KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİMİN 371. SAYFASΙNA GÖRE AYET VE MEALLERİ Nİ SΙRALAMA >
MEAL SAYFALARI
1 2 3
4 5 6
7 8 9
10 11 12
13 14 15
16 17 18
19 20 21
22 23 24
25 26 27
28 29 30
31 32 33
34 35 36
37 38 39
40 41 42
43 44 45
46 47 48
49 50 51
52 53 54
55 56 57
58 59 60
61 62 63
64 65 66
67 68 69
70 71 72
73 74 75
76 77 78
79 80 81
82 83 84
85 86 87
88 89 90
91 92 93
94 95 96
97 98 99
100 101 102
103 104 105
106 107 108
109 110 111
112 113 114
115 116 117
118 119 120
121 122 123
124 125 126
127 128 129
130 131 132
133 134 135
136 137 138
139 140 141
142 143 144
145 146 147
148 149 150
151 152 153
154 155 156
157 158 159
160 161 162
163 164 165
166 167 168
169 170 171
172 173 174
175 176 177
178 179 180
181 182 183
184 185 186
187 188 189
190 191 192
193 194 195
196 197 198
199 200 201
202 203 204
205 206 207
208 209 210
211 212 213
214 215 216
217 218 219
220 221 222
223 224 225
226 227 228
229 230 231
232 233 234
235 236 237
238 239 240
241 242 243
244 245 246
247 248 249
250 251 252
253 254 255
256 257 258
259 260 261
262 263 264
265 266 267
268 269 270
271 272 273
274 275 276
277 278 279
280 281 282
283 284 285
286 287 288
289 290 291
292 293 294
295 296 297
298 299 300
301 302 303
304 305 306
307 308 309
310 311 312
313 314 315
316 317 318
319 320 321
322 323 324
325 326 327
328 329 330
331 332 333
334 335 336
337 338 339
340 341 342
343 344 345
346 347 348
349 350 351
352 353 354
355 356 357
358 359 360
361 362 363
364 365 366
367 368 369
370 371 372
373 374 375
376 377 378
379 380 381
382 383 384
385 386 387
388 389 390
391 392 393
394 395 396
397 398 399
400 401 402
403 404 405
406 407 408
409 410 411
412 413 414
415 416 417
418 419 420
421 422 423
424 425 426
427 428 429
430 431 432
433 434 435
436 437 438
439 440 441
442 443 444
445 446 447
448 449 450
451 452 453
454 455 456
457 458 459
460 461 462
463 464 465
466 467 468
469 470 471
472 473 474
475 476 477
478 479 480
481 482 483
484 485 486
487 488 489
490 491 492
493 494 495
496 497 498
499 500 501
502 503 504
505 506 507
508 509 510
511 512 513
514 515 516
517 518 519
520 521 522
523 524 525
526 527 528
529 530 531
532 533 534
535 536 537
538 539 540
541 542 543
544 545 546
547 548 549
550 551 552
553 554 555
556 557 558
559 560 561
562 563 564
565 566 567
568 569 570
571 572 573
574 575 576
577 578 579
580 581 582
583 584 585
586 587 588
589 590 591
592 593 594
595 596 597
598 599 600
601 602 603
604
SURE
AYET NO
ARAPÇA DİYANET VAKFI ELMALILI HAMDI CELAL YILDIRIM  SULEYMAN ATES O NASUHI BILMEN CÜZ
SAYFA
Şuara Suresi

112.Ayet
قَالَ وَمَا عِلْمِي بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ -112 Nûh, şöyle dedi: “Onların yaptıklarına dair benim ne bilgim olabilir?” Benim ne ılmim olabilir? dedi: onlar ne yapıyorlarmış Nûh da dedi ki:«Onların yaptıklarıyla ilgili bilgim yoktur, (onların içyüzünü bilmem). Dedi ki: "Ben onların yaptıklarını(n iç yüzünü) bilmem (ben ancak görünüşe göre hüküm veririm)." Dedi ki: «Onların ne yapar olduklarına benim ne bilgim olabilir?» 19 / 371
Şuara Suresi

113.Ayet
إِنْ حِسَابُهُمْ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّي ۖ لَوْ تَشْعُرُونَ -113 “Onların hesaplarını görmek ancak Rabbime aittir. Bir anlayabilseniz!” Sizin şuurunuz olsa onların hısabı ancak rabbıma aiddir Bir düşünseniz a, onların hesabını görmek ancak Rabbıma aittir. "Anlayışınız olsa, onların hesabının Rabbime âit olduğunu bilirsiniz." «Onların hesabı ancak Rabbime aittir, eğer anlayabilirseniz!» 19 / 371
Şuara Suresi

114.Ayet
وَمَا أَنَا بِطَارِدِ الْمُؤْمِنِينَ -114 “Ben inananları kovacak değilim.” Hem ben iyman edenleri koğmaya me´mur değilim Ve ben mü´minleri kovacak da değilim. "Ben inananları kovacak değilim." «Ve ben mü´minleri tard edici değilim.» 19 / 371
Şuara Suresi

115.Ayet
إِنْ أَنَا إِلَّا نَذِيرٌ مُبِينٌ -115 “Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.” Ben ancak açık, bir nezirim Ben ancak açık-seçik (şekilde, gelecek olan tehlikeyi haber veren ve işlenilen kötülüklere karşı elîm bir azâbın hazırlandığını duyuran) bir uyarıcıyım. "Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım." «Ben apaçık bir korkutandan başka değilim.» 19 / 371
Şuara Suresi

116.Ayet
قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ يَا نُوحُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمَرْجُومِينَ -116 Dediler ki: “Ey Nûh! (Bu işten) vazgeçmezsen mutlaka taşlananlardan olacaksın!” And ederiz ki dediler; eğer vazgeçmezsen yâ Nuh! Mutlak ve muhakkak recm edilenlerden olacaksın Bunun üzerine onlar dediler ki: «Ey Nûh ! Eğer (uyarıdan) vazgeçmezsen elbette taşlanacak (bedbaht)lardan olursun.» Dediler: "Ey Nûh, (bu dediğinden) vazgeçmezsen mutlaka taşlananlardan olacaksın." Dediler ki: «Ey Nûh! Eğer vazgeçmez isen elbette taşlanılmışlardan olursun.» 19 / 371
Şuara Suresi

117.Ayet
قَالَ رَبِّ إِنَّ قَوْمِي كَذَّبُونِ -117 Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı.” Yâ rab! dedi: anlaşıldı ki kavmim beni tekzib ettiler Nûh : «Ey Rabbim !» dedi, «doğrusu milletim beni yalanladı. (Nûh): "Rabbim, dedi, kavmim beni yalanladı." (Nûh aleyhisselâm) Dedi ki: «Ya Rabbi! Şüphe yok ki, kavmim beni tekzîp ettiler.» 19 / 371
Şuara Suresi

118.Ayet
فَافْتَحْ بَيْنِي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّنِي وَمَنْ مَعِيَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ -118 “Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.” Artık benimle onların arasını nasıl ayırd edeceksen et de bana ve beraberimdeki mü´minlere necat ver Artık benimle onlar arasını (hükmederek) ayır ve benimle beraber olan mü´minleri kurtar.» "Benimle onların arasını aç (aramızda hükmet), beni ve benimle beraber bulunan mü´minleri kurtar!" «Artık benim aram ile onların aralarını bir feth ile fethet ve benimle beraber olan mü´minleri necâta erdir.» 19 / 371
Şuara Suresi

119.Ayet
فَأَنْجَيْنَاهُ وَمَنْ مَعَهُ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ -119 Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık. Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o dolu gemide necata çıkardık Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri (binenlerle ve yüklenen şeylerle) dolan gemide kurtardık. Biz de onu ve onunla beraber bulunanları, dolu gemi içinde kurtardık. Binaenaleyh O´nu ve O´nunla beraber dolmuş gemide bulunanları necâta erdirdik. 19 / 371
Şuara Suresi

120.Ayet
ثُمَّ أَغْرَقْنَا بَعْدُ الْبَاقِينَ -120 Sonra da geride kalanları suda boğduk. Sonra da arkasından kalanları garkettik Sonra da geride kalanları (suda) boğduk. Sonra bunun ardından, geride kalanları boğduk. Sonra arkada kalanları garkettik. 19 / 371
Şuara Suresi

121.Ayet
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ -121 Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir. Şübhesiz bunda mutlak bir âyet var öyle iken ekserîsi mü´min olmadı Şüphesiz ki bunda öğüt ve ibret vardır. (Ne yazık ki) onların çoğu imân etmediler. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar. Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların ekserîsi imân etmiş olmadılar. 19 / 371
Şuara Suresi

122.Ayet
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ -122 Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi olandır, çok merhametli olandır. ve şübhesiz ki rabbın, o öyle azîz, öyle rahîm Senin Rabbın şüphesiz ki yegâne üstündür, çok merhametlidir. Şüphesiz Rabbin, işte üstün O´dur, merhamet eden O´dur. Ve muhakkak ki Rabbin, elbette O, azîzdir, rahîmdir. 19 / 371
Şuara Suresi

123.Ayet
كَذَّبَتْ عَادٌ الْمُرْسَلِينَ -123 Âd kavmi de peygamberleri yalanladı. Âd, gönderilen Resulleri tekzib etti Âd (kavmi) de gönderilen peygamberleri yalanladı. ´Âd (kavmi) de, gönderilen elçileri yalanladı. Âd (kavmi de) gönderilen resûlleri tekzîp ediverdi. 19 / 371
Şuara Suresi

124.Ayet
إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ -124 Hani kardeşleri Hûd, onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” O vakıt ki kardeşleri Hûd onlara demişti: siz Allahdan korkmaz mısınız? Hani kardeşlen Hûd onlara dedi ki: «(Allah´tan) korkup (putlara tapmaktan, kötülük işlemekten) sakınmaz mısınız ? Kardeşleri Hûd onlara: "Korunmaz mısınız?" demişti. O vakit ki, onlara kardeşleri Hûd dedi ki: «Korkmaz mısınız?» 19 / 371
Şuara Suresi

125.Ayet
إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ -125 “Şüphesiz ben, size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.” Haberiniz olsun ki ben size gönderilmiş bir Resulüm, emînim Şüpheniz olmasın ki ben, sîze gönderilen güvenilir bir peygamberim. "Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim." «Şüphe yok ki, ben sizin için bir emin Resûlüm.» 19 / 371
Şuara Suresi

126.Ayet
فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ -126 “Öyle ise Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” Gelin Allahdan korkun ve bana itaat edin Artık Allah´tan korkup bana uyunuz. "Allah´tan korkun ve bana itâ´at edin." «Artık Allah´tan korkun ve bana itaat edin.» 19 / 371
Şuara Suresi

127.Ayet
وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ ۖ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ الْعَالَمِينَ -127 “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.” Buna karşı ben sizden bir ecir de istemiyorum. benim ecrim ancak rabbül´âlemîne aiddir Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum ; benim (hizmetimin) karşılığı ancak âlemlerin Rabbına aittir. "Ben sizden buna karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine âittir." «Ve buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim mükâfaatım ise ancak âlemlerin Rabbine aittir.» 19 / 371
Şuara Suresi

128.Ayet
أَتَبْنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ آيَةً تَعْبَثُونَ -128 “Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz?” Siz her tepeye bir alâmet bina eder eğlenir misiniz? Siz her yüksekçe yere bir anıt yapıp (kendinizden dünyalıkça aşağı olanlarla mı) eğlenirsiniz ? "Siz her yol üzerine, (gelip geçenleri yanıltmak için) bir işâret yapıp da boş şeyle mi uğraşıyorsunuz?" «Siz her yüksek tepede bir alâmet bina edip eğlenir misiniz?» 19 / 371
Şuara Suresi

129.Ayet
وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمْ تَخْلُدُونَ -129 “İçlerinde ebedî yaşama ümidiyle sağlam yapılar mı ediniyorsunuz?” Bir takım masnuat da ediniyorsunuz ki sanki muhalled kalacaksınız Devamlı kalacağınızı umarak birtakım (su kanalları, sarnıçlar, kaleler gibi) sanat eserleri sayılacak yapıları mı (kendinize tek iş ve amaç) ediniyorsunuz ? "Belki ebedi yaşarsınız diye köşkler (ve müstahkem kaleler) ediniyorsunuz?" «Ve birtakım sağlam köşkler de ediniyorsunuz. Sankı daimî kalacaksınız?» 19 / 371
Şuara Suresi

130.Ayet
وَإِذَا بَطَشْتُمْ بَطَشْتُمْ جَبَّارِينَ -130 “Tutup yakaladığınız zaman zorbaca yakalarsınız.” Hem tuttuğunuz vakıt merhametsiz, cebbarcasına tutuyorsunuz Şiddetle (hınçla) atılıp yakaladığınızda zorbalar gibi mi yakalarsınız ? "(Bir kavmi) yakaladığınız zaman da zorbalar gibi yakalıyorsunuz." (130-131) «Ve şiddetle tutup yakaladığınız zaman, cebbârlar olarak gılzetle yakalamış oldunuz. Artık Allah´tan korkun ve bana itaat edin.» 19 / 371
Şuara Suresi

131.Ayet
فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ -131 “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin Artık Allah´tan korkun ve bana uyun. "Allah´tan korkun ve bana itâ´at edin." (130-131) «Ve şiddetle tutup yakaladığınız zaman, cebbârlar olarak gılzetle yakalamış oldunuz. Artık Allah´tan korkun ve bana itaat edin.» 19 / 371
Şuara Suresi

132.Ayet
وَاتَّقُوا الَّذِي أَمَدَّكُمْ بِمَا تَعْلَمُونَ -132 (132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.” O Allahdan korkun ki size o bildiğiniz şeylere imdad buyurdu Bildiğiniz nimetleri size (cömertçe) verenden (O´na karşı gelmekten) sakının. "Size bildiğiniz ni´metleri bol bol veren (Allâh)dan korkun." «Ve o Zât´tan korkunuz ki, bildiğiniz şeylerle size imdat etti.» 19 / 371
Şuara Suresi

133.Ayet
أَمَدَّكُمْ بِأَنْعَامٍ وَبَنِينَ -133 (132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.” En´am, oğullar (133-134) Size nice nimetlerle, oğullarla, bahçelerle, pınarlarla yardımda bulunmuştur. "O size verdi: davarlar, oğullar," «Size en´am ile ve oğullar ile imdat etti.» 19 / 371
Şuara Suresi

134.Ayet
وَجَنَّاتٍ وَعُيُونٍ -134 (132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.” Cennet gibi bağlar, bahçeler, menba´lar ile size imdad buyurmakta (133-134) Size nice nimetlerle, oğullarla, bahçelerle, pınarlarla yardımda bulunmuştur. "Bahçeler, çeşmeler." «Ve bağlar ile ve ırmaklar ile (imdat buyurdu).» 19 / 371
Şuara Suresi

135.Ayet
إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ -135 “Çünkü ben, sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.” Cidden ben size büyük bir günün azâbından korkuyorum Ben, elbette size karşı o büyük günün azabından endişe ediyorum.» "Doğrusu ben size büyük bir günün azâbı(nın çarpması)ndan korkuyorum." «Şüphe yok ki, ben sizin üzerinize pek büyük bir günün azabından korkarım.» 19 / 371
Şuara Suresi

136.Ayet
قَالُوا سَوَاءٌ عَلَيْنَا أَوَعَظْتَ أَمْ لَمْ تَكُنْ مِنَ الْوَاعِظِينَ -136 Dediler ki: “Sen ister öğüt ver, ister öğüt verenlerden olma, bize göre birdir.” Sen, dediler: ha va´zetmişin ha va´zedenlerden olmamışın bizce müsavidir Onlar dediler ki: Öğüt versen de, öğüt verenlerden olmasan da bizim için fark etmez, birdir. Dediler ki: "Öğüt versen de, öğüt verenlerden olmasan da bizce birdir." Dediler ki: «Öğüt versen de veya öğüt verenlerden olmasan da bize karşı müsavîdir.» 19 / 371
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014