Nîmet Cenneti (veya Naim Cennetijne yerleştirilmeyi mi umuyorlar? |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
39.Ayet
Mekke |
كَلَّا ۖ إِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِمَّا يَعْلَمُونَ -39 |
Kella inna halaknahum mimma ya´lemune. |
Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden (meniden) yarattık. |
Yağma yok, biz onları o bildikleri nesneden yarattık |
Hayır, elbette biz, onları bildikleri şeyden yarattık.. |
29
/ 568
|
70-Mearic Suresi
40.Ayet
Mekke |
فَلَا أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ إِنَّا لَقَادِرُونَ -40 |
Fela uksimu birabbilmeşarikı velmeğaribi inna likadirune. |
(40-41) Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez. |
Artık o maşrıklerin, mağriblerin Rabbı için yemîne ne hacet, şübhesiz ki biz elbette kadiriz |
(40-41) Hayır, (İlâhî sünnet onların sandığı gibi değildir). Doğuların ve batıların Rabbına and içerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmeğe kudretimiz yeter ve bizim önümüze de geçilmez. |
29
/ 569
|
70-Mearic Suresi
41.Ayet
Mekke |
عَلَىٰ أَنْ نُبَدِّلَ خَيْرًا مِنْهُمْ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ -41 |
Ala en nubeddile hayren minhum ve ma nahnu bimesbukıyne. |
(40-41) Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez. |
Onları kendilerinden hayırlısına tedbil edebiliriz ve bizim önümüze geçilmez |
(40-41) Hayır, (İlâhî sünnet onların sandığı gibi değildir). Doğuların ve batıların Rabbına and içerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmeğe kudretimiz yeter ve bizim önümüze de geçilmez. |
29
/ 569
|
70-Mearic Suresi
42.Ayet
Mekke |
فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ -42 |
Fezerhum yehudu ve yel´adune. |
Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batıl inançlarına dalsınlar ve oynasınlar. |
O halde bırak onları dalsınlar ve oynıya dursunlar tâ o va´d olundukları güne çatacakları deme kadar |
Artık sen, onları bırak da, kendileri için va´dolunan güne kavuşuncaya kadar (inkâr ve azgınlıklarına) dalıp oynasınlar. |
29
/ 569
|
70-Mearic Suresi
43.Ayet
Mekke |
يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ سِرَاعًا كَأَنَّهُمْ إِلَىٰ نُصُبٍ يُوفِضُونَ -43 |
Yevme yahrucune minel´ecdasi sira´an keennehum ila nusubin yufidune. |
(43-44) Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir hâlde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür. |
O gün ki kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki çantalariyle dikmelere (putlara) gidiyorlarmış gibi fırlıyacaklar |
O gün onlar, sanki dikili hedefe acele akın edip gidiyorlarmış gibi kabirlerinden sür´atle çıkarlar. |
29
/ 569
|
70-Mearic Suresi
44.Ayet
Mekke |
خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ۚ ذَٰلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ -44 |
Haşi´aten ebsaruhum terhekuhum zilletun zalikelyevmulleziy kanu yu´adune. |
(43-44) Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir hâlde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür. |
Gözleri düşgün, kendilerini bir zillet saracak da saracak, o işte onların va´dolunup durdukları gün |
Gözleri korkudan alçalıp düşük bir haldedir, zillet kendilerini saracak ; işte bu, Va´dolundukları gündür. |
29
/ 569
|