KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

68-KALEM SURESI (52 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
Kalem Suresi 10 Ayet ve Mealleri
68-KALEM SURESI - 10. AYET    Mekke
وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَهِينٍ -10
Ve la tutı´ kulle hallafin mehiyni.
Ve lâ tutı’ kulle hallâfin mehîn(mehînin).
68-Kalem Suresi 10. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : Ve itâat etme çok yemin edenlerin, reyinde isâbet bulunmayanların hiçbirine.
ADEM UĞUR : Şunların hiçbirine itâat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
ALİ FIKRİ YAVUZ : Bir de tanıma (haklı haksız) her çok yemin edeni, değersizi;
BEKİR SADAK :(10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin.
CELAL YILDIRIM : (10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.
DİYANET : (10-14) Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
DİYANET VAKFI : (10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
DİYANET İSLERİ : Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Ve tanıma şunların hiç birini: çok yemin edici, değersiz
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : Tanıma şunların hiç birini; çok yemin eden o aşağılık,
GÜLTEKİN ONAN : Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
H. BASRİ ÇANTAY : (10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men´eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!
MUHAMMET ESED : Ayrıca, yemin edip duran alçağa uyma,
Ö NASUHİ BİLMEN : (10-12) Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana. Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene. Hayırdan men´e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.
SUAT YILDIRIM : (10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.
SÜLEYMAN ATEŞ : Şunların hiçbirine itâ´at etme: Yemin edip duran aşağılık,
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı/alçak,
FİZİLAL : Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran aşağılık.
İBNİ KESİR : Sen; yemin edip duran, izzet-i nefsi bulunmayana uyma.
TEFHİMÜL KURAN : Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014