SURE AYET NO |
ARAPÇA |
DİYANET VAKFI |
ELMALILI HAMDI |
CELAL YILDIRIM |
SULEYMAN ATES |
O NASUHI BILMEN |
CÜZ SAYFA |
Cin Suresi
1.Ayet |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ قُلْ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ فَقَالُوا إِنَّا سَمِعْنَا قُرْآنًا عَجَبًا -1 |
(1-2) (Ey Muhammed!) De ki: “Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.” |
De ki: Vahy olundu bana hakıkat bir takım cinnin dinleyip de şöyle dedikleri: inan olsun biz acâib bir Kur´an dinledik. |
De ki: Cinlerden birkaç tanesinin (gelip Kur´ân) dinledikleri ve sonra da : «Biz, hayranlık uyandıran bir Kur´ân dinledik» dedikleri, bana vahiy yoluyla bildirildi. |
De ki: Cinlerden bir topluluğun Kur´ân dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: "Biz harikulâde güzel bir Kur´ân dinledik. |
De ki: Bana vahyolundu ki şüphe yok ki, cinden bir tâife (Kur´anı) dinlemiş de demişler ki, «Muhakkak biz, bir acâib (bedî´) bir Kur´an işittik.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
2.Ayet |
يَهْدِي إِلَى الرُّشْدِ فَآمَنَّا بِهِ ۖ وَلَنْ نُشْرِكَ بِرَبِّنَا أَحَدًا -2 |
(1-2) (Ey Muhammed!) De ki: “Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.” |
Rüşde irdiriyor, biz de ona iyman eyledik, rabbımıza hiç kimseyi şerik koşmıyacağız |
Öyle bir Kur´ân ki, doğruya götürür. Biz ona inandık. Artık hiçbir şeyi Rabbımıza ortak koşmayız. |
Doğru yola iletiyor, ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız. |
«Doğru yola rehberlik ediyor, artık biz ona imân ettik ve Rabbimize hiçbir kimseyi ortak tutmayacağız.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
3.Ayet |
وَأَنَّهُ تَعَالَىٰ جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً وَلَا وَلَدًا -3 |
“Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk.” |
Ve doğrusu o rabbımızın şanı çok yüksek, ne bir arkadaş edinmiş ne de bir veled |
Ve şüphesiz Rabbınızın şanı ve azameti çok yücedir. O, eş ve çocuk edinmemiştir. |
Doğrusu Rabbimizin şanı yücedir. O, eş ve çocuk edinmemiştir. |
«Ve şüphe yok ki, Rabbimizin azameti pek yücedir. Ne bir refika ve ne de bir veled edinmemiştir.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
4.Ayet |
وَأَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَفِيهُنَا عَلَى اللَّهِ شَطَطًا -4 |
“Demek bizim beyinsiz olanımız, Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş.” |
Ve doğrusu bizim sefiyh, Allaha karşı saçma söylüyormuş |
Oysa bizim şaşkın beyinsiz (olanımız), Allah´a karşı saçmalayıp yalan söylüyordu. |
Meğer bizim beyinsiz (İblis veya cinlerin kâfirleri) Allâh hakkında saçma şeyler söylüyormuş. |
«Ve muhakkak ki, bizim sefihimiz, Allah´a karşı pek ziyâde yanlış şeyler söyler olmuştur.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
5.Ayet |
وَأَنَّا ظَنَنَّا أَنْ لَنْ تَقُولَ الْإِنْسُ وَالْجِنُّ عَلَى اللَّهِ كَذِبًا -5 |
“Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk.” |
Ve doğrusu biz, İns ü Cinn Allaha karşı asla yalan söylemez sanmışız |
Ve gerçekten biz, insanların ve cinlerin Allah´a karşı yalan söylemiyeceklerini sanıyorduk. |
Biz insanların ve cinlerin, Allah´a karşı yalan söylemeyeceklerini sanmıştık (onun için o beyinsizin sözüne uymuştuk), |
«Ve doğrusu biz sanmış idik ki, insan ve cin, Allah´a karşı bir yalan söyler değildir.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
6.Ayet |
وَأَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِنَ الْإِنْسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًا -6 |
“Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı.” |
Ve doğrusu İnsten bazı rical, Cinden bazı ricale sığınıyorlardı da onların istiylâlarını artırıyorlardı. |
Hakikat insanlardan bir kısım adamlar, cinlerden bazı kişilere sığınırlardı da bu suretle onların azgınlıklarını artırırlardı. |
Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklığını artırırlardı. |
«Ve hakikaten insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınır olmuştur. Artık onlar için bir azgınlık arttırmışlardır.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
7.Ayet |
وَأَنَّهُمْ ظَنُّوا كَمَا ظَنَنْتُمْ أَنْ لَنْ يَبْعَثَ اللَّهُ أَحَدًا -7 |
“Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah’ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.” |
Ve doğrusu onlar sizin zann ettiğiniz gibi zann etmişlerdi ki: Allah ebedâ hiçbir kimseyi ba´s etmiyecek. |
Onlar da sizin sandığınız gibi Allah´ın hiçbir kimseyi diriltip kal, dırmıyacağını sanmışlardı. |
Onlar da sizin sandığınız gibi Allâh´ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı. |
«Ve şüphesiz onlar da sizin zannetiğiniz gibi zannetmişlerdir ki, Allah hiçbir kimseyi peygamber göndermeyecektir.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
8.Ayet |
وَأَنَّا لَمَسْنَا السَّمَاءَ فَوَجَدْنَاهَا مُلِئَتْ حَرَسًا شَدِيدًا وَشُهُبًا -8 |
“Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk.” |
Ve doğrusu biz o Semayı yokladık da onu öyle bulduk ki şiddetli muhafızlar ve şihablarla doldurulmuş |
Biz, gerçekten göğü yokladık da sert ve güçlü bekçilerle ve şihablarla dolu bulduk. |
Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçilerle ve ışınlarla doldurulmuş bulduk. |
«Ve muhakkak ki, biz göğe dokunduk ta hemen onu şiddetli bekçiler ile ve şihaplar ile doldurulmuş bulduk.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
9.Ayet |
وَأَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَاعِدَ لِلسَّمْعِ ۖ فَمَنْ يَسْتَمِعِ الْآنَ يَجِدْ لَهُ شِهَابًا رَصَدًا -9 |
“Hâlbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur.” |
Ve doğrusu biz ondan dinlemek için bazı mevkı´lere otururduk fakat şimdi her kim dinliyecek olursa onun için gözeten bir şihab buluyor. |
Ve biz doğrusu orada dinlemeye uygun oturulacak yerlerde oturduk. Ama şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir şihab bulur. |
Ve biz onun dinlemeğe mahsus olan oturma yerlerinde oturur (gayb haberlerini dinlemeğe çalışır)dık. Artık şimdi kim dinlemek istese, kendisini gözetleyen bir ışın bulur. |
«Ve hakikaten biz dinlemek için ondan oturulacak yerlerde oturuyorduk. Fakat şimdi kim dinleyecek olursa onun için bir gözetici şihap buluyor.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
10.Ayet |
وَأَنَّا لَا نَدْرِي أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا -10 |
“Hakikaten biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?” |
Ve doğrusu biz bilmeyiz o Arzdaki kimselere bir şer mi irade edilmiştir, yoksa rabları onlara bir hayır mı murad etmiştir |
Gerçekten biz bilmiyorduk, yeryüzündekilere kötülük mü istenildi, yoksa Rabbları onlar için bir hayır mı murâd etmiştir? |
Bilmiyoruz bununla yeryüzündekilere kötülük mü (yapılmak) istendi, yoksa Rabbleri onları doğruya mı iletmek diledi. |
«Ve doğrusu biz bilmiyoruz ki, yerde bulunanlar için bir şer mi murad edilmiştir, yoksa onlar için Rableri bir doğruluk mu irâde buyurmuştur?» |
29 / 571 |
Cin Suresi
11.Ayet |
وَأَنَّا مِنَّا الصَّالِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذَٰلِكَ ۖ كُنَّا طَرَائِقَ قِدَدًا -11 |
“Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz.” |
Ve doğrusu bizler: bizlerden salih olanlar da var, olmıyanlar da var dilim dilim tarikatler olmuşuz |
Ve doğrusu bizden iyi-yararlı kişiler de var ve onların ötesinde alçaklar da vardır. Bizler ayrı ayrı yollar tutmuşuzdur. |
Bize gelince, bizden iyiler de var ve bizden başka türlü olan da var. Biz çeşitli yollara ayrıldık. |
«Ve şüphe yok ki bizden sâlih kimseler vardır ve bizden onun dûnunda olanlar da vardır. Biz müteferrik cemaatler olmuşuzdur.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
12.Ayet |
وَأَنَّا ظَنَنَّا أَنْ لَنْ نُعْجِزَ اللَّهَ فِي الْأَرْضِ وَلَنْ نُعْجِزَهُ هَرَبًا -12 |
“Muhakkak ki biz Allah’ı yeryüzünde âciz bırakamayacağımızı, kaçarak da onu âciz bırakamayacağımızı anladık.” |
Ve doğrusu biz anladık ki Allahı Arzda acze düşürmemize ihtimal yok, kaçmakla da onu asla âciz bırakamayız |
Ve biz elbette Allah´ı yeryüzünde de, başka bir yere kaçsak da âciz bırakamıyacağımızı kesinlikle anladık.. |
Biz yeryüzünde Allâh´ı âciz bırakamayacağımızı (yerden) kaçmakla da O´nu âciz bırak(ıp O´ndan kurtul)amayacağımızı anladık. |
«Ve muhakkak anladık ki, Allah´ı yerde acze düşüremeyiz ve kaçmakla da onu aciz bırakamayız.» |
29 / 571 |
Cin Suresi
13.Ayet |
وَأَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا الْهُدَىٰ آمَنَّا بِهِ ۖ فَمَنْ يُؤْمِنْ بِرَبِّهِ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًا -13 |
“Gerçekten biz hidayet rehberini (Kur’an’ı) işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar.” |
Ve doğrusu biz o hidayet rehberini dinlediğimizde ona iyman ettik, her kim o rabbına iyman ederse artık ne hakkı yenmek ne de istiylâ olunmak korkusu kalmaz |
Şüphesiz ki, biz doğru yolu gösteren (Kur´ân)ı kulak verip dinlediğimizde ona imân ettik. Artık kim Rabbına imân ederse, ne (ecrinin) eksileceğinden, ne de haksızlığa uğrayacağından korkusu olmaz.. |
Biz, yol gösteren (Kur´ân)ı işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa (ne hakkının) eksik verilmesinden, ne de kendisine kötülük edilmesinden korkar. |
«Doğrusu biz vaktâ ki, o rehber-i hidâyeti dinledik, O´na imân ettik. İmdi kim de Rabbine imân ederse artık ne noksaniyetten ve ne de bir zillete uğramadan korkmaz.» |
29 / 571 |