SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
76-İnsan Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ هَلْ أَتَىٰ عَلَى الْإِنْسَانِ حِينٌ مِنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُنْ شَيْئًا مَذْكُورًا -1 |
Hel eta alel´insani hıynüm mined dehri lem yekun şey´en mezkura. |
İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzunca bir zaman geçti. |
Fil´hakîka geldi insan üzerine dehirden bir müddet o anılır bir şey olmadı |
İnsan üzerine zamandan öyle bir dönem gelip geçti ki, o anılmaya değer bir şey değildi. |
29
/ 577
|
76-İnsan Suresi
2.Ayet
Mekke |
إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَاهُ سَمِيعًا بَصِيرًا -2 |
İnna halaknel´insane min nutfetin emşacin nebteliyhi fece´alnahu semiy´an basıyra. |
Şüphesiz biz insanı, karışım hâlindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık. |
Çünkü biz yarattık o insanı bir takım katgılarla mezcedilmiş (emşac) bir nutfeden, evire çevire mübtelâ kılmak üzerede onu bir semî´ basîr yaptık |
Şüphesiz ki biz, insanı bileşik bir nutfeden yarattık da onu denemekteyiz. Bu sebeple onu işiten ve gören yaptık. |
29
/ 577
|
76-İnsan Suresi
3.Ayet
Mekke |
إِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرًا وَإِمَّا كَفُورًا -3 |
İnna hedeynahussebiyle imma şakirav ve imma kefura. |
Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder. |
Her halde biz ona yolu gösterdik, ister şâkir olsun ister nankör kâfir |
Gerçekten biz, insana yol gösterdik ; o ya şükredici, ya da nankör inkarcı olur. |
29
/ 577
|
76-İnsan Suresi
4.Ayet
Mekke |
إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ سَلَاسِلَ وَأَغْلَالًا وَسَعِيرًا -4 |
İnna a´tedna lilkafiriyne selasile ve ağlalen ve se´ıyren. |
Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık. |
Çünkü biz, kâfirler için, zincirler, tomruklar, bir de Seıyr hazırladık |
Hakikat biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alev alev köpüren bir ateş hazırladık. |
29
/ 577
|
76-İnsan Suresi
5.Ayet
Mekke |
إِنَّ الْأَبْرَارَ يَشْرَبُونَ مِنْ كَأْسٍ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا -5 |
İnnel´ebrare yeşrebune min ke´sin kane mizacuha kafura |
İyiler ise, katkısı kâfur olan içecekler dolu bir kadehten içerler. |
Haberiniz olsun ebrar (hayır sahibi iyi insanlar) öyle dolgun bir kadehten içeceklerdir ki mizacı olmuştur kâfur |
Şüphesiz ki, iyi kişiler, karışımı kâfur olan bir bardaktan içerler. |
29
/ 577
|
76-İnsan Suresi
6.Ayet
Mekke |
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ اللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْجِيرًا -6 |
Aynen yeşrebu biha ´ıbadullahi yufecciruneha tefciyra. |
Bir pınar ki Allah’ın kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar. |
Bir çeşme, ondan Allahın kulları içer, güzel, yollar açarak akıtırlar onu akıtırlar |
Bir pınardan ki Allah´ın kulları ondan içer de fışkırttıkça fışkırtırlar. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
7.Ayet
Mekke |
يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا -7 |
Yufune binnezri ve yehafune yevmen kane şerruhu mustetıyren. |
O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar. |
Adaklarını yerine getirirler ve şerri salgın olan bir günden korkarlar |
Bunlar adaklarını yerine getirirler ve şerri yaygın olan bir günden korkarlar. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
8.Ayet
Mekke |
وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَىٰ حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا -8 |
Ve yut´ımunetta´ame ´ala hubbihi miskiynen ve yetiymen ve esiyren. |
Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler. |
Miskîne, yetîme, esire seve seve yemek yedirirler |
(8-9) Allah sevgisi için (veya mala olan sevgilerine rağmen) fakire, yoksula, yetime ve esîre yedirirler. Sizi ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
9.Ayet
Mekke |
إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنْكُمْ جَزَاءً وَلَا شُكُورًا -9 |
İnnema nut´ımukum livechillahi la nuriydu minkum cezaen ve la şukuren. |
(Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) “Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz.” |
Size ancak «livechillâh» it´am ediyoruz, sizden ne bir karşılık isteriz ne de bir teşekkür |
(8-9) Allah sevgisi için (veya mala olan sevgilerine rağmen) fakire, yoksula, yetime ve esîre yedirirler. Sizi ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
10.Ayet
Mekke |
إِنَّا نَخَافُ مِنْ رَبِّنَا يَوْمًا عَبُوسًا قَمْطَرِيرًا -10 |
İnna nehafu min rabbina yevmen ´abusen kamtariyren. |
“Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı) Rabbimizden korkarız.” |
Çünkü biz rabbımızdan korkarız, bir suratsız kara günden (derler) |
Şüphesiz ki biz, asık suratlı (yüzlerin asık olacağı) bir günde Rabbımızdan korkarız (derler). |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
11.Ayet
Mekke |
فَوَقَاهُمُ اللَّهُ شَرَّ ذَٰلِكَ الْيَوْمِ وَلَقَّاهُمْ نَضْرَةً وَسُرُورًا -11 |
Fevekahumullahu şerre zalikelyevmi ve lakkahum nadreten ve sururen. |
Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık ve içlerine bir sevinç verir. |
Allah da onları o günün şerrinden korur ve kendilerini bir parlaklıkla bir sürûre indirir |
Allah da onları o günün şerrinden korudu ve yüzlerini ışılar hale getirip sevince erdirdi. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
12.Ayet
Mekke |
وَجَزَاهُمْ بِمَا صَبَرُوا جَنَّةً وَحَرِيرًا -12 |
Ve cezahum bima saberu cenneten ve hariyren. |
Sabretmelerine karşılık da onları cennet ve ipek(ten giysiler) ile mükâfatlandırır. |
Ve sabırlarına mukabil onlara bir Cennet ve bir harîr verir |
Sabretmelerine karşılık onları Cennet ve (oradaki) ipekle mükâfatlandırdı. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
13.Ayet
Mekke |
مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ ۖ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا -13 |
Muttekiiyne fiyha ´alel´eraiki la yerevne fiyha şemsen ve la zemheriyren. |
Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş (yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk. |
Orada erîkeler üzerine dayanmışlardır ne Güneş görürler onlarda ne de zemherîr |
Orada tahtlara ve kanepelere yaslanırlar, orada ne güneş, ne de dondurucu bir soğuk görürler. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
14.Ayet
Mekke |
وَدَانِيَةً عَلَيْهِمْ ظِلَالُهَا وَذُلِّلَتْ قُطُوفُهَا تَذْلِيلًا -14 |
Ve daniyeten ´aleyhim zılaluha ve zullilet kutufuha tezliylen. |
Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır. |
Üzerlerine o Cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri mebzûl mebzûl önlerine konmuştur |
Cennet (ağaçlarının) gölgesi üzerlerine iyice sarkmış, meyveleri kolay toplanır şekilde onlara iyice yaklaştırılmıştır. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
15.Ayet
Mekke |
وَيُطَافُ عَلَيْهِمْ بِآنِيَةٍ مِنْ فِضَّةٍ وَأَكْوَابٍ كَانَتْ قَوَارِيرَا -15 |
Ve yutafu ´aleyhim bianiyetin min fıddatin ve ekvabin kanet kavariyle. |
Etraflarında gümüş kaplar, şeffaf kadehler dolaştırılır. |
Hem dolaşılır üzerlerine gümüşten kaplar ve küplerle ki billûrlar |
Çevrelerinde gümüşten kaplar ve billurdan olan küpler dolaştırılır. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
16.Ayet
Mekke |
قَوَارِيرَ مِنْ فِضَّةٍ قَدَّرُوهَا تَقْدِيرًا -16 |
Kavariyle min fıddatin kadderuha takdiyren. |
Gümüşten billur kaplar ki, onları (ihtiyaca göre) ölçüp düzenlemişlerdir. |
Gümüşten billûrlar, onları türlü türlü biçime koymuşlardır |
Gümüşten (işlemeli) billurları belli ölçülere göre takdîr etmişlerdir. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
17.Ayet
Mekke |
وَيُسْقَوْنَ فِيهَا كَأْسًا كَانَ مِزَاجُهَا زَنْجَبِيلًا -17 |
Ve yuskavne fiyha ke´sen kane mizacuha zencebiylen. |
Orada kendilerine, katkısı zencefil olan içecekle dolu bir kâseden içirilir. |
Ve orada bir kadeh sunulur ki katgısı olmuştur zencefil |
Orada zencefil karışımı kâse ile içirilirler. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
18.Ayet
Mekke |
عَيْنًا فِيهَا تُسَمَّىٰ سَلْسَبِيلًا -18 |
´Aynen fiyha tusemma selsebiylen. |
Orada bir pınar ki ona “selsebil” adı verilir. |
Bir çeşme ki denir selsebîl |
Orada bir pınar ki, ona Sel-sebîl adı verilir. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
19.Ayet
Mekke |
وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ إِذَا رَأَيْتَهُمْ حَسِبْتَهُمْ لُؤْلُؤًا مَنْثُورًا -19 |
Ve yetufu ´aleyhim vildanun muhalledune iza reeytehum hasibtehum lu´luen mensuren. |
Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır. |
Ve dolanır etraflarına muhalled evlâdlar, görünce onları sanırsın saçılmış inciler |
Çevrelerinde hep taze kalan civanlar dolaşırlar. Onları gördüğünde saçılmış inciler sanırsın. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
20.Ayet
Mekke |
وَإِذَا رَأَيْتَ ثَمَّ رَأَيْتَ نَعِيمًا وَمُلْكًا كَبِيرًا -20 |
Ve iza reeyte semme reeyte ne´ıymen ve mulken kebiyren. |
Orada, görünce (sonsuz) nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık) görürsün. |
Ve gördüğün zaman orada bir na´îm ve pek büyük bir mülk görürsün |
Orada nereye baksan hep nîmet ve büyük bir mülk görürsün. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
21.Ayet
Mekke |
عَالِيَهُمْ ثِيَابُ سُنْدُسٍ خُضْرٌ وَإِسْتَبْرَقٌ ۖ وَحُلُّوا أَسَاوِرَ مِنْ فِضَّةٍ وَسَقَاهُمْ رَبُّهُمْ شَرَابًا طَهُورًا -21 |
´Aliyehum siyabu sundusin hudrun ve istebrakun ve hullu esavire min fıddatin ve sekahum rabbuhum şeraben tahuren. |
Üstlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süsleneceklerdir. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecektir. |
Üstlerinde bir sündüs esvab yemyeşil ve kalın istebrak, gümüşten bileziklerle süslenmişler, rabları onlara bir şarab-ı tahûr sunmaktadır. |
Üstlerinde ince yeşil ipekten ve ince ve kalın atlastan elbise bulunur. Gümüşten bileziklerle süslenmişlerdir. Rabları onlara tertemiz bir içecek içirmiştir. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
22.Ayet
Mekke |
إِنَّ هَٰذَا كَانَ لَكُمْ جَزَاءً وَكَانَ سَعْيُكُمْ مَشْكُورًا -22 |
İnne haza kane lekum cezaen ve kane sa´yukum meşkuren. |
Onlara şöyle denecektir: “Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Çalışma ve çabanız makbul görülmüştür.” |
Şöyle diye ki işte bu sizin bir mükâfatınızdı, sa´yiniz meşkûr oldu |
Şüphesiz ki, bu sizin için bir mükâfattır; çalışıp çabalamanız şükre lâyık görülmüştür. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
23.Ayet
Mekke |
إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْآنَ تَنْزِيلًا -23 |
İnna nahnu nezzelna ´aleykelkur´ane tenziylen. |
Şüphe yok ki, Kur’an’ı sana elbette biz indirdik biz. |
Filhakika biz indirdik biz sana Kur´anı ceste ceste |
Gerçekten biz sana Kur´ân´ı parça parça indirdik. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
24.Ayet
Mekke |
فَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ وَلَا تُطِعْ مِنْهُمْ آثِمًا أَوْ كَفُورًا -24 |
Fasbir lihukmi rabbike ve la tutı´ minhum asimen ev kefuren. |
O hâlde, Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan hiçbir günahkâra ve hiçbir nanköre itaat etme. |
O halde sabret rabbının hukmünü vermesi için de itaat etme onlardan bir âsime veya nanköre |
O halde Rabbının hükmüne (O´nun hükmü yerine gelinceye kadar) sabret; onlardan hiçbir günahkâra ve nanköre uyma. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
25.Ayet
Mekke |
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ بُكْرَةً وَأَصِيلًا -25 |
Veskurisme rabbike bukreten ve asıylen. |
Sabah akşam Rabbinin adını an. |
Ve rabbının ismini an hem irken hem ikindileyin |
Rabbının ismini sabahakşam an.. |
29
/ 578
|
76-İnsan Suresi
26.Ayet
Mekke |
وَمِنَ اللَّيْلِ فَاسْجُدْ لَهُ وَسَبِّحْهُ لَيْلًا طَوِيلًا -26 |
Ve minelleyli fescud lehu ve sebbıhhu leylen taviylen. |
Gecenin bir kısmında O’na secde et; geceleyin de O’nu uzun uzadıya tespih et. |
giceden de ona secde et ve tesbih et ona uzun gece |
Gecenin bir bölümünde O´na (Rabbına) secde et ve geceleyin uzun bir süre O´nu tesbîhe devam eyle. |
29
/ 579
|
76-İnsan Suresi
27.Ayet
Mekke |
إِنَّ هَٰؤُلَاءِ يُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَاءَهُمْ يَوْمًا ثَقِيلًا -27 |
İnne haulai yuhıbbunel´acilete ve yezerune veraehum yevmen sekıylen. |
Şunlar (inanmayanlar) dünyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günü arkalarına atıyorlar. |
Çünkü onlar pîşini severler ve önlerindeki ağır bir günü bırakırlar |
Hakikat bunlar tezelden Dünya´yı arzulayıp seviyorlar (sadece onunla yetinmek istiyorlar). Önlerindeki ağır (hesap ve sorumlulukların dikkate alınacağı) bir günü terkediyorlar. |
29
/ 579
|
76-İnsan Suresi
28.Ayet
Mekke |
نَحْنُ خَلَقْنَاهُمْ وَشَدَدْنَا أَسْرَهُمْ ۖ وَإِذَا شِئْنَا بَدَّلْنَا أَمْثَالَهُمْ تَبْدِيلًا -28 |
Nahnu halaknahum ve şededna esrehum ve iza şi´na beddelna emsalehum tebdiylen. |
Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık. Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz. |
Biz yarattık onları ve kundaklarını biz bağlâdık, dilediğimiz vakıt de kılıklarını tebdil ederiz. |
Onları biz yarattık ve eklemlerini biz pekiştirip sağlamlaştırdık. Dilediğimiz zaman değişikliğe uğratıp onların yerine benzerlerini getiririz. |
29
/ 579
|
76-İnsan Suresi
29.Ayet
Mekke |
إِنَّ هَٰذِهِ تَذْكِرَةٌ ۖ فَمَنْ شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ سَبِيلًا -29 |
İnne hazihi tezkiretun femen şaettehaze ila rabbihi sebiylen. |
İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar. |
İşte bu bir tezkiredir, dileyen rabbına bir yol tutar |
Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık isteyen Rabbına bir yol tutar. |
29
/ 579
|
76-İnsan Suresi
30.Ayet
Mekke |
وَمَا تَشَاءُونَ إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا -30 |
Ve ma teşaune illa en yeşaallahu innallahe kane ´aliymen hakiymen. |
Allah’ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Maamafih Allah dilemeyince dilemezsiniz, çünkü yegâne alîm, hakîm Allahdır |
Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Şüphesiz ki Allah bilendir, hikmet sahibidir. |
29
/ 579
|
76-İnsan Suresi
31.Ayet
Mekke |
يُدْخِلُ مَنْ يَشَاءُ فِي رَحْمَتِهِ ۚ وَالظَّالِمِينَ أَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا -31 |
Yudhılu men yeşau fiv rahmetihi vezzalimiyne e´adde lehum ´azaben eliymen. |
O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır. |
O dilediğini rahmeti içine kor, zalimlere ise elîm bir azâb hazırlamıştır |
Diiediği kimseyi rahmetine alır; zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azâb hazırlanmıştır. |
29
/ 579
|