KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİM 53-Necm Suresi ne GÖRE AYETLERİ SΙRALAMA

SURE
AYET NO
ARAPÇA OKUNUŞU DİYANET VAKFI ELMALILI CELAL YILDIRIM  CÜZÜ
SAYFA
53-Necm Suresi

1.Ayet

Mekke
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالنَّجْمِ إِذَا هَوَىٰ -1 Ven necmi iza heva (1-2) Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı. O necme kasem ederim indiği dem ki Battığı zaman yıldıza and olsun ki, 27 / 525
53-Necm Suresi

2.Ayet

Mekke
مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوَىٰ -2 Ma dalle sahıbukum ve ma ğava (1-2) Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı. Şaşırmadı sahibiniz azıtmadı da Arkadaşınız (Muhammed) ne sapıttı, ne de azıttı. 27 / 525
53-Necm Suresi

3.Ayet

Mekke
وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوَىٰ -3 Ve ma yentıku anil heva O, nefis arzusu ile konuşmaz. Ve hevadan söylemiyor O, kendi hevesine de uyarak söz söylemez. 27 / 525
53-Necm Suresi

4.Ayet

Mekke
إِنْ هُوَ إِلَّا وَحْيٌ يُوحَىٰ -4 İn huve illa vahyuy yuha (Size okuduğu) Kur´an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir. O sade bir vahiydir ancak vahyolunur O, ancak kendisine vahyolunan bir vahiydir. 27 / 525
53-Necm Suresi

5.Ayet

Mekke
عَلَّمَهُ شَدِيدُ الْقُوَىٰ -5 Allemehu şedidul kuva (5-7) (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu. Ta´lim etti ona kuvveleri şiddetli (5-6-7) Onu O´na, çok çetin güce sahip olan Melek (Cebrail) öğretti ki, o güzel bir görünümdedir ve en yüksek ufukta iken doğruldu. 27 / 525
53-Necm Suresi

6.Ayet

Mekke
ذُو مِرَّةٍ فَاسْتَوَىٰ -6 Zu mirrah festeva (5-7) (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu. Bir kuvvet sahibi, hemen duruklandı (5-6-7) Onu O´na, çok çetin güce sahip olan Melek (Cebrail) öğretti ki, o güzel bir görünümdedir ve en yüksek ufukta iken doğruldu. 27 / 525
53-Necm Suresi

7.Ayet

Mekke
وَهُوَ بِالْأُفُقِ الْأَعْلَىٰ -7 Ve huve bil ufukıl a´la (5-7) (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu. Ve o en yüksek ufukta idi (5-6-7) Onu O´na, çok çetin güce sahip olan Melek (Cebrail) öğretti ki, o güzel bir görünümdedir ve en yüksek ufukta iken doğruldu. 27 / 525
53-Necm Suresi

8.Ayet

Mekke
ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّىٰ -8 Summe dena fe tedella Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu. Sonra yaklaştı da tedellî etti Sonra yaklaştı ve sarktıkça sarktı. 27 / 525
53-Necm Suresi

9.Ayet

Mekke
فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَىٰ -9 Fe kane kabe kavseyni ev edna (Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu. «kabe kavseyni ev edna» oldu da O kadar ki (aralarında) iki yay boyu veya daha az bir mesafe kaldı. 27 / 525
53-Necm Suresi

10.Ayet

Mekke
فَأَوْحَىٰ إِلَىٰ عَبْدِهِ مَا أَوْحَىٰ -10 Fe evha ila abdihi ma evha Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti. Verdi kuluna verdiği vahyi Kuluna vahyettiğini etti. 27 / 525
53-Necm Suresi

11.Ayet

Mekke
مَا كَذَبَ الْفُؤَادُ مَا رَأَىٰ -11 Ma kezebel fuadu ma raa Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı. Gözün gördüğünü kalb tekzib etmedi Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı. 27 / 525
53-Necm Suresi

12.Ayet

Mekke
أَفَتُمَارُونَهُ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ -12 Efe tumarunehu ala ma yera (Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz? Şimdi siz ona o görüşüne karşı mücadele mi ediyorsunuz? O´nu gördüğü, (görüp görmediği) hakkında kendisiyle hâlâ tartışmak mı istiyorsunuz ? 27 / 525
53-Necm Suresi

13.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ رَآهُ نَزْلَةً أُخْرَىٰ -13 Ve le kad raahu nezleten uhra Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. Kasem olsun ki o onu bir daha da inişinde gördü (13-14) And olsun ki, O´nun bir başka inişini Sidretü´i-müntehâ´nın yanında görmüştü. 27 / 525
53-Necm Suresi

14.Ayet

Mekke
عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهَىٰ -14 Inde sidratil munteha Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında. Sidre-i münteha´nın yanında (13-14) And olsun ki, O´nun bir başka inişini Sidretü´i-müntehâ´nın yanında görmüştü. 27 / 525
53-Necm Suresi

15.Ayet

Mekke
عِنْدَهَا جَنَّةُ الْمَأْوَىٰ -15 Indeha cennetul me´va Me’vâ cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır. Ki Cennetü´l-me´vâ onun yanında Me´vâ Cennet´i onun yanındadır. 27 / 525
53-Necm Suresi

16.Ayet

Mekke
إِذْ يَغْشَى السِّدْرَةَ مَا يَغْشَىٰ -16 İz yağşes sidrate ma yağşa O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. O dem ki o Sidreyi bürüyen bürüyordu Sidre´yi bürüyenler buruyordu o demde. 27 / 525
53-Necm Suresi

17.Ayet

Mekke
مَا زَاغَ الْبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ -17 Ma zağal besaru ve ma tağa Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı. Göz, ne şaştı ne aştı Göz, ne kaydı, ne de şaştı. 27 / 525
53-Necm Suresi

18.Ayet

Mekke
لَقَدْ رَأَىٰ مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرَىٰ -18 Le kad raa min ayati rabbihil kubra Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü. Vallahi gördü rabbının âyâtından en büyüğünü gördü And olsun ki, O, Rabbının en büyük âyetlerini gördü. 27 / 525
53-Necm Suresi

19.Ayet

Mekke
أَفَرَأَيْتُمُ اللَّاتَ وَالْعُزَّىٰ -19 E fe raeytumul late vel uzza (19-20) Lât ve Uzza’ya ve diğer üçüncüsü Menat’a ne dersiniz? Siz de gördünüz değil mi Lât-ü Uzza´yı? (19-20) (Siz ey putperestler !) Ne dersiniz Lât ve Uzzâ´ya, diğer üçüncüsü Menât´a ? 27 / 525
53-Necm Suresi

20.Ayet

Mekke
وَمَنَاةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَىٰ -20 Ve menates salisetel uhra (19-20) Lât ve Uzza’ya ve diğer üçüncüsü Menat’a ne dersiniz? Üçüncü olarak da menat-ı uhra´yı? (19-20) (Siz ey putperestler !) Ne dersiniz Lât ve Uzzâ´ya, diğer üçüncüsü Menât´a ? 27 / 525
53-Necm Suresi

21.Ayet

Mekke
أَلَكُمُ الذَّكَرُ وَلَهُ الْأُنْثَىٰ -21 E lekumuz zekeru ve lehul unsa Erkek size de, dişi O’na mı? Size erkek ona dişi öyle mi? Erkek sizin, dişi Allah´ın öyle mi ? 27 / 525
53-Necm Suresi

22.Ayet

Mekke
تِلْكَ إِذًا قِسْمَةٌ ضِيزَىٰ -22 Tilke izen kısmetun dıyza Öyle ise bu çok insafsızca bir paylaştırmadır. Bu öyle ise çok hayflı bir taksim O takdirde bu haksızca bir taksim ! 27 / 525
53-Necm Suresi

23.Ayet

Mekke
إِنْ هِيَ إِلَّا أَسْمَاءٌ سَمَّيْتُمُوهَا أَنْتُمْ وَآبَاؤُكُمْ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ بِهَا مِنْ سُلْطَانٍ ۚ إِنْ يَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَمَا تَهْوَى الْأَنْفُسُ ۖ وَلَقَدْ جَاءَهُمْ مِنْ رَبِّهِمُ الْهُدَىٰ -23 İn hiye illa esmaun semmeytumuh entum ve abaukum ma enzelellahu biha min sultan iy yettebiune illaz zane ve ma tehvel enfus ve le kad caehum mir rabbihimul huda Onlar ancak sizin ve atalarınızın (ilâh edindiğiniz şeylere) taktığınız isimlerdir. Allah, onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar (putperestler) yalnız zanna ve nefislerin arzusuna tâbi oluyorlar. Andolsun ki, kendilerine, Rableri katından yol gösterici gelmiştir. Onlar hiçbir şey değil sırf sizin ve babalarınızın taktığınız kuru isimler, Allah onlara öyle bir saltanat indirmedi, yalnız zanna ve nefislerin sevdasına tabi oluyorlar, halbuki rablarından kendilerine doğru yolu gösteren, geldi. Bunlar, sizin ve babalarınızın taktıkları adlardan başkası değildir. Allah, bu hususta hiçbir belge ve delîl indirmemiştir. Onlar, ancak zanna ve nefslerinin heveslendiğine uyarlar. Oysa, and olsun ki, Rablarından onlara doğru yolu gösteren gelmiştir. 27 / 525
53-Necm Suresi

24.Ayet

Mekke
أَمْ لِلْإِنْسَانِ مَا تَمَنَّىٰ -24 Em lil insani ma temenna Yoksa insan (kayıtsız şartsız), her temenni ettiği şeye sahip mi olacaktır? Yoksa varmı insana her kurduğu hulya Yoksa insana her temenni ettiği mi var ? 27 / 525
53-Necm Suresi

25.Ayet

Mekke
فَلِلَّهِ الْآخِرَةُ وَالْأُولَىٰ -25 Fe lillahil ahıratu ve ula Oysa, Ahiret de dünya da Allah’ındır. Fakat Allahındır Âhıret ve ûlâ. Âhiret de, Dünya da Allah´ındır. 27 / 525
53-Necm Suresi

26.Ayet

Mekke
وَكَمْ مِنْ مَلَكٍ فِي السَّمَاوَاتِ لَا تُغْنِي شَفَاعَتُهُمْ شَيْئًا إِلَّا مِنْ بَعْدِ أَنْ يَأْذَنَ اللَّهُ لِمَنْ يَشَاءُ وَيَرْضَىٰ -26 Ve kem mim melekin fis semavati la tuğni şefaatuhum şey´en illa mim ba´di ey ye´zenellahu li mey yeşau ve yerda Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah’ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar. Göklerde nice Melâike vardır da Allah dileyip razıy olduğuna izin vermezden evvel şefaatleri hiçbir şey´e yaramaz. Göklerde nice melekler vardır ki, şefaatleri hiçbir fayda vermez ; meğer ki Allah´ın dilediğine, razı olduğuna izin verdikten sonra şefaat etmiş olsunlar.. 27 / 525
53-Necm Suresi

27.Ayet

Mekke
إِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ لَيُسَمُّونَ الْمَلَائِكَةَ تَسْمِيَةَ الْأُنْثَىٰ -27 İnnellezine la yu´minune bil ahırati le yusemmunel melaiket tesmiyetel unsa Şüphesiz ahirete iman etmeyenler, meleklere dişi isimleri veriyorlar. Evet Âhırete iymanı olmıyanlar Melâikeye dişi adı takıp duruyorlar Şüphesiz, Âhiret´e inanmayanlar, melekleri dişi diye adlandırırlar. 27 / 526
53-Necm Suresi

28.Ayet

Mekke
وَمَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ ۖ إِنْ يَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ ۖ وَإِنَّ الظَّنَّ لَا يُغْنِي مِنَ الْحَقِّ شَيْئًا -28 Ve ma lehum bihi mim ılm iy yettebiune illez zann ve innez zanne la yuğni minel hakkı şey´a Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez. Maamafih ona dair bir bilgileri olduğundan değil sırf zanne tabi´ oluyorlar, halbuki zann haktan hiçbir şey´i muğnî olmaz. Onların bu hususta hiçbir bilgisi yoktur; sadece öyle sanırlar da uyup giderler. Zann ise haktan yana hiçbir şey ifâde etmez. 27 / 526
53-Necm Suresi

29.Ayet

Mekke
فَأَعْرِضْ عَنْ مَنْ تَوَلَّىٰ عَنْ ذِكْرِنَا وَلَمْ يُرِدْ إِلَّا الْحَيَاةَ الدُّنْيَا -29 Fe a´rıd am men tevella an zikrina ve lem yurid illel hayated dunya Öyle ise bizim zikrimizden (Kur’an’dan) yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselerden yüz çevir. O halde bakma sen o bizim zikrimizden yüz çevirip te Dünya hayattan ötesini istemiyen kimselere O halde bizi anmaktan yüzçevirenden ve ancak Dünya hayatını arzu edip durandan sen de yüzçevir. 27 / 526
53-Necm Suresi

30.Ayet

Mekke
ذَٰلِكَ مَبْلَغُهُمْ مِنَ الْعِلْمِ ۚ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ اهْتَدَىٰ -30 Zalike mebleğuhum minel ılm inne rabbeke huve a´lemu bi men alle an sebilihi ve huve a´lemu bi menihteda İşte onların ilimden ulaşabildikleri nokta! Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı daha iyi bilir. O, hidayete ereni de daha iyi bilir. İşte odur onların ılimden irebildikleri gaye, şübhesiz ki rabbın, odur en bilen yolundan sapanı, hem de odur en bilen hidayeti tutanı Onların ilimden erişebildikleri işte budur. Şüphesiz ki, senin Rabbin, yolundan sapanı çok iyi bilir ve doğru yolda yürüyeni de daha iyi bilir. 27 / 526
53-Necm Suresi

31.Ayet

Mekke
وَلِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ أَسَاءُوا بِمَا عَمِلُوا وَيَجْزِيَ الَّذِينَ أَحْسَنُوا بِالْحُسْنَى -31 Ve lillahi ma fis semavati ve ma fil erdı li yecziyellezine esau bima amilu ve yecziyellezine ahsenu bil husna Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. (Bu) kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, iyilik edenleri de daha güzeliyle mükâfatlandırması için (böyle)dir. Hem bütün Göklerdeki ve Yerdeki hep Allahındır akıbet kötülük yapanları yaptıklarıyle cezalandıracak, güzellik edenleri de daha güzeliyle mükâfatlandıracak Göklerde ne varsa, yerde ne varsa, hepsi Allah´ındır. Yaptıklarıyla kötülük işleyenlere ceza verir; iyilik edenlere de daha iyisiyle karşılık verir. 27 / 526
53-Necm Suresi

32.Ayet

Mekke
الَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ إِلَّا اللَّمَمَ ۚ إِنَّ رَبَّكَ وَاسِعُ الْمَغْفِرَةِ ۚ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنْشَأَكُمْ مِنَ الْأَرْضِ وَإِذْ أَنْتُمْ أَجِنَّةٌ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ ۖ فَلَا تُزَكُّوا أَنْفُسَكُمْ ۖ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقَىٰ -32 Ellezine yectenibune kebairal ismi vel fevahışe illel lemem inne rabbeke vasiul mağfirah huve a´lemu bi kum iz enşeekum minel erdı ve iz entum ecinnetun fi butuni ummehatikum fe la tuzekku enfusekum huve a´lemu bi menitteka Onlar, ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve çirkin işlerden uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbin, bağışlaması çok geniş olandır. Sizi, topraktan yarattığında da ve analarınızın karnında ceninler iken de, en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah’a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir. Onlar ki günahın büyüklerinden; vebalden, fuhşiyyattan kaçınırlar, ancak ufak tefek kusur başka, şübhesiz ki rabbın geniş mağfiretlidir. Hem sizin her hallerinize a´lemdir, sizi Arzdan inşa ettiği sıra ve sizler analarınızın karınlarında cenînler iken, şimdi nefislerinizi tezkiyeye kalkışmayın, O´dur en bilen müttakı olanı. O iyilik işleyenler ki, ufak çaptaki kusur ve günahlar dışında günahın büyüklerinden ve her türlü ahlâk ve terbiye dışı söz ve davranışlardan kaçınırlar. Şüphesiz ki Rabbin bağışlaması geniştir. Sizi topraktan (elde edilen ürünlerle) oluşturup yetişme alanına getirdiği anlarda ve siz, analarınızın karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zamanda sizi en iyi bilen O´dur. Artık kendinizi temize çıkarmaya kalkışmayın. O, korkup sakınanları daha iyi bilir. 27 / 526
53-Necm Suresi

33.Ayet

Mekke
أَفَرَأَيْتَ الَّذِي تَوَلَّىٰ -33 E fe raeytellezi tevella (33-34) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü? Şimdi gördün a? O çevrileni (33-34) Arkasını döneni, az şey verip gerisini yanında tutup direneni gördün mü ? 27 / 526
53-Necm Suresi

34.Ayet

Mekke
وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰ -34 Ve a´ta kalilev ve ekda (33-34) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü? Ve biraz verip de dayatıvereni (33-34) Arkasını döneni, az şey verip gerisini yanında tutup direneni gördün mü ? 27 / 526
53-Necm Suresi

35.Ayet

Mekke
أَعِنْدَهُ عِلْمُ الْغَيْبِ فَهُوَ يَرَىٰ -35 Eındehu ılmul ğaybi fe huve yera Gayb’ın ilmi kendi yanında da o gerçeği mi görüyor? Gayb ılmi yanında da artık görüyor mu? Gaybın ilmi, onun yanındadır da onu o mu görüyor? 27 / 526
53-Necm Suresi

36.Ayet

Mekke
أَمْ لَمْ يُنَبَّأْ بِمَا فِي صُحُفِ مُوسَىٰ -36 Em lem yunebbe´ bima fi suhufi musa (36-37) Yoksa, Mûsâ’nın ve Allah’ın emirlerini bütünüyle yerine getiren İbrahim’in sahifelerindeki şu hakikatler kendisine haber verilmedi mi? Yoksa haber mi verilmedi Musânın suhufundaki (36-37) Yoksa Musa´nın ve ahde vefa eden İbrahim´in sahifelerindeki hususlar ona bildirilmedi mi ? 27 / 526
53-Necm Suresi

37.Ayet

Mekke
وَإِبْرَاهِيمَ الَّذِي وَفَّىٰ -37 Ve ibrahimellezi veffa (36-37) Yoksa, Mûsâ’nın ve Allah’ın emirlerini bütünüyle yerine getiren İbrahim’in sahifelerindeki şu hakikatler kendisine haber verilmedi mi? Ve çok vefakâr olan İbrahim´inkindeki (36-37) Yoksa Musa´nın ve ahde vefa eden İbrahim´in sahifelerindeki hususlar ona bildirilmedi mi ? 27 / 526
53-Necm Suresi

38.Ayet

Mekke
أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ -38 Ella teziru vaziratuv vizra uhra Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez. Ki doğrusu bir vizir çeken başkasının vizrini çekecek değil Günah yükü çeken hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü çekmez. 27 / 526
53-Necm Suresi

39.Ayet

Mekke
وَأَنْ لَيْسَ لِلْإِنْسَانِ إِلَّا مَا سَعَىٰ -39 Ve el leyse lil insani illa ma sea İnsan için ancak çalıştığı vardır. Doğrusu insanın sa´yinden başkası kendinin değil Ve insana ancak çalışıp çabaladığı vardır. 27 / 526
53-Necm Suresi

40.Ayet

Mekke
وَأَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرَىٰ -40 Ve enne sa´yehu sevfe yura Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Ve elbette sa´yi yarın görülecek Ve onun çalışıp çabalaması da ileride görülecek, 27 / 526
53-Necm Suresi

41.Ayet

Mekke
ثُمَّ يُجْزَاهُ الْجَزَاءَ الْأَوْفَىٰ -41 Summe yuczahul cezael evfa Sonra çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir. Sonra ona en değerli mükâfat verilecek Sonra da ona, karşılığı tastamam verilecektir. 27 / 526
53-Necm Suresi

42.Ayet

Mekke
وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ الْمُنْتَهَىٰ -42 Ve enne ila rabbikel munteha Şüphesiz en son varış Rabbinedir. Ve elbette nihayet rabbına gidilecek Ve elbette son varış Rabbınadır. 27 / 526
53-Necm Suresi

43.Ayet

Mekke
وَأَنَّهُ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَىٰ -43 Ve ennehu huve adhake ve ebka Şüphesiz O, güldürür ve ağlatır. Hakıkat odur güldüren ağlatan Şüphesiz ki, O, hem güldürür, hem ağlatır. 27 / 526
53-Necm Suresi

44.Ayet

Mekke
وَأَنَّهُ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْيَا -44 Ve ennehu huve emate ve ahya Şüphesiz O, öldürür ve diriltir. Hakıkat odur öldüren, dirilten Ve elbette O, hem öldürün, hem diriltir. 27 / 526
53-Necm Suresi

45.Ayet

Mekke
وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَىٰ -45 Ve ennehu halekaz zevceyniz zekara vel unsa (45-46) Şüphesiz O, iki eşi, erkeği ve dişiyi, (rahme) atıldığında az bir sudan (meniden) yaratmıştır. Hakıkat odur erkeği dişiyi iki eş yaratan (45-46) Ve gerçekten O´dur, nutfeden atıldığında (ana rahmine intikal ettiğinde) erkeği dişiyi çift yaratan. 27 / 527
53-Necm Suresi

46.Ayet

Mekke
مِنْ نُطْفَةٍ إِذَا تُمْنَىٰ -46 Min nutfetin iza tumna (45-46) Şüphesiz O, iki eşi, erkeği ve dişiyi, (rahme) atıldığında az bir sudan (meniden) yaratmıştır. Bir nutfeden ekildiği zaman (45-46) Ve gerçekten O´dur, nutfeden atıldığında (ana rahmine intikal ettiğinde) erkeği dişiyi çift yaratan. 27 / 527
53-Necm Suresi

47.Ayet

Mekke
وَأَنَّ عَلَيْهِ النَّشْأَةَ الْأُخْرَىٰ -47 Ve enne aleyhin neş´etel uhra Şüphesiz tekrar diriltmek de O’na aittir. Şübhesiz ona aiddir neş´eti uhrâ da Sonradan oluşturup yaratma da O´na aittir. 27 / 527
53-Necm Suresi

48.Ayet

Mekke
وَأَنَّهُ هُوَ أَغْنَىٰ وَأَقْنَىٰ -48 Ve ennehu huve ağna ve akna Şüphesiz O, başkalarına muhtaç olmaktan kurtardı ve varlık sahibi kıldı. Hakıkat zengin eden, sermaye veren o Ve şüphesiz O, hem zengin edendir, hem anasermaye verendir. 27 / 527
53-Necm Suresi

49.Ayet

Mekke
وَأَنَّهُ هُوَ رَبُّ الشِّعْرَىٰ -49 Ve ennehu huve rabbuş şı´ra Şüphesiz O, Şi’râ’nın Rabbidir. Ve hakıkat Şi´ranın rabbı o Ve elbette ki O, Şi´râ yıldızı´nın da Rabbıdır. 27 / 527
53-Necm Suresi

50.Ayet

Mekke
وَأَنَّهُ أَهْلَكَ عَادًا الْأُولَىٰ -50 Ve ennehu ehleke adenil ula (50-51) Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helâk etti ve hiç kimseyi bırakmadı. Ve fil´vakı´ o helâk etti evvelki Âd´ı (50-51) Ve gerçekten O, ilk Âd´ı ve Semûd´u yok edip geriye bırakmayandır. 27 / 527
53-Necm Suresi

51.Ayet

Mekke
وَثَمُودَ فَمَا أَبْقَىٰ -51 Ve semude fema ebka (50-51) Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helâk etti ve hiç kimseyi bırakmadı. Ve Semûd´u da hiç bırakmadı (50-51) Ve gerçekten O, ilk Âd´ı ve Semûd´u yok edip geriye bırakmayandır. 27 / 527
53-Necm Suresi

52.Ayet

Mekke
وَقَوْمَ نُوحٍ مِنْ قَبْلُ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا هُمْ أَظْلَمَ وَأَطْغَىٰ -52 Ve kavme nuhım min kabl innehum kanu hum azleme ve atğa Daha önce de Nûh’un kavmini helâk etmişti. Şüphesiz onlar daha zalim ve daha azgın kimselerdi. Daha evvel de Nuhun kavmını, çünkü bunlar pek zâlim, pek azgındılar Daha önce Nûh milletini de yok edendir. Çünkü onlar, hem çok zâlim, hem çok azgın idiler. 27 / 527
53-Necm Suresi

53.Ayet

Mekke
وَالْمُؤْتَفِكَةَ أَهْوَىٰ -53 Vel mu´tefikete ehva (53-54) O, “Mu’tefike”yi de kaldırıp yere çarpmış ve onlara örttüğü azap örtüsünü örtmüştür. Mü´tefikeyi de Haviyeye attı Yerlebir edilecek kasabaların, O, altını üstüne getirdi de, 27 / 527
53-Necm Suresi

54.Ayet

Mekke
فَغَشَّاهَا مَا غَشَّىٰ -54 Fe ğaşşaha ma ğaşşa (53-54) O, “Mu’tefike”yi de kaldırıp yere çarpmış ve onlara örttüğü azap örtüsünü örtmüştür. Sardırttı da onlara o sardırdığını Onları örtecek şeyler örttü de örttü.. 27 / 527
53-Necm Suresi

55.Ayet

Mekke
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكَ تَتَمَارَىٰ -55 Fe bi eyyi alai rabbike tetemara O hâlde Rabbi’nin nimetlerinin hangisinden şüphe ediyorsun (ey insan!). Şimdi rabbının hangi eltafına şekkedersin? Artık Rabbının hangi nimetinde şüphe edersin ? 27 / 527
53-Necm Suresi

56.Ayet

Mekke
هَٰذَا نَذِيرٌ مِنَ النُّذُرِ الْأُولَىٰ -56 Haza nezirum minen nuzuril ula Bu da önceki uyarıcılardan bir uyarıcıdır. Bu işte o evvelki inzarlardan bir inzar Bu (Muhammed) ilk uyarıcılar gibi bir uyarıcıdır. 27 / 527
53-Necm Suresi

57.Ayet

Mekke
أَزِفَتِ الْآزِفَةُ -57 Ezifetil azifeh Yaklaşmakta olan (Kıyamet iyice) yaklaştı. Yaklaştı yaklaşıcı Yaklaşan yaklaşıyor (kurtuluş yok). 27 / 527
53-Necm Suresi

58.Ayet

Mekke
لَيْسَ لَهَا مِنْ دُونِ اللَّهِ كَاشِفَةٌ -58 Leyse leha min dunillahi kaşifeh Onu Allah’tan başka açacak kimse yoktur. Yoktur ona Allahdan başka açıcı Onu Allah´tan başka açıp ortaya koyacak yok. 27 / 527
53-Necm Suresi

59.Ayet

Mekke
أَفَمِنْ هَٰذَا الْحَدِيثِ تَعْجَبُونَ -59 E fe min hazel hadisi ta´cebun (59-61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz? Şimdi siz bu kelâma mı teaccüb ediyorsunuz Yoksa bu söze mi şaşıyorsunuz? 27 / 527
53-Necm Suresi

60.Ayet

Mekke
وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ -60 Ve tadhakune ve la tebkun (59-61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz? ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz? Gülüyorsunuz ve (fakat) ağlamıyorsunuz. 27 / 527
53-Necm Suresi

61.Ayet

Mekke
وَأَنْتُمْ سَامِدُونَ -61 Ve entum samidun (59-61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz? Siz mi kafa tutuyorsunuz hey gafiller? Ve siz gaflet içinde diretiyorsunuz. 27 / 527
53-Necm Suresi

62.Ayet

Mekke
فَاسْجُدُوا لِلَّهِ وَاعْبُدُوا ۩ ۩ -62 Fescudu lillahi va´budu Haydi Allah’a secde edin ve O’na kulluk edin. Haydi secdeye kapanın ve kulluk edin Artık Allah´a secde edip O´na kulluk edin !. 27 / 527
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014