23-Mü'minun Suresi 14. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Sonra o bir katre suyu kan pıhtısı haline getirdik, derken kan pıhtısını bir parça et hâline soktuk, derken ette kemikler yarattık, derken kemiklere et giydirdik, sonra da onu başka bir yaratılışla meydana getirdik; ne yücedir şanı yaratıcıların en güzeli Allah´ın. |
ADEM UĞUR : |
Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Sonra o nutfeyi kan pıhtısı haline getirdik. Ondan sonra kan pıhtısını bir parça et yaptık; o et parçasını da kemikler haline çevirdik. Kemiklere de et giydirdik. Sonra ona başka bir yaratılış (ruh) verdik. Bak ki, şekil verenlerin en güzeli olan Allah’ın şanı ne kadar yücedir!... |
BEKİR SADAK : | Sonra nutfeyi kan pihtisina cevirdik, kan pihtisini bir cignemlik et yaptik, bir cignemlik etten kemikler yarattik, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu baska bir yaratik yaptik: Yaratanlarin en guzeli olan Allah ne uludur! |
CELAL YILDIRIM : |
Sonra o nutfeyi kan pıhtısı durumuna getirdik. Kan pıhtısını ise çiğnenmiş bir et parçasına dönüştürdük. O çiğnenmiş etten de kemikler yarattık, kemiklere et giydirdik. Sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir, ne mukaddestir! |
DİYANET : |
Sonra bu az suyu “alaka” hâline getirdik. Alakayı da “mudga” yaptık. Bu “mudga”yı da kemiklere dönüştürdük ve bu kemiklere de et giydirdik. Nihayet onu bambaşka bir yaratık olarak ortaya çıkardık. Yaratanların en güzeli olan Allah’ın şânı ne yücedir! |
DİYANET VAKFI : |
Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıp-yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir. |
DİYANET İSLERİ : |
Sonra nutfeyi kan pıhtısına çevirdik, kan pıhtısını bir çiğnemlik et yaptık, bir çiğnemlik etten kemikler yarattık, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratık yaptık: Biçim verenlerin en güzeli olan Allah ne uludur! |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Sonra o nufteyi bir aleka yarattık derken o alakayı bir mudga yarattık derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra ona diğer bir hılkat neş´eti verdik, bak ne şanlı o Allah, yaratanların en güzeli |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Sonra o damlayı bir pıhtıya dönüştürdük, bu pıhtıyı bir et parçacığına dönüştürdük, bu et parçacığını bir takım kemiklere çevirdik, derken bu kemiklere bir et giydirdik; sonra ona bambaşka bir yaratık olarak hayat verdik. Bak ne şanlı o Allah, yaratanların en güzeli! |
GÜLTEKİN ONAN : |
Sonra o su damlasını bir alak olarak yarattık; ardından o alakı bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Tanrı, ne yücedir. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Sonra o nutfeyi bir kan pıhtısı haaline getirdik, derken o kan pıhtısını bir çiğnem et yapdık, o bir çiğnem eti de kemik (ler) e kalb etdik de o kemiklere de et giydirdik. Bil´âhare onu başka yaratılışla inşâ etdik. Suret yapanların en güzeli olan Allahın sânı (bak) ne yücedir! |
MUHAMMET ESED : |
sonra bu döl suyu damlasından döllenmiş hücreyi yaratıyoruz; sonra bu döllenmiş hücreden de cenini ve ceninden kemikleri yaratıyoruz; ve sonra da kemiklere et giydirip onu yepyeni bir yaratık halinde var edip ortaya çıkarıyoruz: öyleyse, yaratanların en iyisi, en ustası olarak Allah ne yücedir! |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Sonra o nutfeyi bir donmuş kan yarattık, müteakiben o donmuş kanı da bir parça et kıldık, sonra o et parçasını da kemikler kıldık, kemiklere de bir et giydirdik. Sonra da onu başka bir halk olarak inşa etmiş olduk. İmdi musavvir, mukaddir olanların en güzeli olan Allah Teâlâ, pek mübarektir. |
SUAT YILDIRIM : |
Sonra nutfeyi (rahim cidarına) yapışan bir hücreye, bunu da mudgaya, yani bir çiğnem et görünümündeki varlığa, mudgayı kemiklere dönüştürür, sonra da kemiklere et giydirip, derken yeni bir yaratılışa mazhar ederiz. İşte bak da Allah’ın ne mükemmel yaratan olduğunu bir düşün! |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Sonra nutfeyi alaka(embriyo)ya çevirdik, alaka(embriyo)yı bir çiğnemlik ete çevirdik, bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik, kemiklere et giydirdik; sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli Allâh, ne yücedir! |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Sonra o damlacığı bir embriyo halinde yarattık, sonra o embriyoyu bir et parçası halinde yarattık, sonra o et parçasını bir kemik halinde yarattık ve nihayet o kemiğe de bir et giydirdik. Sonra onu bir başka yaratılışta yeniden kurduk. Yaratıcıların en güzeli Allah´ın kudret ve sanatı ne yücedir! |
FİZİLAL : |
Sonra spermayı embriyoya dönüştürdük. Arkasından embriyoyu et parçasına dönüştürdük, arkasından et parçasından kemikler yarattık, arkasından kemiklere et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratığa dönüştürdük. Yaratıcıların en güzeli olan Allah ne yücedir! |
İBNİ KESİR : |
Sonra nutfeyi bir kan pıhtısı haline getirdik. Derken o kan pıhtısını bir çiğnemlik et yaptık. Bir çiğnemlik et parçasını kemik olarak yarattık. Kemiklere de et giydirdik. Ve sonra onu apayrı bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli olan Allah´ın şanı ne yücedir. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak´ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir. |