KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİM 8-Enfal Suresi ne GÖRE AYETLERİ SΙRALAMAEnfâl Suresi

SURE
AYET NO
ARAPÇA OKUNUŞU DİYANET VAKFI ELMALILI CELAL YILDIRIM  CÜZÜ
SAYFA
8-Enfal Suresi

1.Ayet

Medine
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْأَنْفَالِ ۖ قُلِ الْأَنْفَالُ لِلَّهِ وَالرَّسُولِ ۖ فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَصْلِحُوا ذَاتَ بَيْنِكُمْ ۖ وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ -1 Yes´eluneke anil enfal kulil enfalü lillahi ver rasul fettekullahe ve aslihu zate beyniküm ve etıy´ullahe ve rasulehu in küntüm mü´minın (Ey Muhammed!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: “Ganimetler, Allah’a ve Resûlüne aittir. O hâlde, eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin.” Sana ganimetlerin taksiminden soruyorlar, de ki ganimetlerin taksimi Allaha ve Resulüne aid, onun için siz gerçekten mü´minlerseniz Allahdan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin, Allaha ve Resulüne ıtaat edin Sana (savaşta elde edilen) ganimetlerden soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah´a ve Peygamberine aittir. Eğer cidden inanıyorsanız. Allah´ tan korkup (tartışmayı bırakın) aranızı düzeltin; Allah´ın ve Peygamberinin (buyruklarına) uyun. 9 / 176
8-Enfal Suresi

2.Ayet

Medine
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آيَاتُهُ زَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَعَلَىٰ رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ -2 İnnemel mü´minunellezıne iza zükirallahü vecilet kulubühüm ve iza tüliyet aleyhim ayatühu zadethüm ımanev ve ala rabbihim yetevekkelun Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. Gerçekten mü´minler ancak o mü´minlerdir ki Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, karşılarında âyetleri okunduğu zaman iymanlarını artırır ve rablarına tevekkül ederler. Gerçek mü´minler o kimselerdir ki, Allah anildığı zaman kalbleri ürperir; karşılarında âyetleri okununca bu onların imânını artırır ve onlar. Rablarına güvenip dayanırlar. 9 / 176
8-Enfal Suresi

3.Ayet

Medine
الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ -3 Ellezıne yükıymunes salate ve mimma razaknahüm yünfikun Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. O kimseler ki nemazı dürüst kılarlar ve kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden infak eylerler, Hem onlar namazı dosdoğru kılarlar ve bizim rızık olarak kendilerine sunduğumuzdan (Allah için) harcarlar. 9 / 176
8-Enfal Suresi

4.Ayet

Medine
أُولَٰئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا ۚ لَهُمْ دَرَجَاتٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَمَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ -4 Ülaike hümül mü´minine hakka lehüm deracatün ınde rabbihim ve mağfiratüv ve rizkun kerım İşte onlar gerçekten mü’minlerdir. Onlara, Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır. işte hakka mü´minler onlar, onlara rablarının yanında dereceler var, bir mağfiret ve bir rizkı kerîm var İşte bunlar, gerçekten mü´minler bunlardır. Rabları yanında onlar için dereceler, mağfiret ve güzel-şerefli rızık(lar) vardır. 9 / 176
8-Enfal Suresi

5.Ayet

Medine
كَمَا أَخْرَجَكَ رَبُّكَ مِنْ بَيْتِكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّ فَرِيقًا مِنَ الْمُؤْمِنِينَ لَكَارِهُونَ -5 Kema ahraceke rabbüke mim beytike bil hakkı ve inne ferıkam minel mü´minıne le karihun Nasıl ki, Rabbin seni hak uğruna (savaşmak üzere) evinden çıkarmıştı. Mü’minlerden bir grup ise bu konuda kesinlikle isteksizlerdi. Nasıl ki: rabbın seni hakk uğruna evinden çıkardı ve mü´minlerden bir kısmı ise istemiyorlardı Nitekim Rabbin seni hak uğrunda (savaşmak üzere) evinden çıkarmıştı da mü´minlerden bir kısmı bundan hoşlanmamış, isteksizlik göstermişlerdi. 9 / 176
8-Enfal Suresi

6.Ayet

Medine
يُجَادِلُونَكَ فِي الْحَقِّ بَعْدَمَا تَبَيَّنَ كَأَنَّمَا يُسَاقُونَ إِلَى الْمَوْتِ وَهُمْ يَنْظُرُونَ -6 Yücadiluneke fil hakkı ba´de ma tebeyyene keennema yüsakune ilel mevti ve hüm yenzurun Gerçek apaçık ortaya çıktıktan sonra, sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi seninle o konuda tartışıyorlardı. Tebeyyün etmişken hakta seninle münakaşa ediyorlardı, sanki göre göre ölüme sevkolunuyorlardı Hak besbelli olup ortaya çıktıktan sonra bile seninle tartışıyorlar ; sanki baka baka ölüme sürükleniyormuş gibi oluyorlardı. 9 / 176
8-Enfal Suresi

7.Ayet

Medine
وَإِذْ يَعِدُكُمُ اللَّهُ إِحْدَى الطَّائِفَتَيْنِ أَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ أَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُرِيدُ اللَّهُ أَنْ يُحِقَّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِرِينَ -7 Ve iz yeıdükümüllahü ıhdet taifeteyni enneha leküm ve teveddune enne ğayra zatiş şevketi tekunü leküm ve yürıdüllahü ey yühıkkal hakka bi kelimatihı ve yaktaa dabiral kafirın Hani Allah size iki taifeden birini, o sizindir diye va’dediyordu. Siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı meydana çıkarmak ve kâfirlerin ardını kesmek istiyordu. Ve o vakıt Allah, size iki taifenin birini va´dediyordu ki sizin olsun, siz, ise arzu ediyordunuz ki şekvetsiz olan sizin olsun, halbuki Allah, kelimatiyle hakkı ihkak etmek ve kâfîrlerin arkasını kesmek dileyordu Hani Allah iki taifeden birini size va´dediyordu da siz ise güçsüz, silâhsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah da sözleriyle hakkın yerine gelmesini ve kâfirlerin kökünü kesmeyi diliyor; 9 / 176
8-Enfal Suresi

8.Ayet

Medine
لِيُحِقَّ الْحَقَّ وَيُبْطِلَ الْبَاطِلَ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ -8 Li yühıkkal hakka ve yübtılel batıle ve lev kerihel mücrimun Bu, suçlular hoşlanmasa da Allah’ın hakkı ortaya çıkarması ve batılı ortadan kaldırması içindi. Ki hakkı hak tanıtsın ve bâtılı ibtal etsin, varsın mücrimler istemesin Suçlular hoşlanmasa bile hakkı hak olarak ortaya koymayı, bâtılı boşa çıkarıp hükümsüz kılmayı (murad ediyordu). 9 / 176
8-Enfal Suresi

9.Ayet

Medine
إِذْ تَسْتَغِيثُونَ رَبَّكُمْ فَاسْتَجَابَ لَكُمْ أَنِّي مُمِدُّكُمْ بِأَلْفٍ مِنَ الْمَلَائِكَةِ مُرْدِفِينَ -9 İz testeğıysune rabbeküm festecabe leküm ennı mümiddüküm bi elfim minel melaiketi mürdifın Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da, “Ben size ard arda bin melekle yardım ediyorum” diye cevap vermişti. O vakıt siz, rabbınızdan istimdad ediyordunuz da size ben işte ardı ârdına bin Melâike ile ımdad ediyorum diye icabet buyurmuştu Hani Rabbinizden yalvarıp yardım bekliyordunuz; 0 da, ben sizi ardarda bin melekle destekleyip yardım ediyorum, diye bildirmişti. 9 / 177
8-Enfal Suresi

10.Ayet

Medine
وَمَا جَعَلَهُ اللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ وَلِتَطْمَئِنَّ بِهِ قُلُوبُكُمْ ۚ وَمَا النَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ -10 Ve ma cealehüllahü illa büşra ve li tatmeinne bihı kulubüküm ve men nasru illa min ındillah innellahe azızün hakım Allah bunu, sadece bir müjde olsun ve onunla kalpleriniz yatışsın diye yapmıştı. Yoksa yardım ancak Allah katındandır. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Ve bunu Allah size sırf bir müjde olsun ve bununla kalbleriniz ıtmi´nan bulsun diye yapmıştı, yoksa nusrat Allahın kendindendir, hakıkat Allah azîzdir hakîmdir Allah bu yardımı sırf müjde olması ve onunla kalblerinizin iyice yatışması için yapmıştı. Yardım ancak Allah´tandır. Çünkü Allah gerçekten çok güçlüdür, çok üstündür; yegâne hikmet sahibidir. 9 / 177
8-Enfal Suresi

11.Ayet

Medine
إِذْ يُغَشِّيكُمُ النُّعَاسَ أَمَنَةً مِنْهُ وَيُنَزِّلُ عَلَيْكُمْ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً لِيُطَهِّرَكُمْ بِهِ وَيُذْهِبَ عَنْكُمْ رِجْزَ الشَّيْطَانِ وَلِيَرْبِطَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمْ وَيُثَبِّتَ بِهِ الْأَقْدَامَ -11 İz yüğaşşikümün nüase emenetem minhü ve yünessilü aleyküm mines semai mael li yütahhiraküm bihı ve yüzhibe anküm riczeş şeytani ve li yerbita ala kulubiküm ve yüsebbite bihil akdam Hani (Allah) kendi tarafından bir güvenlik olarak sizi hafif bir uykuya daldırıyor; sizi temizlemek, sizden şeytanın vesvesesini gidermek, kalplerinizi pekiştirmek ve ayaklarınızı sağlam bastırmak için üzerinize gökten yağmur yağdırıyordu. O vakıt size, tarafından bir emniyyet olmak üzere bir uyku sardırıyordu ve üzerinize Semâdan bir su indiriyordu ki bununla sizi tathir eylesin ve Şeytanın murdarlığını sizden gidersin ve kalblerinize rabıta versin ve bununla ayaklarınızı sağlam durdursun Hani kendi katından bir güven olsun diye sizi hafif bir uykuya daldırmıştı ve sizi temizlemek, sizden şeytanın murdarlığını gidermek ; kalbleriniz! iyice (Hakk´a) bağlayıp sağlamlaştırmak ve ayaklarınızı kaydırmayıp sağlam tutmak için gökten üzerinize su indirmişti. 9 / 177
8-Enfal Suresi

12.Ayet

Medine
إِذْ يُوحِي رَبُّكَ إِلَى الْمَلَائِكَةِ أَنِّي مَعَكُمْ فَثَبِّتُوا الَّذِينَ آمَنُوا ۚ سَأُلْقِي فِي قُلُوبِ الَّذِينَ كَفَرُوا الرُّعْبَ فَاضْرِبُوا فَوْقَ الْأَعْنَاقِ وَاضْرِبُوا مِنْهُمْ كُلَّ بَنَانٍ -12 İz yuhıy rabbüke ilel melaiketi ennı meaküm fe sebbitüllezıne amenu seülkıy fı kulubillezıne keferur ru´be fadribu fevkal a´nakı vadribu minhüm külle benan Hani Rabbin meleklere, “Ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin. Ben kâfirlerin kalplerine korku salacağım. Şimdi vurun boyunlarının üstüne. Vurun, onların bütün parmaklarına” diye vahyediyordu. O vakıt ki rabbın Melâikeye şu vahyi veriyordu: «ben sizinle beraberim, haydin iymanı olanları tesbit edin, kâfirlerin yüreklerine dehşet bırakacağım, hemen vurun boyunlarının üstüne, vurun onların parmaklarına Hani Rabbin meleklere : Muhakkak ben sizinle beraberim; imân edenlerin (moral vererek) sebatlarını sağlayın, diye vahyetmişti. İnkâr edip duranların kalblerine korku ve dehşet salacağım. Artık (ey mü´minler,) vurun onların boyunlarına, vurun onların her bir parmağına. 9 / 177
8-Enfal Suresi

13.Ayet

Medine
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ شَاقُّوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ وَمَنْ يُشَاقِقِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ -13 Zalike bi ennehüm şakkullahe ve rasuleh ve mey yüşakıkıllahe ve rasulehu fe innellahe şedıdül ıkab Bu, onların Allah’a ve Resûlüne karşı gelmelerindendir. Her kim de Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse bilsin ki Allah’ın cezası şiddetlidir. Böyle, çünkü onlar Allaha ve Resulüne karşı geldiler ve kim Allaha ve Resulüne karşı gelirse bilsin ki Allahın ıkabı şiddetlidir Bu da onların Allah´a ve Peygamberine karşı gelmelerindendir. Kim Allah ve Peygamberine karşı gelirse, şüphesiz ki Allah´ın cezası çok şiddetlidir. 9 / 177
8-Enfal Suresi

14.Ayet

Medine
ذَٰلِكُمْ فَذُوقُوهُ وَأَنَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابَ النَّارِ -14 Zaliküm fe zukuhü ve enne lil kafirıne azaben nar İşte şimdi siz tadın onu! Kâfirlere bir de cehennem azabı vardır. İşte bunu gördünüz a, şimdi onu tadın, kâfirlere bir de Cehennem azâbı var İşte bunu (bugünkü azabımızı) tadın. Doğrusu kâfirlere bir de (Cehennem) ateşi azabı vardır. 9 / 177
8-Enfal Suresi

15.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا لَقِيتُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا زَحْفًا فَلَا تُوَلُّوهُمُ الْأَدْبَارَ -15 Ya eyyühellezıne amenu iza lekıytümüllezıne keferu zahfen fe la tüvelluhümül edbar Ey iman edenler. Savaş düzeninde iken kâfirlerle karşılaştığınız zaman sakın onlara arkanızı dönmeyin (savaştan kaçmayın). Ey o bütün iyman edenler! Ordu halinde kâfirlere çattığınız vakıt artık onlara arkalarınızı dönmeyin Ey imân edenler! (Savaş için çıkıldığında) yavaş yavaş ilerlerken, kâfirlerle karşılaştığınız zaman onlara arka çevirmeyin. 9 / 177
8-Enfal Suresi

16.Ayet

Medine
وَمَنْ يُوَلِّهِمْ يَوْمَئِذٍ دُبُرَهُ إِلَّا مُتَحَرِّفًا لِقِتَالٍ أَوْ مُتَحَيِّزًا إِلَىٰ فِئَةٍ فَقَدْ بَاءَ بِغَضَبٍ مِنَ اللَّهِ وَمَأْوَاهُ جَهَنَّمُ ۖ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ -16 Ve mey yüvellihim yevmeizin dübürahu illa müteharrifel li kıtalin ev mütehayyizen ila fietin fe kad bae bi ğadabim minellahi ve me´vahü cehennem ve bi´sel mesıyr -Savaş taktiği olarak düşmanı vurmak için çekilme, ya da diğer bir birliğe katılmak durumu hariç- böyle bir günde her kim onlara arkasını dönerse mutlaka o, Allah’ın gazabına uğramış olur. Onun varacağı yer de cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası! Her kim böyle bir günde onlara -dönüb çarpışmak için pırlanmak veya diğer bir takımda mevkı´ almak halleri müstesna olarak- arkasını dönerse muhakkak Allahdan bir gadaba değmiş olur, ve varacağı yer Cehennemdir, o ise ne kötü âkıbettir. Kim o gün —savaşmak için bir tarafa çekilmek veya diğer bir fırkaya ulaşıp mevzilenmek dışında— onlara arkasını döndürürse, şüphesiz ki Allah´ın gazabına uğrar ve onun yurdu Cehennem´dir; orası ne kötü uğraktır. 9 / 177
8-Enfal Suresi

17.Ayet

Medine
فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ قَتَلَهُمْ ۚ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ رَمَىٰ ۚ وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلَاءً حَسَنًا ۚ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ -17 Fe lem taktüluhüm ve lakinnellahe katelehüm ve ma rameyte iz rameyte ve lakinnellahe rama ve li yübliyel mü´minıne minhü belaen hasena innellahe semıun alım (Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah onları öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Mü’minleri, tarafından güzel bir imtihanla denemek için Allah öyle yaptı. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Sonra onları siz öldürmediniz ve lâkin onları Allah öldürdü, attığın vakıt da sen atmadın ve lâkin Allah attı, hem de mü´minlere güzel bir imtihan geçirtmek için, hakikat Allah semi´dir, alîmdir Onları (hakikatte) siz öldürmediniz, ama Allah onları öldürdü. Onlara attığın vakit sen atmadın, ama Allah attı. Bu da Allah´ın güzel bir denemeyle mü´minleri denemesi içindi. Şüphesiz ki Allah her şeyi işiten ve bilendir. 9 / 178
8-Enfal Suresi

18.Ayet

Medine
ذَٰلِكُمْ وَأَنَّ اللَّهَ مُوهِنُ كَيْدِ الْكَافِرِينَ -18 Zaliküm ve ennellahe muhinü keydil kafirın İşte durum bu: (Allah, mü’minleri güzel bir şekilde dener). Bir de Allah, kâfirlerin tuzağını zayıf düşürendir. Bunu gördünüz, bir de kâfirlerin tedbirini Allahın za´iyf düşürmesi var İşte bu böyledir; Allah kâfirlerin hile ve dolanını (iyice) gevşetip işe yaramaz hale getirir. 9 / 178
8-Enfal Suresi

19.Ayet

Medine
إِنْ تَسْتَفْتِحُوا فَقَدْ جَاءَكُمُ الْفَتْحُ ۖ وَإِنْ تَنْتَهُوا فَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْ ۖ وَإِنْ تَعُودُوا نَعُدْ وَلَنْ تُغْنِيَ عَنْكُمْ فِئَتُكُمْ شَيْئًا وَلَوْ كَثُرَتْ وَأَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ -19 İn testeftihu fekad caekümül feth ve in tentehu fe hüve hayrul leküm ve in teudu neud ve len tuğniye anküm fietüküm şey´ev ve lev kesürat ve ennellahe meal mü´minın (Ey inkârcılar!) Eğer fetih istiyorsanız işte size fetih geldi. Eğer (peygambere karşı gelmekten) vazgeçerseniz, bu sizin için daha hayırlı olur. Eğer dönerseniz biz de döneriz. Çok olsa bile topluluğunuz size hiç fayda vermez. Çünkü Allah mü’minlerle beraberdir. Feth istiyorsanız (ey kâfirler) işte size fetih, ve eğer vaz geçerseniz hakkınızda daha hayırlı olur, yok döner yine başlarsanız biz de başlarız, o vakıt askeriniz çok da olsa size zerre kadar faide vermez, çünkü Allah mü´minlerle beraberdir (Ey Mekkeliler !) Siz zafer istiyordunuz, işte size zafer gelmiştir, (mü´minler elde ettikleri zaferle sizi kahretmişlerdir). Vazgeçerseniz bu sizin için hayırlıdır. Dönerseniz biz de döneriz. Topluluğunuz ne kadar çok olsa da sizi hiçbir şey ile doygun kılamaz (sizi hezimete uğramaktan kurtaramaz). Çünkü Allah gerçekten inananlarla beraberdir. 9 / 178
8-Enfal Suresi

20.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَوَلَّوْا عَنْهُ وَأَنْتُمْ تَسْمَعُونَ -20 Ya eyyühellezıne amenu etıy´ullahe ve rasulehu vela tevellev anhü ve entüm tesmeun Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin. Ey o bütün iyman edenler! Allaha ve Resulüne itaat edin ve işidib durduğunuz halde ondan yan bükmeyin Ey imân edenler! Allah´a ve Peygamberine itaat edin. (Allah sözünü) işittiğiniz halde ondan yüzçevirmeyin. 9 / 178
8-Enfal Suresi

21.Ayet

Medine
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ قَالُوا سَمِعْنَا وَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ -21 Ve la tekunu kellezıne kalu semı´na ve hüm la yesmeun İşitmedikleri hâlde, “işittik” diyenler gibi de olmayın. ve işitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın İşitmedikleri halde, «işittik» diyenler gibi olmayın. 9 / 178
8-Enfal Suresi

22.Ayet

Medine
إِنَّ شَرَّ الدَّوَابِّ عِنْدَ اللَّهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذِينَ لَا يَعْقِلُونَ -22 İnne şerrad devabbi ındellahis summül bükmüllezıne la ya´kılun Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir. Çünkü yer yüzünde debelenenlerin ındallah en kötüsü o sağırlar o dilsizlerdir ki hakkı akıllarına koymazlar Şüphesiz ki (yeryüzünde) yürüyüp hareket eden hayvanların Allah yanında en kötüsü, akletmeyen o sağır ve dilsiz olanlardır. 9 / 178
8-Enfal Suresi

23.Ayet

Medine
وَلَوْ عَلِمَ اللَّهُ فِيهِمْ خَيْرًا لَأَسْمَعَهُمْ ۖ وَلَوْ أَسْمَعَهُمْ لَتَوَلَّوْا وَهُمْ مُعْرِضُونَ -23 Ve lev alimellahü fıhim hayral le esmeahüm ve lev esmeahüm le tevellev ve hüm mu´ridun Allah, onlarda bir hayır (hakka yöneliş) olduğunu bilseydi, elbette onlara işittirirdi. Onlara işittirseydi dahi mutlaka yine yüz çevirerek dönüp giderlerdi. Allah onlarda bir hayır görse idi elbette kulaklarına sokardı ve bu hallerinde kulaklarına soksa idi yine aldırmazlar döner giderlerdi Allah onlarda (hakkı, gerçeği, doğruyu akledip kabullenecek) bir hayır görseydi, elbette onlara (hakkı) duyururdu. Duyurmuş olsa bile yüzçevirirlerdi. Zaten onlar hep yüzçeviren kimselerdir. 9 / 178
8-Enfal Suresi

24.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ ۖ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ -24 Ya eyyühellezıne amenüstecıbü lillahi v lir rasuli iza deaküm lima yühyıküm va´lemu ennellahe yehulü beynel mer´i ve kalbihı ve ennehu ileyhi tuhşerun Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız. Ey o bütün iyman edenler! Sizi kendinize hayat verecek şeylere da´vet ettiği zaman Resuliyle Allaha icabet edin ve bilin ki Allah hakıkaten kişi ile kalbinin arasını gerer, ve siz hakıkaten hep ona haşrolunacaksınız Ey imân edenler! Allah ve Peygamberi, hayat veren şeye sizi çağırdığında icabet edin. Bilin ki Allah kişi ile kalbi arasına girer ve sonunda (dirilip) hepiniz O´nun huzurunda biraraya getirilip toplanacaksınız. 9 / 178
8-Enfal Suresi

25.Ayet

Medine
وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً ۖ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ -25 Vetteku fitnetel la tüsıybennellezıne zalemu minküm hassah va´lemu ennellahe şedıdül ıkab Sadece içinizden zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah, azabı çetin olandır. Ve öyle bir fitneden sakının ki hiç te içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz, ve bilin ki Allahın ıkabı şiddetlidir Öyle bir fitneden korkup sakının ki, o yalnız sizden zâlimlere dokunmaz. Bilin ki, gerçekten Allah´ın ceza olarak vereceği azâb çok şiddetlidir. 9 / 178
8-Enfal Suresi

26.Ayet

Medine
وَاذْكُرُوا إِذْ أَنْتُمْ قَلِيلٌ مُسْتَضْعَفُونَ فِي الْأَرْضِ تَخَافُونَ أَنْ يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآوَاكُمْ وَأَيَّدَكُمْ بِنَصْرِهِ وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ -26 Vesküru iz entüm kalılüm müsted´afune fil erdı tehafune ey yetehattafekümün nasü fe avaküm ve eyyedeküm bi nasrihı ve razekaküm minet tayyibati lealleküm teşkürun O vakti hatırlayın ki siz yeryüzünde güçsüz ve zayıf idiniz. İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz. Derken Allah sizi barındırdı, yardımıyla destekledi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı ki şükredesiniz. Ve düşünün ki siz bir vakıt yer yüzünde hırpalanıp duran bir azlıktınız, nâsın sizi çarpıvereceğinden korkardınız, öyle iken o sizi barındırdı, o sizi nusratiyle te´yid buyurdu o size temizlerinden rızıklar verdi ki, şükredesiniz Hatırlayın ki, bir zamanlar siz yeryüzünde hem az, hem zayıf ve âcizdiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz; bu durumda iken Allah size yer-yurt verip barındırdı, sizi yardımıyla destekleyip kuvvetlendirdi ve sizi temiz ve helâl şeylerle rızıklandırdı ki şükredesiniz. 9 / 179
8-Enfal Suresi

27.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَخُونُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا أَمَانَاتِكُمْ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ -27 Ya eyyühellezıne amenu la tehunüllahe ver rasule ve tehunu emanatiküm ve entüm ta´lemun Ey iman edenler! Allah’a ve Peygamber’e hainlik etmeyin. Bile bile kendi (aranızdaki) emanetlerinize de hainlik etmeyin. Ey o bütün iyman edenler! Allaha ve Resulüne hıyanet etmeyin ki bile bile emanetlerinize hıyanet etmiyesiniz Ey imân edenler! Bildiğiniz halde Allah´a ve Peygamber´e hıyanet etmeyin ; (sonra) size inanılıp güvenilen şeylere hıyanet edersiniz. 9 / 179
8-Enfal Suresi

28.Ayet

Medine
وَاعْلَمُوا أَنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ -28 Va´lemu ennema emvalüküm ve evladüküm fitnetüv ve ennellahe ındehu ecrun azıym Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer deneme aracıdır. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır. Ve iyi bilin ki mallarınız, evlâdlarınız bir fitneden ıbarettir, Allah yanında ise azîm ecirler vardır Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız bir deneme ve sınavdan başka değildir. Büyük mükâfat ise Allah katındadır. 9 / 179
8-Enfal Suresi

29.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فُرْقَانًا وَيُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ۗ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ -29 Ya eyyühellezıne amenu in tettekullahe yec´al leküm fürkanev ve yükeffir anküm seyyiatiküm ve yağfir leküm vallahü zül fadlil azıym Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir. Ey iyman edenler! Allaha korunursanız o, size bir fürkan verir ve tarafınızdan seyyiatınızı örter, sizin için mağfiret de eder, Allah azîm fadıl sahibidir Ey imân edenler I Eğer Allah´ tan korkup (kötülüklerden) sakınırsanız ; O size bir f u r k a n (= iyiyi kötüden, hayrı serden, doğruyu eğriden, sevabı günahtan, temizi murdardan, hakkı bâtıldan ayıran bir ölçü ve kıstas, bir bilgi ve marifet) verir. Üstelik suç ve günahlarınızı örter ve sizi bağışlar. 9 / 179
8-Enfal Suresi

30.Ayet

Mekke
وَإِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ أَوْ يَقْتُلُوكَ أَوْ يُخْرِجُوكَ ۚ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ ۖ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ -30 Ve iz yemküru bikellezıne keferu li yüsbituke ev yaktüluke ev yuhricuk ve yemkürune ve yemkürullah vallahü hayrul makirın Hani kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke’den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır. Hani bir vakıt dı o kâfirler seni tutub bağlamaları veya öldürmeleri veya sürüb çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı, onlar tuzak kurarlarken Allah da karşılığını kuruyordu, öyle ya Allah tuzakların hayırlısını kurar Hatırlayın ki, o küfredenler bir zaman seni tutup bağlamaları veya seni öldürmeleri ya da seni (Mekke´den) çıkarmaları için sana pusu ve tuzak kurmuşlardı. Onlar, pusu ve tuzak kurarlarken Allah da o tuzağın karşılığını kuruyordu. Allah tuzak kuranların (hilesine karşı tedbir almada) en hayırlısıdır. 9 / 179
8-Enfal Suresi

31.Ayet

Medine
وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا قَالُوا قَدْ سَمِعْنَا لَوْ نَشَاءُ لَقُلْنَا مِثْلَ هَٰذَا ۙ إِنْ هَٰذَا إِلَّا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ -31 Ve iza tütla alehim ayatüna kalu kad semı´na lev neşaü le kulna misle haza in haza illa esatıyrul evvelın Onlara karşı âyetlerimiz okunduğu zaman, “Duyduk, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleriz. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir” dediler. Ve onlara âyetlerimiz okunacağı zaman artık işittik, dilesek bunun gibisini biz de söyleriz, bu, eskilerin efsânelerinden başka bir şey değil diyorlardı Âyetlerimiz onlara karşı okununca, «işittik, işittik, istersek bunun bir benzerini biz de söyleyebilirdik ; bu olsa olsa eskilerin masallarıdır!» derler. 9 / 179
8-Enfal Suresi

32.Ayet

Medine
وَإِذْ قَالُوا اللَّهُمَّ إِنْ كَانَ هَٰذَا هُوَ الْحَقَّ مِنْ عِنْدِكَ فَأَمْطِرْ عَلَيْنَا حِجَارَةً مِنَ السَّمَاءِ أَوِ ائْتِنَا بِعَذَابٍ أَلِيمٍ -32 Ve iz kalüllahümme in kane haza hüvel hakka min ındike fe emtır aleyna hıcaratem mines semai evi´tina bi azabin elım Hani onlar, “Ey Allah’ım, eğer şu (Kur’an) senin katından inmiş hak (kitap) ise hemen üzerimize gökten taş yağdır veya bize elem dolu bir azap getir” demişlerdi. Bir vakıt da ey Allah, eğer bu, senin tarafından gelmiş hak kitâb ise durma üzerimize gökten taşlar yağdır veya bize daha elîm bir azâb ver demişlerdi Hani bir zaman da onlar, «Ey Allahımız ! Eğer bu Kur´ân hakikaten senden ise, üzerimize gökten taş yağdır veya bize acıklı bir azâb getir» demişlerdi. 9 / 179
8-Enfal Suresi

33.Ayet

Medine
وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُعَذِّبَهُمْ وَأَنْتَ فِيهِمْ ۚ وَمَا كَانَ اللَّهُ مُعَذِّبَهُمْ وَهُمْ يَسْتَغْفِرُونَ -33 Ve ma kanellahü li yüazzibehüm ve ente fıhim ve ma kanellahü müazzibehüm ve hüm yestağfirun Oysa sen onların içinde iken, Allah onlara azap edecek değildi. Bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir. Halbuki sen içlerinde iken Allah onlara azâb edecek değil idi, istiğfar ettikleri halde de Allah onlara azâb edecek değil Oysa sen onların arasında iken Allah onlara azâb edecek değildir ve onların (arasında kalan mü´minler) istiğfar ederken Allah yine kendilerine azâb edici değildir. 9 / 179
8-Enfal Suresi

34.Ayet

Medine
وَمَا لَهُمْ أَلَّا يُعَذِّبَهُمُ اللَّهُ وَهُمْ يَصُدُّونَ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَا كَانُوا أَوْلِيَاءَهُ ۚ إِنْ أَوْلِيَاؤُهُ إِلَّا الْمُتَّقُونَ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ -34 Ve ma lehüm ella yüazzibehümüllahü ve hüm yesuddune anil mescidil harami ve ma kanu evliyaeh in evliyaühu illel müttekune ve lakinne ekserahüm la ya´lemun Onlar Mescid-i Haram’dan (mü’minleri) alıkoyarken ve oranın bakımına ehil de değillerken, Allah onlara ne diye azap etmesin? Oranın bakımına ehil olanlar ancak Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır. Fakat onların çoğu bilmez. Şimdi ise Allahın kendilerini azâb etmemesi için neleri var? Mü´minleri Mescidi haramdan menediyorlar, halbuki hizmetine ehil de değiller, onun hizmetine ehl olanlar ancak müttekılerdir ve lâkin çokları bilmezler (Sen ve İstiğfar eden mü´minler aralarında bulunmayınca) Allah onlara ne diye azâb etmeyecek ? Oysa onlar (mü´minleri) Mescid-i Harâm´a (girmekten) men´ediyorlar. (Bununla beraber) onlar O Mescid´in dostları ve lâyıkları da değillerdir. Onun dostları ve lâyıkları ancak muttaki (Allah´tan saygı ile korkup fenalıklardan sakınanlardır. Ama ne var ki, onların çoğu (bu gerçeği) bilmezler. 9 / 180
8-Enfal Suresi

35.Ayet

Medine
وَمَا كَانَ صَلَاتُهُمْ عِنْدَ الْبَيْتِ إِلَّا مُكَاءً وَتَصْدِيَةً ۚ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ -35 Ve ma kane salatühüm ındel beyti illa mükaev ve tasdiyeh fe zukul azabe bi ma küntüm tekfürun Onların, Kâ’be’nin yanında duaları ıslık çalıp el çırpmaktan ibarettir. Öyle ise (ey müşrikler) inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azabı. Beytin huzurunda namazları ise ıslık çalıb el çırpmaktan başka bir şey değil, o halde küfr-ü küfranınızdan dolayı tadın azâbı Beyt´in (Allah´ın Evi´nin) yanında namazları (kendilerine göre ibâdetleri) ıslık çalmaktan ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. O halde inkâr ve nankörlüğünüzden dolayı azabı tadın! 9 / 180
8-Enfal Suresi

36.Ayet

Mekke
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ۚ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ ۗ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ -36 İnnellezıne keferu yünfikune emvalehüm li yesuddu an sebılillah fe seyünfikuneha sümme tekunü aleyhim hasraten sümme yuğlebun vellezıne keferu ila cehenneme yuhşerun Şüphe yok ki, inkâr edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. İnkâr edenler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir. Şüphe yok ki Allah yolundan men´etmek için mallarını sarfedenler, onu yine sarfedecekler, sonra bu kendilerine yürek acısı olacak, nihayet mağlûb olacaklar. Ve küfürlerinde ısrar edenler toplanıb Cehenneme sevkedilecekler Şüphesiz ki, o inkâr edenler, Allah yolundan alıkoymak için mallarını harcarlar. Onu yine de harcayacaklar ; sonra bu kendilerine iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. Ve kâfir olanlar toplatılıp Cehennem´e sürüleceklerdir. 9 / 180
8-Enfal Suresi

37.Ayet

Medine
لِيَمِيزَ اللَّهُ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ وَيَجْعَلَ الْخَبِيثَ بَعْضَهُ عَلَىٰ بَعْضٍ فَيَرْكُمَهُ جَمِيعًا فَيَجْعَلَهُ فِي جَهَنَّمَ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ -37 Li yemizellahül habise minet tayyibi ve yec´alel habıse ba´dahu ala ba´dın fe yerkümehu cemıan fe yec´alehu fı cehennem ülaike hümül hasirun Allah, pis olanı temizden ayırmak, pis olanların hepsini birbiri üstüne koyup yığarak cehenneme koymak için böyle yapar. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. Ki Allah murdarı temizden ayırsın ve murdar kısmı birbirinin üzerine bindirib hepsini teraküm ettirsin de topunu Cehenneme koysun, işte bunlar, o hüsran içinde kalanlar Bu da Allah´ın temizi murdardan ayırd etmesi, murdarın bir kısmını bir kısmı üzerine yığıp hepsini toptan Cehennem´e koyması içindir. İşte zarara uğrayanlar onlardır. 9 / 180
8-Enfal Suresi

38.Ayet

Medine
قُلْ لِلَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ يَنْتَهُوا يُغْفَرْ لَهُمْ مَا قَدْ سَلَفَ وَإِنْ يَعُودُوا فَقَدْ مَضَتْ سُنَّتُ الْأَوَّلِينَ -38 Kul lillezıne keferu iy yentehu yuğfer lehüm ma kad selef ve iy yeudu fe kad medat sünnetül evvelın Ey Muhammed! İnkâr edenlere söyle: Eğer (iman edip, düşmanlık ve savaştan) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer (düşmanlık ve savaşa) dönerlerse, öncekilere uygulanan ilâhî kanun devam etmiş olacaktır. De o küfüredenlere ki, eğer vazgeçerlerse geçmişteki günahları bağışlanır, yok yine ısyana dönerlerse kendilerinden evvelki ümmetlere tatbık edilen kanun-ı ilâhî geçmişti artık onu beklesinler. İnkâr edenlere de ki: Eğer (inkâr ve inattan, şaşkınlık ve azgınlıktan) vazgeçerlerse, onların geçmişteki (küfür ve günahları) bağışlanır. Tekrar (inkâr ve azgınlığa) dönerlerse, öncekiler hakkında câri olan sünnet (ilâhî kanun) hükmünü yürütecektir. 9 / 180
8-Enfal Suresi

39.Ayet

Medine
وَقَاتِلُوهُمْ حَتَّىٰ لَا تَكُونَ فِتْنَةٌ وَيَكُونَ الدِّينُ كُلُّهُ لِلَّهِ ۚ فَإِنِ انْتَهَوْا فَإِنَّ اللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ بَصِيرٌ -39 Ve katiluhüm hatta la tekune fitnetüv ve yekuned dınü küllühu lillah fe inintehev fe innellahe bi ma ya´melune besıyr Baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (küfürden) vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir. Siz de ortalıkta bir fitne kalmayıb din, tamamiyle Allahın dini oluncıya kadar onlara cihad edin, eğer vaz geçerlerse her halde Allah amellerini görür Yeryüzünde bir fitne kalmayıncaya ve din bütünüyle Allah´ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (inkâr ve fitneden) vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah onların yapageldiklerini yeterince görendir. 9 / 180
8-Enfal Suresi

40.Ayet

Medine
وَإِنْ تَوَلَّوْا فَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَوْلَاكُمْ ۚ نِعْمَ الْمَوْلَىٰ وَنِعْمَ النَّصِيرُ -40 Ve in tevellev fa´lemu ennellahe mevlaküm nı´mel mevla ve nı´men nesıyr Eğer yüz çevirirlerse bilin ki Allah sizin dostunuzdur. O, ne güzel dosttur; O, ne güzel yardımcıdır! Yok vaz geçmezlerse artık bilin ki Allah sizin mevlânız, ne güzel mevlâ, ne güzel nasîr! Eğer yüzçevirirlerse, bilin ki Allah sizin Mevlâ´nızdır. Ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcıdır O! 9 / 180
8-Enfal Suresi

41.Ayet

Medine
وَاعْلَمُوا أَنَّمَا غَنِمْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَأَنَّ لِلَّهِ خُمُسَهُ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَىٰ وَالْيَتَامَىٰ وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ إِنْ كُنْتُمْ آمَنْتُمْ بِاللَّهِ وَمَا أَنْزَلْنَا عَلَىٰ عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ ۗ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ -41 Va´lemu ennema ğanimtüm min şey´in fe enne lillahi humüsehu ve lir rasuli ve lizil kurba vel yetama vel mesakıni vebnis sebıli in küntüm amentüm billahi ve ma enzelna ala abdina yevmel fürkani yevmel tekal cem´an vallahü ala külli şey´in kadır Bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri mutlaka Allah’a, Peygamber’e, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir. Eğer Allah’a; hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun (Bedir’de) karşılaştığı gün kulumuza indirdiklerimize inandıysanız (bunu böyle bilin). Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. Bir de ma´lûmunuz olsun ki ganimet aldığınız her hangi bir şey, mutlaka onun beşte biri Allâh içindir ki Peygambere ve ona karabeti olanlarla yetimler ve miskinler ve yolda kalmışlaradır, eğer siz Allaha iyman etmiş ve o furkan günü, o iki cem´iyyetin çarpıştığı gün kulumuza indirdiklerimize iyman eylemiş iseniz bunu böyle bilin; daha Allah her şeye kadir Bilin ki (savaşda) elde ettiğiniz ganimetin beşte biri Allah içindir; Peygamber´e, yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Eğer Allah´a, hak ile bâtılın birbirinden ayrılıp iyice belirgin hâle geldiği gün, iki ordunun karşılaştığı gün kulumuza indirdiğimiz âyetlere inanıyorsanız (bunu böyle kabul edin). Allah´ın kudreti her şeye yeter. 10 / 181
8-Enfal Suresi

42.Ayet

Medine
إِذْ أَنْتُمْ بِالْعُدْوَةِ الدُّنْيَا وَهُمْ بِالْعُدْوَةِ الْقُصْوَىٰ وَالرَّكْبُ أَسْفَلَ مِنْكُمْ ۚ وَلَوْ تَوَاعَدْتُمْ لَاخْتَلَفْتُمْ فِي الْمِيعَادِ ۙ وَلَٰكِنْ لِيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولًا لِيَهْلِكَ مَنْ هَلَكَ عَنْ بَيِّنَةٍ وَيَحْيَىٰ مَنْ حَيَّ عَنْ بَيِّنَةٍ ۗ وَإِنَّ اللَّهَ لَسَمِيعٌ عَلِيمٌ -42 İz entüm bil udvetid dünya ve hüm bil udvetil kusva ver rakbü esfele minküm ve lev tevaadtüm lahteleftüm fil mıadi ve lakil li yakdıyellahü emran kane mef´ulel li yehlike men heleke am beyyinetiv ve yahya men hayye am beyyineh ve innellahe le semıun alım Hani siz vadinin (Medine’ye) yakın tarafında; onlar uzak tarafında, kervansa sizin aşağınızdaydı. (Onlar sayıca sizden öylesine fazla idi ki), şâyet buluşmak üzere sözleşmiş olsaydınız (durumu fark edince) sözleşmenizde ayrılığa düşerdiniz (savaşa yanaşmazdınız). Fakat Allah, olacak bir işi (mü’minlerin zaferini) gerçekleştirmek için böyle yaptı ki, ölen açık bir delille ölsün, yaşayan da açık bir delille yaşasın. Şüphesiz Allah, elbette hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. O vakıt ki siz vâdînin beri yamacında idiniz, onlarsa öte yamacında, süvarileri de tam sizden aşağıda idiniz, öyleki onlarla va´dleşmiş olsa idiniz mutlak mîâdda ıhtilâf ederdiniz ve lâkin Allah mukadder bir emri yerine getirmek için o yapılmış idi ki hem helâk olan beyyineden helâk olsun, hem de yaşıyan beyyineden yaşasın ve çünkü Allah her halde semî´dir alîmdir Hani bir zaman siz vadinin yakın bir yerinde, onlar da uzak bir ucunda bulunuyordunuz; kervan ise sizden epeyce aşağıda idi; öyle ki, eğer (daha önce) onlarla (savaş konusunda) sözleşmiş olsaydınız, belirlenen vakitte (orada bulunmak hususunda) görüş ayrılığına düşerdiniz. Ama Allah, olacak bir durumu yerine getirmek için (sizi oldubittiyle karşılaştırdı). Tâ ki, mahvolacak olan, açık belgeleri (görüp) mahvolsun; yaşayacak olan da açık belgeleri (görüp öylece) yaşasın. Şüphesiz ki, Allah her şeyi gerektiği gibi işitir ve bilir. 10 / 181
8-Enfal Suresi

43.Ayet

Medine
إِذْ يُرِيكَهُمُ اللَّهُ فِي مَنَامِكَ قَلِيلًا ۖ وَلَوْ أَرَاكَهُمْ كَثِيرًا لَفَشِلْتُمْ وَلَتَنَازَعْتُمْ فِي الْأَمْرِ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ سَلَّمَ ۗ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ -43 İz yürıkehümüllahü fı menamike kalıla ve lev erakehüm kesıral le feşiltüm ve le tenaza´tüm fil emri ve lainnellahe sellem innehu alımüm bi zatis sudur Hani Allah sana onları uykunda az gösteriyordu. Eğer sana onları çok gösterseydi elbette gevşerdiniz ve o iş hakkında birbirinizle çekişirdiniz. Fakat Allah (sizi bunlardan) kurtardı. Çünkü O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir. O vakıt ki Allah sana onları ru´yanda az gösteriyordu, eğer sana onları çok gösterse idi korkacaktınız ve kumandada nizâa düşecektiniz ve lâkin Allah selâmete bağladı, çünkü o bütün sinelerin künhünü bilir Hatırla o vakti ki, Allah onları uykunda sana az göstermişti; eğer onları çok gösterseydi korkar ve emr-u kumanda hususunda çekişip tartışırdınız. Ama Allah esenlik verdi de (sizi) kurtardı. Şüphesiz ki O, sinelerde olanı çok iyi bilir. 10 / 181
8-Enfal Suresi

44.Ayet

Medine
وَإِذْ يُرِيكُمُوهُمْ إِذِ الْتَقَيْتُمْ فِي أَعْيُنِكُمْ قَلِيلًا وَيُقَلِّلُكُمْ فِي أَعْيُنِهِمْ لِيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولًا ۗ وَإِلَى اللَّهِ تُرْجَعُ الْأُمُورُ -44 Ve iz yürıkümuhüm izil tekaytüm fı a´yüniküm kalılev ve yükallilüküm fı a´yünihim li yakdıyellahü emran kane mef´ula ve ilellahi türceul ümur Hani karşılaştığınız zaman onları gözlerinize az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu ki Allah, olacak bir işi gerçekleştirsin. Bütün işler Allah’a döndürülür. Ve o vakıt ki karşılaştığınız sıra onları sizin gözlerinizde azaltıyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu, çünkü Allah o fi´le çıkarılmış olan emri yerine getirecekti, öyle ya bütün işler Allaha irca´ olunur Ve hatırla ki, (olacak bir durumu yerine getirmek için) karşılaştığınızda (Allah) onları gözlerinizde az gösteriyor ve sizi de onların gözünde az gösteriyordu. İşler ancak Allah´a döndürülür. 10 / 181
8-Enfal Suresi

45.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا لَقِيتُمْ فِئَةً فَاثْبُتُوا وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ -45 Ya eyyühellezıne amenu iza lekıytüm fieten fesbütu veskürullahe kesıral lealleküm tüflihun Ey iman edenler! (Savaş için) bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz. Ey o bütün iyman edenler bir düşman kümesiyle karşılaştığınız vakıt sebat edin ve Allahı çok zikreyleyin ki felâha irebilesiniz Ey imân edenler! (savaşmak üzere çıkan) düşman topluluğu ile karşılaştığınız vakit, (korkmayın) sebat edin, Allah´ı çokça anın ki kurtuluşa (ve başarıya) eresiniz. 10 / 181
8-Enfal Suresi

46.Ayet

Medine
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ ۖ وَاصْبِرُوا ۚ إِنَّ اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ -46 Ve etıy´ullahe ve rasulehu ve la tenazeu fe tefşelu ve tezhebe rıhuküm vasbiru innellahe meas sabirın Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. Hem Allaha ve Resulüne itaatten ayrılmayın ve birbirinizle niza´laşmayın sonra içinize korku düşer ve devletiniz elden gider ve sabırlı olun çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. Allah´a ve Peygamberi´ne itaat edin. Sürtüşüp çekişmeyin, tartışıp bölünmeyin; sonra korkaklaşır (devletinizin kudret) havası ayrılıp gider. Sabrediniz, şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir. 10 / 182
8-Enfal Suresi

47.Ayet

Medine
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بَطَرًا وَرِئَاءَ النَّاسِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ۚ وَاللَّهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ -47 Ve la tekunu kellezıne haracu min diyarihim betarav ve riaen nasi ve yesuddune an sebılillah vallahü bi ma ya´melune mühıyt Şımarıp böbürlenmek, insanlara gösteriş yapmak ve (halkı) Allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar (Mekke müşrikleri) gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını kuşatıcıdır. Onlar gibi olmayın ki diyarlarından çalım satarak ve nâsa gösteriş yaparak çıktılar ve Allah yolundan men´ediyorlardı, halbuki Allah bütün amellerini çenber içine almıştı Yurtlarından şımarıklık göstererek, böbürlenip halka gösteriş yaparak ve (insanları) Allah yolundan men´ederek çıkanlar gibi olmayın, Allah onların yapageldiklerini (ilim ve kudretiyle) kuşatmıştır. 10 / 182
8-Enfal Suresi

48.Ayet

Medine
وَإِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَإِنِّي جَارٌ لَكُمْ ۖ فَلَمَّا تَرَاءَتِ الْفِئَتَانِ نَكَصَ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ وَقَالَ إِنِّي بَرِيءٌ مِنْكُمْ إِنِّي أَرَىٰ مَا لَا تَرَوْنَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ ۚ وَاللَّهُ شَدِيدُ الْعِقَابِ -48 Ve iz zeyyene lehümüş şeytanü a´malehüm ve kale la ğalibe lekümül yevme minen nasi ve innı carul leküm felemma teraetil fietani nekesa ala akıbeyhi ve kale innı berıüm minküm innı era ma la teravne innı ehafüllah vallahü şedıdül ıkab Hani şeytan onlara yaptıklarını süslemiş ve, “Bu gün artık insanlardan size galip gelecek (kimse) yok, mutlaka ben de size yardımcıyım.” demişti. Fakat iki taraf (savaş alanında) yüz yüze gelince (şeytan), gerisingeriye dönüp, “Ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğiniz şeyler (melekler) görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah, cezası çetin olandır” demişti. Ve o vakıt ki Şeytan kendilerine amellerini tezyin eylemiş de demişdi bu gün insanlardan size galib gelecek yok, ben de size zahirim, fakat iki taraf karşı karşıya görününce ardına dönüverdi de ben, dedi sizden kat´ıyyen beriyim, ben sizin göremiyeceğiniz şeyler görüyorum, ben Allahtan korkarım, öyle ya Allahın ıkabı çok şiddetlidir. Hani şeytan onlara işleyip durdukları (kötü işlerini, fena niyetlerini) süsleyip, «bugün insanlardan size üstün gelecek yoktur ve ben de sizi destekleyici bir yardımcıyım !» demişti de iki ordu birbirlerini görüp karşılaşınca, (bu defa) topuğu üzerine gerisin geri dönerek şöyle demişti : «Doğrusu benim sizinle ilgim yoktur ; sizin göremiyeceğiniz şeyleri görüyorum. Hem doğrusu ben Allah´tan korkarım, Allah´ın vereceği ceza şiddetlidir.» 10 / 182
8-Enfal Suresi

49.Ayet

Medine
إِذْ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ غَرَّ هَٰؤُلَاءِ دِينُهُمْ ۗ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَإِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ -49 İz yekulül münafikune vellezıne fı kulubihim meradun ğarra haülai dınühüm ve mey yetevekkel alellahi fe innellahe azızün hakım Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler, “Bunları dinleri aldatmış” diyorlardı. Hâlbuki kim Allah’a tevekkül ederse, hiç şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. O sıra münafıklar ve kalblerinde bir maraz bulunanlar şöyle diyorlardı: «şunları dinleri aldattı» halbuki her kim Allaha tevekkül ederse şüphe yok ki Allah bir azîz, hakîmdir. Hani bir vakit de münafıklar ve kalblerinde (inkâr, inat, cehalet ve fitne) hastalığı bulunanlar diyorlardı ki: «Canım şu mü´minleri de dinleri aldatmıştır.» Kim Allah´a güvenip dayanırsa şüphesiz ki Allah yegâne üstün ve yegâne hikmet sahibidir. 10 / 182
8-Enfal Suresi

50.Ayet

Medine
وَلَوْ تَرَىٰ إِذْ يَتَوَفَّى الَّذِينَ كَفَرُوا ۙ الْمَلَائِكَةُ يَضْرِبُونَ وُجُوهَهُمْ وَأَدْبَارَهُمْ وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ -50 Ve lev tera iz yeteveffellezıne keferul melaiketü yadribune vücuhehüm ve edbarahüm ve zuku azabel harıyk Melekler, kâfirlerin yüzlerine ve artlarına vura vura ve “haydi tadın yangın azabını” diyerek canlarını alırken bir görseydin. Bir de görseydin Melekler canlarını alırken o küfr edenlerin yüzlerine ve arkalarına vura vura, tadın bakalım! diyerek: yangın azâbını Bir de melekler o küfredenlerin yüzlerine ve arkalarına vura vura ve «tadın yakıcı azabı!» (diye diye) canlarını aldıklarını görmeliydin. 10 / 182
8-Enfal Suresi

51.Ayet

Medine
ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِلْعَبِيدِ -51 Zalike bima kaddemet eydıküm ve ennellahe leysi bi zallamil lil abıd (Ey kâfirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa, Allah kullarına zulmedici değildir. Bu işte sizin kendi ellerinizin takdim ettiği yüzünden ve Allahın kullarına zulümkâr olmadığındandır. işte bu sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğünüzün karşılığıdır ve elbette Allah kullarına zulmedici değildir. 10 / 182
8-Enfal Suresi

52.Ayet

Medine
كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ ۙ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ فَأَخَذَهُمُ اللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ شَدِيدُ الْعِقَابِ -52 Kede´bi ali fir´avne vellezıne min kablihim keferu bi ayatillahi fe ehazehümüllahü bi zünubihim innellahe kaviyyün şedıdül ıkab Bunların durumu tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkâr etmişler, Allah da kendilerini günahları sebebiyle hemen yakalamıştı. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, azabı çetin olandır. Tıpkı Âli Fir´avnın ve onlardan evvelkilerin gidişi gibi Allahın âyetlerini tanımadılar da Allah kendilerini günahlariyle tuttu alıverdi, çünkü Allah çok kuvvetli ve ıkabı pek şiddetlidir (Bunların tutum ve gidişi) Fir´avn ve ondan öncekilerin tutum ve gidişi gibidir. Allah´ın âyetlerini inkâr ettiler, bu yüzden Allah onları —günahlarına karşılık— yakaladı. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, cezası çok şiddetlidir. 10 / 182
8-Enfal Suresi

53.Ayet

Medine
ذَٰلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ لَمْ يَكُ مُغَيِّرًا نِعْمَةً أَنْعَمَهَا عَلَىٰ قَوْمٍ حَتَّىٰ يُغَيِّرُوا مَا بِأَنْفُسِهِمْ ۙ وَأَنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ -53 Zalike bi ennellahe lem yekü müğayyiran nı´meten en´ameha ala kavmin hatta yüğayyiru ma bi enfüsihim ve ennellahe semıun alım Bunun sebebi şudur: Bir toplum kendilerinde bulunan (iyi davranışlar)ı değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez ve şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Bu, şundan: bir kerre Allah bir kavme in´am ettiği bir ni´meti onlar nefislerindeki sebebi değiştirinciye kadar değiştirmiş değildir, bir de Allah işitir, bilir Bu böyledir. Çünkü Allah bir millete verdiği nîmeti, onlar kendilerindeki (huy, yaşayış ve davranışları)nı değiştirmedikçe, değiştirici değildir ve şüphesiz Allah işitendir, bilendir. 10 / 183
8-Enfal Suresi

54.Ayet

Medine
كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ ۙ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ كَذَّبُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ فَأَهْلَكْنَاهُمْ بِذُنُوبِهِمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ ۚ وَكُلٌّ كَانُوا ظَالِمِينَ -54 Kede´bi ali fir´avne vellezıne min kablihim kezzebu bi ayati rabbihim fe ehleknahüm bi zünubihim ve ağrakna ale fir´avn ve küllün kanu zalimın Bunların durumu, tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlar, biz de onları günahları sebebiyle helâk etmiştik ve Firavun ailesini de suda boğmuştuk. Hepsi de zalim kimselerdi. Tıbkı ali Fir´avnin ve onlardan evvelkilerin gidişi gibi ki rablarının âyetlerini tekzib ettiler biz de kendilerini günahlariyle helâk ettik ve ali Fir´avni gark eyledik, hepsi de zalimdiler (Bunların tutumu ve gidişi) Fir´avn´ın ve onlardan öncekilerin tutum ve gidişi gibidir. Rablarının âyetlerini yalan saydılar, o sebeple onları günahları karşılığında yok ettik; Fir´avn tarafdarını (denizde) boğduk. Onların hepsi zâlimler idi. 10 / 183
8-Enfal Suresi

55.Ayet

Medine
إِنَّ شَرَّ الدَّوَابِّ عِنْدَ اللَّهِ الَّذِينَ كَفَرُوا فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ -55 İnne şerrad devabbi ındellahillezıne keferu fehüm la yü´minun Şüphesiz Allah katında, yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü, inkâr edenlerdir. Artık onlar iman etmezler. Bütün o debelenenlerin Allah ındinde en şerlisi şol kimselerdir ki küfretmişlerdir de iymana gelmezler Allah katında (yeryüzünde) yürüyenlerin en kötüsü, o inkâr edenlerdir. Onlar inanmazlar. 10 / 183
8-Enfal Suresi

56.Ayet

Medine
الَّذِينَ عَاهَدْتَ مِنْهُمْ ثُمَّ يَنْقُضُونَ عَهْدَهُمْ فِي كُلِّ مَرَّةٍ وَهُمْ لَا يَتَّقُونَ -56 Ellezıne ahedte minhüm sümme yenkudune ahdehüm fı külli merrativ ve hüm la yettekun Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan kimselerdir. Onlar ki kendilerinden muahede almışındır da sonra her def´asında ahidlerini nakzederler ve hiç çekinmezler, Öyle ki, onlar kendileriyle yaptığın anlaşmayı her defasında hiç çekinmeden (ve sonucunu hesaba katmadan) bozarlar. 10 / 183
8-Enfal Suresi

57.Ayet

Medine
فَإِمَّا تَثْقَفَنَّهُمْ فِي الْحَرْبِ فَشَرِّدْ بِهِمْ مَنْ خَلْفَهُمْ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ -57 Fe imma teskafennehüm fil harbi fe şerrid bihim men halfehüm leallehüm yezzekkerun Eğer onları savaşta yakalarsan, bunlar(a vereceğin ceza) ile arkalarındakileri de dağıt ki ibret alsınlar. onun için onları ne zaman harbde yakarlarsan kendileriyle arkalarındakileri ürgüt gerek ki ıbret alırlar Savaşta onları (ne zaman yakalarsan,) öylesine darmadağın et ki arkalarındakiler öğüt ve ibret alsınlar. 10 / 183
8-Enfal Suresi

58.Ayet

Medine
وَإِمَّا تَخَافَنَّ مِنْ قَوْمٍ خِيَانَةً فَانْبِذْ إِلَيْهِمْ عَلَىٰ سَوَاءٍ ۚ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْخَائِنِينَ -58 Ve imma tehafenne min kavmin hıyaneten fembiz ileyhim ala seva´ innellahe la yühıbbül hainın (Antlaşma yaptığın) bir kavmin hainlik etmesinden korkarsan, sen de antlaşmayı bozduğunu aynı şekilde onlara bildir. Çünkü Allah, hainleri sevmez. Her hangi bir kavmden de bir hıyanet endişe edersen evvel emirde (nebzet) ahidlerini reddettiğini düpe düz kendilerini bildir, çünkü Allah hainleri sevmez Eğer bir milletin hıyanetinden endişe ederseniz eşit ölçülere göre sen de anlaşmayı bozup (yüzlerine) at! Çünkü Allah, elbette hâinleri sevmez. 10 / 183
8-Enfal Suresi

59.Ayet

Medine
وَلَا يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا سَبَقُوا ۚ إِنَّهُمْ لَا يُعْجِزُونَ -59 Ve la yahsebennellezıne keferu sebeku innehüm la yu´cizun İnkâr edenler, asla yakayı kurtardıklarını zannetmesinler. Çünkü onlar (sizi) âciz bırakamazlar. Ve o küfr edenler asla zannetmesinler ki ileri gitmişlerdir çünkü onlar âciz bırakamazlar O inkâr edenler, öne geçtiklerini (ve geçeceklerini) hiç de sanmasınlar. Çünkü onlar (bizi ve sizi) âciz bırakamazlar. 10 / 183
8-Enfal Suresi

60.Ayet

Medine
وَأَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِنْ دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْ ۚ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللَّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنْتُمْ لَا تُظْلَمُونَ -60 Ve eıddu lehüm mesteta´tüm min kuvvetiv ve mir ribatıl hayli türhibune bihı adüvvellahi ve adüvveküm ve aharıne min dunihim la ta´lemunehüm allahü ya´lemühüm ve ma tünfiku min şey´in fı sebılillahi yüveffe ileyküm ve entüm la tuzlemun Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez. Siz de onlara karşı gücünüzün yettiği her kuvvetten ve cihad için beslenen atlardan hazırlık yapın, onunla hem Allah düşmanını korkutursunuz hem sizin düşmanınızı hem de onlardan başka diğerlerini ki onları siz bilmezsiniz, Allah bilir ve Allah yolunda her ne masraf verseniz ecri size tamamen ödenir, hiç de ziyan etmezsiniz. (Ey Müslümanlar!) Onlara karşı gücünüzün yettiğince her türlü kuvveti ve (savaş için) beslenen atları (gereken araçları) hazırlayın. Bununla hem Allah´ın düşmanlarını, hem sizin düşmanlarınızı ve sizin bilmediğiniz, Allah´ın bildiği diğer düşmanları korkutup yıldırırsınız. Allah yolunda her ne harcarsanız, (karşılığı) size tastamam ödenir, hiç de haksızlığa uğramazsınız. 10 / 183
8-Enfal Suresi

61.Ayet

Medine
وَإِنْ جَنَحُوا لِلسَّلْمِ فَاجْنَحْ لَهَا وَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ ۚ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ -61 Ve in cenehu lis selmi fecnah leha ve tevekkel alellah innehu hüves semıul alım Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Ve eğer selme yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allaha mütevekkil ol, çünkü işiden bilen ancak odur Eğer (düşmanlarınız) barışa meylederlerse, sen de ona yanaş, Allah´a güvenip dayan. Çünkü Allah muhakkak işiten ve bilendir. 10 / 183
8-Enfal Suresi

62.Ayet

Medine
وَإِنْ يُرِيدُوا أَنْ يَخْدَعُوكَ فَإِنَّ حَسْبَكَ اللَّهُ ۚ هُوَ الَّذِي أَيَّدَكَ بِنَصْرِهِ وَبِالْمُؤْمِنِينَ -62 Ve iy yürıdu ey yahdeuke fe inne hasbekellah hüvellezı eyyedeke bi nasrihı ve bil mü´minın (62-63) Eğer seni aldatmak isterlerse bilmiş ol ki sana yetecek Allah’tır. O, seni bizzat kendi yardımıyla ve mü’minlerle destekleyen ve onların kalplerini uzlaştırandır. Şayet yeryüzündeki şeyleri tümüyle harcasaydın, sen onların kalplerini uzlaştıramazdın. Fakat, Allah onların arasını uzlaştırdı. Şüphesiz O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Ve eğer sana hud´a yapmak isterlerse sana yetişecek Allahdır, odur ki seni nusratıyle ve mü´minlerle te´yid buyurdu (62-63) Eğer hile yapıp seni aldatmak isterlerse, şüphesiz ki Allah, sana yeterdir; seni ve mü´minleri yardımıyla destekleyip güçlendiren O´dur. Mü´minlerin gönüllerini birbirine ısındırıp biraraya getiren de O´dur. Eğer yeryüzünde bulunan her şeyi harcasaydın yine de onların kalblerini birbirine ısındırıp biraraya getiremezdin. Ama Allah´tır ki onların kalblerini birbirine ısındırıp biraraya getirmiştir. Şüphesiz ki O, çok güçlü, çok üstündür ve yegâne hikmet sahibidir. 10 / 184
8-Enfal Suresi

63.Ayet

Medine
وَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ ۚ لَوْ أَنْفَقْتَ مَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مَا أَلَّفْتَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ أَلَّفَ بَيْنَهُمْ ۚ إِنَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ -63 Ve ellefe beyne kulubihim lev enfakte ma fil erdı cemıam ma ellefte beyne kulubihim ve lakinnellahe ellefe beynehüm innehu azızün hakım (62-63) Eğer seni aldatmak isterlerse bilmiş ol ki sana yetecek Allah’tır. O, seni bizzat kendi yardımıyla ve mü’minlerle destekleyen ve onların kalplerini uzlaştırandır. Şayet yeryüzündeki şeyleri tümüyle harcasaydın, sen onların kalplerini uzlaştıramazdın. Fakat, Allah onların arasını uzlaştırdı. Şüphesiz O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Ve kalblerinin arasını te´lif eyledi, yoksa yer yüzünde ne varsa hepsini sarf etse idin yine onların kalblerini te´lif edemezdin ve lâkin Allah onların beyinlerini te´lif buyurdu çünkü o azîz, hakîmdir. (62-63) Eğer hile yapıp seni aldatmak isterlerse, şüphesiz ki Allah, sana yeterdir; seni ve mü´minleri yardımıyla destekleyip güçlendiren O´dur. Mü´minlerin gönüllerini birbirine ısındırıp biraraya getiren de O´dur. Eğer yeryüzünde bulunan her şeyi harcasaydın yine de onların kalblerini birbirine ısındırıp biraraya getiremezdin. Ama Allah´tır ki onların kalblerini birbirine ısındırıp biraraya getirmiştir. Şüphesiz ki O, çok güçlü, çok üstündür ve yegâne hikmet sahibidir. 10 / 184
8-Enfal Suresi

64.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَسْبُكَ اللَّهُ وَمَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ -64 Ya eyyühen nebiyyü hasbükellahü ve menittebeake minel mü´minın Ey Peygamber! Sana ve sana tabi olan mü’minlere Allah yeter. Ey o Peygamber! Yetişir sana Allah arkanda gelen mü´minlerle Ey Peygamber! Allah sana da, sana uyan mü´minlere de yeter. 10 / 184
8-Enfal Suresi

65.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى الْقِتَالِ ۚ إِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِ ۚ وَإِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ مِائَةٌ يَغْلِبُوا أَلْفًا مِنَ الَّذِينَ كَفَرُوا بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَفْقَهُونَ -65 Ya eyyühen nebiyyü harridıl mü´minıne alel kıtal iy yeküm minküm işrune sabirune yağlibu mieteyn ve iy yeküm minküm mietüy yağlibu elfem minellezıne keferu bi ennehüm kavmül la yefkahun Ey Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvik et. Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir. Ey o Peygamber! Mü´minleri cihade teşvik eyle, eğer sizden sabredecek yirmi kişi olursa ikiyüze galebe ederler ve eğer sizden yüz kişi olursa o küfredenlerden birine galebe ederler, çünkü onlar hakkı ve akıbeti iyi idrâk etmez fıkıhsız bir kavmdirler Ey Peygamber! Mü´minleri savaşa tahrik ve teşvîk et. Sizden sabreden yirmi kişi olursa, ikiyüz kişiyi yenip alteder. Sizden yüz kişi olursa, o küfredenlerden bin kişiyi yenip alteder. Çünkü onlar (hakkın gücünü, ilâhî kudretin üstünlüğünü) idrâk etmeyen anlayışsız bir topluluktur. 10 / 184
8-Enfal Suresi

66.Ayet

Medine
الْآنَ خَفَّفَ اللَّهُ عَنْكُمْ وَعَلِمَ أَنَّ فِيكُمْ ضَعْفًا ۚ فَإِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ مِائَةٌ صَابِرَةٌ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِ ۚ وَإِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ أَلْفٌ يَغْلِبُوا أَلْفَيْنِ بِإِذْنِ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ مَعَ الصَّابِرِينَ -66 El ane haffefellahü anküm ve alime enne fıküm da´fa fe iy yeküm minküm mietün sabiratüy yağlibu mieteyn ve iy yeküm minküm elfüy yağlibu elfeyni bi iznillah vallahü meas sabirın Şimdi ise, Allah yükünüzü hafifletti ve sizde muhakkak bir zaaf olduğunu bildi. Eğer içinizde sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) bin kişi olursa, Allah’ın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah, sabredenlerle beraberdir. Şimdi Allah sizden yükü hafifletti ve bildi ki sizde bir za´f var, şimdi sizden sabredecek yüz kişi olursa iki yüze galebe ederler, sizden bin olursa Allahın izniyle iki bine galebe ederler, ve Allah sabredenlerledir Ama şimdi Allah, sizden yükü hafifletti ve sizde bir zaaf olduğunu bildi. Sizden sabreden yüz kişi olursa, —Allah´ın izniyle— ikiyüz kişiyi yenip alteder. Sizden bin kişi olursa, —Allah´ın izniyle— ikibin kişiyi yenip alteder. Allah sabredenlerle beraberdir. 10 / 184
8-Enfal Suresi

67.Ayet

Medine
مَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَنْ يَكُونَ لَهُ أَسْرَىٰ حَتَّىٰ يُثْخِنَ فِي الْأَرْضِ ۚ تُرِيدُونَ عَرَضَ الدُّنْيَا وَاللَّهُ يُرِيدُ الْآخِرَةَ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ -67 Ma kane li nebiyyin ey yekune lehu esra hatta yüshıne fil ard türıdune aradad dünya vallahü yürıdül ahırah vallahü azızün hakım Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hâkim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Hiç bir Peygamber için Arzda ağır basmadıkça esirleri olmak doğru değildir, siz, Dünya uruzunu istiyorsunuz Allah ise Âhıreti kazanmanızı dileyor ve Allah azîzdir hakîmdir Hiç bir peygambere yeryüzünde ağır basıp zafer elde etmedikçe esirler edinmesi uygun olmamıştır. Siz, dünya malını istiyorsunuz. Allah ise Âhireti (elde etmenizi) istiyor. Allah çok üstündür ve yegâne hikmet sahibidir. 10 / 184
8-Enfal Suresi

68.Ayet

Medine
لَوْلَا كِتَابٌ مِنَ اللَّهِ سَبَقَ لَمَسَّكُمْ فِيمَا أَخَذْتُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ -68 Lev la kitabüm minellahi sebeka lemesseküm fıma ehaztüm azabün azıym Eğer Allah’ın daha önce verilmiş bir hükmü olmasaydı, aldığınız şey (fidye)den dolayı size büyük bir azap dokunurdu. Eğer Allahdan bir yazı geçmiş olmasa idi aldığınız fidyeden dolayı size mutlak büyük bir azâb dokunurdu Eğer Allah tarafından yazılı bir hüküm geçmiş olmasaydı, herhalde aldığınız (fidye)den dolayı size büyük bir azâb dokunurdu. 10 / 184
8-Enfal Suresi

69.Ayet

Medine
فَكُلُوا مِمَّا غَنِمْتُمْ حَلَالًا طَيِّبًا ۚ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ -69 Fe külu mimma ğanimtüm halalen teyyibev vettekullah innellahe ğafurur rahıym Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve temiz olarak yiyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Artık elde ettiğiniz ganimetten halâl ve hoş olarak yiyin ve Allaha korunun, çünkü Allah gafurdur rahîmdir Artık elde ettiğiniz ganimetlerden helâl ve temiz olarak yiyin. Allah´tan korkup (kötülüklerden) sakının. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir. 10 / 184
8-Enfal Suresi

70.Ayet

Medine
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ لِمَنْ فِي أَيْدِيكُمْ مِنَ الْأَسْرَىٰ إِنْ يَعْلَمِ اللَّهُ فِي قُلُوبِكُمْ خَيْرًا يُؤْتِكُمْ خَيْرًا مِمَّا أُخِذَ مِنْكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ۗ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ -70 Ya eyyühen nebiyyü kul limen fı eydıküm minel esra iy ya´lemillahü fı kulubiküm hayray yü´tiküm hayram mimma ühıze minküm ve yağfir leküm vallahü ğafurur rahıym Ey Peygamber! Elinizdeki esirlere söyle: Eğer Allah, kalplerinizde (iman, ihlâs, iyi niyet gibi) bir hayır (olduğunu) bilirse, sizden alınan fidyeden daha hayırlısını size verir ve sizi bağışlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Ey Peygamber, elinizdeki esirlere de ki: eğer Allah, sizin kalblerinizde bir hayır bilirse size sizden alınandan daha hayırlısını verir ve günahlarınızı mağfiret buyurur, Allah gafur, rahîmdir Ey Peygamber! Elinizdeki esirlere de ki: Eğer Allah sizin kalbinizde bir hayır (imân ve irfan ortamı) bulunduğunu bilirse, sizden alınanın daha hayırlısını size verir ve sizi bağışlar. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. 10 / 185
8-Enfal Suresi

71.Ayet

Medine
وَإِنْ يُرِيدُوا خِيَانَتَكَ فَقَدْ خَانُوا اللَّهَ مِنْ قَبْلُ فَأَمْكَنَ مِنْهُمْ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ -71 Ve iy yürıdu hıyaneteke fe kad hanüllahe min kablü fe emkene minhüm vallahü alımün hakım Eğer sana hainlik etmek isterlerse, (bil ki) onlar daha önce Allah’a da hainlik etmişlerdi de Allah onlara karşı (sana) imkân vermişti. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Ve eğer sana hıyanet etmek isterlerse unutmasınlar ki bundan evvel Allaha hıyanet ettiler de kahredilmelerine imkân verdi, Allah alîm, hakîmdir Sana hıyanette bulunmayı istiyorlarsa (üzülme), onlar bundan önce Allah´a da hıyanet etmişlerdi. Allah da onlara karşı (sana) imkân ve güç verdi. Allah her şeyi lâyıkıyle bilendir; hikmet sahibidir. 10 / 185
8-Enfal Suresi

72.Ayet

Medine
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنْفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَوْا وَنَصَرُوا أُولَٰئِكَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَلَمْ يُهَاجِرُوا مَا لَكُمْ مِنْ وَلَايَتِهِمْ مِنْ شَيْءٍ حَتَّىٰ يُهَاجِرُوا ۚ وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ إِلَّا عَلَىٰ قَوْمٍ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ مِيثَاقٌ ۗ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ -72 İnnelezıne amenu ve haceru ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillahi vellezıne avev ve nesaru ülaike ba´duhüm evliyaü ba´d vellezıne amenu ve lem yühaciru ma leküm miv velayetihim min şey´in hatta yühaciru ve inistensaruküm fid dıni fe aleykümün nasru illa ala kavmim beyneküm ve beynehüm mısak vallahü bi ma ta´melune besıyr İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin velileridir. İman edip hicret etmeyenlere gelince, hicret edinceye kadar, onların velayetleri size ait değildir. Eğer din konusunda sizden yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavme karşı olmadıkça, yardım etmek üzerinize borçtur. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. O kimseler ki iyman ettiler ve mühacir oldular ve mallariyle, canlariyle Allah yolunda mücahede eylediler ve o kimseler ki barındırdılar, ve yardıma koştular işte bunlar birbirlerinin velileridirler, iyman edib de hicret etmiyenler ise hicretlerine kadar sizin için onlara velâyet namına bir şey yoktur, bununla beraber eğer dinde yardımınızı isterlerse yardım etmek de üzerinize borcdur, ancak sizinle aralarında mîsak bulunan bir kavm aleyhine değil, Allah amellerinizi gözetiyor Onlar ki inanıp hicret ettiler ve mallariyle canlariyle Allah yolunda savaştılar ve onlar ki (hicret edenleri) barındırıp yardımda bulundular, işte bunlar birbirlerinin dostu ve yârıdır. Onlar ki inandılar ama hicret etmediler, üzerlerinde —hicret etmelerine kadar— lehlerine hiçbir velayetiniz yoktur. Bununla beraber dinde size yardım etmek isterlerse, sizinle aralarında kesin anlaşma bulunan bir cemaat dışında onlara yardım size gerekir. Allah yapageldiğiniz şeyleri görmektedir. 10 / 185
8-Enfal Suresi

73.Ayet

Medine
وَالَّذِينَ كَفَرُوا بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ إِلَّا تَفْعَلُوهُ تَكُنْ فِتْنَةٌ فِي الْأَرْضِ وَفَسَادٌ كَبِيرٌ -73 Vellezıne keferu ba´duhüm evliyaü ba´d illa tef´aluhü tekün fitnetün fel erdı ve fesadün kebır İnkâr edenler de birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunların gereğini yapmazsanız, yeryüzünde bir karışıklık ve büyük bir bozulma olur. Kâfir bulunanlar da yekdiğerinin veliyleridir, böyle yapmazsanız yer yüzünde bir fitne ve büyük bir fesad olur inkâr edip küfre sapanlar ise birbirlerinin dost ve yârıdırlar. Eğer böyle yapmaz (birbirinize dost ve yakın olmaz)sanız, yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesad meydana gelir. 10 / 185
8-Enfal Suresi

74.Ayet

Medine
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَوْا وَنَصَرُوا أُولَٰئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا ۚ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ -74 Vellezıne amenu ve haceru ve cahedu fı sebilillahi vellezıne avev ve nesaru ülaike hümül mü´minune hakka lehüm mağfiratüv ve rizkun kerım İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek mü’minlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır. O kimseler ki iyman edib hicret ettiler ve Allah yolunda cihada gittiler, ve o kimseler ki iyvâ ettiler, yardıma koştular, işte bunlar hakkâ mü´minlerdir, bunlara bir mağfiret var ve kerîm bir rızk var İnanıp hicret edenler ve Allah yolunda savaşanlarla (onları) barındırıp yardımda bulunanlar (var ya), işte onlar gerçekten mü´minlerdir. On lar için mağfiret ve bol bereketli rızık vardır. 10 / 185
8-Enfal Suresi

75.Ayet

Medine
وَالَّذِينَ آمَنُوا مِنْ بَعْدُ وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا مَعَكُمْ فَأُولَٰئِكَ مِنْكُمْ ۚ وَأُولُو الْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِي كِتَابِ اللَّهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ -75 Vellezıne amenu mim ba´dü ve haceru ve cahedu meaküm fe ülaike minküm ve ülül erhami ba´duhüm evla bi ba´dın fı kitabillah innellahe bi külli şey´in alım Daha sonra iman edip hicret eden ve sizinle birlikte cihad edenlere gelince, işte onlar da sizdendir. Allah’ın kitabınca, kan akrabaları birbirlerine (varis olmaya) daha lâyıktırlar. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. O kimseler ki sonradan iyman ettiler ve hicret edib sizinle beraber mücahede yaptılar bunlar da sizdendir, bir de erham sahibleri Allahın kitâbında birbirine daha yakındır, şüphe yok ki Allah her şeyi bilir Bunlardan sonra inanıp hicret edenler ve sizinle beraber (Allah yolunda) savaşanlar ise, işte onlar sizdendir. Ulu´l-erham = hısımlar ise Allah´ın kitabına göre birbirine daha yakındırlar. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyle bilir. 10 / 185
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014