53-Necm Suresi 30. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
İşte bilgide ulaşabildikleri şey bu; şüphe yok ki Rabbin, kendi yolundan çıkıp sapanı daha iyi bilir ve odur doğru yola gireni daha iyi bilen. |
ADEM UĞUR : |
İşte onların erişebilecekleri bilgi budur. Şüphesiz ki senin Rabbin, evet O, yolundan sapanı daha iyi bilir; O, hidayette olanı da çok iyi bilir. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
İşte onların ilimden erebildikleri gaye, bu dünya işidir. Şüphesiz ki, O Rabbin, yolundan sapan kimseleri çok iyi bilendir. Hidayete erenleri de O, en iyi bilendir. |
BEKİR SADAK : | Bu onlarin ulastiklari bilginin seviyesini gosterir. Dogrusu Rabbin yolundan sapmis olani pek iyi bilir, dogru yolda olani da cok iyi bilir. |
CELAL YILDIRIM : |
Onların ilimden erişebildikleri işte budur. Şüphesiz ki, senin Rabbin, yolundan sapanı çok iyi bilir ve doğru yolda yürüyeni de daha iyi bilir. |
DİYANET : |
İşte onların ilimden ulaşabildikleri nokta! Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı daha iyi bilir. O, hidayete ereni de daha iyi bilir. |
DİYANET VAKFI : |
İşte onların erişebilecekleri bilgi budur. Şüphesiz ki senin Rabbin, evet O, yolundan sapanı daha iyi bilir; O, hidayette olanı da çok iyi bilir. |
DİYANET İSLERİ : |
Bu onların ulaştıkları bilginin seviyesini gösterir. Doğrusu Rabbin yolundan sapmış olanı pek iyi bilir, doğru yolda olanı da çok iyi bilir. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
İşte odur onların ılimden irebildikleri gaye, şübhesiz ki rabbın, odur en bilen yolundan sapanı, hem de odur en bilen hidayeti tutanı |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
İşte budur onların ilimde erişebildikleri son sınır!. Şüphesiz Rabbin, O en iyi bilendir yolundan sapanı, hem de O en iyi bilendir hidayet yolunu tutanı. |
GÜLTEKİN ONAN : |
İşte onların ilimden yana ulaşabildikleri (son sınır) budur. Şüphesiz, senin rabbin; kendi yolundan sapanı en iyi bilen O´dur ve hidayet bulanı da en iyi bilen O´dur. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Onların ilimden erebildikleri (son had) işte budur. Şübhesiz ki Rabbin, yolundan sapan kimseleri çok iyi bilenin ta kendisidir. O, hidâyet bulan kimseleri de pek iyi bilendir. |
MUHAMMET ESED : |
ki bu onlar için bilinmeye değer tek şeydir. Şüphe yok ki Rabbin, kimin O´nun yolundan saptığını ve kimin O´nun rehberliğine uyduğunu hakkıyla bilir. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
İşte onların ilimden erebildikleri budur. Şüphe yok ki Rabbin, o yolundan sapıtan kimseyi en ziyâde bilendir ve O, hidayete eren kimseyi de en ziyâde bilendir. |
SUAT YILDIRIM : |
Onların bilgi seviyesi ancak bu kadardır; bildikleri bilecekleri budur. Senin Rabbin, kimin Allah’ın yolundan saptığını, kimin doğru yolda yürüdüğünü pek iyi bilir. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
İşte onların erişebilecekleri bilgi (sınırı) budur. (Bundan ötesine akılları ermez). Şüphesiz Rabbin, yolundan sapanı da iyi bilir ve O, yola geleni de iyi bilir. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Onların, ilimden ulaşacakları şey işte budur. Kuşkusuz, yolundan sapmış olanı Rabbin çok iyi bilir. Hidayet üzere yürüyeni de en iyi O bilir. |
FİZİLAL : |
Onların bilgilerinin erişebileceği sınır budur. Hiç kuşkusuz senin Rabb´in kimin yolundan saptığını bildiği gibi kimin doğru yolda olduğunu da bilir. |
İBNİ KESİR : |
Onların bilgiden erişebilecekleri işte budur. Muhakkak ki Rabbın; yolundan sapmış olanı en iyi bilendir. Ve O; hidayete ereni de en iyi bilendir. |
TEFHİMÜL KURAN : |
İşte onların ilimden yana ulaşabildikleri (son sınır) budur. Hiç şüphesiz, senin Rabbin; kendi yolundan sapanı en iyi bilen O´dur ve hidayet bulanı da en iyi bilen O´dur. |