7-A'raf Suresi 203. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Onlara bir âyet gelmeyince kendinden düzüp koşsaydın derler. De ki: Ben ancak Rabbim bana neyi vahy ederse ona uyarım. Budur Rabbinizden gelen ve can gözlerinizi açacak olan aşikâr deliller ve inanan topluluğa doğru yolu gösteren vâsıta ve rahmet. |
ADEM UĞUR : |
Onlara bir mucize getirmediğin zaman, (ötekiler gibi) onu da derleyip getirseydin ya! derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahyolunana uyarım. Bu (Kur´an), Rabbinizden gelen basîretlerdir (kalp gözlerini açan beyanlardır); inanan bir kavim için hidayet ve rahmettir. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Onlara (Mekke halkına), istedikleri bir âyeti getirmesen, şöyle derler: “- Sen o âyeti hazırlayıp toplasaydın ya!” De ki: “- Ben ancak Rabbim tarafından bana vahyolunana uyarım. Bütün bu Kur’an âyetleri, Rabbinizden gelen hüccetlerdir; ve iman edecek bir kavim için hidâyettir, rahmettir.” |
BEKİR SADAK : | Onlara bir ayet getirmedigin zaman, «Sen bir tane yapsaydin ya» derler. De ki: «Ben ancak Rabbim tarafindan bana vahyolunana uyarim. Bu Kitap inanan millete Rabbinizden acik belgeler, yol gosterme ve rahmettir.» |
CELAL YILDIRIM : |
Sen onlara (istedikleri) bir âyet getirmediğinde ise, «Sen bir tane derleyip meydana getirseydin ya !» derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahyedilene uyarım. Bu (kitap) Rabbinizden kalb gözlerinizi açacak belgelerdir ve inanan bir millet için doğru yolun ve rahmetin kendisidir. |
DİYANET : |
(Ey Muhammed!) Onlara (istedikleri) bir âyet getirmediğin zaman (alay ederek) derler ki: “Onu (da) bir yerlerden derleyip toplasaydın ya.” De ki: “Ben ancak Rabbimden bana vahyedilene uymaktayım. Bu (Kur’an âyetleri), Rabbinizden gelen basiretlerdir (Gönül gözlerini aydınlatan nurlardır). İman edecek bir topluluk için bir hidayet kaynağı ve bir rahmettir.” |
DİYANET VAKFI : |
Onlara bir mucize getirmediğin zaman, (ötekiler gibi) onu da derleyip getirseydin ya! derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahyolunana uyarım. Bu (Kur´an), Rabbinizden gelen basîretlerdir (kalp gözlerini açan beyanlardır); inanan bir kavim için hidayet ve rahmettir. |
DİYANET İSLERİ : |
Onlara bir ayet getirmediğin zaman, "Sen bir tane yapsaydın ya" derler. De ki: "Ben ancak Rabbim tarafından bana vahyolunana uyarım. Bu Kitap inanan millete Rabbinizden açık belgeler, yol gösterme ve rahmettir." |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Ve sen onlara bir âyet getirmediğin zaman derib toplasa idin a dediler, de ki: ben, ancak rabbımdan bana ne vahiy olunuyorsa ona ittiba´ ederim bütün bu Kur´an rabbınızdan gelen basıretlerdir ve iyman edecek bir kavm için bir hidayet ve rahmettir |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Sen onlara bir ayet getirmediğin zaman «Derleyip toplasaydın ya!» derler. De ki: «Ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarım! Bütünüyle bu Kur´an Rabbinizden gelen kalp gözlerinizi açacak delillerdir. İman edecek bir kavim için hidayet ve rahmettir. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Kendilerine bir ayet getirmediğin zaman: "Sen onu (inmeyen ayeti) derleyip toplasana" derler. De ki: "Ben yalnızca bana rabbimden vahyolunana uyarım. Bu rabbinizden olan bir basiretlerdir; inanacak bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir." |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Onlara (istedikleri) bir âyet gelmediği vakit derler ki: «(Kendinden derib) onları toplasaydın ya!». De ki: «Rabbimden bana ne vahy olunursa ben ancak ona uyarım. Bu (Kur´an âyetleri, kalblerinize) Rabbinizden (açılan) gözlerdir, îman edecek bir kavm için (mahz-ı) hidâyet ve rahmetdir». |
MUHAMMET ESED : |
Ve sen (ey Peygamber,) bir mucize getirmediğin zaman, bazıları: "Onu (Allahtan) elde etmeye çalışsan ya!" derler. De ki: "Ben sadece Rabbim tarafından bana vahyolunan her neyse, ona uyarım: bu (vahiy), inanmak isteyen bir toplum için Rabbinizin katından bahşedilmiş bir kavrama yöntemi, bir yol gösterici ve bir rahmettir. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Ve onlara bir âyet getirmediğin zaman, «Onu kendi tarafından uydurmalı değil miydin?» derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahy olunana tâbi olurum. Bu Rabbiniz tarafından basiretlerdir ve inanan bir kavim için hidâyettir ve rahmettir. |
SUAT YILDIRIM : |
Onlara keyfî olarak istedikleri bir âyet veya mûcize getirmediğin zaman"Hiç değilse bir şeyler bulup buluştursaydın yâ!" derler. De ki: "Ben, sadece Rabbimden ne vahyolunursa ona tâbi olurum. Bütün bu Kur’ân Rabbinizden gelen basiretlerdir, gönül gözlerini açan, gerçekleri gösteren nurlardır. İman edecek kimseler için hidâyet ve rahmettir." |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Onlara bir âyet getirmediğin zaman: "Bunu da derleseydin ya!" derler. De ki: "Ben, ancak Rabbimden bana vahyolunana uyuyorum. Bu (Kur´ân), Rabbinizden gelen basiretler(gönül gözlerini açan nurlar, gerçeğe ileten kanıtlar)dır ve inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmettir!" |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Onlara bir ayet getirmediğinde, "onu da şurdan burdan derleseydin ya," diye konuşurlar. De ki: "Ben sadece Rabbimden bana vahyedilene uyuyorum. Bu, Rabbinizden gelen gönül gözleridir, doğruya kılavuzdur, iman eden bir toplum için rahmettir." |
FİZİLAL : |
Sen onlara bir ayet sunmadığın zaman «kendin bir ayet uydursaydın ya» derler. De ki; «Ben ancak Rabbim tarafından bana indirilen vahye uyuyorum. Bu Kur´an´daki ayetler müminler topluluğu için uyarıcı kanıtlar, doğru yol kılavuzu ve rahmettir.» |
İBNİ KESİR : |
Onlara bir ayet getimediğin zaman, derler ki: Sen, bir tane yapsaydın ya? De ki: Ben, ancak Rabbımdan bana vahyolunana uyarım. Bu, Rabbımızdan gözleri açacak delillerdir. İman eden bir kavim için hidayet ve rahmettir. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Onlara bir ayet getirmediğin zaman: «Sen Onu (inmeyen ayeti) derleyip toplasana» derler. De ki: «Ben, yalnızca bana Rabbimden vahyolunana uyarım. Bu, Rabbinizden olan basiretlerdir; iman edecek bir topluluk için de bir hidayet ve bir rahmettir.» |