20-Taha Suresi 37. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Andolsun ki bir kere daha lûtfetmiştik sana. |
ADEM UĞUR : |
Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
And olsun, biz, sana diğer bir defa daha ihsan etmiştik.” |
BEKİR SADAK : | (36-39) Allah: «Ey Musa! istedigin sana verildi» dedi, «Zaten sana baska bir defa da iyilikte bulunmus ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmistik: Musa´yi bir sandiga koy da suya birak; su onu kiyiya atar, Bana da, ona da dusman olan biri onu alir. Ey M |
CELAL YILDIRIM : |
And olsun ki, biz bir başka defa da sana minnette bulunup lütfetmiştik. |
DİYANET : |
“Andolsun, biz sana bir kere daha iyilikte bulunmuştuk.” |
DİYANET VAKFI : |
Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk. |
DİYANET İSLERİ : |
Allah: "Ey Musa! İstediğin sana verildi" dedi, "Zaten sana başka bir defa da iyilikte bulunmuş ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik: Musa'yı bir sandığa koy da suya bırak; su onu kıyıya atar, Bana da, ona da düşman olan biri onu alır. Ey Musa! Gözümün önünde yetişesin diye seni sevimli kıldım." |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Şanım hakkı için biz lûtfeylemiştik sana diğer bir def´a daha |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Şanıma andolsun ki, Biz sana diğer bir defa daha lütufta bulunmuştuk. |
GÜLTEKİN ONAN : |
"Andolsun, biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk." |
H. BASRİ ÇANTAY : |
(37-38-39) «Andolsun ki biz sana diğer bir zamanda, anana vahyolunacak şey´i ilham etdiğimiz vakıtda da lutf etmiş ve (kendisine): — Onu tabuta koy da denize at ki deniz onu kıyıya bıraksın, onu benim de, kendisinin de düşmanı olan biri alacak diye (emreylemişdik). Sana karşı (Ey Musa) gözümün önünde yetişdirilmen için kendimden bir sevgi bırakmışdım. |
MUHAMMET ESED : |
"Zaten sana geçmişte bir kere daha lütufda bulunmuştuk; |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
«Ve andolsun ki, sana başka defa da ihsanda bulunmuşuzdur.» |
SUAT YILDIRIM : |
(36-37) "Mûsâ!" dedi, "istediklerin sana verildi. Zaten başka bir sefer de sana lütufta bulunmuştuk." |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
"Zaten biz sana bir kez daha lutufta bulunmuştuk." |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
"Yemin olsun, sana bir kez daha lütufta bulunmuştuk." |
FİZİLAL : |
Biz, bundan önce de bir kere daha sana lütufta bulunmuştuk. |
İBNİ KESİR : |
Zaten sana, başka bir defa daha lutufta bulunmuştuk. |
TEFHİMÜL KURAN : |
«Andolsun, biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk.» |