23-Mü'minun Suresi 77. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Sonunda, onlara çetin bir azap kapısı açmıştık da o zaman her şeyden ümitlerini kesmişlerdi. |
ADEM UĞUR : |
En nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır! |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Nihayet üzerlerine çok şiddetli bir azab kapısı açtığımız zaman da, onun içinde ümitsizliğe düşeceklerdir. |
BEKİR SADAK : | Sonunda onlara siddetli bir azap kapisi actigimiz zaman umitsiz kaliverdiler.* |
CELAL YILDIRIM : |
Sonunda üzerlerine şiddetli bir azâb kapısı açtığımızda, ansızın şaşırıverdiler de ümitsizliğe kapıldılar. |
DİYANET : |
Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımızda bir de bakarsın onun içinde ümitsizliğe düşüvereceklerdir. |
DİYANET VAKFI : |
En nihayet üzerlerine, azabı çok şiddetli bir kapı açtığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar orada şaşkın ve ümitsiz kalmışlardır! |
DİYANET İSLERİ : |
Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımız zaman ümitsiz kalıverdiler. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Nihayet üzerlerine şedid azâblı bir kapı açtığımız vakıt da onun içinde ye´se düşüvereceklerdir |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Sonunda üzerlerine çetin azaplı bir kapı açtığımızda birden onun içinde ümitsizliğe düşeceklerdir. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Nihayet üzerlerine azâbı çetin bir kapı açdığımız vakit (görürsün ki) onlar bunun içinde ümidsizlikle dönüb kalmışlardır. |
MUHAMMET ESED : |
ta ki, Biz onların önünde (ceza gününe has) zorlu bir azabın kapısını açıncaya kadar; işte ancak o zaman bütün ümitlerini kaybediverirler. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Nihâyet onların üzerine bir şiddetli azapkarîn kapı açtığımız vakit de onlar onun içinde ye´se düşmüş mütehayyir kimselerdir. |
SUAT YILDIRIM : |
Ama ne zaman onların önüne ceza gününe mahsus zorlu bir azap kapısını açarsak, işte o zaman birden bütün ümitlerini yitiriverirler. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Nihâyet üzerlerine şiddetli bir azâb kapısı açtığımız zaman, derhal O´nun içinde şaşkın ve umutsuz kalırlar. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Nihayet, üzerlerine şiddetli bir azabın kapısını açtığımızda hemencecik ümitsizliğe düşüverecekler. |
FİZİLAL : |
Ama ağır bir azabın kapısını yüzlerine açtığımızda kurtuluş ümitlerini yitirerek ne yapacaklarını şaşırırlar. |
İBNİ KESİR : |
Sonunda onlara şiddetli bir azab kapısı açtığımızda şaşkına dönüp ümitsiz kalıverdiler |
TEFHİMÜL KURAN : |
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler. |