SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
87-A'la Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى -1 |
Sebbihısme rabbikel´a´la. |
Yüce Rabbinin adını tespih et. |
Tesbih et rabbının a´lâ ismine |
O çok Yüce Rabbin ismini tesbîh et. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
2.Ayet
Mekke |
الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ -2 |
Elleziy haleka fesevva. |
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır. |
O rabbın ki yarattı da düzenine koydu |
O ki yarattı, düzene koydu. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
3.Ayet
Mekke |
وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ -3 |
Velleziy kaddere feheda. |
O, (her şeyi) ölçüyle yapıp yönlendirendir. |
O rabbın ki takdir etti de hidayet buyurdu |
O ki (yarattığını) belli ölçüye göre ortaya çıkardı ve (ona göre de) yolunu gösterdi. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
4.Ayet
Mekke |
وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَىٰ -4 |
Velleziy ahrecelmer´a. |
(4-5) O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çör çöpe çevirendir. |
O rabbın ki o İbni mer´ayı çıkardı |
O ki, yeşilliği (bütün güzelliğiyle ve yararlarıyla) çıkardı. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
5.Ayet
Mekke |
فَجَعَلَهُ غُثَاءً أَحْوَىٰ -5 |
Fece´alehu ğusaen ahva. |
(4-5) O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çör çöpe çevirendir. |
Sonra da onu karamsı bir sel kusuğuna çevirdi |
Sonra da onu kupkuru kömüre çevirdi. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
6.Ayet
Mekke |
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسَىٰ -6 |
Senukriüke fela tensa. |
Sana Kur’an’ı okutacağız ve sen onu unutmayacaksın. |
Bundan böyle sana Kur´an okutacağız da unutmayacaksın |
(Kur´ân´ı) sana okuyacağız ve sen de unutmayacaksın. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
7.Ayet
Mekke |
إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ -7 |
İlla ma şaallahü innehu ya´lemülcehre ve ma yahfa. |
Ancak Allah’ın dilediği başka. Şüphesiz O, açık olanı da bilir, gizliyi de. |
Yalnız Allahın dilediği başka çünkü o açığı da bilir gizliyi de |
Ancak Allah´ın dilediği müstesna.. Çünkü O elbette açığı da bilir, gizli olanı da bilir. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
8.Ayet
Mekke |
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَىٰ -8 |
Ve nüyessirüke lilyüsra. |
Biz seni en kolay olana kolayca ileteceğiz. |
Ve seni en kolay yola muvaffak kılacağız |
Kolay olana seni iletip başarılı kılacağız. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
9.Ayet
Mekke |
فَذَكِّرْ إِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرَىٰ -9 |
Fezekkir in nefe´atizzikra. |
O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver. |
Onun için öğüd ver, öğüd fâide verirse |
O halde öğüt fayda verirse ona devam et. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
10.Ayet
Mekke |
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشَىٰ -10 |
Seyezzekkerü men yahşa. |
Allah’a karşı derin saygı duyarak O’ndan korkan öğüt alacaktır. |
Saygısı olan öğüd alacaktır |
(Allah´tan) saygı ile korkup eğilen öğüt alacaktır. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
11.Ayet
Mekke |
وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى -11 |
Ve yetecennebühel´eşka. |
(11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır. |
Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır |
Sapıtmış âsi günahkâr ise ondan uzak duracaktır. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
12.Ayet
Mekke |
الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَىٰ -12 |
Elleziy yaslennarelkübra. |
(11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır. |
O ki en büyük ateşe yaslanacaktır |
O en büyük ateşe varıp girecektir. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
13.Ayet
Mekke |
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ -13 |
Sümme la yemütü fiyha ve la yahya. |
Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar. |
Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır |
Sonra da orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
14.Ayet
Mekke |
قَدْ أَفْلَحَ مَنْ تَزَكَّىٰ -14 |
Kad efleha men tezekka. |
(14-15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer. |
Doğrusu felâh buldu tezekkî eden |
(14-15) Kendini (inkâr, inâd ve kötülüklerden) arındıran, Rabbinin adını anıp namaz kılan kimse, cidden korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşmuştur. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
15.Ayet
Mekke |
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ -15 |
Ve zekeresme rabbihi fesalla. |
(14-15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer. |
Ve rabbının ismini anıp da namaz kılan |
(14-15) Kendini (inkâr, inâd ve kötülüklerden) arındıran, Rabbinin adını anıp namaz kılan kimse, cidden korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşmuştur. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
16.Ayet
Mekke |
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا -16 |
Bel tü´sirunelhayateddünya. |
Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz. |
Fakat siz Dünya hayatı tercih ediyorsunuz |
Ama siz Dünya hayatını (Âhiret´e) tercîh ediyorsunuz. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
17.Ayet
Mekke |
وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ -17 |
Vel´ahıretü hayrün ve ebka. |
Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir. |
Halbuki âhıret daha hayırlı ve daha bakâlıdır |
Halbuki Âhiret, hem daha hayırlı, hem devamlı ve sonsuzdur. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
18.Ayet
Mekke |
إِنَّ هَٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَىٰ -18 |
İnne haza lefissuhufel´ula. |
(18-19) Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır. |
Haberiniz olsun ki vardır bu evvelki suhuflarda |
(18-19) Şüpheniz olmasın ki, bu (öğütler) önceki sahifelerde, İbrahim ve Musa´nın sahifelerinde de vardı. |
30
/ 591
|
87-A'la Suresi
19.Ayet
Mekke |
صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَىٰ -19 |
Suhufi ibrahiyme ve musa. |
(18-19) Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır. |
İbrahim ve Musânın suhuflarında |
(18-19) Şüpheniz olmasın ki, bu (öğütler) önceki sahifelerde, İbrahim ve Musa´nın sahifelerinde de vardı. |
30
/ 591
|