SURE AYET NO |
ARAPÇA |
OKUNUŞU |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI |
CELAL YILDIRIM |
CÜZÜ SAYFA |
91-Şems Suresi
1.Ayet
Mekke |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالشَّمْسِ وَضُحَاهَا -1 |
Veşşemsi ve duhaha. |
Güneşe ve onun aydınlığına andolsun, |
Kasem olsun o güneşe ve parıltısına |
Güneş´e ve onun kuşluk vaktindeki parlak aydınlığına, |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
2.Ayet
Mekke |
وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا -2 |
Velkameri iza telaha. |
Onu izlediğinde Ay’a andolsun, |
Ve aya: uyduğu zaman ona |
(Güneş´ten ışık alıp) ona tabi´ (uydu) olduğu zaman Ay´a, |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
3.Ayet
Mekke |
وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا -3 |
Vennehari iza cellaha. |
Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun, |
Ve gündüze: Açtığı zaman onu |
Güneşi açtığı zaman gündüze, |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
4.Ayet
Mekke |
وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا -4 |
Velleyli iza yağşaha. |
Onu bürüdüğünde geceye andolsun, |
Ve geceye: Sararken onu |
Güneşi örtüp bürüdüğü zaman geceye, |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
5.Ayet
Mekke |
وَالسَّمَاءِ وَمَا بَنَاهَا -5 |
Vessmai ve ma benaha. |
Göğe ve onu bina edene andolsun, |
Ve göğe ve onu bina edene |
Göğe ve onu yapana, |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
6.Ayet
Mekke |
وَالْأَرْضِ وَمَا طَحَاهَا -6 |
Vel´ardı ve ma tahaha. |
Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun, |
Ve yere ve onu döşeyene |
Yere ve onu yapıp döşeyene, |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
7.Ayet
Mekke |
وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا -7 |
Ve nefsin ve ma sevvaha. |
(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. |
Ve bir nefse ve onu düzenliyene |
Nefse ve onu düzenleyip biçimlendirene, |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
8.Ayet
Mekke |
فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا -8 |
Feelhemeha fücureha ve takvaha. |
(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. |
Sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham eyliyene ki |
Sonra da ona fenalıklarını ve (bunlardan) sakınmasını ilham edene yemîn olsun ki, |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
9.Ayet
Mekke |
قَدْ أَفْلَحَ مَنْ زَكَّاهَا -9 |
Kad efleha men zekkaha. |
(7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. |
Gerçek felâh bulmuştur onu temizlikle parlatan |
Kendini (inkâr ve günah kirlerinden) arındıran kimse, korktuğundan kurtulup umduğuna ermiştir. |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
10.Ayet
Mekke |
وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسَّاهَا -10 |
Ve kad habe men dessaha. |
Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır. |
Ve ziyan etmiştir onu kirletip gömen |
Ve kendini (inkâr ve günah ile) örtüp (karanlıklara) gömen kimse hüsrana uğramıştır. |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
11.Ayet
Mekke |
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا -11 |
Kezzebet semudü bitağvaha. |
Semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı. |
Semûd inanmadı azgınlığından |
Semûd kavmi azgınlıkları yüzünden (peygamberi) yalanladılar. |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
12.Ayet
Mekke |
إِذِ انْبَعَثَ أَشْقَاهَا -12 |
İzinbe´ase eşkaha. |
Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı. |
O en yaramazları fırladığı zaman |
En haydut bedbahtları ileri atılınca, (yalanlama daha da hız kazanmıştı). |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
13.Ayet
Mekke |
فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا -13 |
Fekale lehüm resulullahi nakatallahi ve sukyaha. |
Allah’ın Resûlü de onlara şöyle demişti: “Allah’ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun.” |
Ki o vakit demişti onlara Allahın resulü: Gözetin Allahın nâkasını ve sulanışını |
Allah´ın peygamberi onlara: «Allah´ın (mu´cize olarak verdiği) devesine ve su içme sırasına dikkat edin, (ona sakın kötülükle dokunmayın)» dedi. |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
14.Ayet
Mekke |
فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوَّاهَا -14 |
Fekezzebuhü fe´akaruha fedemdeme ´aleyhim rabbühüm bizenbihim fesevvaha. |
Fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri, suçlarından dolayı onları helâk etti ve kendilerini yerle bir etti. |
Fakat inanmadılar ona da devirdiler onu. Âlemlerin rabbı da günahlarını başlarına geçiri geçiriverdi de o yeri düzleyiverdi. |
Buna rağmen onlar, peygamberi yalanlayıp deveyi yere devirerek kestiler. Rabları da onlara, günahları sebebiyle azâb indirdi de yerle bir etti. |
30
/ 594
|
91-Şems Suresi
15.Ayet
Mekke |
وَلَا يَخَافُ عُقْبَاهَا -15 |
Ve la yehafi ´ukbaha. |
Allah, bunun sonucundan çekinmez de! |
Öyle ya o sonundan korkacak değil ki. |
O, bunun sonundan endişe de etmez, (çünkü her işi âdil, her hükmü mutlak hikmettir). |
30
/ 594
|