68-Kalem Suresi 18. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Ve Tanrı dilerse de dememişlerdi. |
ADEM UĞUR : |
Onlar istisna da etmiyorlardı. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
İstisna da yapmıyorlaradı, (İnşaallah demiyorlardı). |
BEKİR SADAK : | (17-18) Biz bunlari, vaktiyle bahce sahiplerini denedigimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahceyi devsireceklerine bir istisna payi birakmaksizin yemin etmislerdi. |
CELAL YILDIRIM : |
(17-18) Şüphesiz ki biz, onları ürünlerini sabahladıklarında devşireceklerine yemin eden ve hiçbir istisna yapmayan bahçe sahiplerini belâya uğratıp denediğimiz gibi belâya uğratıp denedik. |
DİYANET : |
(Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. (“İnşaallah” demiyorlardı.) |
DİYANET VAKFI : |
(17-18) Biz, vaktiyle «bahçe sahipleri»ne belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi. Onlar istisna da etmiyorlardı. |
DİYANET İSLERİ : |
Biz bunları, vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahçeyi devşireceklerine bir istisna payı bırakmaksızın yemin etmişlerdi. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Bir istisna da yapmıyorlardı |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
(Allah izin verirse, diye) bir istisna da yapmıyorlardı. |
GÜLTEKİN ONAN : |
(Bu konuda) Hiçbir istisna yapmıyorlardı. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
(Bu babda) istisna da yapmıyorlardı. |
MUHAMMET ESED : |
ve onlar (Allah´ın iradesi ile ilgili) hiçbir istisnai kayıt da koymamışlardı: |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
(18-19) Bir istisnada da bulunmuyorlardı. Derken onlar uykuda iken o bostanın üzerine Rabbin tarafından bir azap (beliyye) dolaşıverdi. |
SUAT YILDIRIM : |
(17-18) Biz tıpkı o bahçe sahiplerini sınadığımız gibi, bunları da sınadık. Onlar sabah erken mahsulü devşireceklerini yeminle pekiştirip kesin söylemiş, (inşaallah dememiş), Allah’ın iznine bağlamamışlardı. Ayrıca fakirlerin payını düşünmemişlerdi. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
İstisnâ da etmiyorlar (Allâh dilerse biçeriz demiyorlar)dı. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Hiçbir istisna tanımıyorlardı. |
FİZİLAL : |
Onlar istisna da etmiyorlardı. |
İBNİ KESİR : |
Bir istisna da yapmıyorlardı. |
TEFHİMÜL KURAN : |
(Bu konuda) Hiçbir istisna da yapmıyorlardı. |