SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
96-Alak Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ -1 |
Ikre´ bismi rabbikelleziy halak |
(1-2) Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı. |
Oku ismiyle o rabbının ki yarattı |
Yaratan Rabbinin adıyla oku ! |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
2.Ayet
Mekke |
خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍ -2 |
Halekal´insane min ´alak |
(1-2) Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı. |
İnsanı bir alaktan yarattı |
O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
3.Ayet
Mekke |
اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ -3 |
Ikre´ ve rabbükel´ekrem |
Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. |
Oku, o keremine nihayet olmıyan rabbındır |
Oku! Rabbin, karşılıksız iyilik ve ihsan sahibidir. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
4.Ayet
Mekke |
الَّذِي عَلَّمَ بِالْقَلَمِ -4 |
Elleziy ´alleme bilkalem |
(4-5) O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir. |
Kalem ile öğreten de |
O ki, kalem ile öğretti. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
5.Ayet
Mekke |
عَلَّمَ الْإِنْسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ -5 |
Allemel´insane ma lem ya´lem |
(4-5) O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir. |
O insana bilmediği şeyleri öğretti |
İnsana bilmediğini öğretip belletti. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
6.Ayet
Mekke |
كَلَّا إِنَّ الْإِنْسَانَ لَيَطْغَىٰ -6 |
Kella innel´insane leyatğa |
(6-7) Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder. |
Sakın okumamak etme, çünkü insan muhakkak tuğyan eder |
(6-7) Hayır, hayır; (Allah´a her an muhtaç bulunduğunu unutma). Doğrusu insan kendini zengin görünce azar. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
7.Ayet
Mekke |
أَنْ رَآهُ اسْتَغْنَىٰ -7 |
Erra a hustağn |
(6-7) Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder. |
Kendini müstağni görmekle |
(6-7) Hayır, hayır; (Allah´a her an muhtaç bulunduğunu unutma). Doğrusu insan kendini zengin görünce azar. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
8.Ayet
Mekke |
إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ الرُّجْعَىٰ -8 |
İnne ila rabbikerrü´ |
Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir. |
Her halde nihayet rabbınadır dönüş |
Şüphesiz ki dönüş ancak Rabbınadır. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
9.Ayet
Mekke |
أَرَأَيْتَ الَّذِي يَنْهَىٰ -9 |
Eraeytelleziy yenha |
(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü? |
Baksan a o nehyedene |
(9-10) Namaz kılan bir kulu, ondan alıkoyanı gördün mü ? |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
10.Ayet
Mekke |
عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰ -10 |
Abden iza salla |
(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü? |
Bir kulu namaz kıldığında |
(9-10) Namaz kılan bir kulu, ondan alıkoyanı gördün mü ? |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
11.Ayet
Mekke |
أَرَأَيْتَ إِنْ كَانَ عَلَى الْهُدَىٰ -11 |
Eraeyte in kane ´alelhüda |
(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa? |
Baksan a o hidayet üzere giderse |
Baksan ya, bu (kul) doğru yol üzerinde bulunuyorsa, |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
12.Ayet
Mekke |
أَوْ أَمَرَ بِالتَّقْوَىٰ -12 |
Ev emara bittakva |
(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa? |
Yâhud takva ile emrederse fenâ mı? |
Veya takva (Allah´tan saygı ile korkup kötülüklerden alıkoymak) ile emrediyorsa... |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
13.Ayet
Mekke |
أَرَأَيْتَ إِنْ كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ -13 |
Eraeyte in kezzebe ve tevella |
Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!? |
Baksan a tekzîb eder, aksine giderse iyi mi? |
Baksan ya, o (alıkoymak isteyen) yalanlıyor ve arka çeviriyorsa ; |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
14.Ayet
Mekke |
أَلَمْ يَعْلَمْ بِأَنَّ اللَّهَ يَرَىٰ -14 |
Elem ya´lem biennallahe yera |
O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu? |
Her halde Allahın görüyorduğunu bilmiyor mu? |
Allah´ın (her şeyi) gördüğünü bilmiyor mu ? |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
15.Ayet
Mekke |
كَلَّا لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِ -15 |
Kella lein lem yentehi lenesfe´an binnasıyeh |
(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. |
Sakın, Celâlim hakkı için eğer (akıllanıp) vazgeçmezse muhakkak sürükleyeceğiz elbet biz o alnı |
(15-16) Hayır, hayır; o bu tutumundan vazgeçmezse, elbette onu alnından tutup, o yalancı günahkâr alından (Cehennem´e sürükleyeceğiz). |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
16.Ayet
Mekke |
نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍ -16 |
Nasıyetin kezibetin hatıeh |
(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. |
Yalancı, câni bir alnı |
(15-16) Hayır, hayır; o bu tutumundan vazgeçmezse, elbette onu alnından tutup, o yalancı günahkâr alından (Cehennem´e sürükleyeceğiz). |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
17.Ayet
Mekke |
فَلْيَدْعُ نَادِيَهُ -17 |
Felyed´u nadiyehu. |
Haydi, taraftarlarını çağırsın. |
O vakıt çağırsın o kurultayını, meclisini |
Artık o yandaşlarını çağırsın. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
18.Ayet
Mekke |
سَنَدْعُ الزَّبَانِيَةَ -18 |
Sened´uzzebaniyete. |
Biz de zebânileri çağıracağız. |
Biz, çağıracağız zebanileri |
Biz de zebanileri çağıracağız. |
30
/ 597
|
96-Alak Suresi
19.Ayet
Mekke |
كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَاسْجُدْ وَاقْتَرِبْ ۩ ۩ -19 |
Kella la tütı´hü vescüd vakterib |
Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş. |
Sakın onu dinleme de secde et ve yaklaş |
Sakın ona uyma. Secde et ve yaklaş!. |
30
/ 597
|