KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİM 54-Kamer Suresi ne GÖRE AYETLERİ SΙRALAMA

SURE
AYET NO
ARAPÇA OKUNUŞU DİYANET VAKFI ELMALILI CELAL YILDIRIM  CÜZÜ
SAYFA
54-Kamer Suresi

1.Ayet

Mekke
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ الْقَمَرُ -1 Ikterabetis saatu venşakkal kamer Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı. Yaklaştı Saat, yarıldı Kamer Kıyâmet´in kopuş saati yaklaştı, Ay yarıldı. 27 / 527
54-Kamer Suresi

2.Ayet

Mekke
وَإِنْ يَرَوْا آيَةً يُعْرِضُوا وَيَقُولُوا سِحْرٌ مُسْتَمِرٌّ -2 Ve iyyerav ayetey yu´ridu ve yekulu sıhrun mustemir. Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve “Süregelen bir sihirdir” derler. Hâlâ bir âyet görseler yüz çevirip derler: müstemir bir sihir Bir âyet (açık bir belge, bir mu´cize) görseler yüzçevirirler ve «devamedegelen bir sihir» derler. 27 / 527
54-Kamer Suresi

3.Ayet

Mekke
وَكَذَّبُوا وَاتَّبَعُوا أَهْوَاءَهُمْ ۚ وَكُلُّ أَمْرٍ مُسْتَقِرٌّ -3 Ve kezzebu vettebeu ehvaehum ve kullu emrin mustekirr Peygamberi yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Hâlbuki her iş, (Allah nasıl takdir ettiyse öylece) gerçekleşecek (değişmeyecek)tir. Yalan dediler, hevâlarına uydular, halbuki her emir müstekır (Hakk´ı) yalanladılar da kendi heveslerine uydular. Oysa her işin kararlaştırılmış bir vakti vardır. 27 / 527
54-Kamer Suresi

4.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ جَاءَهُمْ مِنَ الْأَنْبَاءِ مَا فِيهِ مُزْدَجَرٌ -4 Ve le kad caehum minel embai ma fihi muzdecer Andolsun, onlara içinde caydırıcı tehditlerin bulunduğu haberler geldi. Celâlim hakkı için onlara kıssalardan öyleleri de geldi ki onlarda zecredecek haberler var And olsun ki, onlara öyle haberler geldi ki içinde onları (tutumlarından) vazgeçirecek olanı da vardı. 27 / 527
54-Kamer Suresi

5.Ayet

Mekke
حِكْمَةٌ بَالِغَةٌ ۖ فَمَا تُغْنِ النُّذُرُ -5 Hıkmetum baliğatun fema tuğnin nuzur Bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor! Bir hikmet-i baliga, fakat inzarlar faide vermiyor. Gayesinin doruğuna yükselmiş bir hikmet! Ne var ki, uyarmalar, korkutmalar yarar sağlamıyor. 27 / 527
54-Kamer Suresi

6.Ayet

Mekke
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ ۘ يَوْمَ يَدْعُ الدَّاعِ إِلَىٰ شَيْءٍ نُكُرٍ -6 Fe tevelle anhum yevme yed´ud daı ila şey´in nukur (6-7) O hâlde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil’in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir hâlde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar. Sen de onlardan yüz çevir, o gün ki çağırıcı görülmedik müdhiş bir şey´e çağırır Onlardan yüzçevir. O gün çağrıcı, bilinmedik (korkunç) bir şeyle çağırır. 27 / 527
54-Kamer Suresi

7.Ayet

Mekke
خُشَّعًا أَبْصَارُهُمْ يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ كَأَنَّهُمْ جَرَادٌ مُنْتَشِرٌ -7 Huşşean ebsarıhum yahrucune minel ecdasi keennehum ceradum munteşir (6-7) O hâlde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil’in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir hâlde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar. Gözleri düşgün düşgün kabirlerden çıkarlar, sanki çıvgın çekirgeler gibi Onlar da gözleri korkudan önlerine eğik bir halde kabirlerinden çıkarlar; tıpkı etrafa yayılan çekirge misâli. 27 / 528
54-Kamer Suresi

8.Ayet

Mekke
مُهْطِعِينَ إِلَى الدَّاعِ ۖ يَقُولُ الْكَافِرُونَ هَٰذَا يَوْمٌ عَسِرٌ -8 Muhtıyne iled a´ yekulul kafirune haza yevmun azir Davetçiye doğru koşarlarken kâfirler, “Bu zor bir gün” derler. Çağırana koşarak, der ki kâfirler: Bu pek zorlu bir gündür. Çağrıcıya doğru koşarlar. Kâfirler ise, «bu zorlu ve sıkıntılı bir gün !» derler. 27 / 528
54-Kamer Suresi

9.Ayet

Mekke
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ فَكَذَّبُوا عَبْدَنَا وَقَالُوا مَجْنُونٌ وَازْدُجِرَ -9 Kezzebet kablehum kavmu nuhın fekezzebu abdena ve kalu mecnunuv vezducir Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. Onlardan evvel Nuh kavmı tekzib etti yalancı dediler o kulumuza, mec´nun dediler, çok incittiler Bunlardan önce Nûh milleti, Nuh´u yalanladı; kulumuzu yalanladılar da «delidir» dediler ve (o kadar üzerine vardılar ki, Nûh davetinden) vazgeçirildi. 27 / 528
54-Kamer Suresi

10.Ayet

Mekke
فَدَعَا رَبَّهُ أَنِّي مَغْلُوبٌ فَانْتَصِرْ -10 Fe dea rabbehu enni mağlubun fentesır O da Rabbine, “Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et” diye dua etti. O da nihayet rabbına duâ etti, ben dedi, mağlûbum, hemen nusratını ver O da Rabbına yalvarıp, «yenilgiye uğradım, bana yardım et!» diye duâ etti. 27 / 528
54-Kamer Suresi

11.Ayet

Mekke
فَفَتَحْنَا أَبْوَابَ السَّمَاءِ بِمَاءٍ مُنْهَمِرٍ -11 Fe fetahna ebvabes semai bimaim munhemir Biz de göğün kapılarını dökülürcesine yağan bir yağmurla açtık. Bunun üzerine Göğün kapılarını açtık dökülen bir su ile şakır şakır Bunun üzerine göğün kapılarını sağnak halinde boşanan su ile açıverdik. 27 / 528
54-Kamer Suresi

12.Ayet

Mekke
وَفَجَّرْنَا الْأَرْضَ عُيُونًا فَالْتَقَى الْمَاءُ عَلَىٰ أَمْرٍ قَدْ قُدِرَ -12 Ve feccernel erda uyunen feltekal mau ala emrin kad kudir Yeryüzünü pınar pınar fışkırttık. Derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti. Yeri de fışkırtık kaynaklar halinde, derken su birleşti bir emr üzerine ki olmuştu öyle mukadder Yerden de göz göz sular fışkırttık. Böylece sular, mukadder olan bir hükmün gerçekleşmesi üzerine birleşti. 27 / 528
54-Kamer Suresi

13.Ayet

Mekke
وَحَمَلْنَاهُ عَلَىٰ ذَاتِ أَلْوَاحٍ وَدُسُرٍ -13 Ve hamelnahu ala zati elvahıv ve dusur Biz Nûh’u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik. Onu ise taşıdık elvahlı ve kenetli bir hamule üzerinde ki akar Biz, Nuh´u tahtalar ve çivilerle yapılı gemiye yükledik. 27 / 528
54-Kamer Suresi

14.Ayet

Mekke
تَجْرِي بِأَعْيُنِنَا جَزَاءً لِمَنْ كَانَ كُفِرَ -14 Tecri bi a´yunina cezael li men kane kufir Gemi, inkâr edilen kimseye (Nuh’a) bir mükâfat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu. Nezaretimizle giderdi o nankörlük edilen zata bir mükâfat olarak Nankörlük ve inkâr edilen kimseye (Nuh´a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözetim ve denetimimiz altında yüzüp yol alıyordu. 27 / 528
54-Kamer Suresi

15.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ تَرَكْنَاهَا آيَةً فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ -15 Ve le kad teraknaha ayeten fe hel mim muddekir Andolsun, biz onu (tufan olayını) bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan? Celâlim hakkı için bıraktık ta onu bir âyet olarak, fakat düşünen mi var? And olsun ki biz, o gemiyi bir âyet (açık belge ve tarihî bir ibret) olarak bıraktık. Acaba öğüt ve ibret alan var mıdır? 27 / 528
54-Kamer Suresi

16.Ayet

Mekke
فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ -16 Fe keyfe kane azabi ve nuzur Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)! Ki nasıl azâbım ve inzarlarım? Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ? 27 / 528
54-Kamer Suresi

17.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ -17 Ve le kad yessernal kur´ane liz zikri fe hel mim muddekir Andolsun biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? Şanım namına Kur´anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var? And olsun ki biz, Kur´ân´ı ibret ve öğüt için kolaylaştırdık. Öğüt ve ibret alan var mıdır? 27 / 528
54-Kamer Suresi

18.Ayet

Mekke
كَذَّبَتْ عَادٌ فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ -18 Kezzebet adun fe keyfe kane azabi ve nuzur Âd kavmi de (Hûd’u) yalanladı. Azabım ve uyarılarım nasılmış! Tekzib etti de Âd nasıl oldu azâbım ve inzarlarım? Âd da (peygamberlerini) yalanladı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ? 27 / 528
54-Kamer Suresi

19.Ayet

Mekke
إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُسْتَمِرٍّ -19 İnna erselna aleyhim rihan sarsaran fi yevmi nahsim mustemir Biz onların üstüne, uğursuzluğu sürekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgâr gönderdik. çünkü salıverdik üzerlerine müstemirr, nühusetli bir günde bir soğuk rüzgâr ki sarsar Biz, gerçekten onların üzerine, uğursuzluğu devam eden bir günde ortalığı alt-üst eden şiddetli bir rüzgâr gönderdik ki, 27 / 528
54-Kamer Suresi

20.Ayet

Mekke
تَنْزِعُ النَّاسَ كَأَنَّهُمْ أَعْجَازُ نَخْلٍ مُنْقَعِرٍ -20 Zenziun nase ke ennehum a´cazu nahlim munkaır İnsanları köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atıyordu. İnsanları kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yolar (20-21) İnsanları bulundukları yerden söküp atıyordu da her biri sanki kökünden devrilen birer hurma kütüğüne benziyordu. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ?. 27 / 528
54-Kamer Suresi

21.Ayet

Mekke
فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ -21 Fe keyfe kane azabi ve nuzur Azabım ve uyarılarım nasılmış, (gördüler)! Bak nasılmış azâbım ve inzarlarım? (20-21) İnsanları bulundukları yerden söküp atıyordu da her biri sanki kökünden devrilen birer hurma kütüğüne benziyordu. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ?. 27 / 528
54-Kamer Suresi

22.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ -22 Ve le kad yessernel kur´ane liz zikri fe hel mim muddekir Andolsun biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? Şanım namına Kur´anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var? And olsun ki biz, Kur´ân´ı öğüt ve ibret almak için kolaylaştırdık. Öğüt ve ibret alan var mıdır? 27 / 528
54-Kamer Suresi

23.Ayet

Mekke
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِالنُّذُرِ -23 Kezzebet semudu bin nuzur (23-24) Semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: “İçimizden bir insana mı uyacağız? (Asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz.” Semûd o inzarları tekzib ettiler Semûd kavmi de (yapılan) uyarıları yalanladılar. 27 / 528
54-Kamer Suresi

24.Ayet

Mekke
فَقَالُوا أَبَشَرًا مِنَّا وَاحِدًا نَتَّبِعُهُ إِنَّا إِذًا لَفِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ -24 Fe kalu ebeşeram minna vahıden nettebiuhu inna izel lefi dalaliv ve suur (23-24) Semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: “İçimizden bir insana mı uyacağız? (Asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz.” Şöyle dediler: içimizden bir beşere mi tabi´ olacağız? Şübhesiz biz o vakıt şaşkınlık içinde kalır ateşlere yanarız Bizden bir adama mı uyacağız ? O takdirde biz, sapıklık, sıkıntı ve delilik içinde kalırız. 27 / 528
54-Kamer Suresi

25.Ayet

Mekke
أَأُلْقِيَ الذِّكْرُ عَلَيْهِ مِنْ بَيْنِنَا بَلْ هُوَ كَذَّابٌ أَشِرٌ -25 Eulkıyez zikru aleyhi mim beynina bel huve kezzabun eşir “Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir.” O zikir aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır. Aramızdan kitap ona mı verilmiş ?! Hayır O, çok yalancı şımarığın biridir, dediler. 27 / 528
54-Kamer Suresi

26.Ayet

Mekke
سَيَعْلَمُونَ غَدًا مَنِ الْكَذَّابُ الْأَشِرُ -26 Seya´lemune ğadem menil kezzabul eşir Onlar yarın bilecekler: Kimmiş yalancı, kimmiş şımarık! İleride bilecekler o şımarık yalancı kimdir? Yarın kimlerin çok yalancı şımarıklar olduğunu bileceklerdir. 27 / 528
54-Kamer Suresi

27.Ayet

Mekke
إِنَّا مُرْسِلُو النَّاقَةِ فِتْنَةً لَهُمْ فَارْتَقِبْهُمْ وَاصْطَبِرْ -27 İnna murslun nakati fitnetel lehum fertekıbhum vastabir (Salih’e şöyle demiştik:) “Şüphesiz biz, onlara bir imtihan olmak üzere, o dişi deveyi göndereceğiz. Şimdi onları gözetle ve sabret.” İşte biz onlara bir fitne olmak üzere o Nâkayı (o dişi deveyi) salıyoruz. Onun için gözet onları ve sabırlı ol Şüphesiz ki, onları çetin bir sınavdan geçirmek için o dişi deveyi gönderdik ve (Salih Peygamber´e) «sen onları gözetle ve sabırlı ol!» (dedik). 27 / 528
54-Kamer Suresi

28.Ayet

Mekke
وَنَبِّئْهُمْ أَنَّ الْمَاءَ قِسْمَةٌ بَيْنَهُمْ ۖ كُلُّ شِرْبٍ مُحْتَضَرٌ -28 Ve nebbi´hum ennel mae kısmetun beynehum kullu şirbim muhtedar “Onlara, suyun (deve ile) kendileri arasında (nöbetleşe) paylaştırıldığını, bildir. Her su nöbetinde sahibi hazır bulunsun.” Hem haber ver onlara ki su aralarında nevbetle taksim ve her su alış huzur iledir Suyun aralarında belli bir sıraya göre taksim edildiğini haber ver. Herbiri su alış sırasına hazır bulunsun. 27 / 529
54-Kamer Suresi

29.Ayet

Mekke
فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطَىٰ فَعَقَرَ -29 Fe nadev sahıbehum fe teata fe akar Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti. Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silâha sarıldı da ayaklarını çırptı Bu uyarıya rağmen (bir azgın gözü dönmüşe) arkadaşları seslendiler ; o da silahını kullanarak deveyi düşürüp kesti! 27 / 529
54-Kamer Suresi

30.Ayet

Mekke
فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ -30 Fe keyfe kane azabi ve nuzur Fakat azabım ve uyarılarım nasılmış! Fakat bak nasıl oldu azâbım ve inzarlarım Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ? 27 / 529
54-Kamer Suresi

31.Ayet

Mekke
إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةً وَاحِدَةً فَكَانُوا كَهَشِيمِ الْمُحْتَظِرِ -31 İnna erselna aleyhim sayhatev vahıdeten fe kanu ke heşimil muhtezir Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular. Çünkü biz üzerlerine tek bir sayha salıverdik, ağılcı çırpısı gibi kırılıp döküle kaldılar Hakikat biz, üzerlerine bir tek haykırış salıverdik, onlar da, davar ağılındaki kuru ot gibi oldular. 27 / 529
54-Kamer Suresi

32.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ -32 Ve le kad yessernel kur´ane liz zikri fe hel min muddekir Andolsun biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? şanım namına Kur´anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var? And olsun ki, biz Kur´ân´ıöğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Öğüt ve ibret alan var mıdır? 27 / 529
54-Kamer Suresi

33.Ayet

Mekke
كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ بِالنُّذُرِ -33 Kezzebet kavmu lutım bin nuzur Lût kavmi de uyarıcıları yalanladı. Lûtun kavmı o inzarlara yalan dediler Lût kavmi de yapılan uyarıları yalanladılar. 27 / 529
54-Kamer Suresi

34.Ayet

Mekke
إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ حَاصِبًا إِلَّا آلَ لُوطٍ ۖ نَجَّيْنَاهُمْ بِسَحَرٍ -34 İnna erselna aleyhim hasıben illa ale lutnecceynahum bi sehar (34-35) Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız. Biz gönderdik üzerlerine taşlar yağdıran, yalnız Lûtun ailesini necata çıkardık bir seher. (34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru yağdıran bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız. 27 / 529
54-Kamer Suresi

35.Ayet

Mekke
نِعْمَةً مِنْ عِنْدِنَا ۚ كَذَٰلِكَ نَجْزِي مَنْ شَكَرَ -35 Nı´metem min ındina kezalike neczi men şeker (34-35) Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız. Tarafımızdan bir ni´met olarak, işte şükredeni böyle karşılarız (34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru yağdıran bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız. 27 / 529
54-Kamer Suresi

36.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ أَنْذَرَهُمْ بَطْشَتَنَا فَتَمَارَوْا بِالنُّذُرِ -36 Ve le kad enzerahum batşetena fe temarav bin nuzur Andolsun, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar. Celâlim hakkı için satvetimizin şiddetini kendilerine ıhtar da etmiş idi, fakat o ıhtarları cidal ile karşıladılar Ve and olsun ki, Lût, onları bizim şiddetli tutup kahretmemize karşı uyardı; ama onlar, bu uyarılarda şüphe edip inâdlarını sürdürdüler. 27 / 529
54-Kamer Suresi

37.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ رَاوَدُوهُ عَنْ ضَيْفِهِ فَطَمَسْنَا أَعْيُنَهُمْ فَذُوقُوا عَذَابِي وَنُذُرِ -37 Ve le kad raveduhu an dayfihi fe tamesna a´yunehum fe zuku azabi ve nuzur Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. “Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!” dedik. Ve onun müsafirlerinden kâm almağa kalkıştılar, biz de gözlerini siliverdik de tadın bakalım dedik azâbımı ve inzarlarımı? And olsun ki onlar (o ahlâksız cinsel sapıklar), Lût´un konuklarına sataşmak için devamlı O´na gidip geldiler. Bu yüzden onların gözlerini silme kör ettik de «tadın azabımı ve uyarılarımı I» (dedik). 27 / 529
54-Kamer Suresi

38.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ صَبَّحَهُمْ بُكْرَةً عَذَابٌ مُسْتَقِرٌّ -38 Ve le kad sabbehahum bukraten azabum mustekirr Andolsun, onlara sabahleyin erkenden kalıcı bir azap geldi. Ve Celâlim hakkı için bastırıverdi kendilerini bir sabah bir azâbı müstekır (38-39) And olsun ki, bir sabah devam eden bir azâb onlara geliverdi. «Tadın azabımı ve uyarılarımı!» (dedik), 27 / 529
54-Kamer Suresi

39.Ayet

Mekke
فَذُوقُوا عَذَابِي وَنُذُرِ -39 Fe zuku azabi ve nuzur “Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!” dedik. Tadın bakalım azâbımı ve inzarlarımı (38-39) And olsun ki, bir sabah devam eden bir azâb onlara geliverdi. «Tadın azabımı ve uyarılarımı!» (dedik), 27 / 529
54-Kamer Suresi

40.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْآنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ -40 Ve le kad yessernel kur´ane liz zikri fe hel mim muddekir Andolsun, biz Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? Şanım namına Kur´anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var? And olsun ki biz, Kur´ân´ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Öğüt ve ibret alan var mıdır? 27 / 529
54-Kamer Suresi

41.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ جَاءَ آلَ فِرْعَوْنَ النُّذُرُ -41 Ve le kad cae ale fir´avnen nuzur Andolsun, Firavun’un ailesine de uyarıcılar gelmişti. Şanım hakkı için al-i Fir´avn´e de geldi inzar edici Peygamberler. And olsun ki, Fir´avn ailesine de uyarılar geldi. 27 / 529
54-Kamer Suresi

42.Ayet

Mekke
كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كُلِّهَا فَأَخَذْنَاهُمْ أَخْذَ عَزِيزٍ مُقْتَدِرٍ -42 Kezzebu bi ayatina kulliha fe ehaznahum ahze azizim muktedir Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları mutlak güç ve iktidar sahibinin yakalaması gibi yakaladık. Âyetlerimizin hepsini tekzib ettiler biz de onları öyle bir tutuşla alıverdik ki muktedir bir azîze öyle yaraşır Onlar ise, âyetlerimizin hepsini yalanladılar. Biz de onları çok üstün, çok güçlü muktedire yakışır şekilde yakalayıverdik. 27 / 529
54-Kamer Suresi

43.Ayet

Mekke
أَكُفَّارُكُمْ خَيْرٌ مِنْ أُولَٰئِكُمْ أَمْ لَكُمْ بَرَاءَةٌ فِي الزُّبُرِ -43 E kuffarukum hayrun min ulaikum em lekum beraetun fiz zubur (Ey Mekkeliler!) Sizin kâfirleriniz onlardan daha mı hayırlı? Yoksa sizin için kitaplarda bir berat mı var? Sizin kâfirleriniz onlardan hayırlı mı? Yoksa sizin için kitablarda bir berâet mi var? Sizin kâfirleriniz mi bunlardan hayırlıdır, yoksa önceki kitaplarda sizin için bir berat mı bulunuyordu ? 27 / 529
54-Kamer Suresi

44.Ayet

Mekke
أَمْ يَقُولُونَ نَحْنُ جَمِيعٌ مُنْتَصِرٌ -44 Em yekulune nahnu cemium muntesır Yoksa onlar, “Biz yardımlaşan (güçlü) bir topluluğuz” mu diyorlar? Yoksa biz yardımlaşır bir cem´iyyetiz mi diyorlar? Yoksa onlar, «biz yardım gören (yardımlaşan) bir cemiyet miyiz» diyorlar ? 27 / 529
54-Kamer Suresi

45.Ayet

Mekke
سَيُهْزَمُ الْجَمْعُ وَيُوَلُّونَ الدُّبُرَ -45 Seyuhzemul cem´u ve yuvelluned dubur O topluluk yakında (Bedir’de) bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır. Her halde o cem´iyyet bozulacak ve arkalarını dönüp gidecekler Yakında o cemiyet hezimete uğrayıp arkalarını dönüp kaçacaklar. 27 / 529
54-Kamer Suresi

46.Ayet

Mekke
بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ أَدْهَىٰ وَأَمَرُّ -46 Belis saatu mev´ıduhum ves saatu edha ve emerr Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır. Daha doğrusu onların asıl mev´ıdi saattir ve o saat daha acı ve daha belâ ve beterdir. Hayır, onlara va´dolunan gün Kıyâmet´tir. Kıyamet gününün (azabı) daha korkunç ve daha acıdır. 27 / 529
54-Kamer Suresi

47.Ayet

Mekke
إِنَّ الْمُجْرِمِينَ فِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ -47 İnnel mucrimine fi dalaliv ve suur Şüphesiz suçlular (müşrikler) sapıklık ve ateşler içindedirler. Muhakkak ki mücrimler şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler Şüphesiz ki, suçlu günahkârlar sapıklık ve çılgınlık içindedirler. 27 / 529
54-Kamer Suresi

48.Ayet

Mekke
يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِي النَّارِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمْ ذُوقُوا مَسَّ سَقَرَ -48 Yevme yushabune fin nari ala vucuhihim zuku messe sekar Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, “Cehennemin dokunuşunu tadın!” denecek. O gün ki yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler tadın ne imiş diye messi Sakar Ateşe yüzüstü sürülecekleri gün, «Sakar (Cehennem)in dokunan azabını tadın !» (denilecek). 27 / 529
54-Kamer Suresi

49.Ayet

Mekke
إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ -49 İnna kulle şey´in halaknahu bi kader Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık. Haberiniz olsun ki biz her şey´i bir kaderle yaratmışızdır Şüphesiz ki biz, her şeyi (belli) bir ölçüye göre yarattık. . 27 / 529
54-Kamer Suresi

50.Ayet

Mekke
وَمَا أَمْرُنَا إِلَّا وَاحِدَةٌ كَلَمْحٍ بِالْبَصَرِ -50 Ve ma emruna illa vahıdetun ke lemhım bil besar Emrimiz ancak bir tek emirdir. Göz kırpması gibidir. (Anında gerçekleşir.) Emrimiz de başka değil birdir, bir lemhi basar gibidir Bizim emrimiz ancak bir defadır, gözaçıp kapamak gibi. 27 / 530
54-Kamer Suresi

51.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ أَهْلَكْنَا أَشْيَاعَكُمْ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ -51 Ve le kad ehlekna eşyaakum fe hel mim muddekir Andolsun, biz sizin gibileri hep helâk ettik. Fakat var mı düşünüp öğüt alan? Celâlim hakkiyçin emsalinizi hep helâk da ettik fakat hani düşünen? (51-52) And olsun ki, biz sizin nice benzerlerinizi yok ettik. Öğüt ve ibret alan yok mudur? Onların işledikleri her şey defterlerdedir. 27 / 530
54-Kamer Suresi

52.Ayet

Mekke
وَكُلُّ شَيْءٍ فَعَلُوهُ فِي الزُّبُرِ -52 Ve kullu şey´in fealuhu fiz zubur İşledikleri her şey ise kitaplarda kayıtlıdır. Bununla beraber işledikleri her şey defterlerdedir (51-52) And olsun ki, biz sizin nice benzerlerinizi yok ettik. Öğüt ve ibret alan yok mudur? Onların işledikleri her şey defterlerdedir. 27 / 530
54-Kamer Suresi

53.Ayet

Mekke
وَكُلُّ صَغِيرٍ وَكَبِيرٍ مُسْتَطَرٌ -53 Ve kullu sağıyriv ve kebirim mustetar Küçük, büyük her şey satır satır yazılmıştır. Ve küçük büyük hepsi satra geçmiştir Küçük büyük her şey satır satır yazılıdır. 27 / 530
54-Kamer Suresi

54.Ayet

Mekke
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَنَهَرٍ -54 İnnel muttekıyne fi cennativ ve neher Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar cennetlerde, ırmak başlarındadırlar. Şübhesiz müttekıler Cennetlerde nur içinde Şüphesiz ki, muttakîler (Allah´tan saygı ile korkup fenalıklardan sakınan mü´minler) Cennetlerde genişlik ve aydınlık içindedirler. 27 / 530
54-Kamer Suresi

55.Ayet

Mekke
فِي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِنْدَ مَلِيكٍ مُقْتَدِرٍ -55 Fi mak´adi sıdkın ınde melikim muktedir Muktedir bir hükümdarın katında, doğruluk meclisindedirler. Sadakat meclisinde, kudretine nihayet olmıyan bir şehinşahın huzurı kibriyasında Doğruluk makamında kuvvetli kudretli hükümdarın yanındadırlar. 27 / 530
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014