20-Taha Suresi 96. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Sâmirî, onların görmediklerini gördüm ben, sana gelen elçi meleğin izinden bir avuç toprak aldım, eriyen külçeye attım onu ve nefsim, bu işi bana böylece hoş gösterdi dedi. |
ADEM UĞUR : |
O da: Ben, onların görmediklerini gördüm. Zira, o elçinin izinden bir avuç (toprak) alıp onu (erimiş mücevheratın içine) attım. Bunu böyle nefsim bana hoş gösterdi, dedi. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Sâmirî şöyle dedi: “- Ben İsrail oğullarının görmedikleri Cibrîl’i gördüm de, O Rasûlün izinden bir avuç toprak aldım ve onu (erimiş mücevheratın içine) attım. Böylece bunu, bana, nefsim hoş gösterdi.” |
BEKİR SADAK : | Samiri: «Onlarin gormedikleri bir sey gordum ve o sana gelen elcinin bastigi yerden bir avuc avucladim. Bunu ziynet esyasinin eritildigi potaya attim. Nefsim boyle yaptirdi» dedi. |
CELAL YILDIRIM : |
Sâmiriy, «onların görmediği şeyi gördüm, o (Tanrı) elçisinin izinden bir avuç (toprak) alıp onu (potanın içine) attım; işte böylece nefsim bunu bana hoş gösterdi» dedi. |
DİYANET : |
Sâmirî, şöyle dedi: “Ben onların görmediği şeyi gördüm. Elçinin izinden bir avuç avuçladım da onu attım. Böyle yapmayı bana nefsim güzel gösterdi.” |
DİYANET VAKFI : |
O da: Ben, onların görmediklerini gördüm. Zira, o elçinin izinden bir avuç (toprak) alıp onu (erimiş mücevheratın içine) attım. Bunu böyle nefsim bana hoş gösterdi, dedi. |
DİYANET İSLERİ : |
Samiri: "Onların görmedikleri bir şey gördüm ve o sana gelen elçinin bastığı yerden bir avuç avuçladım. Bunu ziynet eşyasının eritildiği potaya attım. Nefsim böyle yaptırdı" dedi. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
ben dedi, onların görmediklerini gördüm de Resulün izinden bir avuç avuçladım da onu attım, ve bana nefsim böyle hoş gösterdi |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Samiri: «Ben onların görmediklerini gördüm de Resülün izinden bir avuç toprak avuçlayıp attım, nefsim bana böyle hoş gösterdi.» dedi. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Dedi ki: "Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi." |
H. BASRİ ÇANTAY : |
O da (şöyle) dedi: — «Ben onların görmediklerini gördüm. Binâen´aleyh o peygamberin izinden bir avuç (toprak) alıb onu (erimiş hulliyyâtın içine) atdım. Bunu bana nefsim hoş gösterdi böyle». |
MUHAMMET ESED : |
"Ben onların göremediği bir şeyi gördüm; ve bu yüzden, Elçi´nin öğretilerinden bir tutam aldım ve onu fırlatıp attım; içimde bir şey böyle (yapmaya) itti beni." |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
(Sâmirî de) Dedi ki: «Onların görmediklerini ben gördüm. Artık Resûlün izinden bir avuç (toprak) aldım da onu attım ve nefsim bana öylece hoş göstermiş oldu.» |
SUAT YILDIRIM : |
"Ben," dedi, onların görmedikleri bir şeyi gördüm. O resul’ün izinden bir avuç toprak alıp onu potanın içine attım. İşte böylece nefsim böyle yapmayı bana hoş gösterdi." |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
(Sâmiri): "Ben dedi, onların görmediklerini gördüm. Elçinin eserinden bir avuç aldım da attım; nefsim bana böyle (yapmayı) hoş gösterdi." |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Sâmirî dedi: "Onların görmediklerini gördüm. Resulün izinden bir avuç avuçladım da onu attım. Nefsim bana böylesini hoş gösterdi." |
FİZİLAL : |
Samiri dedi ki; «Ben onların görmediklerini gördüm. Bana gelen ilahi elçinin ayak izlerinden avucumu doldurarak onu erimiş altın külçesinin bulunduğu potaya attım. Böyle yapmamın iyi olacağı içime doğdu.» |
İBNİ KESİR : |
O da: Onların görmedikleri bir şey gördüm ve o elçinin bastığı yerden bir avuç avuçladım. Ve bunu ziynet eşyasının eritildiği potaya attım. Nefsim bana bunu hoş gösterdi, dedi. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Dedi ki: «Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp onu atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi.» |