SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
100-Adiyat Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا -1 |
Vel adiyati dabha |
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
O harıl harıl koşular koşan |
Harıl harıl, nefes nefese boyunlarını uzatarak koşan atlara (veya hac cihetine yönelen develere), |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
2.Ayet
Mekke |
فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا -2 |
Fel muriyati kadha |
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
Çakarak da ateşler saçan |
Koşarken kıvılcım saçanlara, |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
3.Ayet
Mekke |
فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا -3 |
Fel muğırati subha |
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
Ve sabahleyin baskın basan |
Sabahleyin baskın basanlara, |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
4.Ayet
Mekke |
فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا -4 |
Fe eserne bihı nak´a |
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
Derken savurup da bir toz duman |
(Geçtikleri yerlerden) toz-duman koparanlara, |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
5.Ayet
Mekke |
فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا -5 |
Fe vesatne bihı cem´a |
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
Bir derneği o demde ortalayan kuvvetlere kasem eylerim ki |
Ve (Düşmanın) bir topluluğuna dalıp ortalayanlara and olsun ki, |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
6.Ayet
Mekke |
إِنَّ الْإِنْسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ -6 |
İnnelinsane li rabbihı le kenud |
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
Pek nankördür o insan rabbine |
İnsan cidden Rabbına karşı oldukça nankördür. |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
7.Ayet
Mekke |
وَإِنَّهُ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٌ -7 |
Ve innehu ala zalike le şehıd |
Hiç şüphesiz buna kendisi de şahittir. |
Ve o kendi şâhiddir buna |
Kendisi de gerçekten buna şâhiddir. |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
8.Ayet
Mekke |
وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ -8 |
Ve innehu li hubbil hayri le şedıd |
Hiç şüphesiz o, mal sevgisi sebebiyle çok katıdır. |
Ve o sevdiği için serveti katıdır, çetindir ona |
Ve o, gerçekten Dünya malına karşı oldukça hevesli ve de cimridir. |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
9.Ayet
Mekke |
أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ -9 |
E fe la ya´lemü iza bu´sira ma fil kubur |
(9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır. |
Fakat bilmiyecek mi? Deşildiği zaman o kabirdekiler |
(9-10) Kabirlerdekinin deşilip çıkarılacağı, göğüslerde olanın derlenip ortaya konulacağı zamanı acaba bilmiyor mu ?! |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
10.Ayet
Mekke |
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ -10 |
Ve hussıle ma fis sudur |
(9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır. |
Ve derildiği zaman o sadırdakiler |
(9-10) Kabirlerdekinin deşilip çıkarılacağı, göğüslerde olanın derlenip ortaya konulacağı zamanı acaba bilmiyor mu ?! |
30
/ 599
|
100-Adiyat Suresi
11.Ayet
Mekke |
إِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَبِيرٌ -11 |
İnne rabbehüm bihim yevmeizin le habir |
(9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır. |
O gün o rableri onlara elbette habîrdir |
Şüphesiz ki Rabları o gün onlardan (onların her hâlinden) haberlidir. |
30
/ 599
|