SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
84-İnşikak Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِذَا السَّمَاءُ انْشَقَّتْ -1 |
İzessemaunşakkat. |
(1-2) Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-, |
Semâ inşikak ettiği |
(1-2) Gök yarıldığı, Rabbinin buyruğuna kulak verip boyun eğdiği zaman —ki gök bunun haklılık ölçüsündedir—. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
2.Ayet
Mekke |
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ -2 |
Ve ezinet lirabbiha ve hukkat. |
(1-2) Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-, |
Ve rabbını dinleyip haklandığı vakıt |
(1-2) Gök yarıldığı, Rabbinin buyruğuna kulak verip boyun eğdiği zaman —ki gök bunun haklılık ölçüsündedir—. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
3.Ayet
Mekke |
وَإِذَا الْأَرْضُ مُدَّتْ -3 |
Ve izel´ardu muddet. |
(3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, |
Ve Arz meddedildiği |
(3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak).. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
4.Ayet
Mekke |
وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ -4 |
Ve elkat ma fiyha ve tehallet. |
(3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, |
ve içindekini atıp boşaldığı |
(3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak).. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
5.Ayet
Mekke |
وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ -5 |
Ve ezinet lirabbiha ve hukkat. |
Rabbini dinlediği zaman -ki ona yaraşan da budur- (insan yaptıklarını karşısında bulur!) |
Ve rabbını dinleyip haklandığı vakıt |
(3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak).. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
6.Ayet
Mekke |
يَا أَيُّهَا الْإِنْسَانُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَاقِيهِ -6 |
Ya eyyuhel´insanu inneke kadihun ila rabbike kedhan femulakıyhi. |
Ey insan! Şüphesiz, sen Rabbine (kavuşuncaya kadar) didinip duracak ve sonunda didinmenin karşılığına kavuşacaksın. |
Ey o insan! Sen cidden rabbına doğru çabalar da çabalar nihâyet ona mülâkî olursun |
Ey insan! Sen cidden (ölüp) Rabbına gidinceye kadar durmadan didinip koşturursun ve sonunda O´na kavuşursun. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
7.Ayet
Mekke |
فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ -7 |
Femma men utiye kitabehu biyemiynihi. |
Kime kitabı sağından verilirse, |
O vakıt kitabı sağ eline verilen |
(7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür.. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
8.Ayet
Mekke |
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا -8 |
Fesevfe yuhasebu hısaben yesiyren. |
Hesabı çok kolay bir şekilde görülecek, |
Kolay bir hisab ile muhasebe olunur |
(7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür.. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
9.Ayet
Mekke |
وَيَنْقَلِبُ إِلَىٰ أَهْلِهِ مَسْرُورًا -9 |
Ve yenkalibu ila ehlihi mesruren. |
Sevinçli olarak ailesine dönecektir. |
Ve mesrur olarak ehline gider |
Ve sevinerek arkadaşlarına dönüp gider. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
10.Ayet
Mekke |
وَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ وَرَاءَ ظَهْرِهِ -10 |
Ve emma men utiye kitabehu verae zahrihi. |
Fakat kime kitabı arkasından verilirse, |
Ve amma kitabı «arkasından» verilen |
(10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
11.Ayet
Mekke |
فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًا -11 |
Fesevfe yed´u suburen. |
(11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir. |
helâk! diye çağırır |
(10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
12.Ayet
Mekke |
وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا -12 |
Ve yasla se´ıyren. |
(11-12) “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir. |
Ve Saıyre yaslanır |
(10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem´e varıp girecek. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
13.Ayet
Mekke |
إِنَّهُ كَانَ فِي أَهْلِهِ مَسْرُورًا -13 |
İnnehu kane fiy ehlihi mesruren. |
Çünkü o, (dünyada iken) ailesi içinde sevinçli idi. |
Çünkü o ehlinde mesrur idi |
Çünkü o, (Dünya´da iken) yandaşlarının yanında (işlediği kötülüklerden dolayı) pek sevinçliydi. |
30
/ 588
|
84-İnşikak Suresi
14.Ayet
Mekke |
إِنَّهُ ظَنَّ أَنْ لَنْ يَحُورَ -14 |
İnnehu zanne en len yehure. |
Çünkü o hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sanırdı. |
Çünkü hiç inkılâb görmiyecek sanmıştı |
Doğrusu o, (hesap gününe) dönmeyeceğini sanırdı. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
15.Ayet
Mekke |
بَلَىٰ إِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِهِ بَصِيرًا -15 |
Bela inne rabbehu kane bihi basıyren. |
Hayır! Sandığı gibi değil! Şüphesiz Rabbi onu görüyordu. |
Hayır, çünkü rabbı onu gözetiyordu |
Hayır, (kurtuluş yok) şüphesiz ki Rabbi onun yaptıklarını (bir bir) görmekteydi. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
16.Ayet
Mekke |
فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ -16 |
Fela uksimü bişşefekı. |
Yemin ederim şafağa, |
İmdi kasem ederim o şefaka |
Hayır, şafak´a (Güneş battıktan sonra ufukta beliren kızıllık veya ondan bir süre sonra beliren sarılık) yemin ederim. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
17.Ayet
Mekke |
وَاللَّيْلِ وَمَا وَسَقَ -17 |
Velleyli ve ma veseka. |
Geceye ve içinde topladıklarına, |
Ve geceye ve derlediğine |
Geceye ve (insanlarla hayvanların dinlenmeleri için) derleyip topladığına da yemin ederim.. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
18.Ayet
Mekke |
وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ -18 |
Velkameri izetteseka. |
Dolunay hâlindeki aya ki, |
Ve derlendiği zaman o Aya |
Derlenen dolunaya da yemin ederim ; |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
19.Ayet
Mekke |
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَنْ طَبَقٍ -19 |
Leterkebunne tabekan ´an tabekın. |
Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz. |
Ki sizler binip binip gececeksiniz elbette tabakadan tabakaya |
Ki sizler şüphesiz kademeli hayat safhalarında halden hale geçeceksiniz. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
20.Ayet
Mekke |
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ -20 |
Femalehum la yu´minune. |
Böyleyken onlara ne oluyor da iman etmiyorlar? |
O halde onlara ne var ki iyman eylemezler? |
O halde onlara ne oluyor da„ inanmıyorlar?! |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
21.Ayet
Mekke |
وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ ۩ ۩ -21 |
Ve iza kurie ´aleyhimülkur´anu la yescudune. |
Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar. |
Ve karşılarında Kur´an okunduğu vakıt secde etmezler? |
Kur´ân onların karşısında okunduğu zaman secde etmezler. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
22.Ayet
Mekke |
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَ -22 |
Belilleziyne keferu yukezzibune. |
Daha doğrusu, inkâr edenler (Kur’an’ı) yalanlıyorlar. |
Hattâ o küfr edenler tekzîb ederler |
Secde etmek şöyle dursun küfre saplanıp kalanlar (Hakk´ı) yalanlamaya devam ediyorlar. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
23.Ayet
Mekke |
وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ -23 |
Vallahu a´lemu bima yu´une. |
Hâlbuki Allah, içlerinde ne sakladıklarını çok iyi bilir. |
Halbuki Allah içlerindekini biliyor |
Halbuki Allah, onların içlerinde neleri gizlediklerini çok iyi bilir. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
24.Ayet
Mekke |
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ -24 |
Febeşşirhüm bi´azabin eliymin. |
Öyle ise sen onlara elem dolu bir azabı müjdele! |
Onun için onlara elîm bir azâb müjdele |
Artık sen, onları elem verici bir azâbla müjdele!. |
30
/ 589
|
84-İnşikak Suresi
25.Ayet
Mekke |
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ -25 |
İllelleziyne amenu ve ´amilussalihati lehum erun gayru memnunin. |
Ancak iman edip de sâlih ameller işleyenler başka. Onlar için, bitmez tükenmez bir mükâfat vardır. |
Ancak iyman edip Salih ameller yapanlar başka onlara tükenmez bir ecir var |
Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar için bitmez-tükenmez mükâfat vardır. |
30
/ 589
|