SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
74-Müddessir Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يَا أَيُّهَا الْمُدَّثِّرُ -1 |
Ya eyyuhelmuddessiru. |
Ey örtünüp bürünen (Peygamber!) |
Ey bürünen (Müddessir)! |
Ey örtüye bürünen! |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
2.Ayet
Mekke |
قُمْ فَأَنْذِرْ -2 |
Kum feenzir. |
Kalk da uyar. |
Kalk artık inzar et |
Kalk da (yanlış yolda olanları) uyar. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
3.Ayet
Mekke |
وَرَبَّكَ فَكَبِّرْ -3 |
Ve rabbeke fekebbir. |
Rabbini yücelt. |
Ve rabbını artık büyükle |
Rabbinin büyüklüğünü an. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
4.Ayet
Mekke |
وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ -4 |
Ve siyabeke fetahhir. |
Nefsini arındır. |
Ve elbiseni artık temizle |
Elbiseni temiz tutmaya devam et. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
5.Ayet
Mekke |
وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْ -5 |
Verrucze fehcur. |
Şirkten uzak dur. |
Ve o pislikleri artık def´ eyle |
Murdar şeyleri de terke devam et. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
6.Ayet
Mekke |
وَلَا تَمْنُنْ تَسْتَكْثِرُ -6 |
Ve la temnun testeksiru. |
İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma. |
Hem çoksunarak menn etme |
Malını, daha fazlası verilsin diye verme! |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
7.Ayet
Mekke |
وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ -7 |
Ve lirabbike fasbir. |
Rabbinin rızasına ermek için sabret. |
Ve rabbın için sabr eyle |
Rabbin için sabret. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
8.Ayet
Mekke |
فَإِذَا نُقِرَ فِي النَّاقُورِ -8 |
Feiza nukıre fiynnakuri. |
(8-9) Sûr’a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür. |
Çünkü o boru öttürüldü mü bir |
O boruya (İsrafil´in Sûr´una) üfürülünce, |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
9.Ayet
Mekke |
فَذَٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ -9 |
Fezalike yevmeizin yevmun ´asiyrun. |
(8-9) Sûr’a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür. |
O işte o gün pek zorlu gündür |
İşte o gün pek zorlu ve sıkıntılı bir gündür. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
10.Ayet
Mekke |
عَلَى الْكَافِرِينَ غَيْرُ يَسِيرٍ -10 |
´Alelkafiriyne ğayru yesiyrin. |
Kâfirler için hiç kolay değildir. |
Kâfirlere hiç kolay değildir |
Kâfirlere hiç de kolay değildir. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
11.Ayet
Mekke |
ذَرْنِي وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا -11 |
Zernuy ve men halaktu ve hıyden. |
Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak. |
Bırak bana o herifi ki yarattım da temtek |
(11-12-13-14) (Ey Peygamber!) Beni, o tek başına yarattığım, kendisine geniş çapta mal ve göz önünde duran çocuklar verdiğim; imkânları hazırlayıp döşediğim adamla başbaşa bırak. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
12.Ayet
Mekke |
وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَمْدُودًا -12 |
Ve ce´altu lehu malen memduden. |
(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim. |
Hem uzun boylu mal verdim |
(11-12-13-14) (Ey Peygamber!) Beni, o tek başına yarattığım, kendisine geniş çapta mal ve göz önünde duran çocuklar verdiğim; imkânları hazırlayıp döşediğim adamla başbaşa bırak. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
13.Ayet
Mekke |
وَبَنِينَ شُهُودًا -13 |
Ve beniyne şuhuden. |
(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim. |
Hem göz önünde oğullar |
(11-12-13-14) (Ey Peygamber!) Beni, o tek başına yarattığım, kendisine geniş çapta mal ve göz önünde duran çocuklar verdiğim; imkânları hazırlayıp döşediğim adamla başbaşa bırak. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
14.Ayet
Mekke |
وَمَهَّدْتُ لَهُ تَمْهِيدًا -14 |
Ve mehhedtu lehu temhiyden. |
Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım. |
Hem kendisine bir döşeyip döşedim |
(11-12-13-14) (Ey Peygamber!) Beni, o tek başına yarattığım, kendisine geniş çapta mal ve göz önünde duran çocuklar verdiğim; imkânları hazırlayıp döşediğim adamla başbaşa bırak. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
15.Ayet
Mekke |
ثُمَّ يَطْمَعُ أَنْ أَزِيدَ -15 |
Summe yatme´u en eziyde. |
Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar. |
Sonra da tama´ eder ki daha artırayım |
Sonra da (verdiğimi) daha da artırmamı ister. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
16.Ayet
Mekke |
كَلَّا ۖ إِنَّهُ كَانَ لِآيَاتِنَا عَنِيدًا -16 |
Kella innehu kane liayatina ´aniyden. |
Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır. |
Hayır, çünkü o bizim âyetlerimize bir anud kesildi |
Hayır (hiç de istemesin). Çünkü o, âyetlerimize karşı inadçıdır. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
17.Ayet
Mekke |
سَأُرْهِقُهُ صَعُودًا -17 |
Seurhikuhu sa´uden. |
Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım. |
Ben onu dimdik sarpa sardıracağım |
Onu elbette sarpa sardıracağım. |
29
/ 574
|
74-Müddessir Suresi
18.Ayet
Mekke |
إِنَّهُ فَكَّرَ وَقَدَّرَ -18 |
İnnehu fekkere ve kaddere. |
Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti. |
Çünkü o bir düşündü, ölçtü biçti |
Çünkü gerçekten o, iyice düşündü, ölçüp biçti. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
19.Ayet
Mekke |
فَقُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ -19 |
Fekutile keyfe kaddere. |
Kahrolası nasıl da ölçtü biçti! |
Kahrolası nasıl biçti |
(19-20) Geberesi nasıl ölçüp biçti I Sonra yine kahrolası nasıl ölçüp biçti! |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
20.Ayet
Mekke |
ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ -20 |
Summe kutile keyfe kaddere. |
Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti! |
Sonra kahr olası nasıl biçti |
(19-20) Geberesi nasıl ölçüp biçti I Sonra yine kahrolası nasıl ölçüp biçti! |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
21.Ayet
Mekke |
ثُمَّ نَظَرَ -21 |
Summe nezare. |
Sonra (Kur’an hakkında) derin derin düşündü. |
Sonra baktı |
Sonra baktı.. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
22.Ayet
Mekke |
ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ -22 |
Summe ´abese ve besere. |
Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı. |
Sonra kaşını çattı ve ekşiyerek surat astı |
Sonra kaşını çatıp yüzünü ekşitti. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
23.Ayet
Mekke |
ثُمَّ أَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَ -23 |
Summe edbere vestekbere. |
(23-24) Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.” |
Sonra ardına döndü ve büyüklük tasladı da |
Sonra da arkasını dönüp büyüklük taslıyarak gitti. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
24.Ayet
Mekke |
فَقَالَ إِنْ هَٰذَا إِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُ -24 |
Fekale in haza illa sıhrun yu´seru. |
(23-24) Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.” |
Bu, dedi «başka değil, bir sihri müser |
Ve «Bu ancak anlatılagelen bir sihirden başkası değildir. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
25.Ayet
Mekke |
إِنْ هَٰذَا إِلَّا قَوْلُ الْبَشَرِ -25 |
İn haza illa kavlulbeşeri. |
“Bu, ancak insan sözüdür.” |
Başka değil kavl-i beşer» |
Bu ancak bir insan sözüdür» dedi. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
26.Ayet
Mekke |
سَأُصْلِيهِ سَقَرَ -26 |
Seusliyhi sekare. |
Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım. |
Yaslıyacağım onu Sekare |
Onu Sakar´a (Cehennem´in alt tabakasına) itip atacağım. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
27.Ayet
Mekke |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا سَقَرُ -27 |
Ve ma edrake ma sekaru. |
Sekar’ın ne olduğunu sen ne bileceksin? |
Bilir misin hem ne sekar |
Sakar nedir bilir misin ? |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
28.Ayet
Mekke |
لَا تُبْقِي وَلَا تَذَرُ -28 |
La tubkıy ve la tezeru. |
Geride bir şey koymaz, bırakmaz. |
Ne bakıyye kor ne bırakır |
Ne geriye kor, ne de bırakır ? |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
29.Ayet
Mekke |
لَوَّاحَةٌ لِلْبَشَرِ -29 |
Levvahatun lilbeşeri. |
Derileri kavurur. |
Beşere susamış bir susuz |
Deriyi iyice değiştirir. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
30.Ayet
Mekke |
عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَ -30 |
´Aleyha tis´ate ´aşere. |
Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır. |
Üzerinde on dokuz |
Üzerinde 19 (bekçi) vardır. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
31.Ayet
Mekke |
وَمَا جَعَلْنَا أَصْحَابَ النَّارِ إِلَّا مَلَائِكَةً ۙ وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ إِلَّا فِتْنَةً لِلَّذِينَ كَفَرُوا لِيَسْتَيْقِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذِينَ آمَنُوا إِيمَانًا ۙ وَلَا يَرْتَابَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَ ۙ وَلِيَقُولَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْكَافِرُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلًا ۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ ۚ وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَ ۚ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكْرَىٰ لِلْبَشَرِ -31 |
Ve ma ce´alna ashabennari illa melaiketen ve ma ce´alna ´ıddetehum illa fitneten lilleziyne keferu liyesteykınelleziyne utulkitabe ve yezdadelleziyne amenu iymanen ve la yertabelleziyne utulkitabe velmu´minune ve liyekulelleziyne fiy kulubihim meredun velkafirune maza eradallahu bihaza meselen kezalike yudillullahu men yeşa´u ve ma ya´lemu cunude rabbike illa huve ve ma hiye illa zikra lilbeşeri. |
Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkâr edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü’minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, “Allah, örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi” desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır. |
Hem biz o ateşin muhafızlarını hep Melâike yaptık, sayılarını da ancak küfr edenler için bir fitne kıldık ki kitab verilmiş olanlar yakîn edinsin ve iyman edenlere iyman artırsın, kitab verilenler ve mü´minler şübhelenmesin, kalblerinde bir maraz bulunanlarla kâfirler de desin: Allah bununla meselâ ne murad etmiş? İşte böyle Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola getirir ve rabbının ordularını ancak kendisi bilir ve o ancak bir öğüttür düşünmek için beşer |
Cehennem´de görev yapanları ancak meleklerden kıldık. Biz, onların sayısını kâfirler için bir fitne yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler; imân edenlere de, imânlarını artırsın ve kendilerine kitap verilenler ile mü´minler şüpheye düşmesin ; kalblerinde (inkâr ve inâd) hastalığı bulunanlar ile kâfirler de, «Allah bununla misâl olarak neyi murad etmiştir?» desinler. İşte Allah böylece dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola eriştirir. Rabbin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlara ancak bir öğüttür. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
32.Ayet
Mekke |
كَلَّا وَالْقَمَرِ -32 |
Kella velkameri. |
(32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir. |
Hayır hayır o Kamere |
(32-33-34-35-36-37) Hayır, (onlar öğüt almazlar). Ay´a, "dönüp gittiği zaman geceye, ışık saçtığı zaman sabaha and olsunki, gerçekten (Cehennem) büyük belâlardan biridir, insanlar için sizden öne geçmek isteyen veya geri kalmayı arzu eden için uyarıcıdır. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
33.Ayet
Mekke |
وَاللَّيْلِ إِذْ أَدْبَرَ -33 |
Velleyli iz edbede. |
(32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir. |
Ve döndüğü dem o geceye |
(32-33-34-35-36-37) Hayır, (onlar öğüt almazlar). Ay´a, "dönüp gittiği zaman geceye, ışık saçtığı zaman sabaha and olsunki, gerçekten (Cehennem) büyük belâlardan biridir, insanlar için sizden öne geçmek isteyen veya geri kalmayı arzu eden için uyarıcıdır. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
34.Ayet
Mekke |
وَالصُّبْحِ إِذَا أَسْفَرَ -34 |
Vessubhı iza esfere. |
(32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir. |
Ve açtığı sıra o sabaha kasem olsun ki |
(32-33-34-35-36-37) Hayır, (onlar öğüt almazlar). Ay´a, "dönüp gittiği zaman geceye, ışık saçtığı zaman sabaha and olsunki, gerçekten (Cehennem) büyük belâlardan biridir, insanlar için sizden öne geçmek isteyen veya geri kalmayı arzu eden için uyarıcıdır. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
35.Ayet
Mekke |
إِنَّهَا لَإِحْدَى الْكُبَرِ -35 |
İnneha leıhdelkuberi. |
(32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir. |
her halde büyüklerin biridir o Sekar |
(32-33-34-35-36-37) Hayır, (onlar öğüt almazlar). Ay´a, "dönüp gittiği zaman geceye, ışık saçtığı zaman sabaha and olsunki, gerçekten (Cehennem) büyük belâlardan biridir, insanlar için sizden öne geçmek isteyen veya geri kalmayı arzu eden için uyarıcıdır. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
36.Ayet
Mekke |
نَذِيرًا لِلْبَشَرِ -36 |
Neziyren lilbeşeri. |
(32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir. |
Kocundurmak için beşeri |
(32-33-34-35-36-37) Hayır, (onlar öğüt almazlar). Ay´a, "dönüp gittiği zaman geceye, ışık saçtığı zaman sabaha and olsunki, gerçekten (Cehennem) büyük belâlardan biridir, insanlar için sizden öne geçmek isteyen veya geri kalmayı arzu eden için uyarıcıdır. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
37.Ayet
Mekke |
لِمَنْ شَاءَ مِنْكُمْ أَنْ يَتَقَدَّمَ أَوْ يَتَأَخَّرَ -37 |
Limen şae minkum en yetekaddeme ev yeteahhare. |
(32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir. |
İçinizden ileri gitmek veya geri kalmak istiyen kimseleri |
(32-33-34-35-36-37) Hayır, (onlar öğüt almazlar). Ay´a, "dönüp gittiği zaman geceye, ışık saçtığı zaman sabaha and olsunki, gerçekten (Cehennem) büyük belâlardan biridir, insanlar için sizden öne geçmek isteyen veya geri kalmayı arzu eden için uyarıcıdır. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
38.Ayet
Mekke |
كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ رَهِينَةٌ -38 |
Kullu nefsin bima kesebet rehiynetun. |
Herkes kazandığına karşılık bir rehindir. |
Her nefis kazancına bağlıdır |
Herkes elde ettiğine karşılık rehindir. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
39.Ayet
Mekke |
إِلَّا أَصْحَابَ الْيَمِينِ -39 |
İlla ashabelyemiyni. |
Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka. |
Ancak ashab-ı yemîn |
Ancak sağ taraftakiler (amel defterleri sağdan verilenler) böyle değildir. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
40.Ayet
Mekke |
فِي جَنَّاتٍ يَتَسَاءَلُونَ -40 |
Fiy cennatin yetesaelune. |
(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?” |
Cennetlerdedir, soruşdururlar |
(40-41) Cennetlerde, suçlu günahkârlar hakkında birbirlerinden sorarlar : |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
41.Ayet
Mekke |
عَنِ الْمُجْرِمِينَ -41 |
´Anilmucrimiyne. |
(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?” |
Mücrimlerden |
(40-41) Cennetlerde, suçlu günahkârlar hakkında birbirlerinden sorarlar : |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
42.Ayet
Mekke |
مَا سَلَكَكُمْ فِي سَقَرَ -42 |
Ma selekekum fiy sekare. |
(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?” |
Nedir, diye: sizi sekare sokan? |
Sizi Cehennem´e sürüp sokan nedir? |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
43.Ayet
Mekke |
قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلِّينَ -43 |
Kalu lem neku minelmusalliyne. |
Onlar şöyle derler: “Biz namaz kılanlardan değildik.” |
Derler: biz namaz kılanlardan değildik |
Onlar da: Biz namaz kılanlardan olmadık. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
44.Ayet
Mekke |
وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْكِينَ -44 |
Ve lem neku nut´ı mulmiskiyne. |
“Yoksula yedirmezdik.” |
Ve fukaraya yemek yedirmezdik |
Yoksulu yedirmedik. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
45.Ayet
Mekke |
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَائِضِينَ -45 |
Ve kunna nehudu me´alhaidıyne. |
“Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık.” |
Batakçılarla dalar giderdik |
(Bâtıla) dalanlarla birlikte daldık.. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
46.Ayet
Mekke |
وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ -46 |
Ve kunna nukezzibu biyevmiddiyni. |
“Ceza gününü de yalanlıyorduk.” |
Ve ceza gününe yalan derdik |
Ve biz hesap ve ceza gününü yalanladık. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
47.Ayet
Mekke |
حَتَّىٰ أَتَانَا الْيَقِينُ -47 |
Hatta etanelyekıynu. |
“Nihayet ölüm bize gelip çattı.” |
Tâ gelinciye kadar bize o yakîn |
Tâ ki, ölüm bize gelip çattı. |
29
/ 575
|
74-Müddessir Suresi
48.Ayet
Mekke |
فَمَا تَنْفَعُهُمْ شَفَاعَةُ الشَّافِعِينَ -48 |
Fema tenfe´uhum şefa´atuşşafi´ıyne. |
Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez. |
Fakat fâide vermez o vakıt şefaati şefaatçilerin |
Artık onlara şefaatçilerin şefaati fayda vermez. |
29
/ 576
|
74-Müddessir Suresi
49.Ayet
Mekke |
فَمَا لَهُمْ عَنِ التَّذْكِرَةِ مُعْرِضِينَ -49 |
Fema lehum ´anittezkireti mu´ridıyne. |
Böyle iken onlara ne oluyor da, öğütten yüz çeviriyorlar? |
Ya şimdi ne ma´ziretleri var o öğüdden yüz çevirirlerken |
Onlara ne oluyor ki öğütten yüzçeviriyorlar ?! |
29
/ 576
|
74-Müddessir Suresi
50.Ayet
Mekke |
كَأَنَّهُمْ حُمُرٌ مُسْتَنْفِرَةٌ -50 |
Keennehum humurun mustenfiretun. |
(50-51) Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler. |
Sanki ürkmüş yaban eşekleri |
(50-51) Aslandan kaçan ürkek yaban eşekleri gibi.. |
29
/ 576
|
74-Müddessir Suresi
51.Ayet
Mekke |
فَرَّتْ مِنْ قَسْوَرَةٍ -51 |
Ferret min kasveretin. |
(50-51) Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler. |
Arslandan kaçmaktalar |
(50-51) Aslandan kaçan ürkek yaban eşekleri gibi.. |
29
/ 576
|
74-Müddessir Suresi
52.Ayet
Mekke |
بَلْ يُرِيدُ كُلُّ امْرِئٍ مِنْهُمْ أَنْ يُؤْتَىٰ صُحُفًا مُنَشَّرَةً -52 |
Bel yuriydu kullumriin minhum en yu´ta suhufen muneşşereten. |
Hatta onlardan her bir kişi, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor. |
Yok onlardan her kişi kendisine ayrı sahifelerle tezkireler dağıtılmasını istiyor |
Hayır, onlardan her kişi kendisine açık sâhifeler verilmesini isterler. |
29
/ 576
|
74-Müddessir Suresi
53.Ayet
Mekke |
كَلَّا ۖ بَلْ لَا يَخَافُونَ الْآخِرَةَ -53 |
Kella bella yehafunel´ahırete. |
Hayır, hayır! Onlar ahiretten korkmuyorlar. |
Hayır, doğrusu Âhıretten korkmıyorlar |
Hayır, onlar Âhiret´ten korkmazlar. |
29
/ 576
|
74-Müddessir Suresi
54.Ayet
Mekke |
كَلَّا إِنَّهُ تَذْكِرَةٌ -54 |
Kella innehu tezkiretun. |
Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur’an) bir uyarıdır. |
hayır hayır o muhakkak bir tezkire |
Hayır, o gerçekten bir öğüttür. |
29
/ 576
|
74-Müddessir Suresi
55.Ayet
Mekke |
فَمَنْ شَاءَ ذَكَرَهُ -55 |
Femen şae zekerehu. |
Artık kim dilerse ondan öğüt alır. |
Dileyen onu tezekkür ede |
Dileyen ondan öğüt alır. |
29
/ 576
|
74-Müddessir Suresi
56.Ayet
Mekke |
وَمَا يَذْكُرُونَ إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ ۚ هُوَ أَهْلُ التَّقْوَىٰ وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ -56 |
Ve ma yezkurune illa en yeşaallahu huve ehluttakva ve ehlulmağfireti. |
Bununla beraber, Allah dilemedikçe öğüt alamazlar. O takvaya (kendisine karşı gelmekten sakınılmaya) ehil olandır, bağışlamaya ehil olandır. |
Maamafih Allah dilemeyince düşünmezler, koruyacak da odur, mağfiret edecek de |
Ancak Allah´ın dilediği kimseler düşünüp öğüt alır. Korkulmaya değer olan da O´dur; bağışlamaya lâyık olan da O´dur. |
29
/ 576
|