SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
58-Mücadele Suresi
1.Ayet
Medine |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ قَدْ سَمِعَ اللَّهُ قَوْلَ الَّتِي تُجَادِلُكَ فِي زَوْجِهَا وَتَشْتَكِي إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ يَسْمَعُ تَحَاوُرَكُمَا ۚ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ بَصِيرٌ -1 |
Kad semi´allahu kavlelletiy tucadiluke fiy zevciha ve teştekiy ilellahi vallahu yesme´u tehavurekuma innallahe semiy´un basıyrun. |
Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, sizin sürdürdüğünüz konuşmayı (zaten) işitmekteydi. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. |
Evet işitti Allah, işitti o kadının dediğini ki kocası hakkında sana mücadele ediyor ve Allaha şikâyet eyliyordu, Allah da muhaverenizi dinliyordu, çünkü Allah işidir, görür. |
Kocası hakkında sana başvurup tartışan ve (hâlini) Allah´a arze-dip şikâyette bulunan kadının sözünü Allah, elbette işitti. Allah, karşılıklı konuşmanızı da duymaktaydı. Şüphesiz ki Allah, işiten ve görendir. |
28
/ 541
|
58-Mücadele Suresi
2.Ayet
Medine |
الَّذِينَ يُظَاهِرُونَ مِنْكُمْ مِنْ نِسَائِهِمْ مَا هُنَّ أُمَّهَاتِهِمْ ۖ إِنْ أُمَّهَاتُهُمْ إِلَّا اللَّائِي وَلَدْنَهُمْ ۚ وَإِنَّهُمْ لَيَقُولُونَ مُنْكَرًا مِنَ الْقَوْلِ وَزُورًا ۚ وَإِنَّ اللَّهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ -2 |
Elleziyne yuzahirune minkum min nisaihim ma hunne ummehatihim in ummehatuhum ilellaiy velednehum ve innehum leyekulune munkeren minelkavli ve zuren ve innallahe le´afuvvun ğafurun. |
İçinizden kadınlarına zıhar yapanlar bilsinler ki, o kadınlar onların anaları değildir. Onların anaları ancak, kendilerini doğuran kadınlardır. Şüphesiz onlar (zıhar yaparlarken) hoş karşılanmayan ve yalan bir söz söylüyorlar. Şüphesiz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. |
İçinizden «zihar» ile kadınlarından ayrılmağa kalkışan kimseler bilmelidirler ki: O kadınlar onların anaları değildir, anaları ancak onları doğurmuş olanlardır. Bununla beraber onlar her halde çirkin ve asılsız bir lâkırdı söylüyorlardır. Maamafih Allahın afvı, mağfireti çok olduğunda da şübhe yoktur |
Sizden kadınlarını (eşlerini annelerinin sırtına benzeterek) zihar yapanlar (bilsinler ki), karıları onların anaları değildir; anaları ancak onları doğuranlardır. Şüphesiz ki, sözün çirkinini ve uydurmasını söylüyorlar. Allah elbette çok affeden, çok bağışlayandır. |
28
/ 541
|
58-Mücadele Suresi
3.Ayet
Medine |
وَالَّذِينَ يُظَاهِرُونَ مِنْ نِسَائِهِمْ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا قَالُوا فَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَتَمَاسَّا ۚ ذَٰلِكُمْ تُوعَظُونَ بِهِ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ -3 |
Velleziyne yuzahirune min nisaihim summe ye´udune lima kalu fetahriyru rekabetin min kabli en yetemassa zalikum tu´azune bihi vallahu bima ta´melune habiyrun. |
Kadınlarından zıhar yaparak ayrılıp sonra da söylediklerinden dönecek olanlar, eşleriyle birbirlerine dokunmadan önce, bir köle azat etmelidirler. İşte bu hüküm ile size öğüt veriliyor. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
Ve öyle kadınlarından zıhar ile ayrılmağa kalkıp da sonra dediklerini geri alacak olanlar onun için ikisi temas etmezden evvel bir kul âzad etmek lâzımdır, bunu duydunuz a işte siz bununla öğütlenirsiniz ve Allah her ne yaparsanız haberdardır. |
Karılarını (öz analarına benzetip) ziharda bulunduktan sonra sözlerinden dönenler, eşleriyle cinsel yaklaşmada bulunmadan önce bir köle azâd etmeleri gerekir. Bununla size öğüt verilir. Allah yaptıklarınızdan haberlidir. |
28
/ 541
|
58-Mücadele Suresi
4.Ayet
Medine |
فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَتَمَاسَّا ۖ فَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَإِطْعَامُ سِتِّينَ مِسْكِينًا ۚ ذَٰلِكَ لِتُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ۚ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ ۗ وَلِلْكَافِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٌ -4 |
Femen lem yecid fesıyamu şehreyni mutetabi´ayni min kabli en yetemassa femen lem yestetı´ feıt´amu sittiyne miskiynen zalike litu´minu billahi ve resulihi ve tilke hududullahi ve lilkafiriyne ´azabun eliymun. |
Kim (köle azat etme imkânı) bulamazsa, eşine dokunmadan önce ard arda iki ay oruç tutmalıdır. Kimin de buna gücü yetmezse altmış fakiri doyurmalıdır. Bunlar, Allah’a ve Resûlüne hakkıyla iman edesiniz, diyedir. İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kâfirler için elem dolu bir azap vardır. |
Ona gücü yetmiyen de ikisi temas etmezden evvel sırasiyle iki ay oruc tutsun, ona da güç yetiremiyen altmış yoksul doyursun, bunlar Allah ve Resulüne iyman edesiniz diyedir ve bunlar Allahın çizdiği hududdur, kâfirler için ise elîm bir azâb vardır. |
Kim azâd edecek köle bulamazsa, yine eşiyle cinsel yaklaşmada bulunmadan önce iki ay ardarda oruç tutsun. Kimin de buna gücü yetmezse, altmış yoksulu (fakir ve muhtacı) doyursun. Bu (keffaretler) Allah ve Peygamberine inanmanızla ilgilidir ve bunlar, Allah´ın koyduğu (dinî) sınırlardır. İnkarcılar için elem verici bir azâb vardır. |
28
/ 541
|
58-Mücadele Suresi
5.Ayet
Medine |
إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ كُبِتُوا كَمَا كُبِتَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ وَقَدْ أَنْزَلْنَا آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ ۚ وَلِلْكَافِرِينَ عَذَابٌ مُهِينٌ -5 |
İnnelleziyne yuhaddunallahe ve resulehu kubitu kema kubitelleziyne min kablihim ve kad enzelna ayatin beyyinatin v uhumullahu cemiy´an feyunebbiuhum bima ´amilu ahsahullahu ve nesuhu e lilkafiriyne ´azabun muhiynun. |
Allah’a ve Resûlüne düşmanlık edenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır. Oysa biz apaçık âyetler indirdik. Kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır. |
Muhakkak ki Allah ve Resulüne had yarışına kalkanlar çarpıldılar, tıpkı onlardan evvelkilerin çarpıldıkları gibi, halbuki açık açık âyetler de indirmiştik, kâfirlere hem de hakaretli bir azâb var. |
Allah´ın ve Peygamberinin buyruklarına uymayıp karşı gelenler, kendilerinden öncekiler nasıl alçaltılıp rüsvay edilmişlerse, öylece alçaltılıp rüsvay edilirler. Gerçekten biz, açık-seçik âyetler indirdik. Kâfirler için rezîl ve rüsvay edici azâb vardır. |
28
/ 541
|
58-Mücadele Suresi
6.Ayet
Medine |
يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ جَمِيعًا فَيُنَبِّئُهُمْ بِمَا عَمِلُوا ۚ أَحْصَاهُ اللَّهُ وَنَسُوهُ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ -6 |
Yevme yeb´as vallahu ´ala kulli şey´in şehiydun. |
Allah’ın onları hep birden diriltip yaptıklarını kendilerine haber vereceği günü hatırla. Allah onları sayıp zaptetmiş, onlarsa bunları unutmuşlardır. Allah, her şeye şahittir. |
O gün ki Allah onları hep ba´s edecek te bütün yaptıklarını kendilerine haber verecek, Allah onu bir bir saymış onlarsa onu unutmuşlardır, Allah her şeye şahiddir. |
O gün ki, Allah, onların hepsini diriltip kaldıracak ve yaptıklarını kendilerine bir bir haber verecektir. Allah, onları bir bir saymış, onlar ise bunu unutmuşlardır. Allah her şeye şâhiddir. |
28
/ 541
|
58-Mücadele Suresi
7.Ayet
Medine |
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۖ مَا يَكُونُ مِنْ نَجْوَىٰ ثَلَاثَةٍ إِلَّا هُوَ رَابِعُهُمْ وَلَا خَمْسَةٍ إِلَّا هُوَ سَادِسُهُمْ وَلَا أَدْنَىٰ مِنْ ذَٰلِكَ وَلَا أَكْثَرَ إِلَّا هُوَ مَعَهُمْ أَيْنَ مَا كَانُوا ۖ ثُمَّ يُنَبِّئُهُمْ بِمَا عَمِلُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۚ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ -7 |
Elem tere ennallahe ya´lemu ma fiyssemavati ve ma fiyl´ardı ma yekunu min necva selasetin illa huve rabi´uhum ve la hamsetin illa huve sadisuhum ve la edna min zalike ve la eksere illa huve me´ahum iyne ma kanu summe yunebbiuhum bima ´amilu yevmelkıyameti innallahe bikulli şey´in ´aliymun. |
Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah, her şeyi hakkıyla bilir. |
Görmez misin Allah Göklerdekini ve Yerdekini hep bilir, herhangi bir üçün bir fısıltısı oluyor mu mutlak o dörtleyicileri, gerek beşin mutlak o altılayıcıları, gerek daha az gerek daha çok her nerede olsalar mutlak o beraberlerindedir, sonra bütün yaptıklarını Kıyamet günü kendilerine haber verir, haberiniz olsun ki Allah her şeyi tamamiyle bilir |
Görmedin mi, göklerde olanları da, yerde olanı da Allah elbette bilir. Üç kişi toplanıp gizli bir fısıltıda bulunmaz ki, onların dördüncüsü Allah olmasın. Beş kişi olmaz ki, onların altıncısı O olmasın. Bundan daha az veya daha çok nerede olurlarsa olsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra da yaptıklarını Kıyamet günü kendilerine bir bir haber verir. Şüphesiz ki, Allah herşeyi bilir. |
28
/ 542
|
58-Mücadele Suresi
8.Ayet
Medine |
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ نُهُوا عَنِ النَّجْوَىٰ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا نُهُوا عَنْهُ وَيَتَنَاجَوْنَ بِالْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَمَعْصِيَتِ الرَّسُولِ وَإِذَا جَاءُوكَ حَيَّوْكَ بِمَا لَمْ يُحَيِّكَ بِهِ اللَّهُ وَيَقُولُونَ فِي أَنْفُسِهِمْ لَوْلَا يُعَذِّبُنَا اللَّهُ بِمَا نَقُولُ ۚ حَسْبُهُمْ جَهَنَّمُ يَصْلَوْنَهَا ۖ فَبِئْسَ الْمَصِيرُ -8 |
Elem tere ilelleziyne nuhu ´aninnecva summe ye´udune lima nuhu ´anhu ve yetenacevne bil´ismi vel´udvani ve ma´sıyetirresuli ve iza cauke hayyevke bima lem yuhayyike bilillahu ve yekulune fiy enfusihim lev la yu´azzibunallahu bima nekulu hasbuhum cehennemu yaslevneha febi;´selmasıyru. |
Gizlice konuşmaktan menedilip de, menedildikleri şeyi işleyen ve günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde Allah’ın seni selâmlamadığı selâmla selâmlıyorlar. İçlerinden de, “Söylediklerimizden dolayı Allah bize azap etse ya!” diyorlar. Cehennem onlara yeter! Oraya girecekler. Ne kötü varış yeridir orası! |
Bakmaz mısın şunlara: Gizli konuşmadan nehyedildiler de sonra dönüp nehyolundukları şeyi yapıyorlar, günah, udvan ve Peygambere ısyan fısıldaşıyorlar, yanına geldiklerinde de seni Allahın sağlıklamadığı bir suretle sağlıklıyorlar, kendi içlerinde de Allah bizi söylediklerimizle ta´zib etse ya! Diyorlar, Cehennem onlara yeter, ona yaslanacaklar, artık o, ne fena âkıbettir |
Görmedin mi, gizli toplantıdan men´edilmelerinden sonra men´edildlkleri şeye dönüyorlar; günah, düşmanlık ve Peygambere karşı gelme hususunda fısıldaşıp duruyorlar. Sana geldikleri zaman Allah´ın seni selâmlamadığı bir şey (bir söz ve ifadeyle selâmlıyorlar ve kendi kendilerine, «bu dediklerimize karşılık Allah bize azâb etse ya» diye söylenirler. Cehennem onlara yeter, oraya girecekler. Varış yeri olarak ne kötü ! |
28
/ 542
|
58-Mücadele Suresi
9.Ayet
Medine |
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا تَنَاجَيْتُمْ فَلَا تَتَنَاجَوْا بِالْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَمَعْصِيَتِ الرَّسُولِ وَتَنَاجَوْا بِالْبِرِّ وَالتَّقْوَىٰ ۖ وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ -9 |
Ya eyyuhelleziyne amenu iza tenaceytum fela tetenacev bil´ismi vel´udvani ve ma´sıyetirresuli ve tenacev bilbirri vettakva vettekullahelleziy ileyhi tuhşerune. |
Ey iman edenler! Siz baş başa gizlice konuştuğunuz zaman, günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşmayın. İyilik ve takvayı konuşun ve huzuruna toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının. |
Ey o bütün iyman edenler! Sizler fısıldaştığınız vakıt günah, udvan ve Peygambere ısyan fısıldaşmayın iyilik ve takva fısıldaşın ve Allahdan korkun ki ona haşrolunacaksınız |
Ey imân edenler! Birbirinizle gizlice fısıldaşmak istediğiniz zaman günah, düşmanlık ve Peygambere karşı gelme hususlarında gizli toplantı yapıp fısıldaşmayın. İyilik ve takva .(Allah´tan korkup fenalıklardan sakınma) hususunda toplantı yapıp fısıldasın ve (Kıyamet günü dirilip) huzurunda toplanarak biraraya getirileceğiniz, Allah´tan korkun. |
28
/ 542
|
58-Mücadele Suresi
10.Ayet
Medine |
إِنَّمَا النَّجْوَىٰ مِنَ الشَّيْطَانِ لِيَحْزُنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَلَيْسَ بِضَارِّهِمْ شَيْئًا إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ ۚ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ -10 |
İnnemennecva mineşşeytani liyahzunelleziyne amenu ve leyse bidarrihim şey´en illa biiznillahi ve ´alellahi felyetevekkelilmu´minune. |
O kötü fısıltılar iman edenleri üzmek için ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Oysa şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, mü’minlere hiçbir zarar verebilecek değildir. Öyle ise mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler. |
O gizli konuşmalar, (o fiskos) sırf Şeytandandır, iyman etmiş olanları kederlendirmek için, halbuki onlara bir şey zarar ettirecek değildir, meğerki Allahın izniyle ola, müminler de onun için hep Allaha dayansınlar |
Gizli toplantılar ve fısıldaşmalar, imân edenleri üzmek için şeytandandır. Oysa Allah´ın izni olmadan mü´minlere zarar verecek değildir. Artık mü´minler ancak Allah´a güvenip dayansınlar. |
28
/ 542
|
58-Mücadele Suresi
11.Ayet
Medine |
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا قِيلَ لَكُمْ تَفَسَّحُوا فِي الْمَجَالِسِ فَافْسَحُوا يَفْسَحِ اللَّهُ لَكُمْ ۖ وَإِذَا قِيلَ انْشُزُوا فَانْشُزُوا يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ -11 |
Ya eyyuhelleziyne amenu iza kıyle lekum tefessehu fiylmecalisi fefsehu yefsehıllahu lekum ve iza kıylenşuzu fenşuzu yerfe´ıllahulleziyne amenu minkum velleziyne utul´ılme derecatin vallahu bima ta´melune habiyrun.´ |
Ey iman edenler! Size, “Meclislerde yer açın” denildiği zaman açın ki, Allah da size genişlik versin. Size, “Kalkın”, denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
Ey o bütün iyman edenler! Sizlere meclislerde genişleyin denildiği vakıt genişleyiverin Allah da size genişlik versin, kalkın denildiği zaman da kalkıverin ki Allah iyman edenlerinizi yükseltsin, ılim verilenleri ise derecat ile. Ve Allah her ne yaparsanız haberdardır |
Ey imân edenler! Bulunduğunuz toplantılarda size «yer açın» denildiği zaman yer açın ki Allah da size genişlik versin. «Kalkın..» denilince de kalkıverin ki Allah sizden dosdoğru imân edenlerle kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberlidir. |
28
/ 542
|
58-Mücadele Suresi
12.Ayet
Medine |
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نَاجَيْتُمُ الرَّسُولَ فَقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوَاكُمْ صَدَقَةً ۚ ذَٰلِكَ خَيْرٌ لَكُمْ وَأَطْهَرُ ۚ فَإِنْ لَمْ تَجِدُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ -12 |
Ya eyyuhelleziyne amenu iza naceytumurresule fekaddimu beyne yedey necvakum sadekaten zalike hayrun lekum ve atheru fein lem tecidu feinnallahe ğafurun rahıymun. |
Ey iman edenler! Peygamber ile baş başa konuşacağınız zaman, baş başa konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şâyet (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, bilin ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Ey o bütün iyman edenler! Peygambere gizli ma´ruzatta bulunmak istediğiniz zaman fısıltınızdan önce bir sadaka takdim ediniz, bu sizin için hem bir hayır hem daha ziyade bir temizliktir, fakat gücünüz yetmezse şübhe yok ki Allah gafurdur rahîmdir |
Ey imân edenler! Peygamberle özel toplantı yapıp gizli konuşmak istediğiniz zaman, bu toplantıdan önce bir sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı, daha temiz ve nezîhtir. Verecek sadaka bulamadığınız takdirde, şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
13.Ayet
Medine |
أَأَشْفَقْتُمْ أَنْ تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوَاكُمْ صَدَقَاتٍ ۚ فَإِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللَّهُ عَلَيْكُمْ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ -13 |
Eeşfaktum en tukaddimu beyne yedey necvakum sadekatin feiz lem tef´alu ve taballahu ´aleykum feekıymussalate ve atuzzekate ve etıy´allahe ve resulehu vallahu habiyrun bima ta´melune. |
Baş başa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Resûlüne itaat edin. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
Ya!.. Fısıltınızdan önce sadakalar takdim etmekten korktunuz mu? Mâdemki yapmadınız Allah da size tevbe lûtfetti artık namaza devam edin ve zekâtı verin ve Allah ve Resulüne itaat edin ki Allah habîrdir her ne yaparsanız |
Yoksa özel gizli toplantınızdan önce sadakalar vermekten endişelendiniz mi ? Zaten bunu yapamadınız. Allah, tevbenizi kabul etmiştir. Artık namaz kılmaya devam edin, zekâtı verin, Allah´a ve Peygamberine itaat edin. Allah, yapageldiğiniz şeylerden haberlidir. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
14.Ayet
Medine |
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ تَوَلَّوْا قَوْمًا غَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مَا هُمْ مِنْكُمْ وَلَا مِنْهُمْ وَيَحْلِفُونَ عَلَى الْكَذِبِ وَهُمْ يَعْلَمُونَ -14 |
Elem tere ilelleziyne tevellev kavmen ğadıballahu ´aleyhim ma hum minkum ve la minhum ve yahlifune ´alelkezibi ve hum ya´lemune. |
Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmez misin? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler. |
Bakmaz mısın şunlara ki Allahın gadab etmiş olduğu bir kavma yardaklık etmektedirler, onlar ne sizdendirler ne onlardan ve bilip dururken yalan yere yemin ederler |
Allah´ın gazab ettiği bir topluluğu dost ve arkadaş edinenleri görmedin mi ? Onlar ne sizden, ne de diğerlerindendirler. Bildikleri halde yalan yere yemin ederler. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
15.Ayet
Medine |
أَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا ۖ إِنَّهُمْ سَاءَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ -15 |
E´addallahu lehum ´azaben şediyden innehum sae ma lanu ya´melune. |
Allah, onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür! |
Allah onlar için şiddetli bir azâb hazırladı, hakikat onlar ne fena işler yapıyorlar |
Allah, onlara çetin bir azâb hazırlamıştır. Doğrusu onların yapageldiği şey ne kötüdür! |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
16.Ayet
Medine |
اتَّخَذُوا أَيْمَانَهُمْ جُنَّةً فَصَدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَلَهُمْ عَذَابٌ مُهِينٌ -16 |
İttehazu eymanehum cunneten fesaddu ´an sebiylillahi felehum ´azabun muhiynun. |
Onlar yeminlerini kalkan yapıp (insanları) Allah’ın dininden alıkoydular. Bunun için onlara alçaltıcı bir azap vardır. |
Yeminlerini bir siper edindiler de Allah yolundan men´ettiler onun için onlara hakaretli bir azâb var |
Yeminlerini siper edindiler de Allah yolundan alıkoydular. Onlar için rezil ve rüsvay edici bir azâb vardır. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
17.Ayet
Medine |
لَنْ تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا ۚ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ -17 |
Len tuğniye ´anhum emvaluhum ve la evladuhum minallahi şey´en ulaik ashabunnari hum fiyha halidune. |
Onların malları da, evlatları da Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. |
İhtimali yok onları ne malları ne evlâdları hiçbir suretle Allahdan kurtaramaz, onlar ashab-ı nar´dır, hep onun içinde kalacaklardır. |
Ne malları, ne de çocukları onları Allah´tan (O´nun hüküm ve azabından) hiçbir şekilde kurtaramaz. Onlar Cehennem ateşinin dost ve arkadaşlarıdır. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
18.Ayet
Medine |
يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ جَمِيعًا فَيَحْلِفُونَ لَهُ كَمَا يَحْلِفُونَ لَكُمْ ۖ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ عَلَىٰ شَيْءٍ ۚ أَلَا إِنَّهُمْ هُمُ الْكَاذِبُونَ -18 |
Yevme yeb´asuhumullahu cemiy´an feyahlifune lehu kema yahlifune lekum ve yahsebune ennehum ´ala şey´in ela innehum humulkazibune. |
Allah’ın onları hep birden dirilteceği, onların da (kendilerini kurtaracak) bir iş üzerinde olduklarını sanarak size yemin ettikleri gibi Allah’a da yemin edecekleri günü düşün! İyi bilin ki, onlar yalancıların ta kendileridir. |
O gün ki Allah onları toplıyarak ba´sedecek de size yemin ettikleri gibi ona da yemin edecekler ve sanacaklar ki bir şey yapıyorlar, İşte onlar hep o yalancılardır |
Allah´ın onların hepsini diriltip kaldıracağı gün, size yemin ettikleri gibi Allah´a da yemin ederler ve bununla birşey üzere bulunduklarını sanırlar. Haberiniz olsun ki, onlar elbette yalancıların tâ kendileridir. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
19.Ayet
Medine |
اسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ فَأَنْسَاهُمْ ذِكْرَ اللَّهِ ۚ أُولَٰئِكَ حِزْبُ الشَّيْطَانِ ۚ أَلَا إِنَّ حِزْبَ الشَّيْطَانِ هُمُ الْخَاسِرُونَ -19 |
İstahvese ´aleyhimuşşeytanu feensahum zikrallahi ulaike hızbuşşeytani ela inne hızbeşşeytani humulhasirune. |
Şeytan onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. |
Şeytan üzerlerine istîlâ etmiştir de kendilerine Allah düşüncesini unutturmuştur, onlar şeytan hizbi, (şeytan tarafdarı)dırlar, uyanık ol ki şeytanın hizbi hep husrana düşenlerdir. |
Şeytan onlara karşı üstünlük sağlamıştır da Allah´ı anmayı kendilerine unutturmuştur. İşte bunlar şeytanın dostları ve yandaşlarıdır. Haberiniz olsun ki, hüsrana uğrayanlar, ancak şeytanın dost ve yandaşlarıdır. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
20.Ayet
Medine |
إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَٰئِكَ فِي الْأَذَلِّينَ -20 |
İnnelleziyne yuhaddunallahe ve resulehu ulaike fiyl´ezelliyne. |
Allah’a ve peygamberine düşman olanlar var ya, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar. |
Allah ve Resulüne hudud yarışına kalkanlar herhalde onlar en alçaklar içindedirler |
Şüphesiz ki Allah´a ve Peygamberine karşı gelip düşmanlık besleyenler, işte onlar en aşağılık kimseler arasındadırlar. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
21.Ayet
Medine |
كَتَبَ اللَّهُ لَأَغْلِبَنَّ أَنَا وَرُسُلِي ۚ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ -21 |
Ketaballahu leağlibenne ene ve rusuliy innallahe kaviyyun ´aziyzun. |
Allah, “Şüphesiz ben ve peygamberlerim galip geleceğiz” diye yazmıştır. Şüphe yok ki, Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. |
Allah yazdı: Celâlim hakkı için herhalde ben yenerim ben ve Resullerim, şübhe yok ki Allah kavîdir azîzdir |
Allah, «Ben ve Peygamberlerim mutlaka üstün geleceğiz» diye yazmıştır. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok üstündür. |
28
/ 543
|
58-Mücadele Suresi
22.Ayet
Medine |
لَا تَجِدُ قَوْمًا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ يُوَادُّونَ مَنْ حَادَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَوْ كَانُوا آبَاءَهُمْ أَوْ أَبْنَاءَهُمْ أَوْ إِخْوَانَهُمْ أَوْ عَشِيرَتَهُمْ ۚ أُولَٰئِكَ كَتَبَ فِي قُلُوبِهِمُ الْإِيمَانَ وَأَيَّدَهُمْ بِرُوحٍ مِنْهُ ۖ وَيُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا ۚ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ ۚ أُولَٰئِكَ حِزْبُ اللَّهِ ۚ أَلَا إِنَّ حِزْبَ اللَّهِ هُمُ الْمُفْلِحُونَ -22 |
La tecidu kavmen yu´minune billahi velyevmil´ahıri yuvaddune men haddallahe ve resulehu ve lev kanu abaehum ev ebnaehum ev ıhvanehum ev ´aşiyretehum ulaike ketebe fiy kulubihimul´iymane ve eyyedehum biruhın minhu ve yudhıluhum cennatin tecriy min tahtihel´enharu halidiyne fiyha radıyallahu ´anhum ve radu ´anhu ulaike hızbullahi ela inne hızballahi humulmuflihune. |
Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar bile, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları cennetlere sokacaktır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, Allah’ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. |
Allaha ve Âhıret gününe iyman eder hiç bir kavmı Allah ve Resulüne hudud yarışına kalkışan kimselerle sevişir bulamazsın, babaları veya oğulları veya kardeşleri veya hısımları, hemşerileri olsalar bile, işte Allah öyle kimseleri sevmeyen bir kavmın kalblerine iymanı yazmış ve kendilerini tarafından bir ruh ile te´yid buyurmuştur ve onları altından ırmaklar akar Cennetlere koyacak, içlerinde ebediyyen kalacaklardır, öyle ki Allah onlardan hoşnud, onlar Allahdan hoşnud, işte onlar Allah hizbidir, uyanık ol ki Allahın hizbi muhakkak hep felâha irenlerdir |
Allah´a ve Âhiret gününe imân eden bir milletin, Allah ve Peygamberine karşı gelip düşmanlık besleyenleri —isterse bunlar babaları veya öz oğulları veya kardeşleri ya da hısım ve kabilesi olsunlar— sevip dost edindiklerini göremezsin. İşte Allah onların kalblerine imânı yazmış, onları kendinden bir ruh (manevî bir destek ve indirdiği inayetle desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan, içinde devamlı kalacakları Cennetlere koyacaktır. Allah onlardan hoşnut oldu, onlar da Allah´tan hoşnut oldular, işte bunlar Allah´ın yakınları ve dostlarıdır. Haberiniz olsun ki, korktuklarından kurtulup umduklarına erenler ancak Allah´ın yakınları ve dostlarıdır. |
28
/ 544
|