KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

51-ZARIYAT SURESI (60 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60
Zariyat Suresi 42 Ayet ve Mealleri
51-ZARIYAT SURESI - 42. AYET    Mekke
مَا تَذَرُ مِنْ شَيْءٍ أَتَتْ عَلَيْهِ إِلَّا جَعَلَتْهُ كَالرَّمِيمِ -42
Ma tezeru min şey´in etet aleyhi illa cealethu kir ramim
Mâ tezeru min şey’in etet aleyhi illâ cealethu ker remîm (remîmi ).
51-Zariyat Suresi 42. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : Nereden geçmiş, neye dokunmuşsa orasını ve o şeyi çürümüş kemiğe döndürmüştü.
ADEM UĞUR : Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.
ALİ FIKRİ YAVUZ : Öyle bir rüzgâr ki, uğradığı bir şeyi bırakmıyor, mutlak onu kül gibi savuruyordu.
BEKİR SADAK :(41-42) Ad milletinin basindan gecende de ibret vardir: Onlarin uzerine, ugradigi her seyi birakmayip toza ceviren kuru bir ruzgar gonderdik.
CELAL YILDIRIM : (Kasırga) nerenin üzerine uğradıysa mutlaka orayı kül haline çeviriyordu.
DİYANET : Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül ediyordu.
DİYANET VAKFI : Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.
DİYANET İSLERİ : Ad milletinin başından geçende de ibret vardır: Onların üzerine, uğradığı her şeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgar gönderdik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Uğradığı bir şey´i bırakmıyor, mutlak onu çürütüp kül gibi ediyordu
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : (O rüzgar) uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu çürütüp kül gibi ediyordu.
GÜLTEKİN ONAN : Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp kül gibi dağıtıyordu.
H. BASRİ ÇANTAY : (Öyle bir rüzgâr ki) her uğradığı şey´i (yerinde) bırakmıyor, mutlakaa onu kül gibi savuruyordu.
MUHAMMET ESED : (bu kasırga) geçtiği yerde hiçbir şey bırakmadı ve (her şeyi) çürümüş kemiklere benzetti.
Ö NASUHİ BİLMEN : (41-42) Ve Âd (kavminin kıssasında da (ibret vardır). O vakit ki, onların üzerine faidesiz, muzır rüzgarı gönderdik. Üzerine her uğradığı şeyi bırakmıyordu, illâ ki, onu çürümüş bir kül gibi kılmış oluyordu.
SUAT YILDIRIM : Bu rüzgâr, uğradığı her şeyi derhal kül gibi savuruyordu.
SÜLEYMAN ATEŞ : Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, onu kül gibi ediyordu.
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : Üzerinden geçtiği her şeyi kül haline getirmeden bırakmıyordu.
FİZİLAL : Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.
İBNİ KESİR : İsabet ettiği şeyi bırakmayıp toza çeviriyordu.
TEFHİMÜL KURAN : Üzerinden geçtiği her şeyi (olduğu gibi) bırakmıyor, mutlaka onu çürütüp kül gibi dağıtıyordu.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014